Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/323 E. 2022/109 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/323
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Patent (Patent İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022
… 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. Sayılı dosyasında verilen yetkisizlik kararı üzerine; dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
DAVA:
Davacı 25/06/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin Türk Patent nezdinde 2014//02761 sayılı “…” başlıklı patent belgesi için başvuru yapıldığını, 2017 yılında yayınlanan SMK’nın 103. maddesine göre başvuru sahibinden her bir bildirim tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu bildirimlere karşı görüşlerin sunması veya başvurunun kapsamını aşmaması şartıyla tarifname, istemler veya resimlerde değişiklik yapılması istenir hükmü bulunduğunu ancak patent başvurusunun 2014 yılına ait olduğunu ve kanun çıkmadan üç yıl önce bu başvurunun yapıldığını, daha önceki yazılarda altı aylık süre verildiğini, üç aylık sürenin 2017 tarihinden sonra yapılan müracaatlar için geçerli olduğunu, bu nedenle cevap süresinin altı ay olması gerektiğini, yanlış ve kısa süre verilmesi nedeniyle hak kaybına uğradığını, bu nedenle verilen ikinci inceleme raporunun iptal edilmesi gerektiğini, davaya konu dokümanlar hakkında bilgi verdikten sonra, belirtilen dokümanlardan, D1 dokümanı bakımından bu buluşun depremle ilgili sismik izolatörmüş gibi değerlendirmesinin hatalı ve yanlış olduğunu, D4 dokümanının internet kaydına ulaşılamadığını, D8 dokümanı ile ilgili dosya numarası verilmediği için hangi belgenin kast edildiğinin anlaşılamadığını, buluşunun 25 yıllık ve büyük özveriler ile yapılan özgün bir çalışmanın sonucu olduğunu, projenin isminin depremsiz bina sistemi olduğunu, bu buluş için Avrasya patent ofisinden belge aldığını, buluşunun deprem izolatörü olmadığı, ancak uzmanın ısrarla deprem ile alakası olmayan sistemleri deprem ile ilişkilendirmekte olduğunu ve patentini buluş basamağından çıkarmak için gayret gösterdiğini, yayların uzmanın belirttiği şekilde düşeyde salınım hareketi yapmadığını, yayların bu şekilde çalışmadığını, kolonların temel ve kirişlerle birbirine bağlı olduğunu ve düşeyde müstakil hareket etmelerinin imkanı olmadığını, resimdeki sistemin ancak koltuk veya ev mobilyalarını uygulanabileceğini, D8 dokümanının içeriğine ulaşmanın mümkün olmadığını, buluşta kullanılan yaylı cıvata ile D6 dokümanında kullanılan yaylı cıvata arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, D1 dokümanındaki gezinme boşluğu ile buluşta kullanılan yapıdaki boşluk arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, bu şekilde dizayn edilmiş bir izolatörün dünyanın herhangi bir yerinde bulunmadığını, buluşun bütün parçalarının münhasır olduğunu belirterek, YİDK’nun … sayılı kararının iptalini ve … başvuru nolu patent belgesinin tescili işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan … adına kayıtlı 07.3.2014 başvuru tarihli ve … sayılı patent başvuru dosyasında yapılan inceleme sonucunda buluş konusunda Avusturya patent ofisi tarafından düzenlenen tekniğin bilinen durumu konusundaki araştırma raporunun 2016 yılında başvuru sahibinin patent vekiline gönderildiğini, 1-26 nolu istemlerin buluş basamağı kriterini karşılamadığının ve altı ay içinde başvuru sahibinin görüşünün alınmasının talep edildiğini, bunun üzerine başvuru sahibinin patent vekilinin karşı görüşlerini gönderdiğini, ikinci inceleme raporunun yine başvuru sahibinin patent vekiline gönderildiğini, 1-26 sayılı istemlerin buluşmasını kriterini karşılamadığını, buna ilişkin başvuru sahibinin görüşlerinin üç ay içinde gönderilmesi gerektiğinin bildirildiğini, yazıya süresi içinde cevap verilmediğini, üçüncü inceleme talebi yapılmayan başvurular için üçüncü inceleme hakkının kullanıldığının kabul edildiğini ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 62. maddesi uyarınca Kurumun kesin kararını verdiğini, bu nedenle başvurunun reddedildiğinin bilgisinin başvuru sahibinin patent vekiline bildirildiğini, başvuru sahibinin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde inceleme sonuç kararına itiraz ettiğini, ancak bildirim tarihinden itibaren üç ay içerisinde gerekçeli görüşler ileri sürülmemesi veya başvuruda değişikliklerin yapılmaması nedeniyle üçüncü inceleme talebinin yapılmamış olmasına ilişkin yazının başvuru sahibine bildirildiğini, bu karara ilişkin itirazın süresi içinde yapıldığını ancak söz konusu dokümanların hiçbirinin ikinci inceleme raporunda tekniğin bilinen durumuna ait olarak belirtilen dokümanlar arasında yer almadığının tespit edildiğini, kurul tarafından yapılan ikinci inceleme raporunda yer alan patentlenebilirliğe ilişkin değerlendirmede herhangi bir maddi hata ya da hukuka aykırılık bulunmadığını ve itiraz dilekçesi ekinde sunulan görüşler dikkate alındığında Patent Dairesi Başkanlığı’nca verilen kararın yerinde olduğu kanaatine varıldığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararı ile davacıya ait … kod nolu patent başvuru dosyası getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile … sayılı patent başvurusunun tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı başvuru sahibine 09/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 25/06/2021 tarihinde açılan davanın, iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davacıya Verilen Süreler Bakımından Yapılan Değerlendirme:
İşbu dava yönünden davacının ilk talebinin inceleme raporlarına karşı buluş sahibine gerekli sürelerin usulüne uygun şekilde verilmemesi nedeniyle, kendisi tarafından eksiklikleri gidermesi, istem veya istemlerde değişiklik yapması ve itiraz edebilmesi haklarının engellenmesi gerekçesiyle Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK tarafından verilen başvurunun reddi kararının iptal edilmesi olduğu anlaşılmaktadır.
10.01.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici 1. maddesi uyarınca “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.” Hal böyleyken davacının başvurusunun 07/03/2014 tarihli olması nedeniyle 551. S. KHK’nın ilgili maddelerinin uygulanması gerektiği açıktır. KHK’nın incelenerek patent verilmesi başlıklı 62. maddesinin 7. ve 9. fıkraları aşağıdaki gibidir;
KHK md. 62/7 “Enstitü, inceleme sonucunda başvurudaki eksiklik veya patent verilebilirlik şartlarının yeterliliği açısından düzenlediği inceleme raporunu, raporun gerekçesinin dayanaklarını da açıklamak suretiyle, başvuru sahibine bildirir ve eksiklikleri gidermesi, istem veya istemlerde değişiklik yapması ve itiraz edebilmesi için altı ay süre tanır.” KHK md. 62/9 “Enstitü, başvuru sahibi tarafından ileri sürülen görüşleri ve eğer varsa başvurudaki değişiklikleri inceler. İnceleme raporundaki farklı görüşlerin giderilmediğine karar verirse, bu kararı ile ilgili gerekçesinin dayanaklarını da bildirerek, başvuru sahibine karşı görüşlerini ileri sürebilmesi için üç ay süre tanır.”
Dava dosyasında yer alan patent başvurusuna ilişkin işlem dosyası incelendiğinde 1. İnceleme Raporunun 02.06.2016 tarih ve 2016-OE-253746 sayılı yazı ile davacının patent vekili olarak tayin ettiği … (… Patent Ofisi Dan. Ltd. Şti.)’ye bildirildiği ve görüşlerini sunmak üzere 6 aylık süre verildiği, 2.İnceleme Raporunun 14.10.2019 tarih ve 2019-OE-425295 sayılı yazı ile yine davacının patent vekili olarak tayin ettiği vekile iletildiği ve görüşlerini sunmak üzere üç aylık süre verildiği anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacı patent vekili tarafından herhangi bir 3. inceleme talebinde bulunulmaması ve/veya görüş sunulmaması nedeniyle 20.04.2020 tarih ve 2020OE-1881183 sayılı karar ile 2. İnceleme raporu esas alınarak başvurunun değerlendirildiği ve bu değerlendirme uyarınca patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmaması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu patent veri tabanında yapılan incelemede başvuru sahibi ve tayin ettiği patent vekili arasındaki iç ilişkinin sona ermiş olduğunun 07.07.2020 tarihinde Kurum’a bildirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Kurum’un yaptığı bildirimlerin ve bildirimler kapsamında verilen sürelerin 551 s. KHK kapsamında yapıldığı hususunda bir tereddüt doğmamıştır.
İşlem dosyası safahatı ve 551 s. KHK’nın ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Kurum’un ilgili sürelere uygun şekilde davacı vekilini bilgilendirdiği, bu nedenle süreler bakımından Kurum’un 551 s. KHK’daki sürelere uygun şekilde işlem tesis ettiği kanaatine varılmıştır.
Patentlenebilirlik Kriterleri Bakımından Yapılan Değerlendirme:
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde davacının, başvurusu yapılan buluşun patentlenebilirlik kriterlerini haiz olduğunu ve bu nedenle YİDK kararının iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Hukukumuzda bir buluşa patent verilebilmesi için buluşun, yeni, sanayiye uygulanabilir olması ve buluş basamağını gerçekleştirmesi şartlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. 551 s. KHK’da bu husus md. 5’de “Yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur” şeklinde ifade bulmuştur. Söz konusu olayda davacının başvurusuna konu buluşun, yeni ve sanayiye uygulanabilir olması bakımından herhangi bir ihtilaf bulunmadığı fakat başvurunun reddine esas alınan 2. İnceleme Raporunda buluşun, buluş basamağı içermediğinin tespit edildiği ve davacının itirazının buna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı başvurusuna konu patent başvuru dokümanları incelendiğinde buluş başlığının “…” olduğu, buluş özetinin “Ayrık nizam binalarda deprem etkilerini azaltmak için kullanılan sismik hareketi sönümleyici taban izolatör sistemlerinde, rijit ve hareketli yapı kütlesi arasına yerleştirilerek, deprem kuvvetlerini küresel gezinme yatağı içinde tam uyumlu hareket eden bilyeli mekanizma ile tüketen … ile ilgili olan bu buluş genel olarak; deprem enerjisini hareketle sönümleyen bilyeli mekanizma(1), bilyeli mekanizma(1) üzerinde bilye alt kapağı(1.1), alt bilyeler(1.2), üst bilye yatakları(1.3), üst bilyeler(1.4), cıvata montaj kolu(1.5), üst yağ kanalları(1.6) ve alt yağ kanalları(1.7), bilyeli mekanizmanın(1) alt bilyeler(1.2) vasıtasıyla üzerinde her yöne hareket edebildiği küresel çanak şeklinde gezinme yatağı(2), gezinme yatağını(2) ayarlı sehpaya(4) bağlayan gezinme yatağı montaj levhaları(2.1), bilyeli mekanizmanın(1) üst bilyeler(1.4) vasıtasıyla içinde döndüğü üst kapak(3), üst kapak taşıma levhaları(3.1), gezinme yatağını(2) taşıyan ve dengeli montaj edilmesini sağlayan ayarlı sehpa(4), ayarlı sehpanın(4) yükselip alçalmasını sağlayan ayarlı ayaklar(4.1), ayak yüksekliği ayarlama delikleri(4.2), ince ayar bulonları (4.3), ayarlı sehpayı(4) stabil tutan çapraz destekler(4.4), ayarlı sehpayı(4) zemine bağlayan zemin montajı(4.5), depremsiz zamanlarda mekanizmayı sabit tutan, deprem sırasında koparak serbest bırakan sabitleme kolu(5), bilyeli mekanizmanın(1) dört yanında deprem sırasında hareketin sönümlenmesine yardım eden yaylı cıvatalar(6), yaylı cıvatayı(6) oluşturan yay(6.1), cıvata üst başlığı(6.2), cıvata alt başlığı(6.3), cıvata kutusu(6.4), bilyeli mekanizmayı(1) ve gezinme yatağını(2) yabancı maddelerden koruyan koruyucu levha(7), su izolasyonu(8), ayarlı sehpa(4) ve gezinme yatağının(2) bulunduğu sabit rijit yapı(9), rijit yapı(9) üzerinde … vasıtasıyla hareket eden hareketli yapının(10), hareket limitini aşmasını engelleyen, rijit yapıda(9) bulunan çarpma konsolu(9.1), hareketli yapının(10) gezinebilmesi için alttan ve yanlardan yeterli mesafeyi sağlayan yapı gezinme boşluğu(11) ve küresel özellikleri aynı olan bilyeli mekanizma küresel alt yüzeyi(12), bilye alt kapağı küresel yüzeyi(13), gezinme yatağı küresel yüzeyinden(14) oluşmaktadır.” şeklinde olduğu, başvurunun 26 adet istemden oluştuğu, istem 1’in ana istem, istem 2-26’nın ise bağımlı istemler olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede 1. İnceleme Raporuna karşı görüşlerin davacı tarafından usulüne ve sürelere uygun bir şekilde Kurum’a iletildiği, fakat 2. İnceleme Raporuna karşı görüşlerin süresi içinde sunulmaması nedeniyle değerlendirilmediği ve başvurunun reddi kararının 2. İnceleme Raporu kapsamında verildiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede 1. Başlık altında belirtildiği üzere Kurum’un 2. İnceleme Raporunu esas almasının 551 s. KHK hükümleri kapsamında olduğu tespit edilmektedir.
İnceleme Raporunun incelenmesi neticesinde, raporda D1 dokümanından farklı olarak üst ve alt kısımlarının küresel özelliklere sahip olduğu ve yükseklik ayarlı olduğu buna karşılık, küresel özelliklere sahip farklı bilyeler kullanılmasının teknik alandaki uzman için aşikar olduğu, yanı sıra D2 numaralı dokümanda yer alan yüksekliği ayarlanabilir ayak yapılanmasının D1 dokümanındaki gezinme yatağını taşıyan ve dengeli montaj edilmesini sağlayan sehpa yerine kullanılmasının da ilgili teknikte uzman kişi için aşikar olması nedeniyle 1 no’lu bağımsız istemin buluş basamağı kriterini haiz olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bağımlı istemler bakımından ise 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 13 ve 14 numaralı bağımlı istemlerin teknikte uzman bir kişi için aşikar olduğu, 2 numaralı bağımlı istem ve buna bağlı yazılmış olan 25 ve 26 numaralı bağımlı istemlerin D1 ve D6 dokümanları dikkate alındığında buluş basamağına sahip olmadığı (uzman raporunda sehven buluş basamağı niteliğine sahip olduğu şeklinde ifade edildiği görülmektedir), 3 numaralı bağımlı istemin D8 ve D1 dokümanları dikkate alındığında buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı, 6, 12, 15, 16, 22-24 numaralı istemlerin D1 dokümanı nedeniyle buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı, 17, 18, 19 ve 21 numaralı istemin D2 dokümanı nedeniyle buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı, 20 numaralı istemin D8 dokümanı nedeniyle buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı gerekçesiyle bağımlı istemler bakımından da buluş basamağı şartının gerçekleşmediği kanaatinin oluştuğu anlaşılmaktadır.
İşlem dosyasında yapılan incelemede ise, YİDK’na yapılan itiraz kapsamında davacının US5056280, US2005/241245, US2014643, US1761659, US4395075, US2004/045796, US2005/045796, US4496130, WO2012/114246 no’lu dokümanlar kapsamında buluşunun patentlenebilirlik kriterlerini karşıladığına ilişkin açıklamalarının yer aldığı, buna karşılık 2. İnceleme Raporuna esas dokümanlar bakımından bir açıklama getirilmediği tespit edilmektedir. Hal böyleyken mevcut dokümanlar karşısında YİDK’nun başvurunun reddine ilişkin kararının uygun olduğu kanaati oluşmuştur. Dava dilekçesinde yapılan incelemede ise, davacının D1 dokümanı bakımından, dokümanın mantık temelinde çalışma prensibinin yanlış olduğunun açıklandığı, D2 dokümanı bakımından dokümanda yer alan çalışma prensibinin herkes tarafından bilinir olduğunun belirtildiği, D3, D4, D5, D7 dokümanları bakımından 2. İnceleme Raporunda herhangi bir iddia bulunmadığının belirtildiği, D 6 dokümanı bakımından dokümanda yer alan sistemin çalışma prensibinin açıklandığı, D1 dokümanında yer alan buluşun depremle ilgili sismik bir izolatör olarak değerlendirmesinin yanlış olduğunun belirtildiği, D8 dokümanının içeriğine ulaşılamadığının belirtildiği, D6 dokümanında yer alan yayların basınç yayı olduğunun açıklandığı, buluşundaki yayların ise çekme yayı olduğunun ifade edildiği, D1 dokümanındaki gezinme boşluğunun başvuru konusu buluş ile en ufak bir benzerlik taşımadığını ifade ettiği tespit olunmuştur.
Yapılan incelemede 1 numaralı bağımsız istemin D1 dokümanından farkları: Bilyeli mekanizmanın (1) üst ve alt kısımlarının farklı küresel özelliklere sahip olması ve sehpanın (4) yükseklik ayarlı olması şeklinde belirlenmiştir. D1 dokümanında yer alan bilye mekanizmasının (3) üst ve alt kısımları farklı küresel özelliklere sahip olmasa da söz konusu mekanizmanın (3) üst ve alt kısımlarının deprem esnasındaki izin verilebilir deplasman kriterleri göz önünde bulundurularak söz konusu kısımlarda farklı küresel özelliklere sahip farklı bilyeler (5) kullanabilmesi teknik alandaki uzmana göre aşikar görülmüştür.
Ayrıca D2 dokümanı deprem kuvvetine karşı kullanılan bir sönümleme yatak mekanizması (309) ile ilgili olup söz konusu mekanizmanın (309) montajı yüksekliği ayarlanabilir ayaklar (305) ile sağlamakta olduğundan D2 dokümanındaki yüksekliği ayarlanabilir ayak yapılanmasının (305) D1 dokümanındaki gezinme yatağını taşıyan ve dengeli montaj edilmesini sağlayan sehpa (12) yerine kullanılması ilgili teknikte uzman bir kişi için aşikar olduğu görülmektedir. Bu nedenle 1 numaralı ana istem buluş basamağı niteliğinden yoksundur. Ayrıca 2- 26 no.lu bağımlı istemler de D1-D6 ve/veya D2-D8 doküman kombinasyonları karşısında teknik alandaki uzmana göre aşikar uygulamalar kapsamında değerlendirilmiştir. Bu bağlamda anılan istemlerin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacı tarafından yapılan itirazların bu görüşlerin aksini ispatlar nitelikte olmadığı görüldüğünden anılan itirazlar patentin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı yönündeki görüşünü değiştirecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar altında 1. ve 2. İnceleme Raporunda yer alan dokümanlar karşısında, başvuruya konu buluşta tüm istemler itibariyle, patentlenebilirlik kriterlerinden buluş basamağının bulunmadığı, dava konusu YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.