Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/322 E. 2022/180 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/322
KARAR NO : 2022/180

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022
DAVA:
Davacı vekili 05/11/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkil şirketin “…” markasının maliki olduğu ve markayı tescilli olarak kullandığını, müvekkilin öncellikli ve üstün hak sahibi olduğunu, dava konusu “… …” markasının 03 ve 05 sınıfta yer alan mallar için tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının fonetik açıdan birebir aynı olan “… …” ibaresini tamamen kötü niyetli olarak müvekkil markası ile aynı ve türdeş mal ve hizmetlerde kullanmak üzere marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilin sahip olduğu markalara “…” kelimesi ile birlikte bir ayırt edicilik kazandırılamayacağını, itiraza konu markanın müvekkilin sahip olduğu marka ile iltibas oluşturacağının açık olduğunu, itiraza konu markanın herhangi bir ayırt edici özelliği bulunmadığını, “… …” markasının müvekkilin sahip olduğu seri içerisine girme olasılığı olan bir marka olduğunu, açıklanan nedenler çerçevesinde müvekkil şirket markasının kullanıldığı mal ve hizmetler ile karşı tarafın haksız ve hukuka aykırı markasının kullanılmak istendiği emtialarla aynı ve/veya türdeş olmaları göz önüne alındığında itiraza konu markanın tesciline karar verildiği takdirde tüketiciler nezdinde markaların seri marka niteliğinde olup birbirinin devamı olarak algılanabilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin “… …” ibaresini 03 ve 05 sınıflarında yer alan mallarda kullanılmak üzere 21.11.2019 tarihinde … sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru konusu marka ile itiraz konusu markaların tertip tarzı, yazım stilleri, ihtiva ettikleri farklı şekil, renk ve kelime unsurları, markalar arasında karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırdığını, markaların bütünsel algılamada ortalama tüketici nezdinde görsel, işitsel ve kavramsal anlamda benzerlik taşımadıklarını, davacı markasının esas unsuru olan “…” ibaresi ile davalı markasında yer alan “…” ibaresinin benzerlik arz ettiği iddia edilmekteyse de yazılış ibarelerinin, markaların yazım stillerinin, renk, şekil ve kelime unsurları yönünden farklı olduğunu, markalar bütüncül olarak değerlendirildiğinde makul derecede bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğu varsayılan ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin doğmayacak nitelikte ayırt edici olduklarını, ilgili tüketicilerin markalar arasında ilişki kurması ve davalı markasının seri markası olarak algılaması ve/veya aynı ticari işletmeye ait olduklarını sanmasının söz konusu olmadığını, dava konusu başvuru markasının ticaret unvanının aynısı ya da benzeri olmadığını, başvuru ve dava aşamasında kötü niyet iddiasını destekler nitelikte yeterli delil sunulmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 07/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 05/11/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 27/04/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davalı başvurusu ile davacı markalarının 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi uyarınca BENZER OLDUĞU, davalı markası için talep edilen hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, Davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı, Kötü niyet konusunda dosya kapsamında somut veri bulunmadığı…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03, 05.sınıftaki “03. Sınıf Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 05. Sınıf İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise 2008/17635, 2017/111976, 2017/33562, 2019/75434, sayılı “… perfumum şekil”, “… eau de parfüm her an yanında”, “… perfumum”, “… her an yanında”, ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 03 ve 35.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davaya konu başvuru markası ile davacının tescilli markaları arasında, 03 ve 05 hizmet sınıflar açısından aynı/aynı tür mal/hizmetler ile birlikte mal ve hizmetlerin türü, kullanım amaçları, işlevleri ve birbirleri ile olan ilişkileri (alternatif veya tamamlayıcı olması) bakımından yapılan değerlendirmede; aynı veya benzer mal/ hizmetler olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
2019/116221, 019/116218, 2019/121383 sayılı markaların başvuru tarihleri dava konusu marka başvurusundan sonra olduğu için bu markalar değerlendirmeye alınmamıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… perfumum şekil”, “… eau de parfüm”, “her an yanında”, “… perfumum”, “… her an yanında”, “… eau de parfum” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel benzerlik açısından yapılan değerlendirmede itiraza konu başvuru markasının beyaz zemin üzerine siyah, küçük harflerle yazıldığı, altında da Arap alfabesinden oluşan kelimelerin yer aldığı, başka bir şekil/figür içermediği, davacı markalarının bir kısmının sarı zemin üzerine siyah büyük harflerle bir kısmının da beyaz zemin üzerine siyah harflerle yazıldığı, davacı adına tescilli “… PARFUM” ve “… “her an yanında”” markaları ile davalının “… …” başvuru markası ile redde gerekçe gösterilen davacı markaları arasında görsel anlamda farklılaşacak unsurların mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel benzerlik açısından yapılan karşılaştırmada; başvuru markasının “… …” kelimelerinden oluştuğu, … kelimesinin İngilizcede “yıldız” anlamına geldiği, söz konusu markada ayırt edicilik ihtiva etmediği davacının markalarının … esas unsurlu kelimeden oluştuğu, yazıldığı gibi okunduğu, bu kapsamda markaların telaffuzlarının benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davalı başvuru markası kapsamında kalan sınıflar açısından 3 ve 5. sınıflarda aynı hizmetler tespit edilmiş, işitsel ve görsel olarak bir bütün halinde yapılan değerlendirilme sonucunda taraf arkaları hem görsel olarak hem de telaffuz edildiğinde birbirinin aynı veya devamı olduğu intibaını uyandırdığından davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 6769 sayılı SMK nın 5/1-ç maddesi uyarınca aynılık ve ayırt edilmeyecek kadar benzerlik yoksa da 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesinin mevcut olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır. Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı vekili için 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.638,60 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 127,10.-TL
Posta Masrafı 211,50.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.300,00.-TL
Toplam 2.638,60-TL