Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/313 E. 2022/134 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/313 Esas – 2022/134
TÜRK MİLLETİ ADINA HÜKÜM KURMAYA YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/313
KARAR NO : 2022/134
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
DAVA:
Davacı vekilli 28/10/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı şahsın … nolu tasarımlarının tescil başvurusuna karşı 26/04/2021 tarihide itirazda bulunulduğu, itirazın TÜRKPATENT YİDK … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, oysa Müvekkilin uzun yıllardır ayakkabı sektöründe yurtiçi ve dışında çeşitli markalar ile faaliyet gösterdiğini ve belirli bir tanınmışlık seviyesine geldiğini, müvekkil firmanın tescilli markaları olan “… Şekil” markalarının tanınmış marka olduğunu ve tüm sınıflarda korunması gerektiğini, tanınmış marka olan “…” in tüm Türkiye halkı tarafından tanınıyor olduğunu, dava konusu tescilin müvekkil markalarına ayniyet derecesinde benzediğini, davalının ilgili tasarımı müvekkil markalarını baz alarak yaptığının açık olduğunu, Müvekkile ait ürünlerin en belirgin özelliğinin kullanılan “X” harfi olup, müvekkil markalarının bu yönüyle tüm markalardan ayrıştığını, ayakkabı sektöründe “X” harfi görüldüğünde tüketicide müvekkil markasının akla geldiğini, davalının bu tescil girişiminin bu tanınmışlıktan faydalanma gibi bir kötü niyet içerdiğini, tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin 2 işaret arasında herhangi bir ilişki kurmasına kadar varabileceğini, davalının “X” harfini özellikle marka olarak değil tasarım olarak tescil ettirerek kanunun arkasından dolanarak müvekkil tanınmışlığından faydalanmak istediğini, davalı tasarımının devamına karar veren YİDK Kararı’nın kanuna aykırı olduğunu, tescil edilmek istenen tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerektiğinin kanunla açık olduğunu, davalının tasarımının ise müvekkil markaları karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın 31.12.2019 tarih ve … sayılı kararının iptali ile davalı tarafa ait … sıra numaralı tasarımın tescilinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, Tasarım hukukunda yer alan tasarım, yenilik ve ayırt edicilik konularında açıklamalarda bulunmuş, somut olay ile ilgili olarak dava konusu tasarımın turuncu renkte olduğunu ve tek ayağının kuyruk şeklinde uzadığını ve mesnet gösterilen markalardan genel izlenim itibari ile farklı olduğunu, davacının X şeklindeki markalarının ise kırmızı ve siyah renklerde olduğunu ve dava konusu tasarımdan farklı bir dizayna sahip olduğunu, davacıya ait böyle bir tasarımın olmadığını, davacının itirazlarının markalarına ilişkin olduğunu, dava konusu tasarımın yukarıda sayılan sebepler ile davacı markaları karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu, YİDK kararında yer alan kanaatin hukuka uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın dava dilekçesindeki aynı gerekçeler ile müvekkil tescil başvurusuna itiraz ettiğini fakat kurumun bu itirazı incelemesi sonucu müvekkilin başvurusunu tescile bağladığını, müvekkil tasarımının davacı iddiasında yer alan markaları karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu, YİDK tarafından verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu … sayılı tasarım işlem dosyası ile itiraza mesnet markalar getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş; mahkememizin aşağıdaki kabulü çerçevesinde yararlanılmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 28/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 28/10/2021 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davalı şirkete ait … sıra sayılı tasarımın, davacı şirkete ait markalar karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı ile 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük hallerinin olup olmadığından ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
6769 sayılı SMK’nun MADDE 55;
(1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.
(2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder.
(3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür.
(4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.
MADDE 56- (1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Görüldüğü üzere SMK, yenilik bakımından mutlak yenilik kriterini benimsemiştir. Ancak tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.
Ayırt edicilik ise 6769 sayılı SMK’nun 56/5. maddesinde tanımlanmıştır.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.

Tasarımın hükümsüzlüğü 6769 sayılı SMK’nun 77.vd.maddelerinde düzenlenmiştir. Hükümsüzlük halleri (nedenleri) SMK 77. maddesinde yer alır. Buna göre;
“a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fıkrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse.
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise.”;tasarımın hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme tarafından karar verilir.
(2) 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi hâlinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınır. Kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şarttır.
6769 sayılı SMK’nun 78-(1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.
(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.
(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.
(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.
(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır.
Bu genel açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu somut olaya dönülecek olursa, davalı şahsa ait … sayılı tasarım başvurusunun 09/12/2020 tarihinde gerçekleştiği, 25/01/2021 tarih ve 357 sayılı Resmi Endüstriyel Tasanmlar Bülteninde ilan edildiği; … kod numaralı tasarımlara altı aylık yasal itiraz süresi içinde, davacı tarafından itiraz edildiği, itiraza gerekçe olarak “…, X ŞEKİL, X …, KNX, X KNX, KNX … Şekil” ibareli markaların gösterildiği, itiraz üzerine TÜRKPATENT YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda … sayılı kararıyla nihai olarak itirazın reddine karar verildiğini; davacı vekilinin YİDK kararının iptali talebiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki deliller, tarafların iddia ve savunması ile konunun uzmanlarından oluşturulan kurul tarafından hazırlanan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre
Dava konusu tasarım grafik bir çalışma olup, grafik çalışmalarda tasarımcıyı kısıtlayacak herhangi bir unsur bulunmamaktadır. Dava konusu tasarım ile itiraza mesnet tasarımlar incelendiğinde “X” harfinin yer aldığı grafik çalışmalarda tasarımcı açısından ortaya çıkan sonucun “x” harfini andırması haricinde herhangi bir kısıtın olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu 2020/09150/2 numaralı tasarım incelendiğinde X harfinden hareketle, beyaz zemin üzerine turuncu halde ve X’in bir bacağının uzatıldığı görülmüştür. Davacı markalarının da içeriğinde X harfi baskın halde yer almakta olup bir tek 2016/54134 sayılı markada bir bacağın uzatıldığı ancak bu uzatmanın davalı tasarımı gibi belirgin değil sadece oransal bir fark yaratacak kadar oluşturulduğu görülmüştür. Diğer taraftan X harfinin kullanımı herhangi bir ürünün karakteristik özelliğini, rengini ve fonksiyonunu tasvir ve işaret eden bir tamlama değildir, markasal hüviyette soyut-somut ayırt ediciliğe sahip olsa bile, X harfinin kullanımı tasarım açısından tek bir kişinin tekeline bırakılabilecek bir ibare/işaret değildir. Bu durum renk kullanımı içinde geçerli bir durumdur.
Somut olayda karşılaştırılanlar markalar ve tasarımdır. Konu tasarım olduğunda davacı markaları ile davalı tasarımı arasında yukarıdaki izahta sunulduğu hali ile belirli farklar bulunmaktadır. Bu açıdan davalı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı olduğu düşünülmektedir. Benzer özellikler açısından bir değerlendirme yapıldığında; davacı markaları ve davalı tasarımında ortak olan X harfinin baskınlığıdır. X harfinin kullanımı herkes tarafından aynı şekilde algılanan, farklı sektörlerdeki herkes tarafından kullanılabilecek olan ve karakteristik bir özellik bildirmeyen bir ibaredir. X harfinin marka olarak tescili ve kullanımı ancak harf üzerindeki karakteristik müdahaleler ile mümkündür ki aksi halde salt X harfinin varlığı tek bir firma adına marka olarak himaye görmesi, yani kullanım hususunda bir firmaya tekel hakkı verilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda tarafların X harfi üzerinden müdahale oluşturarak harfi dönüştürdüğü görülmüştür. Benzerlik X harfinin temel alınmasıdır ki X harfi temel alınarak çok farklı tasarımların beraber bulunması mümkündür. Bu açıdan bakıldığında X harfinin varlığı markalar ile tasarımı benzer kılmayacak, aksine bilgilenmiş kullanıcı gözünden tasarımın ayırt edici olarak tanımlanacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, … numaralı tasarımların itiraza mesnet markalar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladıkları; … numaralı YİDK kararının ve dava konusu tasarımların iptali koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçta düşümü ile 21,40 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/04/2022