Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/31 E. 2021/412 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali, Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021

DAVA:
Davacı vekilli 27/01/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı şirketin …nolu tasarımlarının tescil başvurusuna karşı 16/09/2020 tarihide itirazda bulunulduğu, itirazın TÜRKPATENT YİDK … sayılı kararı ile reddedildiğini, davaya konu tasarımın, üstü açık U kesitli, yan görünüşünde dikdörtgen pencere ve yarış tipi olarak adlandırılan birden fazla kulvarı olan aynı prensipte ve kesitteki su kaydırağı öğelerinden oluşan bir tasarım olduğunu, dava konusu kaydırakta yer alan dikdörtgen pencerelerin yer aldığı su kaydıraklarının tescil başvurusundan çok önce dünyada yaygın olarak kullanıldığından dava konusu tasarımın yenilik vasfına haiz olmadığını, dava konusu tasarım incelendiğinde tasarıma konu su kaydırağının yan görünüşünde “Dikdörtgen Pencerelerin” yer aldığının görüleceğini, dava konusu tasarım, yenilik özelliğine sahip olduğu gerekçesi ile tescil edilmiş ise de gerek TPE nezdinde sundukları dilekçelerinde gerekse bu dava dilekçeleri ve ekinde sundukları belgelerle de ortaya konulduğu üzere, dava konusu tasarımların benzerlerinin başvuru tarihinden çok önce sektörde başka firmalar tarafından da üretildiğini ve piyasaya sunulduğunu, … …’in instagram hesabından paylaşılan bu su kaydırağı ile dava konusu tasarım bir arada incelendiğinde dava konusu tasarımın yeni olmadığının anlaşılacağını, su kaydırağının yan görünüşünde hem koruma hem de görüş artışı sağlamaya yönelik dikdörtgen pencereler olduğunun görüldüğünü, bu hali ile davaya konu tasarıma konu edilen pencerelerin tescil başvurusundan çok önce dünyada başkaca firmalar tarafından su kaydıraklarında yaygın bir şekilde kullanıldığını, sektördeki diğer firmaların yanı sıra, bizzat davalı tarafından da dava konusu su kaydırağı görselinin piyasaya çok önce sürüldüğünü ve yenilik vasfını kaybettiğini, davalıya ait dikdörtgen pencereli su kaydırağının tescil başvurusundan yıllar önce piyasaya sürüldüğünü, görselin youtube videosundan alındığını, videonun yüklenme tarihinin 24 Ağustos 2014 olduğunu, U kesitli yarış hissi uyandıran çift kulvardan oluşan su kaydırakları dava konusu tasarım tescil başvurusundan çok önce üretilerek piyasaya sürüldüğünü, dava konusu tasarım incelendiğinde, U kesitli su kaydırağının çift kulvardan oluştuğunun görüleceğini, dava konusu tasarım tescilinin birebir aynısı olan ve fakat tek kulvardan oluşan su kaydırağı görselinin davalı tarafından tescil başvurusundan çok önce 25 Ocak 2016’da https://…. linki üzerinden piyasaya sunulduğunu, dava konusu tasarımın ise U kesitli yan yüzeyleri pencereli ve birden fazla kulvarı olan yarış segmentinde yer alan kaydırak olduğunu, dava konusu tasarım tescilinden çok önce gerek davalı gerekse sektördeki önde gelen diğer firmalar tarafından üretilerek piyasaya sürülen U kesitli, yan yüzeyleri pencereli olan tek kulvarlı kaydırakların bulunduğunu, dava konusu tasarımda olduğu gibi aynı birimin tekrarının aynı tasarımda birden fazla kullanılması kısaca kulvar sayısının arttırılması, kaydırağa iki veya daha çok sayıda kulvar eklenerek piyasaya sunulmasının tasarımı yeni ve özgün kılmadığını, sektöründe uzman bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme ile dava konusu tasarım başvurusundan çok önce üretilerek piyasaya sürülen yarış tipi olarak adlandırılan su kaydıraklarının tamamında birden fazla kulvarın yer aldığının görüleceğini, dava konusu kaydırakta olduğu gibi U kesitli, yan yüzeyleri pencereli olan ve birden fazla kulvarı olan su kaydıraklarının da yıllardır piyasada bulunduğunu, görseline yer verdikleri sektörünün önde gelen firmalarından biri olan … … tarafından üretilerek piyasaya sürülen su kaydırağının dava konusu su kaydırağının benzeri olduğunu, söz konusu kaydırak görselinin … tarafından 4 Ocak 2017 tarihinde https://www….linki üzerinden paylaşıldığını, binicilerin birbirini görmesini sağlayan alçak paylaşımlı duvar ve iki şeritten oluşan her iki şeridin de ortak bir çatıya sahip olduğu su kaydıraklarının dava konusu tescil başvurusundan çok önce üretilerek piyasaya sürüldüğünü, davalı … tarafından, diğer davalı Türk Patent Kurumuna ibraz edilen karşı görüş dilekçesi ile dava konusu tasarımda binicilerin birbirini görmesini sağlayan alçak paylaşımlı duvar ve iki şerit bulunduğu, her İki şeridin de ortak bir çatıya sahip olduğu belirtilerek tasarımın bu özelliğinin tasarıma yenilik kattığının iddia edildiğini, davalı iddiasının aksine dava konusu tasarıma yenilik özelliği kattığı iddia edilen iki şerit ve paylaşımlı duvar ile ortak bir çatıya sahip olan su kaydırağının zaten müvekkili tarafından 2012 yılında üretilerek piyasaya sürüldüğünü ve tescil ettirildiğini, müvekkili tarafından “…” olarak adlandırılan iki şeritten ve paylaşımlı alçak duvar ile ortak bir çatıdan oluşan su kaydırağının 9.10.2012 tarihinde en iyi su kaydırağı ödülü kazandığını, davalı dava konusu tasarımda yer alan ortak çatının dava konusu tasarıma yenilik kazandırdığını iddia ettiğini, mahkeme tarafından yukarıda görseline yer verilen ve müvekkili tarafından piyasaya sunulan su kaydırağı incelendiğinde de, su kaydırağındaki kulvarların alçak duvarla ayrıldığı ve bu kulvarların ortak tek bir çatıya sahip olduğunun görüleceğini, bu kapsamda müvekkili tarafından 23.03.2010 tarihinde patenti alınmış olan “EP 2550075” tescil numaralı patentin dış görünümüne yer verildiğini, söz konusu görsel incelendiğinde, müvekkili kaydırağının bazı kısımlarının aynı şekilde iki şeritli, paylaşımlı duvar ve iki şerit ortak bir çatıya sahip olduğu, bu hali ile kullanıcıların birbirlerini görmelerini sağlayan yarış hissi veren bir formu bulunduğu, bu kaydırağın hem kapalı hem de üstü açık şekilde devam ettiği, dolayısı ile davaya konu tasarım başvurusunun aslında yıllar evvel üretilen müvekkili kaydırağının bir bölümünü oluşturduğunun görüleceğini, müvekkilinin … kaydırağını aynı zamanda 2010/02847 numara ile tasarım tesciline de konu edildiğini, çift kulvar hususunun bu başvuruda yer alan görsellerde de görüldüğünü, dilekçeleri ve eklerinde sunulan delillerle de ortaya konulduğu üzere davaya konu tasarımın gerek bizzat davalı gerekse sektördeki diğer firmalar gerekse müvekkili tarafından davalının tasarım tescil başvurusundan çok önce piyasaya sunulduğunu, bu suretle davaya konu tasarımın yenilik vasfını kaybettiğini, davaya konu tasarımda yer alan dikdörtgen şeklindeki pencereler, kaydırakların U kesiti ve yarış hissi uyandıracak nitelikteki kulvar sayısı öğelerinin tamamının sektördeki firmalar tarafından evvelce piyasaya sürülen su kaydıraklarındaki öğelerle benzer olduğunu, tescil başvurusu yapılan tasarımın şekil ve biçim olarak birebir aynısının davalı tarafından da piyasaya sürüldüğünü, başvurusu yapılan tasarım ile dosyaya ibraz ettikleri ve edecekleri görseller birlikte incelendiğinde tasarımlar arasında küçük ayrıntılarda farklılık olsa dahi, aynı olduklarını kabul etmek gerekeceğini, dava konusu tasarımın kendinden sonrakilere seçenek hakkı tanımadığını, mevzuat uyarınca, bir tasarımın koruma kapsamında değerlendirilmesi için tasarımcının tasarlama açısından “Seçenek Özgürlüğü” yani kendisinden sonrakilere de hareket serbestisi tanımasının gerektiğini, dava konusu pencereli, yarı açık tünelli ve iki kulvarlı ve tek bir ortak çatıya sahip su kaydırağının daha evvel piyasaya sürülmüş ve çok uzun yıllardır su parklarında kullanılan tek kulvarlı body slide, tek kulvarlı botlu ve ikili, üçlü ve daha da fazla kulvar sayılı su kaydırakları ile benzer ve hatta aynı olduğunu, dava konusu tasarımın sektörde farklı firmalar tarafından tescilli ürünün tescil tarihinden evvel kamuya sunulduğunu, anonim bir tasarım haline dönüştüğünü, davalıya bu hususta bir koruma tanınması halinde, davalı lehine tekel hakkı doğacağını, böylelikle davalının diğer tüm üreticiler üzerinde ekonomik baskı oluşturacağını, haksız rekabet ortamının ortaya çıkacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davalının tasarımının korunmasının gündeme geldiği takdirde, bundan sonra piyasaya sunulacak su kaydıraklarının tamamında davalının tasarım hakkının ihlal edilmiş sayılacağını ve bu suretle tasarım hukukunun amaçladığı korumanın aşılacağını, davaya konu tasarım tescil başvurusunun kötü niyetli olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 54 v.d. maddeleri uyarınca haksız rekabete yol açtığını, dava dilekçeleri içeriğinde de açıkça belirttikleri üzere, müvekkilini kuruluş tarihinden itibaren kompozit ürünlerin üretiminde sektörü yönlendiren öncü Türk firmalarından biri olduğunu, ulusal ve uluslararası birçok proje için su kaydırağı tasarladığını, ürettiğin ve satışını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin … markası ile 30.06.2015 tarihi itibari ile 2006/4 Sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleşmesi ve Turquality’nin desteklenmesi Hakkında Tebliğ’in 10. maddesinde yer alan Marka Destek programına alındığını, davalı şirketin de müvekkilin uluslararası mecrada rakibi olan şirketler arasında yer aldığını, davalı ile müvekkilinin birçok uluslararası organizasyon ve fuarlarda karşılaştığını, davalının uzun yıllardır sektörde kullanılmakta olan bu tasarımın varlığını bilmeksizin iyi niyetli bir şekilde tasarım başvurusunda bulunduğunun kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının tasarım başvurusuna konu ettiği su kaydırağını tescil başvurusundan çok önce bizzat kendisinin piyasaya sürdüğünü, davalının gerek kendisi gerekse rakipleri tarafından kamuya yıllar önce sunulmuş ve yıllardan beridir kullanılmakta olan tescilsiz anonim tasarımların varlığını bilmesine ve basiretli bir tacir olarak bilmesi gerekmesine rağmen bunları kendi adına tescil ettirmek niyetinde olduğunu, davalının davaya konu tescil başvurusunu da rakip firmaların ürünlerinin uluslararası mecralarda sergilenmesine, satış ve pazarlamasına engel olarak rakiplerinin rekabet gücünü azaltmak amacına yönelik olduğunu, tüm bu açıklamalar ışığında davalının tescil başvurusunun iyiniyetli bir başvuru olduğunun iddia edilemediğini, davalı haksız kazanç elde etmek amacıyla kötü niyetle tescil başvurusunda bulunduğunu iddia ile Türk Patent ve Marka Kurumu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sıra numaralı tasarım tescil başvuruna yapmış oldukları itirazlarının reddine yönelik … Sayılı kararının iptali ile söz konusu çoklu tasarımın tümü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun hükümleri kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmede itiraza konu … sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe olarak gösterilen önceki tarihi kaydırak videoları, bu videolardan alınan görseller ile Google Earth görüntülerinin su kaydırağı malının bilgilenmiş kullanıcıları nezdinde genel izlenim itibariyle farklı olduğu kanaatine ulaşıldığını, bu nedenle itiraza konu tasarımın itiraza gerekçe olarak gösterilen ürün görselleri karşısında yeni ve ayırt edici olduğunun düşünüldüğünü, itirazın reddinin gerektiğini, itirazın reddine ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına, oybirliğiyle karar verilmiştir.” şeklinde olup hukuka uygun olduğunu, davacı vekilinin iddialarının aksine, itiraza konu …/1, 2, 3 sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe olarak gösterilen önceki tarihli tasarımlara ait kaydırak videoları, bu videolardan alınan görseller ile Google Earth görüntülerinin su kaydırağı malının bilgilenmiş kullanıcıları nezdinde genel izlenim itibariyle farklı olduğunun sabit olduğunu, itiraza konu tasarımların itiraz gerekçesi tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu, bilgilenmiş kullanıcıların dava konusu olan tasarımları gördüklerinde, farklı tasarımlar karşısında bulunduklarını anladıklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin,davacı şirketin dava dilekçesinde müvekkilinin davaya konu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olmadığını ileri sürdüğünü, bu iddialarına gerekçe olarak da davaya konu su kaydırağı öğelerinin başvuru tarihinden çok önce piyasaya sürüldüğünü ve birçok şirket tarafından çok daha önceden üretilip satıldığını belirttiğini, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde yer verilen su kaydırağı örneklerinin müvekkilinin özgün tasarımından çok farklı özelliklere ve tasarıma sahip olduğunu, müvekkilinin dava konusu tasarımlarının tamamen özgün ve yeni unsurlar içerdiğini, müvekkillerinin çoklu tasarımı incelendiğinde başlangıç kısmında binicilerin yokuş yukarı bölüme kadar birbirlerini göremeyecek şekilde üstleri kapalı yanyana iki ayrı şerit bulunduğunu, yokuş yukarı bölümde bu şeritler arasında yarış efekti vermek amacıyla binicilerin birbirlerini görmelerine ve birlikte kaymalarına olanak sağlayan alçak ve paylaşımlı bir duvar kullanıldığını, ilerleyen aşamada her iki şerit üzerinden ortak tek bir çatının geçtiğini, kaydırağın son aşamasında yan yana şeritlerin binicilerin birbirilerini göremeyeceği ve bireysel olacağı şekilde ayrı kanallara ayrıldığını, davacının ise müvekkilinin davaya konu tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddialarını aşağıdaki başlıklar altında sunduğu görsellerle ileri sürdüğünü, davacının öncelikli olarak müvekkilinin davaya konu tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddialarını müvekkilinin tasarımına konu kaydırağında yer alan dikdörtgen pencerelerin başvuru tarihinden çok önce dünyada yaygın olarak kullanıldığına dayandırdığını, bu iddialarına delil olarak dilekçesinde müvekkilinin … ürün görseli de dahil olmak üzere çeşitli görsellere yer verdiğini, müvekkilinin davaya konu çoklu tasarımında koruma talep edilen ve yenilik içeren özellikleri arasında kaydırağın yan kısımlarında bulunan dikdörtgen pencereler hiç sayılmamışken; davacının müvekkilinin çoklu tasarımının yenilik kriterini haiz olmadığı iddialarına gerekçe olarak tek ortak özelliği yan duvarlarında kullanılan dikdörtgen pencereler olan kaydırak görsellerine yer verdiğini, müvekkilinin çoklu tasarımında yenilik ve ayırt edicilik sağlayan binicilerin birbirlerini görmelerine olanak sağlayan alçak, paylaşımlı duvar ve iki şeritten oluşan, her iki şeridin de ortak bir çatıya sahip olduğu yapıyı tamamen yok saydığını, davacının bu iddia ve delillerinin müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğini ortadan kaldırmadığını, davacının dilekçesinde ayrıca “u kesitli yarış hissi uyandıran çift kulvardan oluşan su kaydıraklarının” müvekkilinin davaya konu tasarım başvurusundan çok önce üretilerek piyasaya sürüldüğünü iddia ettiğini, bu iddialarına dayanak olarak çeşitli görsellere yer verdiğini, davacının dilekçesinde yer verilen görselin müvekkilinin tek kulvardan (şerit) oluşan bir su kaydırağı olduğunu, davaya konu tasarım ile koruma sağlanan özelliklerden en önemlilerin iki şerit (kulvar) arasında binicilerin birbirini görmesini sağlayan alçak ve paylaşımlı duvar ile bu iki ayrı şeridin tek bir ortak çatıya sahip olması olduğu dikkate alındığında müvekkilinin 2016 yılında piyasada kullanılmakta olan tek kulvardan (şerit) oluşan bu kaydırağının müvekkilinin davaya konu tasarımı bakımından yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini ortadan kaldırmadığını, dava dilekçesinde yer verilen … … şirketine ait kaydırağın müvekkilinin davaya konu kaydırak tasarımından oldukça farklı bir tasarıma sahip olduğunu, bu görselde yer verilen kaydırağın da müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini ortadan kaldırmadığını, … …’in söz konusu kaydırağının her şeyden önce hiçbir yerinde sürücülerin önce birbirlerini göremedikleri kapalı kanallardan ayrı ayrı, sonra yokuş yukarı iki ayrı şerit arasında yer alan alçak ve paylaşımlı duvar ile birbirlerini görebildikleri ve yan yana kaydıkları gibi bir hisle ve son bölümde tekrar ayrıldıkları “ayrıbirlikte-ayrı” konseptini taşıyan herhangi bir kesit bulunmadığını, … …’in söz konusu kaydırağında binicileri ayıran bireysel şeritlerin her birinin ayrı çatısının olduğunu, bu kaydırağın genel görünümünün müvekkilinin davaya konu çoklu tasarımından tamamen farklı olduğunu, davacının dilekçesinin bu bölümünde müvekkilinin davaya konu tasarımına konu kaydırak görseline de yer verdiğini, ancak bu görselde yer alan kaydırağın kullanım tarihini belirtmediğini, müvekkilinin davaya konu tasarımının rüçhan tarihinin 12.09.2019 olduğunu, SMK md. 57/2 hükmü kapsamında müvekkilinin söz konusu tasarımına konu kaydırağının rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde kamuya sunulmuş olmasının müvekkilinin tasarımının yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemeyeceğini, davacının herhangi bir tarih bilgisine yer vermeksizin müvekkilinin söz konusu tasarımına konu kaydırak görseline yer vermiş olmasının dosyayı bulandırmaya yönelik olduğunu, davacının … isimli kaydırağı ve bu kaydırağına ilişkin EP 2550075 sayılı patent ve 2010/02647 tasarım tescilindeki görsellerde de kaydırağın bazı kısımlarında iki şeritli, paylaşımlı duvar ve iki şerit ortak bir çatı bulunduğunu ve bu hali ile binicilerin birbirilerini görmelerini sağlayan yarış hissi veren bir formu bulunduğunu ileri sürdüğünü, görsellerden de görüleceği üzere davacıya ait bu kaydırak tasarımının hiçbir yerinde sürücülerin önce birbirlerini göremedikleri kapalı kanallarda ayrı ayrı, sonra yokuş yukarı iki ayrı şerit arasında yer alan alçak ve paylaşımlı duvar ile birbirlerini görebildikleri ve son bölümde tekrar ayrıldıkları “ayrı-birlikte-ayrı” konseptini taşıyan herhangi bir kesit bulunmadığını, davacının … isimli kaydırağında her ne kadar iki şerit arasında paylaşımlı duvar kullanılmışsa da müvekkilinin tasarımında bu duvar binicilerin yan yana birlikte kayıyor gibi bir hisle, birbirini rahatça görebileceği ve yarış efekti yaratacak şekilde tasarlandığını, davacının … isimli kaydırak ve EP 2550075 sayılı patent ve 2010/02647 sayılı tasarımında yer verilen görsellerdeki tasarım her iki şeritten kayan binicilerin birbirini görmesi gibi bir amaç taşımadığını, bu sebeple paylaşımlı duvarın müvekkilinin tasarımında yer alan alçak ve paylaşımlı duvardan çok farklı şekilde binicilerin birbirlerini göremeyeceği- şekilde tasarlandığını, müvekkilinin tasarımı başlangıçta binicilerin birbirlerini göremeyecek şekilde (ayrı) kapalı kanallardan kaymaya başladığı, yokuş yukarı kayarken iki şerit arasında kullanılan alçak ve paylaşımlı duvar ile birbirlerini rahatça görebildikleri (birlikte) ve son kısımda ise yine birbirlerini göremeyecek şekilde (ayrı) kapalı kanallardan geçtiklerini, davaya ait kaydırak tasarımında ise “ayrı-birlikte-ayrı” gibi bir konsept bulunmadığını, binicilerin yalnızca üstü açık ve kapalı olacak şekilde farklılık taşıyan aynı şeritlerden kaydığı ve arasındaki paylaşımlı duvarın hep sabit olduğunu, müvekkilinin tasarımında binicilerin birbirini rahatça görebilmeleri için alçak paylaşımlı duvar kullanılırken, davacının tasarımındaki paylaşımlı duvarın yüksek olduğunu ve binicilerin birbirini göremediğini, davacının tasarımının yüksek bir noktadan Kobra’nın diline doğru daha düşük yükseklikte aşağıda doğru bir kayma şekli içerdiğini, müvekkilinin kaydırağında başlangıç kısmı alçakta yer aldığını, yokuş yukarı kayma ve devamında tepeden aşağı doğru kayma şeklinde bir tasarım kullanıldığını, davacının kaydırağında kullanılan her iki şeridi kaplayan çatı ve şeritlerin müvekkilinin davaya konu çoklu tasarımındaki çatı ve şerit görünümden oldukça farklı olduğunu, tüm bu farklılıklara konu özelliklerin müvekkilinin tasarımını piyasada yer alan diğer tasarımlardan ayıran ve yenilik katan özellikler olduğunu, 02.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda öncelikli olarak su kaydıraklarının tasarlanması süreçlerinin bir takım doğal kısıtlamalara tabi olduğu yönünde açıklamalara yer verildiği, kullanıcılara yarış hissi veren kaydırakların bir sürüş tarzı olduğu, bu hissiyatın sağlayan birçok farklı tasarım üretilebileceği ve bu noktada “kaydırak kulvarlarının yan yana gelmesinden ziyade bu kulvarları oluşturan birimlere odaklanılması gerektiğinin vurgulandığını, raporun devamında ise su kaydıraklarının klasik bir tüketim ürünü olmayıp, kimi zaman yerine uygun projelendirilen bir ihtisas ürünü ve ürünlerin birlikteliğinden oluşan bir sistem olduğunun belirtildiğini, bilgilenmiş kullanıcının, kaydırağın teknik özellikleriyle ilgilenmeyen pasif kullanıcı (kaydıraktan kayan) olarak değil, bu kaydırakların seçiminde ve işletmesinde görevli müdür veya teknisyenler olacağı yönünde tespitte bulunulduğunu, değerlendirmenin bilgilenmiş kullanıcılar dikkate alınarak yapıldığını, söz konusu raporda davacının huzurdaki davaya delil olarak sunduğu EP 2550075 tescil numaralı patentin incelendiğini, bu patente konu görsel ile ilgili olarak “EP 2550075 tescil numaralı patentin görseli incelendiğinde yine bir sistem (kurgu) tasarımı bulunmaktadır. Her iki kulvardan ayrı şekilde kaymaya başlayan kullanıcılar 360 derecelik bir loop (dönüş) yaptıktan sonra çanaklara ulaşmakta, kuvvetle muhtemel bir iki salınımdan sonra çanak merkezinde durarak sistemi terk etmektedir.” tespitlerine yer verildiğini, bilirkişilerin davacının EP 2550075 tescil numaralı patentindeki görsele ilişkin açıklamalarında müvekkilinin davaya konu tasarımında yer alan özelliklerin hiçbirinin sayılmadığını, Ankara 3FSHHM’nin …E. sayılı dosyası kapsamında Sayın Mahkeme tarafından davacının bilirkişi raporuna itirazlarını karşılamak üzere dosya kapsamına alınan ek raporda da, Bilirkişi Heyetinin özetle; Su kaydırak dünyasının doğası gereği açık ve kapalı hatlar bulunabileceği ve hatta açık ve kapalı sistemlerin 2li, 4lü veya 6lı şekilde kurgulanabileceği, Ürünleri birbirlerinden farklılaştıranın sistem kurgusu değil bütünü oluşturan parçaların tasarımları olduğu, Parça detaylarını görmezden gelerek iki hattın yan yana gelmesi nedeni ile tasarımları benzer olarak ilan etmenin uygun olmadığı, Sistem ile parça değil; parça ile parçanın kıyaslanması gerektiği, Davacının dilekçesinde yer verilen video görüntülerinin sistem tanıtım görüntüleri olup, parça konusunda done vermediği yönünde açıklamalara yer verildiğini, davacının iddialarına ilişkin olarak ise tarafların aynı sektörde olmaları ve birbirlerinden haberdar olmalarının kötü niyetin varlığı için yeterli kabul edilemeyeceğinin belirtildiğini, Ankara 3.FSHHM aynı taraflar arasındaki bu çok benzer uyuşmazlıkta kök ve ek rapordaki tespitler doğrultusunda davanın reddine karar verdiğini, Ankara 3 FSHHM’nin … sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere bir su kaydırağının üzeri tamamen açık ya da kapalı bir tüp şeklinde olmasının su kaydırağının faaliyeti açısından kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin davaya konu çoklu tasarımı ile piyasadaki su kaydırakları arasında, sırf bu düşük dereceli tasarım özgürlüğünden doğan genel benzerlikler sebebiyle müvekkilinin davaya konu çoklu tasarımının yeni olmadığı iddiasının kabul edilemez olduğunu, bir tasarımın ayırt edici niteliklerinin o tasarıma has yani sadece o tasarıma ait özellikler olduğunu, müvekkilinin davaya konu tasarımlarında başlangıç kısmında binicilerin birbirini göremeyeceği üstü kapalı iki ayrı kulvar kullanılması, akabinde yokuş yukarı bölümde iki şerit arasında binicilerin birbirini görmesini sağlayan alçak ve paylaşımlı duvar kullanılması, devamında iki şerit üzerinde ortak tek bir çatı kullanılması ve bitiş kısmında tekrar binicilerin birbirini göremeyecek şekilde ayrı ayrı kanallardan geçmesini sağlayan parçaların müvekkilinin tasarımlarına has özellikler olduğunu, müvekkilinin tasarımına yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini kattıklarını, müvekkilinin yaratıcı çalışmaları sayesinde aslında su kaydıraklarının tâbi olduğu düşük dereceli tasarım özgürlüğüne rağmen tasarımın doğal sınırlarını aşarak bu segmentteki ürünlerin tasarımını standardın dışına çıkmasını sağladığını, söz konusu çoklu tasarım ile koruma talep edilen davacının iddialarının aksine klasik anlamda su kaydıraklarında var olan genel görünüm olmadığını, her bir tasarımın kendine özgü unsurlarının oldukça fazla olduğunu, bu nedenle tasarımların yenilik unsurunun oldukça yüksek olduğunu, Ankara 3.FSHHM’nin … E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, tasarım söz konusu olduğunda tüketicinin ortalama tüketici değil bilgilendirilmiş tüketici olduğunu, piyasadaki su kaydıraklarındaki farklılıkları ve değişik tasarımları ayırt edecek bilinç seviyesine sahip olduğunu, bilgilendirilmiş tüketicinin su parklarını kullanan halk değil, su parkları tasarlayan, kuran ve işleten kimseler olduğunu, bu kişilerin ilgili sektördeki çeşitli ihtiyaçlara hitap eden farklı tasarımlara sahip su kaydıraklarını bildiğini ve bunlardaki binicinin heyecanını, güvenliğini ve rahatlığını etkileyen özel unsurları ve farklılıkları fark edeceğinin açık olduğunu, bu tür tasarımlarda detaylar ve farklılıkların özel bir öneme sahip olduğunu, bilgilenmiş kullanıcının farklı özellikler elde etmek için kullanılan teknikler arasındaki farklardan yola çıkarak ürünler arasındaki farkı saptayabildiğini, davacının dava dilekçesinde, dava konusu tasarımların zaten piyasada mevcut olan ve uzun yıllardır kullanılan su kaydıraklarının aynısı ya da benzeri olduğunu, bunların tescil edilmesi halinde, müvekkile bir tekel hakkı verileceğini ve diğer tüm üreticiler üzerinde ekonomik baskı oluşacağını iddia ettiğini, müvekkilinin dava konusu tasarımlarının piyasadaki mevcut su kaydıraklarından farklı, yeni ve özgün tasarımlar olduğunu, bu tasarımın tescil edilmesi halinde, müvekkilinin piyasada bulunan tasarımların kullanımını durdurma gibi bir hakkı olamayacağını, bu nedenle bir ekonomik baskı yaratmasının da mümkün olmayacağını, müvekkilinin ancak yapmış olduğu yatırımlar sonucu tasarladığı özgün tasarımı üzerinde bir hakka sahip olacağını, müvekkilinin bu hakka sahip olmasının piyasada hali hazırda kullanılan ve müvekkilinin tasarımdan farklı olan tasarımların kullanılmasını engellemeyeceğini, başka firmaların yatırım yaparak farklı tasarımlar yaratmasına engel olmayacağını, davacı yanın bu iddialarının da yerinde olmadığını, bir tasarımın ayırt ediciliği değerlendirilirken, bu tasarıma konu ürünlerdeki seçenek özgürlüğünün de dikkate alınmasının önem taşıdığını, başta güvenlik sebebiyle su kaydıraklarında bu seçenek özgürlüğü alanının dar olduğunun herkes tarafından bilindiğini, müvekkilinin bu eşi benzeri bulunmayan yeni unsurlar içeren tasarımlarının, sektörün tasarım geliştirme seçeneklerinin darlığına rağmen yenilik ve ayırt edicilik şartlarını oluşturduğunun kabulünün gerektiğini, davacının dava dilekçesinde müvekkilinin söz konusu çoklu tasarım başvurusunu kötü niyetle yaptığını ve bu tescilin haksız rekabet yarattığını iddia ettiğini, müvekkili şirketin davaya konu tasarıma ait su kaydırakları sektöründe son derece tanınmış ve dünya çapında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin bu alandaki faaliyetlerinin 1986 yılına kadar uzandığını, müvekkillerinin bu yıldan beri ürünlerini geliştirerek sektörde lider durumuna geldiğini, müvekkilinin bu ürünlerini geliştirerek farklı tasarımlar yaratması ve bunların korunması amacıyla başvurularda bulunmasının da son derece doğal ve yerinde bir ticari faaliyet olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu …sayılı tasarım işlem dosyası ile davacıya ait 2010/02847 sayılı tasarım tescil belgesi getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş; mahkememizin aşağıdaki kabulü çerçevesinde yararlanılmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile …sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 27/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 27/01/2021 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davalı şirkete ait …sıra sayılı tasarımın, davacı şirkete ait tasarımı karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı ile 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük hallerinin olup olmadığından ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
6769 sayılı SMK’nun MADDE 55;
(1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.
(2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder.
(3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür.
(4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.
MADDE 56- (1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Görüldüğü üzere SMK, yenilik bakımından mutlak yenilik kriterini benimsemiştir. Ancak tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.
Ayırt edicilik ise 6769 sayılı SMK’nun 56/5. maddesinde tanımlanmıştır.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.

Tasarımın hükümsüzlüğü 6769 sayılı SMK’nun 77.vd.maddelerinde düzenlenmiştir. Hükümsüzlük halleri (nedenleri) SMK 77. maddesinde yer alır. Buna göre;
“a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fıkrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse.
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise.”;tasarımın hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme tarafından karar verilir.
(2) 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi hâlinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınır. Kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şarttır.
6769 sayılı SMK’nun 78-(1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.
(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.
(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.
(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.
(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır.
Bu genel açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu somut olaya dönülecek olursa, davalı şirkete ait …sayılı tasarım başvurusunun 30/10/2019 tarihinde gerçekleştiği, 09/04/2020 tarih ve 338 sayılı Resmi Endüstriyel Tasanmlar Bülteninde ilan edildiği; …kod numaralı tasarımlara altı aylık yasal itiraz süresi içinde, davalı şirket tarafından itiraz edildiği, itiraza gerekçe olarak önceki tarihi kaydırak videoları, bu videolardan alınan görseller ile Google Earth görüntülerine dayanılduğı, TÜRKPATENT YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda … sayılı kararıyla nihai olarak itirazın reddedilerek tasarım tescilinin devamına karar verildiğini; davacı vekilinin YİDK kararının iptali talebiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
“Seçenek özgürlüğü” kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58. maddede; “Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.” ifadesi yer almaktadır. Aynı maddeye göre, “Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.” koruma kapsamı dışında kalmaktadır. Uygulamada hemen her davada seçenek özgürlüğünün bulunmadığı bir savunma olarak ileri sürülmektedir. Sözgelimi, bir koltuğun koltuk gibi, bir tencerenin ise tencere gibi olması gerekmesi bunların seçenek özgürlüğü sunmadığı anlamına gelmez. Günümüzde her bir ürün için birbirinden farklı tasarımlar sunmak mümkündür. Belirtildiği üzere, bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olabilmesi için, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile diğer bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında fark olması gerekir. Bilgilenmiş kullanıcı, kıyaslama yaparken ayrıntılar içerisinde boğulmamalı, iki tasarımın kendisinde uyandırdığı genel izlenime dikkat etmelidir. Bir tasarım diğerinden ayrıntıda bir çok farklılık içerse dahi, eğer genel izlenim benzerlik arz ediyorsa, söz konusu tasarım korunmayacaktır.
Bu açıklamalar doğrultusunda Su kaydırağını şekillendiren kriterleri, ergonomiye uygunluk, nakliyeye uygunluk, modüler parçalarla üretilebilme, üretim yöntemlerine uygunluk, akışkanlığı sağlayabilecek geometri olarak sıralamak mümkündür. İnternet’te yapılacak bir araştırmadan karşımıza benzer sonuçların çıkması da bize su kaydırağı tasarımında sınırlı bir seçenek özgürlüğü olduğunu göstermektedir.
Bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu tasarımı havı ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olan ve daha önce o ürünü belli bir süre kullanmış, başka bir deyişle ürün hakkında deneyimi olan kişidir. Bu kişi bir tasarım uzmanı olmayıp, bilgilenmiş bir kullanıcıdır. Ürünün türüne göre bilgilenmiş kullanıcı, nihai tüketici olabileceği gibi ara tüketici de olabilir. Örneğin, bir mobilya takımı için ev hanımı, nihai tüketici olarak bilgilenmiş kullanıcı olabileceği gibi, otomobil yağını değiştirmeye yarayan bir huni için oto tamircisi de ara tüketici sıfatıyla bilgilenmiş kullanıcı kategorisine girecektir. Somut uyuşmazlığa baktığımızda ise dava konusu tasarım su kaydırağı olup, bu ürünü satın alımını ve bakımını yapan kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ancak otel ve gemi gibi su kayağının kullanıldığı ticari işletmelerin reklamlarında su kayağı resimlerini kullandıkları bu faaliyetlerden yararlanmak isteyen kişilerin de ilk grup kadar bilinçli olmasa bile bilgilenmiş kullanıcı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
…-1 ve 2 Sıra Numaralı Tasarımlar ile Davacıya ait … Adlı Tasarımın Karşılaştırılması:
Yan yana iki kulvarın bulunması, kimi kısımlarda kulvarların üstünün açık, kimi yerlerde iki kulvarın da üstünü kapatan tek parça oval bir çatının bulunması tasarımların ortak özellikleridir.2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda aşağı eğim, yukarı eğim, aşağı eğim şeklinde (hareket soldan sağa doğrudur) bir yapı mevcutken, … adlı tasarımda en son yukarı kıvrılan kısım hariç aşağı eğimli bir yapı mevcuttur. … adlı tasarımda kulvarlar arasındaki bölme üstü kapalı kısımda iki kulvarda kayan insanların birbirlerini sürekli görebileceği şekilde, açık kısımda birbirlerini göremeyecek şekilde ara duvarlı iken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda başlangıç ve bitişte birleşik kulvarlar iki ayrı boru halini almakta ve kayan insanlar birbirlerini görememektedirler. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda dış kenarlarda yatay dikdörtgen şeklinde pencereler mevcutken, … adlı tasarımda bu kısımlar doludur, pencere mevcut değildir. … adlı tasarımda iki kulvar arasındaki duvar kaydırağın en altındaki geniş bölümde en alçak konumda, üstü kapalı bölümde orta alçak, üstü kapalı kısımda yüksekken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda sürekli olarak alçaktır. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırağın eni sabitken, … adlı tasarımda bitişe doğru bir genişleme mevcuttur. … adlı tasarımda kaydırakta düz ve spiral formunda kısımlar mevcutken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırak düzdür. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 /06841-3 Sıra Numaralı Tasarım ile … Adlı Tasarımın karşılaştırılması:
Yan yana iki kulvarın bulunması, kimi yerlerde iki kulvarın da üstünü kapatan tek parça oval bir çatının bulunması tasarımların ortak özellikleridir. …-3 sıra numaralı tasarımda aşağı eğim, yukarı eğim, aşağı eğim şeklinde (hareket soldan sağa doğrudur) bir yapı mevcutken, … adlı tasarımda en son yukarı kıvrılan kısım hariç aşağı eğimli bir yapı mevcuttur. … adlı tasarımda kulvarlar arasındaki bölme üstü kapalı kısımda iki kulvarda kayan insanların birbirlerini sürekli görebileceği şekilde, açık kısımda göremeyecek şekilde ara duvarlı iken, …-3 sıra numaralı tasarımda başlangıç ve bitişte birleşik kulvarlar iki ayrı boru halini almakta ve kayan insanlar birbirlerini görememektedirler. …-3 sıra numaralı tasarımda dış kenarlarda yatay dikdörtgen şeklinde pencereler mevcutken, … adlı tasarımda bu kısımlar doludur, pencere mevcut değildir. … adlı tasarımda iki kulvar arasındaki duvar kaydırağın en altındaki geniş bölümde en alçak konumda, üstü kapalı bölümde orta alçak, üstü kapalı kısımda yüksekken, …-3 sıra numaralı tasarımda sürekli olarak alçaktır. …-3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın eni sabitken, … adlı tasarımda bitişe doğru bir genişleme mevcuttur. … adlı tasarımda kaydırakta düz ve spiral formunda kısımlar mevcutken, …-3 sıra numaralı tasarımda kaydırak düzdür. …-3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın üstü sürekli olarak kapalıyken, … adlı tasarımda kaydırağın bir kısmının üstü açıktır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/1 ve 2 sıra Numaralı Tasarımlar ile … …’e ait Tasarımların (1), (2) ve (3) Karşılaştırılması:
Kaydırağın bazı yerlerinde üstünün açık bazı yerlerde kapalı olması, kenarlardaki ince uzun dikdörtgen pencereler, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. …-1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırak iki kulvardan oluşurken, … …’e ait tasarımlarda kaydırakta tek kulvar mevcuttur. Dolayısıyla … …’e ait tasarımlarda iki kulvarı kaplayan çatı, iki kulvarı ayıran duvar, kulvarların birbirinden kopup birer boru halini alması özellikleri mevcut değilidir. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarımlar karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile … …’e ait tasarımların (1), (2) ve (3) karşılaştırılması:
Kaydırağın bazı yerlerinde üstünün kapalı olması, kenarlardaki ince uzun dikdörtgen pencereler, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. … …’e ait tasarımlarda kaydırağın bazı kısımlarında üstü kapalı bazı kısımlarında üstü açıkken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırağın tamamında üstü kapalıdır. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırak iki kulvardan oluşurken, … …’e ait tasarımlarda kaydırakta tek kulvar mevcuttur. Dolayısıyla … …’e ait tasarımlarda iki kulvarı kaplayan çatı, iki kulvarı ayıran duvar, kulvarların birbirinden kopup birer boru halini alması özellikleri mevcut değilidir. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarımlar karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile … …’e ait tasarımın (4) karşılaştırılması:
Birden fazla kulvar, kulvarların arasında alçak bir duvarın bulunması, kenarlarda ince uzun dikdörtgen şeklinde pencerelerin bulunması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması, bazı kısımların üstünün açık bazı kısımların üstünün kapalı olması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda iki adet kulvar mevcutken, … …’e ait tasarımda altı adet kulvar mevcuttur. … …’e ait tasarımda kulvarların kapalı kısımları her bir kulvarı ayrı bir çatısı olacak şekildeyken, …-1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kulvarların bir kısmında ortak bir kısmında ayrı çatıları mevcuttur. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile … …’e ait tasarımın (4) karşılaştırılması:
Birden fazla kulvar, kulvarların arasında alçak bir duvarın bulunması, kenarlarda ince uzun dikdörtgen şeklinde pencerelerin bulunması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması, bazı kısımların üstünün açık bazı kısımların üstünün kapalı olması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda iki adet kulvar mevcutken, … …’e ait tasarımda altı adet kulvar mevcuttur. … …’e ait tasarımda kulvarların kapalı kısımları her bir kulvarı ayrı bir çatısı olacak şekildeyken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kulvarların bir kısmında ortak bir kısmında ayrı çatıları mevcuttur. … …’e ait tasarımda kulvarların bir bölümde üstleri açıkken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kulvarların üstü bütünüyle kapalıdır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce mesnet tasarım karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile 03.07.2017 tarihli videodan alınan görüntüde yer alan tasarımın karşılaştırılması:
İki kulvarlı yapı, kenarlarda uzun ince dikdörtgen pencerelerin bulunması, bazı kısımların üstünün açık, bazı kısımların üstünün kapalı olması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda iki kulvar önce ayrı ayrı bölümler olarak başlayıp, sonra birleşirken ve aralarında kısa bir duvar varken, videoda yer alan tasarımda kulvarlar ayrı devam etmektedirler ve aralarındaki duvar kenarlardaki duvar ile aynı şekilde ve ince uzun dikdörtgen pencerelidir. Videoda yer alan tasarımda kapalı kısımlar sadece her bir kulvarın üstünü örterken, …-1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kulvarların birleştiği kısımda iki kulvarı kapatacak şekilde, başlangıç ve bitişte her bir kulvarın üstünü kapatacak şekildedir. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile 03.07.2017 tarihli videodan alınan görüntüde yer alan tasarımın karşılaştırılması:
İki kulvarlı yapı, kenarlarda uzun ince dikdörtgen pencerelerin bulunması, bazı kısımların üstünün kapalı olması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda iki kulvar önce ayrı ayrı bölümler olarak başlayıp, sonra birleşirken ve aralarında kısa bir duvar varken, videoda yer alan tasarımda kulvarlar ayrı devam etmektedirler ve aralarındaki duvar kenarlardaki duvar ile aynı şekilde ve ince uzun dikdörtgen pencerelidir. Videoda yer alan tasarımda kapalı kısımlar sadece her bir kulvarın üstünü örterken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kulvarların birleştiği kısımda iki kulvarı kapatacak şekilde, başlangıç ve bitişte her bir kulvarın üstünü kapatacak şekildedir. …-3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın bütününde üst kısım kapalıyken, videoda yer alan tasarımda bazı kısımların üstü açık bazı kısımların üstü kapalıdır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile … (21.10.2019) isimli tasarımın karşılaştırılması:
Kaydırağın bazı yerlerinde üstünün açık bazı yerlerde kapalı olması, kenarlardaki ince uzun dikdörtgen pencereler tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kaydırak iki kulvardan oluşurken, … adlı tasarımda kaydırakta tek kulvar mevcuttur. Dolayısıyla … adlı tasarımda iki kulvarı kaplayan çatı, iki kulvarı ayıran duvar, kulvarların birbirinden kopup birer boru halini alması özellikleri mevcut değilidir. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile … (21.10.2019) isimli tasarımın karşılaştırılması:
Kaydırağın bazı yerlerinde üstünün açık bazı yerlerde kapalı olması, kenarlardaki ince uzun dikdörtgen pencereler tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kaydırak iki kulvardan oluşurken, … adlı tasarımda kaydırakta tek kulvar mevcuttur. Dolayısıyla … adlı tasarımda iki kulvarı kaplayan çatı, iki kulvarı ayıran duvar, kulvarların birbirinden kopup birer boru halini alması özellikleri mevcut değilidir. … adlı tasarımda kaydırağın bazı kısımlarının üstü kapalı bazı kısımlarının üstü açıkken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın tümünün üstü kapalıdır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalıya ait 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile davalıya ait 25.08.2014 tarihli görselde yer alan tasarımın (1) karşılaştırılması:
İki kulvarlı yapı, kenarlarda uzun ince dikdörtgen pencerelerin bulunması, bazı kısımların üstünün açık, bazı kısımların üstünün kapalı olması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda iki kulvar önce ayrı ayrı bölümler olarak başlayıp, sonra birleşirken ve aralarında kısa bir duvar varken, davalıya ait görselde ait tasarımda kulvarlar birbirinden bağımsız olarak ayrı devam etmektedirler ve aralarındaki duvar kenarlardaki duvar ile aynı şekilde ve ince uzun dikdörtgen pencerelidir. Davalıya ait görselde yer alan tasarımda kapalı kısımlar sadece her bir kulvarın üstünü örterken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tescilli tasarımlarda kulvarların birleştiği kısımda iki kulvarı kapatacak şekilde, başlangıç ve bitişte her bir kulvarın üstünü kapatacak şekildedir. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
Davalıya ait 2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile 25.08.2014 tarihli davalıya ait görselde yer alan tasarımın (1) karşılaştırılması:
İki kulvarlı yapı, kenarlarda uzun ince dikdörtgen pencerelerin bulunması, bazı kısımların üstünün kapalı olması, aşağı ve yukarı eğimlerin bulunması tasarımların ortak özellikleridir. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda iki kulvar önce ayrı ayrı bölümler olarak başlayıp, sonra birleşirken ve aralarında kısa bir duvar varken, 2014 tarihli görselde yer alan tasarımda (1) kulvarlar birbirinden bağımsız olarak ayrı devam etmektedirler ve aralarındaki duvar kenarlardaki duvar ile aynı şekilde ve ince uzun dikdörtgen pencerelidir. 2014 tarihli görselde yer alan tasarımda (1) kapalı kısımlar sadece her bir kulvarın üstünü örterken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kulvarların birleştiği kısımda iki kulvarı kapatacak şekilde, başlangıç ve bitişte her bir kulvarın üstünü kapatacak şekildedir. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın bütününde üst kısım kapalıyken, 2014 tarihli görselde (1) kaydırağın bir kısmının üstü kapalı bir kısmının üstü açıktır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile 25.01.2016 tarihli davalıya ait görselde yer aşan tasarımın karşılaştırılması:
Kenarlarda ince uzun dikdörtgen şeklinde pencereler, iki kulvar genişliğinde yapı, bazı kısımların üstünün kapalı bazı kısımların üstünün açık olması, çatının yapının tüm enini kaplaması ortak özellikleridir. Davalıya ait 2016 tarihli görselde iki kulvar birleşikken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda iki kulvar arasında alçak bir duvar mevcuttur. 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda bağımsız iki kulvar olarak başlayıp daha sonra arası duvarlı birleşik devam eden ve yine ayrı ayrı kulvarlı olarak biten bir yapı mevcutken, davalıya ait 2016 tarihli görselde birleşik tek büyük bir kulvar mevcuttur.2016 tarihli görselde çatı iki kulvar genişliğinde yapının tümünü tek parça olarak kapatırken, 2019 06841/1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda baş ve sonda iki kulvarın birer bağımsız çatısı, orta kısımda ise iki kulvarı birden örten bir çatı mevcuttur. Dolayısıyla, dava konusu …-1 ve 2 sıra numaralı tasarımların mesnet görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, mesnet tasarım karşısında davalı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaati oluşmuştur.
2019 06841/3 sıra numaralı tasarım ile 25.01.2016 tarihli davalıya ait görselde yer alan tasarımın karşılaştırılması:
Kenarlarda ince uzun dikdörtgen şeklinde pencereler, iki kulvar genişliğinde yapı, bazı kısımların üstünün kapalı olması, çatının yapının tüm enini kaplaması ortak özellikleridir. 2016 tarihli görselde (2) iki kulvar birleşikken, 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda iki kulvar arasında alçak bir duvar mevcuttur. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda bağımsız iki kulvar olarak başlayıp daha sonra arası duvarlı birleşik devam eden ve yine ayrı ayrı kulvarlı olarak biten bir yapı mevcutken, 2016 tarihli görselde (2) birleşik tek büyük bir kulvar mevcuttur. 2016 tarihli görselde çatı iki kulvar genişliğinde yapının tümünü tek parça olarak kapatırken, 2019 068413 sıra numaralı tasarımda baş ve sonda iki kulvarın birer bağımsız çatısı, orta kısımda ise iki kulvarı birden örten bir çatı mevcuttur. 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımda kaydırağın bütününün üstü kapalıyken, 2016 tarihli görselde kaydırağın bir kısmının üstü kapalı bir kısmının üstü açıktır. Dolayısıyla, dava konusu 2019 06841/3 sıra numaralı tasarımın mesnet görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı kanaatine varılmıştır.
…-1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile 08.08.2019 tarihli davalıya ait görselde yer alan tasarımın karşılaştırılması:
Davalıya ait görselde yan duvarda bir girintinin bulunması haricinde aralarında bir fark bulunmamaktadır. Tescilli tasarım ile görsel birbiri ile ayırt edilemeyecek derecede benzerdir. Davalı tarafın rüçhan talebine esas oluşturan 189801 sıra no’lu(rüçhanlı) tasarımının başvuru tarihi 12.09.2019 tarihidir. Dolayısıyla bu başvurudan önceki 12 ay içerisinde yapılan kamuya sunum tasarımın yeniliğini ve ayırt ediciliğini etkilememektedir. Davalının kamuya sunum tarihi 08.08.2019 tarihi olup bu tarih 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde kaldığı sonucuna varılmıştır.
Davalının …-3 sıra numaralı tasarımı ile 08.08.2019 tarihli yine davalı …’a ait görselde yer alan tasarımın karşılaştırılması:
…-3 sıra numaralı tasarımda yapının bütününü üstü kapalıyken, davalıya ait görselde yapının bir kısmının üstü açık olması haricinde aralarında bir fark yoktur. Başka bir deyişle davalıya ait tescilli tasarım ile yine davalıya ait görsel ayırt edilemeyecek derecede benzerdir. Davalı tarafın rüçhan talebine esas oluşturan 189801 sıra no’lu tasarımının başvuru tarihi 12.09.2019 tarihidir. Dolayısıyla bu başvurudan önceki 12 ay içerisinde yapılan kamuya sunum tasarımın yeniliğini ve ayırt ediciliğini etkilememektedir. Davalının kamuya sunum tarihi 08.08.2019 tarihi olup bu tarih 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde kaldığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, 2019 06841/1, 2 ve 3 sıra numaralı tasarımların davacıya ait 2010 02847 sıra numaralı tasarım ve diğer delillerde yer alan tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğu, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptali koşullarının oluşmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.