Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/256 E. 2022/38 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/256
KARAR NO : 2022/38

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2022
DAVA:
Davacı vekili 03/09/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde ….” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin ….” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın; 2019/86009 sayılı başvurusu yönünden kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, 2019/86211 sayılı başvuru yönünden kısmen kabulüne karar verilerek başvuru kapsamından bir kısım mal ve hizmetlerin çıkartıldığını, bu ret ve kısmi ret kararlarına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin TÜRKPATENT … ve … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kısmen kabul edildiğini, oysa müvekkili tarafından söz konusu itirazlar sebebiyle 6769 sayılı SMK m.19/2 uyarınca kullanmama def’i ileri sürüldüğünü, davalının itiraza dayanak markalarının aynı olması, tarafların aynı olması ve müvekkilinin her iki marka başvurusuna yapılan itiraz yönünden de kullanmama def’i ileri sürmüş olması dikkate alınarak huzurdaki davada iki ayrı YİDK kararının birlikte açılmış olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü hususunda değerlendirmenin bir birlik içerisinde gerçekleştirilmesi gerekeceğinden işbu dava iki ayrı YİDK kararının iptali talep edildiğini, … sayılı kararına konu 2019/86090 başvuru numaralı “…” markasına yapılan itirazda delillerin incelenmesi sonucunda, 2002 22186 sayılı “…”, 2002 22187 sayılı “… …” markaların “eğitim hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, değerlendirme/gelişim merkezi uygulamaları hizmetleri, web yıllık bakım hizmetleri, üçüncü kişilere ait yazılımların pazarlanması/satışı/kullandırılması ve bunlarla ilgili hizmetler” bakımından kullanımının ispatlandığı tespit edilmiş olduğunu, kullanım ispatı talep edilen 2008 00867 tescil numaralı itiraz gerekçesi markanın ise talep edilen mal ve hizmetlerde kullanımının ispatlanamamış olduğu belirlenmiş ve söz konusu marka ret gerekçeleri arasından çıkartılmış olduğunu, 2002 22186, 2002 22187 sayılı markaların, ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimaline neden olabilecek şekilde benzer oldukları kanaatine varılmış olduğunu, …sayılı kararına konu 2019/86211 başvuru numaralı “……” markasına yapılan itirazda delillerin incelenmesi sonucunda, 2002 22186 sayılı “…”, 2002 22187 sayılı “… ” markaların “eğitim hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, değerlendirme/gelişim merkezi uygulamaları hizmetleri, webyıllık bakım hizmetleri, üçüncü kişilere ait yazılımların pazarlanması/satışı/kullandırılması ve bunlarla ilgili hizmetler” bakımından kullanımının ispatlandığı tespit edilmiştir. Öte yandan, kullanım ispatı talep edilen 2008 00867 tescil numaralı itiraz gerekçesi markanın ise talep edilen mal ve hizmetlerde kullanımının ispatlanamamış olduğu belirlenmiş ve söz konusu marka ret gerekçeleri arasından çıkartılmış olduğunu, davaya konu marka ve benzerleri Türk Patent nezdinde müvekkili adına daha önce de …. sayılı markalarında bulunan ¸logosunun ayırt ediciliğinin yüksek olduğu ve yine birçok alanda faaliyet gösteren müvekkil şirket ile özdeşleştiği bu nedenle de tüketici nezdinde herhangi bir karışıklığa mahal vermeden söz konusu başvuruya konu markaların müvekkile aidiyetinde bir şüpheye düşülmeyeceği gibi, davalı şirket mal ve hizmetleri ile de karıştırılması mümkün olmadığını, müvekkilinin Türkiye’de de faaliyet gösteren şirketleri vardır. Onlardan biri de yine başvurularda vekil kaydında bulunan “….”dir. Şirket kullanımı ve logosunda da benzer şekilde yer almakta olup yine “…” logosunu barındırmakta olduğunu, müvekkili şirketin kurucusunun, …, Türkiye’de de bilinen biri olduğunu, 2019/86090 ve 2019/86211 sayılı marka görsellerinde de bulunan şekil ibaresinin, müvekkil tarafından ülkemizde kullanıma konu edilmekte olup, tüketici nezdinde ayırt edicilik kazandığını, benzerlik değerlendirmesinde taraf markalarının görsel unsurları ve ibarelerinin tümü göz önünde bulundurularak bir karar verilmediğini, zira her iki kararda da sehven 2019/86090 sayılı markası hakkında bir değerlendirme yapıldığını, 2019/86211 sayılı marka başvurusunda şekil ve kelime unsurlarının bir arada bulundurulduğu gibi, doğrudan müvekkili kurucusunun ismini de barındırmakta olduğunu, davalı markaları ile ilişkilendirilme ihtimali bulunmadığını belirterek Türk Patent ve Marka Kurumunun Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun …sayılı ve … sayılı kararlarının iptaline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; …sayılı YİDK kararı yönünden; davacının 2019/86090 sayılı başvuru markası “…” ibaresinden, başvurunun kısmen reddine mesnet 2002 22186, 2002 22187 sayılı markalar ise “…”, “… consulting” ibaresinden oluşmakta olduğunu, markaların esas unsurlarına bakıldığında her iki markada yer alan harfler hemen hemen birbirinin aynısı olup, genel görünümleri ve bir bütün olarak bakıldığında markalar, karıştırma ihtimaline neden olacak şekilde hatta birebir aynılığa dek varan benzerliğe sahip olduğunu, başvuru markasında ayırt ediciliğe katkı sağlayabilecek derecede farklı/güçlü unsurlar da mevcut olmadığını, anılan markanın, redde mesnet işaretin bir başka biçimi veya serisi yahut uzantısı olarak algılanmasına sebebiyet vereceğini, 2002 22186, 2002 22187 sayılı itiraz markalarının “eğitim hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, değerlendirme/gelişim merkezi uygulamaları hizmetleri, web yıllık bakım hizmetleri, üçüncü kişilere ait yazılımların pazarlanması/satışı/kullandırılması ve bunlarla ilgili hizmetler” bakımından kullanımının ispatlandığını, İtiraz markalarının başvuru markasıyla benzerliği ile birlikte, kullanımı ispatlanan anılan hizmetler ile başvuru kapsamında yer alan “SINIF 9: bilgisayar programları ve yazılımları. SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bilgisayar programları ve yazılımları. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” arasında benzerlik bulunduğunu SMK 6/1. Madde şartlarının sağlandığını, … sayılı YİDK kararı yönünden davacının 2019/86211 sayılı başvuru markası “…….” ibaresinden, başvurunun kısmen reddine mesnet 2002 22186, 2002 22187 sayılı markalar ise “…”, “… ibaresinden oluşmakta olduğunu, Markaların esas unsurlarına baktığımızda her iki markada yer alan harfler hemen hemen birbirinin aynısı olup, genel görünümleri ve bir bütün olarak bakıldığında markalar, karıştırma ihtimaline neden olacak şekilde hatta birebir aynılığa dek varan benzerliğe sahiptirler. Başvuru markasında ayırt ediciliğe katkı sağlayabilecek derecede farklı/güçlü unsurlar da mevcut olmadığını, anılan markanın, redde mesnet işaretin bir başka biçimi veya serisi yahut uzantısı olarak algılanmasına sebebiyet vereceğini, 2002 22186, 2002 22187 sayılı itiraz markalarının “eğitim hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, değerlendirme/gelişim merkezi uygulamaları hizmetleri, web yıllık bakım hizmetleri, üçüncü kişilere ait yazılımların pazarlanması/satışı/kullandırılması ve bunlarla ilgili hizmetler” bakımından kullanımının ispatlandığı tespit edilmiştir. İtiraz markalarının başvuru markasıyla benzerliği ile birlikte, kullanımı ispatlanan anılan hizmetler ile başvuru kapsamında yer alan “SINIF 9: bilgisayar programları ve yazılımları. SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bilgisayar programları ve yazılımları. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). SINIF 42: bilgisayar hizmetleri yani bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, bilgisayar yazılım tasarımı, güncelleştirilmesi ve bilgisayar yazılımlarının kiralanması hizmetleri, İnternet arama motoru sağlama, web sitesi hosting hizmetleri, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri; “arasında benzerlik bulunduğunu, bu kapsamda SMK 6/1. Maddenin şartlarının oluştuğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu TÜRKPATENT YİDK’nun …sayılı ve … sayılı kararı ile davacıya ait 2019/86009, 2019/86211 kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, Türk Patent YİDK’nun …sayılı ve … sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı başvuru sahibine 05/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 03/09/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 06/01/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davaya konu markaların 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında benzer olduğu, Davacının 2011/33356 ve 2016/12871 sayılı markaları yönünden müktesep hakkının bulunduğu, Taraf markaları yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunmadığı, TÜRKPATENT YİDK’nın …sayılı ve … sayılı kararlarının iptali koşullarının oluştuğu… ” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu 2019/86090, 2019/86211 başvuru’nun “…”, “….. …. …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 09, 16, 35, 38, 41, 42, 45. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerden oluştuğu, başvuru kapsamından çıkartılan “9. Sınıf: Bilgisayar programları ve yazılımları. 35. sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bilgisayar programları ve yazılımları. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir), 42. Sınıf: bilgisayar hizmetleri yani bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, bilgisayar yazılım tasarımı, güncelleştirilmesi ve bilgisayar yazılımlarının kiralanması hizmetleri, İnternet arama motoru sağlama, web sitesi hosting hizmetleri, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerin yer aldığı, itiraza mesnet markaların “…”, “… consulting”, “… consulting sonuca götüren işbirliği”, “…. ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 35, 41, 42 sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacı marka başvurularından 2019/86090 başvuru numaralı markanın “SINIF 9: bilgisayar programları ve yazılımları. SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bilgisayar programları ve yazılımları. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” Açısından; 2019/86211 başvuru numaralı markanın ise SINIF 9: bilgisayar programları ve yazılımları. SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bilgisayar programları ve yazılımları. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). SINIF 42: bilgisayar hizmetleri yani bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, bilgisayar yazılım tasarımı, güncelleştirilmesi ve bilgisayar yazılımlarının kiralanması hizmetleri, İnternet arama motoru sağlama, web sitesi hosting hizmetleri, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri yönünden ayrı ayrı SMK md. 6/1’de sayılan emtiaların aynı/aynı tür olması şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…”, “….. … …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “… …sonuca götüren işbirliği”, “….” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Değerlendirme:
Davaya konu davalı markaları herhangi bir şekil unsuru içermeyen herhangi bir şekilde stilize edilmeyen düzyazı şeklinde …, … … ibarelerinden oluştuğu, markadaki “….” ibaresinin tescilli olduğu sınıf yönünden de çeşitli firmalarca kullanılan marka imajı yaratmayan DANIŞMANLIK anlamına da gelmekle jenerik unsur olduğu, markanın başında yer alan ve yine müstakil olarak da kullanılan “…” İbaresinin, marka imajını aktaran esaslı/asli unsur olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı markalarından 2019/86090 numaralı markanın … … kelime unsuru ve logo şekil unsuru yine 2019/86211 numaralı markanın da logo şekil unsuru ve …. … … … kelime unsurlarından oluşan karma marka niteliğinde olduğu ilk markada yer alan “…” kelimesinin teknik anlamına gelmekle jenerik isim olduğu , yine ikinci markada yer alan “…” ibarelerinin jenerik unsur olduğu, … ibaresinin ise davacı unvanı olduğu, dolayısıyla davacı marklarının marka imajını aktaran esaslı/asli unsurunun da “Logo şekli ve …” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı markalarındaki Logo şeklinin davacı tarafça çatı(şemsiye) marka olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır.
Taraf markalarının esaslı unsuru olan “…” ibarelerinin ortak olması, arkadan gelen ibarelerin görünüşteki imajı değiştirecek marjinal bir farkın bulunmaması, davacı markalarındaki logo olarak kullanılan şekil unsurunun da “…” ibaresinin harflerinden oluşturulması, bu ibarelerin ilk bakışta göze çarpan unsurlardan olması, aynı zaman da “söz görünümden yüksek sesle konuşur” ilkesi gereği markadaki sözcük unsurlarının baskın ve ayırt edici unsur olması karşısında taraf markalarının görsel olarak benzer oldukları kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Değerlendirme:
İşitsel benzerlik incelemesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de sözcüklerin ilk heceleri, ilk sesleridir. Zira ortalama tüketiciler, sözcüklerin son kısmına nazaran başlangıcına daha fazla dikkat ederler. Bu nedenle sözcüklerin ilk hecelerinde, ilk bölümlerinde ayniyet, karıştırma ihtimaline yol açabilmekte, buna karşılık sözcüğün son kısmındaki benzerlikler karıştırma ihtimali incelemesinde göz ardı edilebilmektedir. Söz gelimi ” markaları arasında bu nedenle karıştırma ihtimali görmezken, “markaları arasında aynı nedenle karıştırma ihtimalinin bulunduğuna karar vermiştir. Yine yüksek mahkeme “….” kararında, son harfteki farklılığa karşın, her iki marka arasındaki anlamsal farklılığı da dikkate alarak bu iki marka arasında karıştırma ihtimali görmeyen yerel mahkeme kararını onamıştır. Aynı şekilde ….” markaları arasında karıştırma ihtimali görmemiştir. Zira, markalar arasında zayıf bir işitsel benzerlik bulunsa bile görsel ve kavramsal benzerlik mevcut değildir. Yargıtay, “ kararında her ne kadar “… ibaresinden sonra farklı kelimeler eklenmişse de markaların iltibasa meydan verebilecek derecede benzer olduğuna hükmetmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar kapsamında somut uyuşmazlığa bakıldığında; davaya konu markada öncelikle telaffuza konu olabilecek ibarenin “…” İBARESİ olması karşısında taraf markalarının işitsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Kavramsal Benzerlik Alanında Değerlendirme:
Bazı hallerde markalardaki şekil unsuru birbirinden çok farklı olsa bile, sözcük unsurlarından dolayı ortaya çıkacak tüketici algısı nedeniyle kavramsal benzerliğe bağlı olarak karıştırılma ihtimali sabit görülebilir. Benzer bir uyuşmazlıkta EUIPO, markaların her ikisinde yer alan “SOL” ibaresi “Sun (Tr: Güneş)” anlamına geldiğinden şekil unsurunu göz ardı ederek “…” markalarını benzer bulmuştur. Bu noktada Yüksek Mahkemenin “…” kararlarına da değinmek istemekteyiz. Anılan kararlarda davaya konu “crocodile” ibareli marka başvurusundaki kelimenin İngilizce ve Fransızcada “timsah” anlamına geldiği, yine dilimizde timsah derisi anlamına gelecek şekilde krokodil olarak girdiği tespiti yapılarak mezkur ibarenin davacıya ait “…” markaları ile benzer olduğu tespiti yapılmıştır. Açıklanan tüm bu hususlar kapsamında somut olaya bakıldığında; taraf markalarında yer alan “…” ibaresinin TDK sözlüğünde doğrudan bir anlamı olmadığı, davalı markasında bu ibarenin … isminin baş harflerinin kısaltması olduğunun değerlendirildiği, dolayısıyla kavramsal olarak benzer olmadıkları kanaatine varılmıştır.
Genel değerlendirme açısından, söz konusu markaların görsel, fonetik (işitsel) veya kavramsal yönleri her zaman aynı öneme sahip değildir ve markaların piyasada bulunabilecekleri nesnel koşulların incelenmesi yerindedir. Bu çerçevede, önceki markanın tercih edilmesinin arkasında yatan fikir de göz önüne alınmalıdır. Aynı düşünce sonraki markanın seçilmesi için de etkili olabilir. Sonuç olarak, ilgili tüketicilerin psikolojik olarak farklılığı gösteren noktalara değil benzerliği sergileyen noktalara dikkatlerini yoğunlaştırması da dikkate alındığında markaların görsel, sesçil ve kavramsal olarak birbirlerine benzemesi karşısında markaların bütünsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak, davacı şirketin 2011/33356 sayılı 29.05.2012 tescil tarihli “…+ şekil” logolu markasının, başvuru tarihi itibariyle, hükümsüzlük tehdidi altında bulunmaması, aynı ayırt edici unsuru içermesi ve uzun süredir kullanılıyor olması ile sonraki marka tesciliyle davalı adına tescilli markalara yanaşılmaması koşullarının varlığı nedeniyle anılan şartları sağlayan marka kapsamı yönünden müktesep hakkın varlığı kabul edilerek başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden başvuru konusu ibare üzerinde kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’ nın …ve … sayılı kararının iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun …ve … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı vekili için 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.383,10 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 127,10.-TL
Posta Masrafı 156,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.100,00.-TL
Toplam 2.383,10.-TL