Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/251 E. 2022/41 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/251 Esas – 2022/41
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/251
KARAR NO : 2022/41

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 29/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022
DAVA:
Davacı vekili 29/08/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…’…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin tanınmış … markalarının sahibi olduğunu, ayrıca yine “…” ibaresini ilk olarak 2007 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde yatırımlar yaparak markalarını arttırdığını, müvekkili markalarının herkesin kullanıma açık bir ibare olmadığına dair çok sayıda kesinleşmiş yargı kararının mevcut olduğunu, davaya konu … başvuru numaralı “…’…” ibareli markanın müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaları ile iltibas oluşturabilecek düzeyde benzer olduğunu, “…” markaasının ayırt ediciliği zayıf bir marka olarak yorumlanmasının yerleşik yüksek mahkeme kararlarına aykrıı olduğunu, bu hususta verilmiş çok sayıda kararın bulunduğunu, bu kararınların kesinleştiğini, ilgili kararlarda müvekkilinin “…” markalarının 29, 30 ve 32. Sınıf gıda ürünleri açısından tanımlayıcı bir ibare olarak görülmediğini, dava konusu markada da “…” ibaresinin bütün olarak yer aldığını, davalının hiçbir çaba sarf etmeden müvekkili markalarının sahip olduğu imajdan haksız yarar sağlayacağını, müvekkili markalarının çok uzun süreden beri piyasada var olduğunu, müvekkili markalarının aynı zamanda tanınmış marka olduğunu, bu hususta verilmiş mahkeme kararları ve bilirkişi raporlarının mevcut olduğunu, dolayısıyla “…” markasının tescil edildiği sınıflar açısından zayıf bir marka olarak kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirket markalarının tescilli olmasından ötürü her koşulda kanunen korunması gerektiğini, tescilli bir hakkın korunmamasının anayasa aykırılık teşkil edeceğini, zayıf marka kavramının bu çerçevede tartışılamayacağını, dava konusu markanın müvekkili markaları ile aynı sınıflarda yer alan mal ve hizmetleri kapsadığını, keza yine 43. Sınıf hizmetlerin de 29 ve 30. Sınıf mal ve hizmetler ile benzer kabul edilmeleri gerektiğini, ortalama tüketicilerin taraf markalarını benzer olarak göreceklerini, ortalama tüketicinin bir kısmının çocuklardan oluşacağını, dava konusu markanın bütün olarak müvekkili markaları ile itlibas yaratacak düzeyde benzer olduğunu, markaların kavramsal olarak benzer olduklarını, dava konusu markada “…” ibaresinin bağımsız ayırt edici varlığını korumakta olduğunu, “…” ibaresi içerir şekilde gerçekleştirilmiş başvurular ile ilgili verilen mahkeme kararlarında, bu ibareyi taşıyan markaların müvekkili markaları ile benzer görüldüklerini, markaların görsel olarak da ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduklarını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…’…” ibareli markanın 29 ve 30. Sınıf mallar, 43.01 alt grubu ve 35. Sınıf son alt grubu içerisinde 29 ve 30. Sınıfa ilişkin mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait sayılı “…’…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 30/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 29/08/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 10/01/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu … sayılı başvuru kapsamında yer alan ve dava konusu edilen mal ve hizmetlerin tamamı bakımından, taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer mal ve hizmetleri kapsadıkları, davacı yana ait “…” esas unsurlu markaların uyuşmazlık konusu mal ve hizmetler açısından ayırt edici vasfının bulunduğu mahkeme kararları ile tespit edilmiş olmakla birlikte günümüzde koşullarında bu ayırt edici gücünün yüksek olmadığı, sağlıklı beslenme – gıda sektörüne yönelik mal ve hizmetler açısından bu ibareye dair yerleşik ve yaygın olarak bilinen ve tüketici nezdinde kabul görmüş bir anlamın bulunduğu, dolayısıyla anılan ibarenin tüketici kitlesi nezdinde sahip olduğu bu yerleşik algı gözetildiğinde “…” sözcüğünün sonraki marka içerisinde doğrudan markasal nitelik teşkil eden ve sonraki markanın esas unsurunu oluşturacak şekilde gerçekleştirilmemiş, ayırt edici ek bir unsur yanında tali konumda ve tüketiciye ürünün/hizmetin içeriğine/niteliğine dönük pazarlama amaçlı bir mesaj verme kaygısıyla gerçekleştirilen somut olaydaki gibi kullanımda dava konusu markanın ayırt edici asli unsuru olarak doğrudan “…” ibaresi olarak algılanacağı, bu haliyle tüketicinin taraf markaları arasında ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimalinin normal şartlarda mevcut olmayacağı, bununla birlikte davacı yanca sunulan pek çok yargı kararında “…” ibaresinin, bağımsız ayırt edici varlığını koruyacak şeklindeki kullanımların, ilgili tüketici kitlesi nezdinde karıştırılma ihtimaline neden olacağı yönünde hüküm kurulduğu, nihai anlamda heyetimizin somut uyuşmazlık koşullarına özgü değerlendirmeleri ve ilgili yargı kararları çerçevesinde somut olayda karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmayacağının nihai takdir ve hukuki yorumunun Sayın Mahkemeye ait olması gerektiği, davacı markalarının tanınmışlığını gösterir mahiyette işlem dosyasına herhangi bir delil sunmadığı, hükümsüzlük talepli dava dosyasına sunduğu bir klasör delilin ise yine genel olarak mahkeme kararlarından ibaret olduğu, salt bu kararlardan “…” markalarının değişken bir olgu olan tanınmışlığına kanaat getirilmesinin mümkün olmadığı…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “…’…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 31, 35, 43.sınıftaki “29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış m ısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 35.sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış m ısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzen diğer yöntemler ile sağlanabilir) 43.sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların ise…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 29, 30, 32, 35.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, taraf markaları 29, 30 ve 35. Sınıfta yer alan mal ve hizmetleri birebir kapsamakta olup yine dava konusu markada 35. sınıftaki satış hizmetleri altında yer alan 29 ve 30. sınıftaki malların satışına özgülenmiş hizmetlerin de davacı markaları kapsamında yer alan 29 ve 30. Sınıf mallar ile ise benzer oldukları değerlendirilmektedir. Ayrıca yine dava konusu marka kapsamında 43. Sınıfta yer alan hizmetler de davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan birtakım gıda ürünleri ile benzerlik ilişkisi göstermektedir. Her ne kadar 43.01. Sınıftaki emtialar yönünden amaç tüketiciye bir mal değil hizmet sunulması olup tüketicinin de bu yerlere gittiğindeki beklentisi, arzu ettiği markaya ilişkin bir ürünü satın almak değil, hizmet görmek ise de günümüzde özellikle yiyecek ve içecek servisi alanında, bu hizmeti veren işletmelerce verilen hizmetin bir parçası olarak kendi ürettikleri ürünlerin satışı da gerçekleştirilmekte ve bu işletmeler kendi hizmet markalarını taşıyan ambalajları, karton kutuları, karton bardakları kullanmak suretiyle tüketiciye al-götür servis şeklinde sunum sağlayabilmektedir. Bu durumda, genel olarak 30.sınıf gıda emtialarının 43.01. gruptaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetinin bir parçası olarak tüketiciye sunulması mümkündür. Bu çerçevede davacı markasının kapsamında yer alan 43. sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” dava konusu marka kapsamında yer alan 30. sınıftaki emtiaların genel olarak satışına/ sunumuna/servisine ilişkindir. Bu hizmetin sunumu ile davalının emtiaları birbiri ile hem bağlantı, hem de rekabet halindedir. Bu nedenle emtialar ile hizmetler açısından benzerlik bulunmaktadır. Örneğin yukarıda belirtilen emtiaların tüketiminin endüstriyel kavrama dönüştüğü günümüzde, insanlar aldıkları ürünleri zaman zaman cafe ya da restaurant hizmetlerindeki gibi oturarak tüketme eğilimindedir Dolayısıyla 30.sınıftaki gıda ürünleri ile 43.01 “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” arasında günümüz koşullarında birbirlerini tamamlama şeklinde dolaylı bir ürün – hizmet ilişkisi bulunmaktadır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…’…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “… …. ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Somut olayda, “…” ibaresi kullanılmak sureti ile türetilen davaya konu “…’…” markasında, “…” ibaresi ayırt ediciliği üzerinde toplayan esaslı unsur olarak kabul edilmiştir. Davacı yanın da işlem ve dava dosyasına dayanak markaları ….” şeklindeki markalar olup anılan markalarının tamamının “…” ibaresini esas unsur olarak münhasıran, hiçbir stilize yazım karakteri olmaksızın içerecek şekilde veyahut stilize olarak yazılmak suretiyle ve yine ek olarak “” gibi tali konumda ibarelerin kullanılması ile oluşturulmuş oldukları görülmektedir. Bu bağlamda davacı yanın “…” ibaresinin sabit kılmak koşuluyla yarattığı birden fazla markasının, uyuşmazlık konusu emtialarda uzun yıllardır tescilli olduğu ve bu sayede oluşturulmuş bir seri marka ailesinin mevcut olduğu sonucuna varılmıştır.
Görsel olarak yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime markası olduğu, tek satıra gelecek şekilde, siyah tonlarda “…’…” ibaresini içerdiği, … tescil numaralı markaların ise figüratif özelliklere sahip olduğu, kendine özgü yazı karakteri ile sırası ile “…”, “… x”, “… ” ibareleri içerdiği görülmüş, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin markaları görsel olarak da birbirlerine benzer hale getirdiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu markası incelendiğinde, “…” ibaresinin dilimizde ya da İnginlizce’de bilinen bir anlamının bulunmadığı, “…” sözcüğünün ise sözlük anlamı itibariyle “Birini başkasına karşı kışkırtma, Ödeşme, Razı olma” gibi anlamlara gelen bir kelime olmakla birlikte günlük hayatta yaygın kullanımının İngilizcedeki karşılığı itibariyle “formda olmak, sağlıklı olmak, zinde olmak, sağlıklı bir bedene sahip olmak” şeklinde yorumlanabilecek bir anlamının mevcut olduğu, bu haliyle kelimenin bütün olarak bir anlama sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. Davaya mesnet davacı şirket markalarının ise genel olarak kelime markası olduğu ve bazı markalarda figüratif özelliklerin yer aldığı, davacı markasında ortak unsurun “…” ibaresi olduğu, her iki taraf markalarında da yer alan “…” ibaresinin ise uygun, bir amaca uyarlanmış, iyi durumda, fiziksel olarak iyi, argoda, iyi görünümlü, çekici, güzel, hazırlanmış, hazır anlamlarına geldiği, markada yer aldığı şekilde eylem olarak ise uygun olmak, boyut ve şekle uymak, doğru ölçü ve şekilde olmak, terziler için uygun boyuta değiştirmek, anlaşmaya varmak, ayarlamak, hazır etmek, uyumlaştırmak vb anlamlara geldiği, Türkçe ise birini başkasına karşı kışkırtma, argoda ödeşme, razı olma, İngiliz uzunluk ölçüsü birimi anlamlarına geldiği görülmekle, dava konusu marka ile itiraza mesnet markalar arasında anlamsal benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzer olması, markaların bütünsel algısı bakımından ilgili tüketici nezdinde ilişkilendirilme tehlikesini gündeme getirmektedir. Bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür. Davalının “…’…” markasını gören bir tüketici, bu markayı, davacının “…” esas unsurlu/ibareli markasının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu sanabilirler. Tüketiciler bu bağlamda davacının, davalıya “…” ibaresini esas alan yeni bir marka türetme hakkı tanıdığını (davalıya bir hak ve/veya lisans verdiğini) ya da davalının davacının “…” markalı ürün yelpazesine katıldığını düşünebilirler. Marka sahiplerinin ilişkilendirilmesi ve/veya arada lisans vb. bir ticari ilişki olduğunun düşünülmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır. Somut olayda, markaların detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak olan orta düzeydeki tüketiciler nezdinde, markalar arasında bir irtibat kurulması ve davalı markasının, davacı markaları ile bağlantılı bir marka olarak algılanması dolayısıyla iltibas ihtimali (karıştırılma tehlikesi) mevcut olduğuna kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti dava konusu marka ile itiraza mesnet davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını belirtmiş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.216 tarih ESAS NO: 2014/11-696 KARAR NO: 2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesi hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi gerekli olduğundan, raporun aksi yönde taraf markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal açıdan ve dahi genel görünümleri itibariyle benzerlik bulunduğu, karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimali koşullarının somut olayda oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın Kabulüne,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı, 35. Sınıfın “ Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” emtiaları ile sınırlı olarak iptaline,
3-… sayılı markanın taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı, 35. Sınıfın “ Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” emtiaları ile sınırlı olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine,
5-Davacı vekili için AAÜT uyarınca 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.311,60 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2022