Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/239 E. 2022/49 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/239 Esas – 2022/49
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/239
KARAR NO : 2022/49

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022
DAVA:
Davacı vekili 13/08/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa davacı vekili dava dilekçesinde ve sair diğer beyanlarında özetle; müvekkilinin markalarının …. itiraz edilen markanın ise “…” olduğunu, davalı yanın diğer tüm … ibareli markalarını müvekkilinin markaları ile benzer bulur iken huzurdaki markayı benzer bulması tamamen hatalı ve önceki kararları ile çelişki yaratır nitelikte olduğunu, taraf markalarının gerek Kurum tarafından gerekse mahkeme tarafından benzer bulunduğunu, ancak huzurdaki davaya konu markayı farklı bir gerekçe ile benzer bulmamasının hem hatalı hem de önceki kararları ile çelişkili olduğunu, müvekkilinin “…” markasını çok yoğun bir şekilde kullanarak oldukça tanınır hale getirdiğini, davalının da aynı şekilde sadece “…” esas unsur olacak şekilde markayı tescil ettirmeye çalıştığını, “…” ibaresinin üniversitelerin yüksek lisans programının adı olduğu düşünüldüğünde müvekkilin … ibaresini bu amaç ile kullanmadığının açık olduğunu, davalının kullanımına bakıldığında da “…” ibaresinin yüksek lisans programı adı altında kullanmadığını, bu sebeple … ibaresini tarafların ayırt edici şekilde marka vasfını haiz kullanımlarından dolayı benzerlik meydana geldiğini, müvekkilinin kullanımlarında … ibaresinin oldukça ayırt edici olduğunu, tüketiciler tarafından tanındığını, müvekkiline ait markalarda esas unsurun … ibaresi olduğunu, t-… ınn school, … for teenagers, t-… ibareli markalarından seri markalar yarattığını, davaya konu olan markanın esas unsurunun … ibaresi olduğunu, markada yer alan, “talks kişisel gelişim ve girişimcilik” ibarelerinin ayırt ediciliği bulunmayan herkes tarafından kullanılan sadece yardımcı unsur olduğunu, davalı yanın tescil başvurularındaki markalarda … ibaresinin her markada olduğunu, sadece yardımcı unsurlarının davalı markasında tüketicilerin ilk fark edeceği ve akıllarında kalacak unsurun … olduğunu, mezkur markanın müvekkilinin markalarının serisi imajını verdiğini, müvekkili şirket ve markaları ile bağlantılı olduğu izlenimini yarattığını, başvuru sahibi tarafından daha önce müvekkilinin markaları ile benzer markaları aynı sınıflarda benzer markalar başvurular yapıldığını, bu başvuruların itirazları sonucunda Kurum tarafından reddedildiğini, bu markaların red edilmesi üzerine ek ibareler ekleyerek yeniden tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru sahibinin amacının “…” markasını tescil ettirmek olduğunu, yapılan bu yeni başvurunun da kötü niyetli olduğunun açık olduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve … sayılı “…” ibareli markanın tescil edilmi olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf markalar arasında ortalama düzeyde tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verecek bir benzerliğin bulunmadığını, markalar görsel, işitsel ve kavramsal olarak farklı olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; mmüvekkilinin Medicana Eğitim Grubu’nun yönetim kurulu başkanı olduğunu, … olarak, … Bilimler Akademisi Okullarıyla 2018-2019 tarihlerinde eğitim – öğretim faaliyetlerine başladığını, … ve “… sociable fest” ibareli ve esas unsurlu markalarına, yaptığı yatırım, harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, “…” ibaresinin bir eğitim öğretim modeli olduğunu, “…” ibaresinin uluslararası akademik programı ile öğrenciler Ekonomi, Pazarlama, Para Yönetimi, Girişimcilik, İnsan Kaynakları, Uluslararası İlişkiler ve AB İlişkileri, Yönetim ve Organizasyon, Ticaret Hukuku, Sistem Dinamikleri ve Veri Madenciliği gibi alanları içeren bir eğitim bölümü olduğunu, dolayısıyla kimsenin tekeline bırakılabilir olmadığını, müvekkili markasının Türkçe açılımının … Bilimler Akademisi olduğunu, ancak davaya mesnet gösterilen davacı markalarının “masters of business administaration for teenagers” ibarelerinin baş harfleri ile oluşturulduğunu, dolayısıyla markaların farklı anlamlar taşıdıklarını, markaların kullanım alanlarının tamamen farklı olduğunu, “… …” ibareli marka, tamamen kendine özgü unsurları ile ayırt edici niteliğe sahip yoğun ve ciddi surette kullanımlar ve yatırımlar sonucunda sektöründe bilinen bir marka haline geldiğini, davacı yanın markalarının “…” anlamında ve eğitim-öğretim sektöründe son derece tanımlayıcı bir ibare olan ve “işletme/iktisat bölümleri yüksek eğitim modeli” ismi olan “…” ibaresini içerdiğini, müvekkilinin markalarının reddine sebep olamayacağını, markada yer alan “…” ibaresinin müvekkili markalarının tescil edildiği sınıflarda ayırt ediciliğe sahip olduğunu, markanın salt … ibaresi olmadığını, şekil unsurları da içererek ayırt ediciliği yüksek bir ibare olduğunu, özellikle eğitim-öğretim ve kitap yayın sınıflarında kullanarak ayırt edici bir ibare haline geldiğini, davacı yanın işbu davaya mesnet gösterdiği markalarının kullanılmaması nedeniyle İstanbul Anadolu .. Fikri Haklar Hukuk Mahkemesi …. esas sayılı dosyası ile kullanmama nedeniyle iptal davası ikame edildiğini, davacının Kurum nezdinde ileri sürdüğü itirazlarında kullanımlarını ispatlayamadığını, müvekkilinin daha evvelden tescilli markaları nedeniyle kazanılmış hakkının bulunduğunu, “…” kelimesinin daha evvel de farklı hak sahipleri adına 41. Sınıf mal ve hizmetlerde tescil edilmiş olunduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şahısa ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahısa ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 22/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 13/08/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 13/01/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “….Davalının davaya konu olan … sayılı “…” ibareli davaya konu olan marka başvurusu ile mesnet alınan … ibareli davacı markalarının iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu ve 41. Sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil), Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, Haber muhabirliği hizmetleri, foto- muhabirliği- hizmetleri, Fotoğrafçılık hizmetleri, Tercüme hizmetleri.” aynı/aynı tür hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu ve markalar arasında işbu hizmetler bakımından iltibas ihtimali bulunduğu, davalının davaya konu olan 2019/ 137464 sayılı marka, davaya konu olan marka başvurusunun 41. Sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri, Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil), Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri” ayırt ediciliği olmadığı belirtilen bu hizmetlere gönderme yapması nedeniyle marka olma özelliği taşımadığı ,bu ibarenin yanına eklenecek kelime unsurları ile birlikte ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti haline geldiğinden bu hizmetler bakımından iltibas ihtimalinin gündeme gelmeyeceği…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+ şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 41.sınıftaki “41. SINIF: Eğitim ve öğretim hizmetleri Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “… for teenagers”, “t-…”, “t-… ınn school”, “t-… winn school”, “tmba teenager” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 16, 41.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut uyuşmazlıkta taraf markalarının kapsamında benzerliği tespit olunan 41.Sınıftaki hizmetler tüketicinin günlük tüketim rutininde sıkça faydalandığı hizmetlerden olmadığı gibi görece yüksek fiyatlı ve tüketicinin bir ön araştırma sürecinden geçerek tercihlerini somutlaştırdığı türden hizmetler olduğu, bu nedenlerle ilgili tüketicinin de bu hizmetlerden yararlanırken daha yüksek dikkat, özen ve seçicilik seviyesinde hareket edeceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte tüketici grubunun dikkat ve Özen seviyesinin yükselmesi, ilgili tüketicinin hiçbir hal ve koşulda yanılgı yaşamayacağı yönünde bir yoruma neden olmayacaktır. Zira bu düzeydeki tüketicinin marka kimliği hafızası da daha geniş olacak ve önceden bildiği marka ile sonraki marka arasında ilişki kurma eğilimi de kimi durumlarda daha yüksek olabilecektir. Bu çerçevede taraf markalarındaki ortak unsur olan “…” ibaresinin, Eğitim ve öğretim hizmetleri, Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil), Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri,” ayırt ediciliği olmadığı belirtilen bu hizmetlere gönderme yapması nedeniyle marka olma özelliği taşımadığı tespit edilmiş olup bu ibarenin yanına eklenecek kelime unsurları ile birlikte ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti haline gelmiştir. Bu nedenle bu hizmetler bakımından markaların farklı olması nedeniyle iltibasın ortaya çıkmayacağı mütalaa edilmiştir. Bunun yanında davaya konu olan markanın 41. Sınıflardaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil), Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, Fotoğrafçılık hizmetleri, Tercüme hizmetleri.’nin tüketicileri toplumun pek çok kesim ve katmanından kişilerdir. Bu minvalde taraf marklarını taşıyan hizmetlerin ortalama tüketicisinin her zaman markayı detaylı şekilde incelemeden hareket edebileceği ve davalının hizmetlerini tercih ederken davacı markasından edindiği olumlu imajı davalı markasına kolaylıkla aktarabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Başvurunun kapsadığı spesifik ihtiyaçlara yönelik hizmetler bakımından iltibas eşiği kısmen daha yüksek olsa da söz konusu markalar arasındaki İmaj transferi ihtimali sebebiyle, tüketicilerin bu markaları/ marka sahiplerini söz konusu mallar bağlamında da ilişkilendirebilecekleri tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… for teenagers”, “t-…”, “t-… ınn school”, “t-… winn school”, “tmba teenager” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka başvurusun “…+ şekil” şeklindeki davalı marka başvurusu, … ibaresi ile bu ibarenin altına eklenmiş sırası ile “…” ile oldukça küçük punto ile konumlandırılan “kişisel gelişim ve girişimcilik” kelimesinden oluşmaktadır. Markadaki İngilizce kökenli ve Türkçe karşılığı “sosyal konuşmalar” anlamını taşıyan “… ile “kişisel gelişim ve girişimcilik” ibaresi anlamı itibariyle marka bütünü içinde dava konusu markanın tescil edildiği hizmetleri ifade eder nitelikte olması nedeniyle tali unsur durumundadır. Markanın ayırt edici unsuru … ibaresinin de İngilizce açılımı “…” ise Türkçesi ile “İşletme Yüksek Lisansı” anlamına gelen yaygın bir kısaltmadır. Söz konusu kısaltma yine dava konusu markanın ve davacının dayanak markalarının kapsamında yer alan özellikle eğitim-öğretim ve sempozyum vb. hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık olan ibarelerdendir.
Bilindiği üzere; orijinal niteliği az olan bu nedenle ayırım gücü zayıf markalarla ilgili olarak iltibas tehlikesinin önlenebilmesi için, tescili istenen yeni markada ufak bazı değişikliklerin yapılmış olması yeterlidir. Ayırt ediciliği yüksek olmayan davacı markalarında, ayırt edicilik için ufak bazı değişikliklerin yapılmış olması yeterli iken, davalı markasında bunun ötesinde belirgin farklar yer almakta olup ayırt edicilik sağlanmıştır. Kelime anlamı olarak “…” ibaresinin ayırt ediciliği yüksek olmayan genel bir adlandırma olduğu açıktır. …. tarafından da belirtildiği üzere, tanıtma işareti olarak zayıf bir marka seçen kimse, bunun sonuçlarına katlanmak yani o tanıtma işaretinin, hatta ayırım gücü bakımından cüz’i sayılabilecek bazı tedbirler alınmak ve ilaveler yapılmak suretiyle hafifçe değiştirilmiş şeklinin başkaları tarafından kullanılmasına tahammül etmek zorundadır. Bu nedenle söz konusu … ibaresi özellikle “Eğitim ve öğretim hizmetleri, Dergi, kitap, gazete v.b. Gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil) Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri,” ayırt ediciliği bulunmadığı belirtilen bu hizmetlere gönderme yapması nedeniyle marka olma özelliği taşımadığı tespit edilmiş olup bu ibarenin yanına eklenecek kelime unsurları ile birlikte ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti haline geldiği sonucuna varılmıştır.
Ancak davaya konu olan 41. Sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil) Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, Fotoğrafçılık hizmetleri, Tercüme hizmetleri.” bakımından ise davaya konu olan markanın ayırt ediciliğinin gayet yüksek olduğu ve özsün bir marka olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının mesnet olan markaları ise “… for teenagers”, “t-…”, “t-… ınn school”, “t-… winn school”, “tmba teenager” şeklinde olup; … ibaresi etrafında türetilmiş seri markalardır. Markalarda yer alan “for teenagers (gençler için), Inn School (Inn okulu), Winn School (Winn okulu) ibareleri marka bütünü içinde herkes tarafından kullanılabilen serbest işaret olup tamamen tali unsur işlevindedir. Davaya konu olan markada, davacının mesnet markalarının ayırt edici esaslı unsuru olan “…” ibaresinin aynen kullanılması markaları birbirine yaklaştırmış ve davalı markasının, davacı markalarının yeni bir versiyonu, serisi, devamı olduğu izlenimi yarattığı sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür. Davaya konu olan markayı gören tüketici, bu markayı, davacının “… for teenagers”, “t-…”, “t-… ınn school”, “t-… winn school”, “tmba teenager” ibareli davacı markalarının serisi yahut marka imajı güncellenmiş hali zanına kapılması olasıdır. Tüketiciler davacının yeni bir marka türettiğini yahut markanın kullanımı konusunda davacının, davalıya bir hak/lisans verdiğini düşünebilme ihtimali mevcuttur.
Ayrıca, davalı her ne kadar markanının “… Bilimler Akademisi Okulları” anlamına geldiğini ve … ibaresinin “… Bilimler Akademisi” ibaresinin kısaltması olduğunu iddia etse de; ortalama tüketicinin tek başına gördüğü … ibaresini bu şekilde anlayıp algılayacaktır. Dolayısıyla markalarda kullanılan sözcüklerin ve diğer unsurların detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak markalar arasında bir irtibat kurulması ve davalı markasının, davacı markası ile aynı seri içinde bir marka olarak algılanma tehlikesi dolayısıyla karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle; davalının … sayılı ibareli davaya konu olan marka başvurusu ile mesnet alınan … ibareli davacı markalarının iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu ve 41. Sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil), Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, Fotoğrafçılık hizmetleri, Tercüme hizmetleri.” aynı/aynı tür hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının 41.sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri .” emtiaları ile sınırlı olarak iptaline, … sayılı markanın 41.sınıftaki “ Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” emtiaları ile sınırlı olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Türkpatent YİDK’nun … sayılı kararının 41.sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri .” emtiaları ile sınırlı olarak iptaline,
3-… sayılı markanın 41.sınıftaki “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” emtiaları ile sınırlı olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Fazalaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı için AAÜT uyarınca 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
7-Reddedilen kısım itibariyle AAÜT uyarınca davalılar için 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.411,60 TL yargılama giderinden payına düşen 1.205,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022