Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/191 E. 2021/431 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/191
KARAR NO : 2021/431

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021
DAVA:
Davacı vekili 18/06/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Müvekkili firmanın yaklaşık 15 yıldır ilaç- besin desteği, tıbbi malzeme, hijyen malzemeleri, koruyucu malzeme üretim, temin ve satışı işi ile iştigal etmekte olduğunu, kurulduğu günden bu yana … Ecza Deposu Tic. Ve San.Ltd.Şti. ismini kullandığını, Bu itibarla işiyle ilgili olarak gerek ulusal ve gerekse uluslararası platformlarda firma ismiyle tanınmakta, olduğunu, yaptığı işe yönelik olarak TPE nezdinde … başvuru no ile …(ŞEKİL)+…” markasını (35) .sınıfta alarak kullanmaya başladığını, bu çatı marka altında: 35, 5, 9 ve 10 nolu sınıflarda;” ….- şirket ortağı ile lisans sözleşmesi mevcut-” alt markaların da tescilini ve başvurusunu yaptığını, tüm markalarda, çatı markasında olduğu gibi ana unsur … + (ŞEKİL)ibaresi olup, faaliyet konusu işlerinde bu markaları kullandığını, 2020 yılından itibaren de tek kullanımlık cerrahi önlüklerin üretim, temin ve pazarlamasını adı geçen marka altında yaptığını, Davalının “… express” isimli satış platformunda, … MEDİKAL satıcı adıyla davacıya ait markayı kullanarak, satış ve pazarlama yaptığını, Davalının bu eylemi 6769 sayılı Sınai Mülkiyet K. nun 7. – 29. Ve diğer ilgili hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, iyiniyetli alıcıların yanıltılmakta olduğunu, davacının ticari itibarının da zedelenmekte olduğunu, davalının sattığı ürünlerin orijinal olup-olmadığı bilinememekle beraber, “…” markalı orjinal ürünler davacı – izin ve kontrolü altındaki tedarikçi tarafından sadece davacı için üretilmekte olduğunu, bu sebeple davalının sattığı ürünlerin orijinal olmadığı gibi, orijinal olması ihtimalinde dahi yasal yollarla elde edilmiş olmadığı, hususunun tespitine yönelik, davacı ve davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasını, davalının adı geçen ürünlerin tedarikini ne şekilde temin ettiğinin araştırılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ürünün stok kodunun sorulmasını ve stok kodunun kapalı mı açık mı olup olmadığının öğrenilmesi ve Davaya konu ürünün, davacı tarafından kendi markası olduğuna ilişkin olarak her hangi bir veri girişi yapılıp yapılmadığının öğrenilmesi için … …, …İsimli Elektronik Ticaret Yapılan Sitelere Müzekkere Yazılmasını, “….com.tr” , isimli e-ticaret yapılan siteye müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, davaya konu, “… … Tek Kullanımlık Cerrahi Önlük …” isim ve kod numaralı aynı ürünün, “www…com” e-ticaret platformu üzerinden ve “….com” isimli e-mağaza tarafından ve “… Medikal Kozmetik” tarafından da satışa sunulduğunu, davaya konu ürünün, ayırt edici bir özelliğinin bulunup bulunmadığının sorulmasını, Müvekkilinin eyleminin sadece açılmış bir stok kodunu marka olmaksızın kullanarak kendi sattığı ürünleri mağazasına eklemekten ibaret olduğunu, bilirkişi raporunda da söz konusu e-ticaret platformunda ürüne ait paylaşılan tek fotoğrafta, fotoğraf üzerinde marka ya da ayırt edici başka bir işarete rastlanmadığının belirtilmiş olduğunu, Davaya konu ürünün ayırt edici bir özelliğinin bulunup bulunmadığının tespitini, Fatura Kayıtları ve Sipariş Dosyası, Siparişe ilişkin Görsel Kayıtları ( Müvekkil firma tarafından 10.06.2021 tarihli fatura ile 2, adet, toplam 14.00 TL bedelinde “…” ürünün satışı gerçekleştirilmiş olduğunu, Bu ürünün, e-ticaret sitesinin ürün tanımlama sayfasından … Sistemde Kayıtlı Ürün Ekranında işaretlemiş olan üründe de görüleceği üzere “biyomax 0614” sadece model kodu yani stok kodu olarak geçtiğini, sipariş ekranında siparişin içeriği görülmekle birlikte herhangi bir “…” ifadesine yer verilmemiş, marka kullanılmamış olduğunu, davacı tarafın iddiasına göre marka ve modelinin davacı tarafa olduğu iddia edilen ürünün/lerin davacı tarafından üretilen ürünler olup olmadığının davacı tarafından ispatı gerekmekte olduğunu, müvekkil firmanın yetkili satıcılığını yapmadığı bir ürünü satma imkan ve ihtimali bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava marka hakkına tecavüzün durdurulması, kaldırılması istemlerine ilişkindir.
Toplanan kanıtlar, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre; dava dosyası ve Türk Patent ve Marka Kurumu marka sicil kayıtlarının incelenmesi sonucunda yapılan değerlendirmede;
Belli bir işletmeye ait mal ve hizmetlerin tanıtılmasını ve ayırt edilmesini sağlayan markanın üzerinde sahip olunan hakka ise “marka hakkı” denilmektedir. Marka hakkına tecavüz ise 6769 sayılı SMK m.29’da düzenlenmiştir. Hüküm “ (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. olarak yollama yaptığı, m.7’ye göre “ (2) a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.” fiillerinin önlenmesini talep edebilecektir. Marka hakkına tecavüz olgusu açısından belirtilmesi gereken temel husus, marka hukuku açısından tecavüzün söz konusu olabilmesi için yukarıdaki hükümlerde de belirtildiği gibi tescilli marka ile kullanılan işaret arasında aynılık, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik veya ilişkilendirme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerliğin bulunmasının gerekli olduğudur.
Ürün Ambalajları ve Ürünlerin Marka, Tanıtım Etiketleri Karşılaştırması:
Bir markanın reklam, garanti vs fonksiyonları da bulunmakla birlikte esaslı/asıl fonksiyonu, mal ve hizmetleri bir başkasının mal ve hizmetlerinden ayırt etmekten ibarettir. Dolayısıyla ayırt edicilik fonksiyonu veya kaynak gösterme fonksiyonu işaretlerin genel ve temel bir özelliğidir. Markanın, Ürünün bir kişi veya firmaya ait olduğunu tanıtmaya imkan vermesi, yani ayırt edici gücünün olması gereklidir. Marka, ayırt edicilik fonksiyonunun gereği olarak, mal ve hizmetleri ferdileştirmekte ve bunları tüketiciler için piyasada teşhis edilebilir hale getirmektedir. Tüketiciler bu sayede, almak istedikleri mal ve hizmetleri başka teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden ayırt edebilir hale gelmektedir.
Davacı tarafa ait “tek kullanımlık cerrahi önlük” ambalaj poşeti içine “… …” markası olan ürün tanıtım görseli ile arka tarafında ürün kullanım bilgilerine yer verilen çift taraflı basılı kağıt broşür yerleştirilmiş olduğu ayrıca ambalaj poşetinde yapıştırılmış “L” large bedene tekabül eden beden etiketi yapıştırıldığı görülmüştür. Davalı tarafa ait ürün ambalajında ise marker kalemle yazılmış “Mdi” yazısı dışında herhangi bir yazı, işaret, marka unsurunun olmadığı tespit edilmiştir. Her iki ürün de ürünleri birbirinden ayırt etmeye yarayacak veya ürünlerin ticari kaynağına ilişkin bilgi verecek marka ve/veya tanıtıcı işaret ve unsurlar açısından paketinden çıkarılıp incelendiğinde; etiket, baskı, işleme, yazı vb. bilgilerin ürünler üzerinde yer almadığı tespit edilmiştir. Ayrıca ürünlere takılı beden numarası, malzeme, üretim yeri vb. ürüne ilişkin bilgilendirme etiketinin de bulunmadığı görülmüştür. Taklit ürün temel olarak marka hakkı sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin ürün üzerinde kullanılmasıdır. Ancak yapılan inceleme ile Marka, ayırt edicilik fonksiyonunun gereği olarak davacıya ait orijinal üründe ve davalı yana ait ürün üzerinde de mal ve hizmetleri tüketiciler için piyasada teşhis edilebilir hale getiren işaretlerin bulunmadığı görüldüğünden ürün üzerinde (ambalaj hariç) marka açısından “taklit” unsuru olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflara Ait “tek kullanımlık cerrahi önlük” lerin Üretim Unsurları Karşılaştırılması:
Taklit ürünler “marka sahibine ait orijinal ürün” gibi görünmek amacıyla o ürünün marka işaretleri veya ürün kalite, tasarım, malzeme, üretim özellikleri taklit edilerek markanın itibarından fayda elde edecek biçimde üretilirler. Bu nedenle davacı taraf ile davalı taraf ürünlerinin üretim kaynağının aynı olup olmadığı, üretim niteliklerinin benzer/aynı olup olmadığı karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Taraflara ait “tek kullanımlık cerrahi önlük” lerin karşılaştırmasında; üretimde kullanılan malzeme, ürün kullanım fonksiyonuna yönelik model ve kalıp/kesim özelliği ile dikiş tekniği incelenmesi neticesinde ürünlerde dokunmamış (nonwowen) sıkıştırma yüzey kullanıldığı, davacı taraf ürünü yaka biyesinin esneyebilme kabiliyeti olan örgü yüzeyden yapıldığı davalı taraf ürününde yaka biyesinin esneme kaabiliyeti olmayan dokusuz yüzey malzemesinden yapıldığı, kol manşetlerinin esnek iplikle hazırlanmış (elastik) örgü yüzey malzeme kullanıldığı, yaka biyeleri ile kol manşetlerinin aynı teknikle dikildiği, ürünlerde kol dikişi ve kol takma işlemlerinin farklı olduğu, davacı ürünlerinde yan dikiş ve kol alt dikişi olmadığı, kol dikişinin kol üstünde olduğu ve kol takımının omuzla birlikte dikilerek üretildiği, davalı yan ürünlerinde ise kol alt dikişi bulunduğu ve kol alt dikişinin yan dikişin devamı olarak kol takma işlemi yapıldığı, dolayısıyla dikim tekniklerinin birbirinden farklı olduğu, davacı taraf ürününde yaka oyuntusunun ön ve arka beden için eşit oyuntuda olduğu arka beden açıklığında üst üste kapama payı olduğu bu sayede ürünün arkadan bağlanarak (önlük tarzı) veya önden bağlanarak (hırka tarzı) çift yönlü kullanıma uygun olduğu, davalı taraf ürününde ise ön yakanın daha oyuntulu arka yakanın daha az oyuntulu olması ve arka beden açıklığının üstüste kapamaya elverişli olmaması nedeniyle tek yönlü önlük kullanımına uygun olduğu, yaka oyuntusu ve kapama genişlikleri nedeniyle kalıp özelliklerinin birbirinden farklı olduğu, her iki üründe de yaka biyesinin bağlama bağcığı olarak uzun bırakıldığı, ürün boylarının birbirinden farklı olduğu, davacı taraf ürünün dizin altında midi boy uzunluğunda olduğu, davalı yan ürünün diz üstü kısa boyda olduğu, davacı yan ürününde yan dikiş kullanılmadan tek parça olarak kesilip sadece omuz hattından birleştirildiği, davalı yan ürününde yan dikişlerin olduğu ve ön bedenin daha ince bir dokusuz yüzeyle astarlanarak arka parçalar ile birleştirildiği, her iki üründe de birleştirme dikişlerinde overlok kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf “tek kullanımlık cerrahi önlük” ürünü kendine özgün/orijinal nitelikleri (malzeme, model kalıpları, üretim teknikleri, dikiş teknikleri) açısından davalı taraf ürünü ile karşılaştırıldığında kullanım fonksiyonu aynı olmakla beraber davalı ürünlerinin malzeme ve kalıp farklılıkları nedeniyle aynı işletmede ve aynı üretim/dikim teknikleri ile üretilmemiş olduğu, aynı malzemenin ve aynı üretim tekniğinin kullanılmaması nedeniyle kalite niteliklerinin de birbirinden farklı olduğu kanaatine varılmıştır.
“www…com” e-ticaret platformu üzerinden “… Medikal” isimli e -mağaza tarafından satışa sunulan “tek kullanımlık cerrahi önlük” malları için “… …” ibarelerinin markasal fonksiyon icra edecek şekilde kullanıldığı; bu kullanımların, davacı adına … sayılarla 5. sınıfta tescilli olan markalar işlemleri devam eden marka başvurusuyla karıştırılma ihtimali bulunduğu; dava konusu “tek kullanımlık cerrahi önlük” mallarının bizzat davacı tarafından ya da onun izin ve kontrolü altında üretilerek piyasaya sunulan orijinal ürünler olmaması , davalının bu kullanımlarının davacının … sayılarla 5. sınıfta tescilli olan markalarından doğan hakların kapsamında kaldığına kanaat getirilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın Kabulüne,
2-Davacı adına tescilli … sayılı markalara tecavüzünün durdurulmasına ve kaldırılmasına,
3-Kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede bir defa ilanına,
5-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 1.577,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/12/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 127,10.-TL
Posta Masrafı 150,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 1.300,00.-TL
Toplam 1.577,60.-TL