Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/179 E. 2022/33 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/179
KARAR NO : 2022/33

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2022
DAVA:
Davacı vekili 08/06/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “… … üniversitesi” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “… … üniversitesi …” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez TÜRKPATENT … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edilerek başvurunun reddedildiği, oysa markada bulunan şekil unsurunun müvekkiline ait 22 markada bulunduğunu ve artık müvekkili ile özdeşleştiğini, müvekkilinin aynı zamanda 2019/10755 sayılı “… … KOLEJİ” markasına sahip olduğunu, bu marka gerekçe gösterilerek … sayılı “… … ÜNİVERSİTESİ” markasına yaptıkları itiraz sonucunda verilen YİDK kararında “…” ibaresinin ön planda olduğunun belirtildiğini ve markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, bu karara karşı … 1. FSHHM 2021/95 E. sayılı dosya üzerinden dava açıldığını, söz konusu çelişkili duruma sayın mahkemelerce son verilmesinin ve … başvuru numaralı ve “… … ÜNİVERSİTESİ …” markası ile … başvuru numaralı “… … ÜNİVERSİTESİ” markası hakkında verilen YİDK kararlarının iptal edilmesinin hakkaniyete uygun olacağını belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kararın yerinde olduğunu; işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu marka başvurusunun 41. sınıfa yönelik olduğunu ve davalıya ait markada da 41. sınıfın bulunduğunu, markaların bütün olarak bıraktıkları izlenimin benzer olduğunu, “…” ibaresinin “… … ÜNİVERSİTESİ”nin kısaltıması olduğunu, tüketicilerin markayı “… … ÜNİVERSİTESİ” olarak algılayacağını, davacı tarafça, 2019/10251 sayılı marka kapsamında kazanılmış hak iddiasında bulunsa da şartların oluşmadığını, beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; YİDK kararının yerinde olduğunu, taraf markalarının karıştırılacak düzeyde benzer olduğunu, hizmet benzerliği koşulu sağlandığını, davaya konu markaların ortak “… … ÜNİVERSİTESİ” kelime unsurunu içerdiğini, Yargıtay kararlarında bir markanın esaslı unsurunun bir başka markada aynen bulunduğu durumlarda iltibas bulunduğunun karar verildiğini, davacı tarafından değinilen diğer YİDK kararında “KOLEJ” ve “…” ibarelerinin ortak olduğunu dolayısıyla kararlar arasında çelişki bulunmadığını. beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı başvuru sahibine 26/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 08/06/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 21/12/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca: davaya konu marka başvurusu ile davalı muterize ait itiraza/mesnet markanın sınıfları bakımından ortalama tüketici nazarında bütünsel açıdan iltibas tehlikesine yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, davacının müktesep hak iddiası uyarınca: davalı tarafından müktesep hak iddiasına dayanak gösterilen 2019 10755 sayılı marka ile işbu davaya konu marka başvurusunda ortak unsurun yalnızca “…” ibaresi olması yani “esaslı unsurun korunması” şartının sağlanmaması, bununla birlikte anılan markanın 19/08/2019 tarihinde tescil edilmiş olması yani tescilin üzerinden 5 yıl geçmekle nizasız hale gelmemesi karşısında müktesep hak kuramının uygulanma imkânının bulunmadığı, Netice itibariyle, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun … sayılı YİDK kararının iptali koşullarının somut davada vücut bulmadığı…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “… … üniversitesi” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 41.sınıftaki “41 Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri” mal ve hizmetlerin yer aldığı itiraza dayanak … sayılı markanın “… … üniversitesi …” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 35, 38, 41. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davaya konu marka başvurusunda bulunan tüm hizmetlerin davalıya ait itiraz mesnet marka başvurusunda aynen yer aldığı tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… … üniversitesi” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… … üniversitesi …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Değerlendirme
Taraf markalarının benzer olup olmadığının değerlendirilmesinde, yapılacak olan ilk değerlendirme, karıştırmaya konu markalar arasında görsel bir benzerliğin bulunup bulunmadığıdır. Söz konusu benzerlik, taraf markalarını oluşturan harflerin, sözcüklerin, sloganların, resim, logo, grafik ve benzeri diğer şekli unsurların aynı ya da benzer olması şeklinde kendisini göstermektedir. davacıya ait davaya konu markanın, beyaz zemin üzerine, üstte şekil unsuru ve altta bordo renkle yazılmış “… … ÜNİVERSİTESİ” kelimesinden oluştuğu görülmüştür. Markada bulunan şekil unsuru davacı adına tescilli sair markalarda da bulunması karşısında işbu davaya konu marka başvurusunda korunmak istenen esaslı unsurun “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresi olduğu, bir başka anlatımla markanın esaslı unsurunun “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kez davalıya ait itiraza/redde mesnet marka ele alınacaktır. Davalıya ait markanın beyaz zemin üzerine üstte küçük puntoyla ve siyah renkle yazılmış “…”, altta turkuaz renkle ve büyük puntoyla yazılmış “…” ve en altta yine küçük punto ve siyah renkle yazılmış “… ÜNİVERSİTESİ” ibaresinden oluştuğu görülmüştür. Bu kapsamda marka ele alındığında markanın esaslın unsurlarından birisinin de “… … ÜNİVERSİTESİ” olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu kapsamda markaların ortak ve esaslı “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresini içermesi, davacıya ait markada bulunan şeklin başkaca markalarda da koruma altında olması, “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresinin davaya konu markada bağımsız varlığını koruması karşısında markalar arasında görsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Değerlendirme
Bu kez, karşılaştırmamızın ikinci aşamasına esas olmak üzere, taraf markalarının işitsel olarak benzerlik değerlendirilmesi yoluna gidilecektir. İşitsel benzerlik, markaların telaffuzları nedeniyle kulakta bıraktıkları sesle ifade olunmaktadır. İşitsel benzerlik incelemesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de sözcüklerin ilk heceleri, ilk sesleridir. Sözcüklerin ilk hecelerinde, ilk bölümlerinde ayniyet, karıştırma ihtimaline yol açabilmekte, buna karşılık sözcüğün son kısmındaki benzerlikler karıştırma ihtimali incelemesinde göz ardı edilebilmektedir. Somut uyuşmazlıkta, “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresinin taraflar markalarında aynen yer alması, aynı harf diziliminin bulunması, şekil unsurunun telaffuzda bir farklılık katmaması karşısında taraf markaları arasında işitsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Değerlendirme
Bu sefer, taraf markaları üzerinde anlamsal benzerlik değerlendirmesi yapılacaktır. Bu tür benzerlik, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde, bu kişilerin zihinlerinde bıraktıkları iz ve imaj açısından önemlidir. Taraf markaları bu kez kavramsal açıdan incelendiğinde, “… … ÜNİVERSİTESİ” kelime tamlamasının, başvuru sınıfları da dikkate alındığında sunulacak hizmeti açıklaması, anılan ibarenin Türkçe olması ve aynı anlamda kullanılması karşısında markaların anlamsal olarak benzer oldukları kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık ele alınacak olursa, davaya konu markaların görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzer olması, “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresinin her ne kadar “eğitim ve öğretim hizmetleri” bakımından görece düşük ayırt ediciliğe sahip olduğu düşülse de, markalarda bulunan İngilizce kısaltma şeklindeki “…” ve şekil unsurlarının marka imajına radikal bir katkıda bulunmaması, tüketicilerin yine de “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresine odaklanacak olması, dava konusu markaya eklenen farklara rağmen “… … ÜNİVERSİTESİ” ibaresinin genel imaj içerisinde kaybolmaması ve bütünsel varlığını halen korumaya devam etmesi, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, önceden bildiği ve tanıdığı davalıya ait marka ile davacının başvuru konusu markasını birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunması, davaya konu başvurunun davacıya ait marka serisinden biri olarak algılanacağı, davalının “… … ÜNİVERİSTESİ” esas unsurlu markasından haberdar olan ortalama bir tüketicinin davacıya ait marka başvurusunun davalıya ait olduğunu, onun izni ile kullandığını düşünme ihtimalinin bulunması, markaların kapsadığı hizmetlerin toplumun her kesiminden kişilere hitap etmesi, ortalama tüketicilerin davalı markasından edindiği izlenimi davacıya ait marka başvurusuna aktarabilecek olması, tüketicinin iki ayrı marka ile karşı karşıya kaldığını fark etse dahi her iki markanın da aynı iktisadî veya idarî kaynağa ait olduğu yanılgısına düşebilecek olması karşısında çekişme konusu hizmetler bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının Müktesep Hak İddiası Kapsamında Değerlendirme
Davacının 2019/10755 tescil sayılı markasının, müktesep hak kazandırıp kazandırmadığı hususu ele alındığında, bir marka üzerinde kazanılmış hak sahipliğinin iddia olunabilmesi için önceki tescilli bir markanın varlığı, markanın taraflar arasında çekişmesiz bir hal almış olması, sonraki marka ile önceki markanın mal ve hizmetlerinin aynı ya da aynı tür olması ve son olarak esas unsurlarının aynı olması gerekmektedir. Burada markaların çekişme konusu olmaktan çıkması ifadesinden hükümsüzlük davalarının açılması için öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre anlaşılması gerektiği kabul edilmektedir. Anılan markanın 19/08/2019 tarihinde tescil edilmiş olması yani tescilin üzerinden 5 yıl geçmemekle nizasız hale gelme şartının sağlanmaması karşısında davacının müktesep hak kuramının uygulanma imkânının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.