Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/169 E. 2021/348 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/169 Esas – 2021/348
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021
DAVA:
Davacı vekili 31/05/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı ile akdedilen 23/05/2016 tarihli sözleşmenin 31/10/2018 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin 9.6. maddesi gereğince davalının stoklarında bulunan ürünlerin envanterini fesih tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde resmi olarak …’ya bildirileceğini, tarafların ortak kararı ile 6 aylık süreyi geçmeyecek şekilde belirlenen süre zarfında davalının envanterinde bulunan ürünleri kendi imkanlarıyla satabileceğini, sözleşmenin sona ermiş olmasına ve sözleşmenin sona ermesinden sonraki 6 ayın da dolmuş olmasına rağmen https://….com adlı internet sitesinin https://85.111.55.138 adresinde halen yayınına devam ettiğini, yine www….com sitelerinde ise … logolu ürünlerin satışına devam ettiği ve bu satış işlemlerinin halen davalının aracılığıyla gerçekleştirildiğini, eylemin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1.1 maddesi ile davalı şirketin … logolu tüm ürünlerin resimli ve/veya yazılı tasarımından, üretiminden, depolanmasından ve 4.1.2 maddesi gereği kendi satış kanalları üzerinden satışından sorumlu olduğunu, https://….com adlı internet sitesinin https://85.111.55.138 adresindeki sitelerin yayından kaldırılması ve yine diğer sitelerdeki … logolu ürünlerin satışın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili beyan dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 23/05/2016 tarihli sözleşmenin … tarafından …’dan onay alınarak ismi ve logosu kullanılarak üretilecek ürünlerin lisansı, üretimi ve satışını, ödeme koşullarını ve tüm bu durumların ayrıntılarını düzenlediğini, sözleşme uyarınca müvekkilince … lisanslı ürünlerin üretildiğini, bu ürünleri http://….com, müvekkiline ait loyalty siteleri, e-ticaret siteleri ve belirlenen pazar yerlerinde satışa sunduğunu, sözleşmenin akdedilmesinden sonra yaşanan 15 Temmuz olayları akabinde müvekkilinin tüm çabalarına rağmen davacı ile iletişim kuramadığını, gönderdiği e-postalar cevapsız kaldığını, sözleşme süresi 31/10/2018 tarihinde muhatap bulunamadığından uzamadığını, sona erdiğini, davacının sözleşmeden doğan hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkilinin de doğan zararını karşılamak ve ürettiği mallara dair stok maliyetini karşılayabilmek amacı ile ürünlerin belli sitelerde satışına haklı olarak devam etmek zorunda kaldığını, stok maliyetleri bir yana üretilen malların güncel değerinin 255.000 TL olduğunu ve bu mali yükün şirketinin omuzlarında devam ettiğini, müvekkilinin zararının karşılanması için logolu ürünlerin satın alınması yönündeki ….yev. Nolu ihtarname çekildiğini, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, https://…adresli sitede satış gerçekleştirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu sitenin domaininin davacı kuruma ait olduğunu, davacı ile iletişim kurulamadığından sitenin kapandığını, müvekkilinin bu iki site ile hiçbir bağlantısının kalmadığını, bunun dışında müvekkili tarafından iyi niyet gösterilerek ürünlerin satışa sunulduğu tüm kanallarda ürünlerin satıştan kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava marka hakkına tecavüzün önlenmesi, … logolu ürünlerin satışının kaldırılması, satış yapan sitelerin yayından kaldırılması isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce uzman bilirkişi heyetinden alınan 21/09/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; ” …Taraflar arasında imzalanan 23/05/2016 tarihli lisans sözleşmesinin 31/10/2018 tarihine kadar geçerli olduğu, bu sürenin sözleşmenin 9.6. maddesi gereği ortak mutabakat ile en fazla 6 ay uzayabileceği bu kapsamda mutabakat olsa dahi 30/04/2019 tarihi itibariyle sözleşmenin sona ereceğini, dosya kapsamında bu 6 aylık uzamaya dair mutabakat da görülemediği; dava dilekçesinde belirtilen internet sitelerinden http://….com adresli sitenin yönlendirmesiyle ulaşılan https://www.thkmodelucak.com/ adresli site dışındaki sitelerde davacıya ait “…” ve “ …” ibareli ürünlerin satışına ilişkin bir kayda rastlanılmadığı; bununla birlikte dava dilekçesi ekinde sunulan ekran görüntüleri ve davalı beyanı dikkate alındığında davalının lisans süresi bittikten sonra devam ettiği satış işleminin en azından dava açılış tarihinde devam ettiği bu suretle eylemin SMK 29/1-ç kapsamında marka tecavüzü niteliğinde olduğu; davanın konusuz kalması vb. hususlar hukuki değerlendirme niteliğinde olmakla bu hususta takdirin sayın mahkemenin olduğu… ” ifade edilmiştir.
Toplanan kanıtlar, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre; dava dosyası incelenmesi sonucunda;
Taraflar Arasında İmzalanmış 23/05/2016 Tarihli Sözleşme
Taraflar arasındaki sözleşmenin özetle;
1- Sözleşmenin taraflarının … Genel Başkanlığı ve … Dış Tic. Ve Dan. A.Ş. olduğu,
2-Sözleşmenin konusunun … tarafından …’dan onay alınarak ismi ve logosu kullanılarak üretilecek olan ürünlerin, lisansı, üretimi ve satışını, ödeme koşullarını, ayrıca … tarafından talep edilen bahse konu ürünlerin kesin siparişlerini, teminini, ödeme koşullarını, son olarak sözleşmenin tatbik ve tesfirinden doğacak uyuşmazlıklarını çözümünü düzenlediği,
3- Sözleşmenin 3. Maddesi kapsamında …’in … logolu, resimli veya yazılı ürünlerin (özel üretim) tasarımı, üretimi ve satış hakkını aldığını, …’nın bu sözleşme süresince kendisine ait www…com üzerinden satış hakkını … vereceğini, …’nın …’in üretimini yapacağı ürünleri belli adetlerde Sportif Havacılık Mağazalarında ve madde 3.2. dışında kalan kendisine ait e-ticaret sitelerinden satışa sunabileceğini, istediği taktirde promosyon olarak da kullanabileceğini, …’nın hali hazırda ürettiği ürünlerinde kendi logosunu kullanmaya devam edeceğinin düzenlendiği,
4-Sözleşmenin 9.6. maddesi gereği iş bu sözleşmenin süresinin bitmesi veya feshedilmesi halinde, …’in stoklarında bulunan ürünlerin envanteri, fesih tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde resmi olarak …’ya bildirileceği, … ve …’nın ortak kararı ile ( 6 aylık süreyi geçmeyecek şekilde) belirlenen süre zarfında, …’in envanterinde bulunan ürünleri kendi imkanları ile satabileceği, bu durumdan kaynaklı …’nın bir sorumluluğu bulunmayacağının düzenlendiği,
5-Sözleşmenin 23/05/2016 tarihinde imzalandığı ve 31/10/2018 tarihine kadar geçerli olduğunun düzenlendiği, görülmüştür.
Dava Dilekçesinde Belirtilen İnternet Sitelerinin İncelenmesi
….com adresli internet sitesi İlgili adresin çalışır durumda olduğu ve site üzerinden çeşitli ürünlerin satışının yapıldığı görülmüş arama motorunda …, … ibareleri arandığında herhangi bir ürüne rastlanılmamıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 148. Madde de sınai mülkiyet haklarının, coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adı hakkı hariç olmak üzere, devir, rehin, lisans gibi hukuki işlemlere konu edilebileceği ve bu hukuki işlemlerin işletmeden bağımsız olarak gerçekleştirilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin beşinci fıkrasında, söz konusu hukuki işlemlerin taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilebileceği ve Bültende yayımlanabileceği, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği ifade edilmiştir. Gayri maddi bir hak üzerinde tekel hakkına sahip olan kimse, lisans sözleşmeleri ile bu hakkı iktisadi açıdan en verimli ve kapsamlı şekilde kullandırmayı amaçlar. Marka lisans sözleşmeleri, lisans sözleşmelerinin bir alt kategorisidir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 24. Maddesi gereği, marka hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir. Zira marka lisansı sözleşmesi, marka sahibinin yani lisans verenin markayı kullanma hakkının lisans alana devredildiği bir sözleşmedir. Markaların miras ve devir yoluyla intikalinden farklı olarak lisans verilmesi durumunda, hakkın özü sahibinde kalmakta, lisans alana sadece kullanma hakkı geçmektedir. Marka lisansı sözleşmesi ile bir markanın kullanım hakkı lisans alana verilir. Markaya bağlı bu kullanım hakkı üretim, satım, dağıtım gibi birçok işlemi bünyesinde barındıran geniş bir kavram olduğu için, lisans sözleşmesinin tüm bu işlemleri ya da bunlardan biri veya birkaçını bünyesinde bulunduracak şekilde yapılması mümkündür. Kural olarak lisans sözleşmeleri belirli bir süre için geçerli olacak şekilde yapılır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 24/IV. maddesi uyarınca lisans alanın öncelikli yükümlülüğü, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymaktır. Aksi halde marka sahibi, tescilli markadan doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir. Marka hakkındaki lisans türlerinin inhisarı, inhisarı olmayan lisans, kullanma, üretim ve satış vb. Görünüşleri bulunmaktadır. Bu genel açıklamalardan sonra dava konusu sözleşmenin mahiyeti ile ilgili şu değerlendirmede bulunmak mümkündür. Yukarıda açıklandığı üzere söz konusu 23/05/2016 tarihli sözleşme ile davalı; üzerine marka konulacak olan malların üretilmesi işi ve kendisi tarafından üretilen mal üzerine lisans veren davacının markasını kullanma hakkını elde etmesi kapsamında üretim lisansını ve yine bu malları davacı lisans verenin markası altında piyasaya sürmesi yetkilerini de kapsamakla satış lisansı almış bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 12.01 maddesinde ise sözleşmenin 31/10/2018 tarihine kadar geçerli olduğu hüküm altına alınmış, yine aynı sözleşmenin 9.6. maddesinde … ve …’nın ortak kararı ile ( 6 aylık süreyi geçmeyecek şekilde) belirlenen süre zarfında, … envanterinde bulunan ürünleri kendi imkanlarıyla satabilecektir maddesiyle bu sürenin taraflar arasında bir mutabakat olsa dahi en fazla 6 ay uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla sözleşme konusu ürünlerin satışının en geç 30/04/2019 tarihine kadar biteceği açıkça kararlaştırılmıştır. Bununla birlikte bir yandan davacı bu sürenin bitiminden sonra da satışın çeşitli internet siteleri marifetiyle devam ettiği iddiasındadır, hem de davalı iletişim de kuramadığı ve üretim maliyetlerini kurtarma amacıyla bu süreden sonra ….com ve https:… adresleri dışındaki sitelerde satışa devam ettiğini kabul etmiş sonradan diğer sitelerden de satışın sonlandırıldığı belirtilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Maddesinde marka tecavüzü halleri düzenlenmiş olup, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilen hakların izinsiz genişletilmesi veya bu hakların üçüncü kişiye devredilmesi SMK 29/1-ç maddesi kapsamında bir marka tecavüzü hali olarak kabul edilmiştir. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için öncelikle markanın tescilli olması gerekir. Davacının mahkememize sunduğu tescilli bir markası yoktur, böyle bir iddiada da bulunmamıştır. Tescilli olmayan markalara 6769 sayılı SMK uyarınca tecavüz söz konusu olmayacağı için markaya tecavüz iddiasının reddine karar verilmiştir.
Henüz tescil edilmemiş markanın izinsiz kullanımının haksız rekabet oluşturduğu söylenebilir ise de; taraflar arasında yapılan lisans sözleşmesi uyarınca davalının davacıya ait isim ve logoları kullanarak üretim yapabileceği kararlaştırılmıştır. Davalının lisans sözleşme süresi bittikten sonra böyle bir üretim yaptığı kanıtlanamamıştır. Sözleşme süresi bittikten sonra davalı tarafından yapılan bir satışta bilirkişilerin inceleme yaptığı tarihte yoktur. Davacının sunduğu delillerle davalının sözleşme sonrası satışı olsa bile, lisans sözleşmesi devam ederken ürettiği ürünlerin satışına devam etmesi de iyiniyetli kullanım sayılır. Haksız rekabetin var olduğuna, davalının kusurlu ve kötüniyetli olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından haksız rekabet yönünden de davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı kurum 1606 sayılı Kanun gereğince harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2021