Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/162 E. 2022/68 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2022/68
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/162
KARAR NO : 2022/68
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022
DAVA:
Davacı vekilli 24/05/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve beyanlarında özetle; davalının müvekkiline ait 2009/05412– 1 nolu tasarıma benzer bir tasarımı, … başvuru numarası ile tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, ilgili başvuruya taraflarınca itiraz edildiğini fakat itirazın reddedildiğini, bunun üzerine TÜRKPATENT YİDK nezdinde bir itirazda daha bulunulduğunu, yapılan itirazın … sayılı karar ile reddedildiğini, müvekkil şirketin yurt içi ve yurt dışında çeşitli mağazalar ile uzun yıllardır satış faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkil şirketin markaları ve tescilleri ile tanınmışlık elde ettiğini, TÜRKPATENT nezdinde çok sayıda tescili olduğunu, müvekkil şirketin hem ticari unvanı hem de tescilli markalarının asli unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğunu ve müvekkil ile özdeşleşerek itibarlı bir marka halini aldığını, … markasının Türk Patent tarafından özel/00213 no ile özel korunan markalar statüsüne alındığını, Müvekkilinin “…” ibareli seri markalara sahip olduğunu, yapılan itirazda müvekkil markasının tanınmış marka olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen TPMK tarafından bu yönde bir inceleme yapılmadığını, tanınmış markanın sahibine “tescil engeli olarak koruma” sağladığını ve buna bağlı olarak marka bir başkası tarafından başka sınıflarda kullanılmak üzere tescil edilse dahi itiraz sonucunda reddedilmesi gerektiğini, kurumun bu yönde itirazları olmasına rağmen bunu göz ardı ettiğini, Tanınmış markaların sahibine diğer markalardan daha geniş imkanlar sağladığını, Google arama motorunda yapılacak aramada da “…” markasının müvekkiline ait olduğunun görüleceğini, bu açıdan bakıldığında Google arama motoru için de “…” markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, Tesciline itiraz edilen desen tasarımı formlarının müvekkile ait 2009/05412-1 sıra numaralı tasarım ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, desen üzerinde şekillerin konumlandırılmaları ve boşlukların birebir aynı olduğunu, bu sebeple karıştırılma ihtimallerinin yüksek olduğunu, tasarımlar üzerindeki ibareler, logoların tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak şekilde benzer olduğunu, tescil edilmek istenen tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, müvekkilin bu modeli birçok ürünün üzerinde kullandığını, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının müvekkiline ait marka ve desenden haberinin olmamasının mümkün olmadığını, tasarımcının seçenek özgürlüğünün bu denli geniş olduğu bir alanda tasarımlar arasındaki benzerliklerin kabul edilemez olduğunu, davalıya ait tasarımın yenilik ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik vasıflarını taşımadığını, daha evvel de müvekkili tarafından yapılan itirazlarda müvekkili desenini taklit etmek isteyen tasarımların reddedildiğini belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın 06/07/2020 tarih ve … sayılı kararının iptali ile davalı tarafa ait … sıra numaralı tasarımın tescilinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, dava konusu tasarımın davacı tarafa ait mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğu, davacının beyanının aksine marka hukuku ve tasarım hukuku kuralları, değerlendirmede dikkate alınacak kişileri ve değerlendirme usulü ile iki farklı hukuki müessese olduğunu, bu iki farklı müessese açısından verilen kararların birbirlerine emsal teşkil edemeyeceğini, davacı şirketin büyüklüğü ve tanınmış markalarının tasarım hukuku ve huzurdaki itilaf açısından bir önemi ve etkisinin olmadığını, bu çerçevede kurula yapılan itirazda tasarım hukuku açısından inceleme yapıldığını ve tasarımların aralarındaki farkın bilgilenmiş kullanıcı gözünde sadece ayrıntıda değil genel görünümde de farklı bulunduğunu, bu yönde alınmış YİDK Kararının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şahısa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu … sayılı tasarım işlem dosyası ile itiraza mesnet tasarımlar getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş; mahkememizin aşağıdaki kabulü çerçevesinde yararlanılmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. YİDK kararının davacıya 22/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, son günün hafta sonu olması sebebiyle 24/05/2021 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davalı şahısa ait … sıra sayılı tasarımın, davacı şirkete ait tasarım karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı ile 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük hallerinin olup olmadığından ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
6769 sayılı SMK’nun MADDE 55;
(1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.
(2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder.
(3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür.
(4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.
MADDE 56- (1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Görüldüğü üzere SMK, yenilik bakımından mutlak yenilik kriterini benimsemiştir. Ancak tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.
Ayırt edicilik ise 6769 sayılı SMK’nun 56/5. maddesinde tanımlanmıştır.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.

Tasarımın hükümsüzlüğü 6769 sayılı SMK’nun 77.vd.maddelerinde düzenlenmiştir. Hükümsüzlük halleri (nedenleri) SMK 77. maddesinde yer alır. Buna göre;
“a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fıkrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse.
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise.”;tasarımın hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme tarafından karar verilir.
(2) 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi hâlinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınır. Kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şarttır.
6769 sayılı SMK’nun 78-(1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.
(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.
(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.
(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.
(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır.
Bu genel açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu somut olaya dönülecek olursa, davalı şahısa ait … sayılı tasarım başvurusunun 06/07/2020 tarihinde gerçekleştiği, 10/08/2020 tarih ve 346 sayılı Resmi Endüstriyel Tasanmlar Bülteninde ilan edildiği; … kod numaralı tasarımlara altı aylık yasal itiraz süresi içinde, şirket vekili tarafından itiraz edildiği, itiraza gerekçe olarak 2009/05412 sayılı tasarımın gösterildiği, itiraz üzerine TÜRKPATENT YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda … sayılı kararıyla nihai olarak itirazın reddedildiği; davacı vekilinin YİDK kararının iptali talebiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu tasarım ile itiraza mesnet tasarım arasında yapılan karşılaştırmada; her iki tasarım da desen tasarımıdır. Her iki tasarımda da ana figür dağılımı diagonali yere dik olarak konumlandırılmış eşkenar dörtgenlerin tekrarlanması ile oluşturulmuştur. Her iki tasarımda da birbirini takip eden eşkenar dörtgen köşelerine logo konumlandırılmıştır. Her iki tasarımda da yatayda ve dikeyde bir sıra atlayarak büyük eşkenar dörtgenin içerisine kenarlara eş mesafede olacak şekilde daha küçük bir eşkenar dörtgen, bunun içerisine de köşelerde kullanılmış logoların küçük versiyonları konumlandırılmıştır.
Farklara baktığımızda kullanılan logoların farklı olduğu görülmektedir. Bunun yanında büyük eşkenar dörtgenlerde davalı tasarımında kenar çizgisi çift iken davacı tasarımında tektir. Son olarak da içeride konumlandırılmış olan küçük eşkenar dörtgenlerin büyük eşkenar dörtgenler ile oransal yapıları farklıdır.
Bulunan benzerlik ve farklılıklar doğrultusunda davalı tasarımının davacı tasarımından esinlenerek ortaya çıkarıldığından bahsetmek mümkündür. Bu noktada karar verilmesi gereken ilgili tasarımın oluşumunun esin serbestîsi içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi olacaktır. Yapılan incelemede tasarımların ana oluşturuluş biçimleri benzerlik gösterse de logolar arasındaki farkın bu denli açık olması, bunun yanında bahsedilen diğer farklılıkların da tasarımların genelinin ortaya koyacağı izlenim açısından farklılık yaratacağı sonucuna varılmıştır. Bu noktada davalı tasarımının yenilik niteliğini ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde mesnet tasarım karşısında ayırt edicilik niteliğini taşıdığına kanaat getirilmiştir.
Tanınmış Marka Açısından Değerlendirme:
Davalı tasarımının yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığı tespit edilirken tescilin hükümsüzlüğüne mesnet gösterilen davacı tasarımının tanınmış markaya sahip olmasının herhangi bir etkisi bulunmayacağına kanaat getirilmiştir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, … numaralı tasarımların, …Sayılı tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladıkları; … numaralı YİDK kararının ve dava konusu tasarımın iptali koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçta düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/03/2022