Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/159 E. 2021/255 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/159
KARAR NO : 2021/255

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021

İDDİA:
Davacı vekili 06.10.2017 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “… Bombası+şekil” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… TOPU+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 06.03.2013 tarihinden bu yana … numaralı “… BOMBASI” markası üzerinde münhasır hakka sahip olduğunu, davaya konu taraf markalarının benzer olduğunu, dava konusu marka ile müvekkilinin tescilli markasının sınıflarının aynı ve benzer olduğunu, müvekkilinin markası ile dava konusu marka arasında iltibas tehlikesi olduğunu, markalar arasında bağlantı kurulma ihtimali olduğunu, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, … sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu markanın ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, dolayısıyla taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin düşük olduğunu, taraf markalarının yeterince farklılaştığını, başvuru markasıyla itiraz konusumarkların tertip tarzı, yazım stilleri, ihtiva ettikleri farklı şekil ve renk unsurları, markalar arasında karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmakta olup, markaların bütünsel algılamada da benzerlik taşımadığını, hem davacı hem davalının markasının bir bütün olarak algılandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçelerinde özetle; taraf markaları arasında şekil ve anlam bakımından benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 19.07.2018 tarih ve 2017/367 esas, 2018/318 karar sayılı davanın reddine dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin 30.01.2020 tarih ve 2018/1927 esas, 2020/113 karar sayılı ilamıyla ve özetle;
“…. Dava, TPMK YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarında ortak olan “…” ibaresinin, davalının başvurusu kapsamında kalan 31. sınıf “ormancılık ürünleri” bakımından tanımlayıcı değilse de zayıf bir ibare olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince 556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesi anlamında tescil engeli olmadığının kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gibi 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi uyarınca taraf markalarının benzer olmadığının kabul edilmesinde de bir isabetsizliğin olmadığı, zira zayıf ibarelerden oluşan markalarda küçük farklılıkların benzerliği ortadan kaldıracağı, somut uyuşmazlıkta da başvuru konusu markada kullanılan “Topu” ibaresi ile şekil unsurunun, başvurunun davacıya ait “Tomuh Bombası + şekil” ibaresinden oluşan markadan yeterince ayrıt edilmesini sağladığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş;
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BOZMASI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarih ve 2020/1460 esas, 2021/1243 karar sayılı ilamıyla özetle;
“…Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, davacının itiraza dayanak … sayılı “… Bombası+şekil” ibaresi markası ile davalılar … ve …’ın … numaralı “… TOPU+şekil” ibareli markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacının istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında markalar arasında benzerlik incelemesi yapılırken markaların bir bütün olarak karşılaştırılması gerekmekle birlikte incelenmede markaların baskın ve ayırtedici unsurları göz önünde bulundurulur.
Somut olayda, davacının itiraza dayanak markası ile davalının marka başvurusunun 31. sınıftaki ”Ormancılık ürünleri” emtiası bakımından malların aynı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının itiraza dayanak “… Bombası+şekil” ibareli markası tescilli olduğu mallar bakımından ayırt ediciliği yüksek bir işarettir. Zira ”… Bombası” ibaresinde herhangi bir unsur baskın olarak ön plana çıkmamaktadır. Davalının “… TOPU+şekil” ibareli marka başvurusunda da kelime ve şekil unsuru olarak ön plana çıkan baskın unsur bulunmadığından, taraf markaları bütünsel anlamları itibarıyle ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılmaya yol açabilecek ölçüde benzerdir. Bu durumda, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılmaya yol açabilecek şekilde benzer olduğu kabul edilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından davacı vekilininin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş; usul ve yasaya uygun görülen özetlenen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalının 12/04/2016 tarihinde “… TOPU+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TPMK’na başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 31.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “… Bombası+şekil” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
556 sayılı KHK’nin 8/1-b hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir;
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “… TOPU+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 31.sınıftaki “Ormancılık ürünleri. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar” emtiasının bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı ve “… Bombası+şekil” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 16, 31.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir. Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu marka kapsamındaki”Ormancılık ürünleri.” emtia ile davacının itiraza dayanak markasında yer alan emtianın aynı/benzer olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… TOPU+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… Bombası+şekil” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Somut davada, davacının itiraza dayanak markası ile davalının marka başvurusunun 31. sınıftaki ”Ormancılık ürünleri” emtiası bakımından malların aynı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının itiraza dayanak “… Bombası+şekil” ibareli markası tescilli olduğu mallar bakımından ayırt ediciliği yüksek bir işarettir. Zira ”… Bombası” ibaresinde herhangi bir unsur baskın olarak ön plana çıkmamaktadır. Davalının “… TOPU+şekil” ibareli marka başvurusunda da kelime ve şekil unsuru olarak ön plana çıkan baskın unsur bulunmadığından, taraf markaları bütünsel anlamları itibarıyle ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılmaya yol açabilecek ölçüde benzerdir. Bu durumda, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılmaya yol açabilecek şekilde benzer olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, YİDK kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellemediği düşünülmüştür.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarih ve 2020/1460 esas, 2021/1243 sayılı bozma ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının 31. Sınıf “ormancılık ürünleri” emtiası yönünden kısmen iptaline, … sayılı markanın 31. Sınıf “ormancılık ürünleri” emtiası yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının 31. Sınıf “ormancılık ürünleri” emtiası yönünden kısmen iptaline,
3-… sayılı markanın 31. Sınıf “ormancılık ürünleri” emtiası yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Fazlaya dair istemlerin reddine,
5-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL karar harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım itibariyle davalı TÜRKPATENT ve … için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.755,90 TL yargılama giderinden payına düşen 1.377,95 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının üzerinde bırakılmasına,
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 361. maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 67,40.-TL
Posta Masrafı 754,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 1.800,00.-TL
İstinaf Kar.Harcı 35,90.-TL
İstinaf Yol.Baş.Harcı 98,10.-TL
Toplam 2.755,90-TL