Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/158 E. 2021/260 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/158 Esas – 2021/260
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/158
KARAR NO : 2021/260

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021
İDDİA:
Davacı vekili 15.05.2017 harç tarihli dava dilekçesiyle; davalı şirketin … sayılı “… … yoğurt” ibareli marka başvurusunun; tüketiciler nezdinde davalının Türkiye’nin … yoğurt üreticisi olduğu veya davalı tarafından üretilen yoğurtların Türkiye’nin … yoğurtları olduğu kanısını uyandıracağı, bunun tüketiciler için yanıltıcı olacağı, “…” ve “yoğurt” kelimeleri ticarette herkes tarafından kullanılabilecek kelimeler olduğundan kimsenin tekeline bırakılmayacağı, markada yer alan “…” kelimesinin ise markayı ayırt edici hale getiremediği, dava konusu marka başvurusunun haksız rekabete neden olacağından davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ifade ederek, 15.03.2017 tarih ve … sayılı YİDK kararın iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu marka başvurusuna 556 sayılı KHK’nm 8/5 maddesi uyarınca yaptığı itirazın mesnetsiz olduğunu, zira bunun ispatlanmadığını, davacının 556 sayılı KHK’nm 7/1-c maddesi anlamında ayırt ediciliğinin bulunmadığı iddiasının başvuru markasında bulunan “…” ibaresinin tanınmış marka olması, çatı marka olması ve tek başına markaya ayırt edicilik katmaya yeterli olması nedenleriyle mesnetsiz olduğu, markada yer alan yoğurt ibaresinin 29.sınıfta yer alan “süt ve süt ürünleri” bakımından vasıf bildirdiğini, kalan mallar açısından ise vasıf bildirir mahiyette olmadığını, markada yer alan “…” ibaresinin de “yoğurt” ibaresi ile birlikte ayırt ediciliği bulunmayan tali bir unsur olduğunu, dava konusu markanın tanımlayıcı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, işlem safahatını açıkladıktan sonra müvekkili tarafından yapılan marka başvurusunun bir bütün olarak algılanması gerektiğini, markanın esaslı ve ayırt edici unsurunun “…” kelimesi olduğunu, “…” ve “yoğurt” kelimelerinin ise tamamlayıcı unsur olup, haksız rekabete yol açmadığını, “…” ve “yoğurt” kelimelerinin herkes arafmdan kullanılabilecek olmasının tescil engeli oluşturmadığını, müvekkilinin “…” markasının tanınmış marka olduğunu ve seri markaları bulunduğunu, müvekkilinin marka başvurusunun kötüniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 28.06.2018 tarih ve 2017/166 esas, 2018/225 karar sayılı davanın reddine dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin 05.03.2020 tarih ve 2018/2089 esas, 2020/325 karar sayılı ilamıyla ve özetle;
“…. Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin “… … yoğurt” ibareli marka başvurusunun 556 Sayılı KHK’nın 5. maddesi anlamında “marka” olabilecek işaretlerden olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c ve 7/1-f maddeleri anlamında tescil engelinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş;
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BOZMASI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarih ve 2020/1789 esas, 2021/1340 karar sayılı ilamıyla özetle; “…Dava, davalının marka tescil başvurusuna davacının 556 sayılı KHK.’nın 7/1-c, 7/1-f ve 35. maddeleri kapsamında yaptığı itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ile tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, Mahkemece davalının … sayılı “… … YOĞURT” ibareli başvuru markasının 556 sayılı KHK’nın 5. maddesi kapsamında marka olabilecek işaretlerden olduğu ve 7/1-c ve 7/1-f maddeleri kapsamında tescil engelinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince de aynı gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK m. 7/1-c hükmü ile “ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar.” m. 7/1- f hükmü ile de, yer alan, “mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,” mutlak tescil engelleri arasında kabul edilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinin (c) ve (f) fıkralarında da aynı düzenlemeye yer verilmiştir. Somut olayda davalının başvuru markasının asıl unsuru “…” ibaresi olmakla birlikte, bu ibareye eklenen “… yoğurt” ibaresinin başvuru kapsamında bulunan ürünlerin Türkiye’de üretilen … ve yerli üretim olduğu hususu ile bu ürünlerin sadece davalı tarafından üretildiği yönünde halkı yanıltıcı nitelik taşıdığı görülmektedir. Yanıltıcı işaretlerin ise hem KHK m. 7/1-c ve 7/1-f hükümleri hem de SMK 5/c-f hükümleri uyarınca esas veya tali unsur ayrımı yapılmaksızın marka olarak tescili mümkün olamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş; usul ve yasaya uygun görülen özetlenen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
… sayılı başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin, 25.01.2016 tarihinde “… … Yoğurt” ibaresinin 29.sınıf ve alt gruplarda yer alan emtialar yönünden kullanılmak üzere marka olarak tescili istemiyle davalı Kuruma başvuruda bulunduğu, … kod numarasını alan başvurunun mutlak ret nedenleri yönünden incelenmesi sonucu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca, 556 sayılı KHK’nin 7/1-c-f bendi uyarınca reddine karar verildiği, bu kararın yeniden incelenmesi isteminin ise, Türk Patent YİDK’nun, … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiği, anılan kararın iptali istemiyle Mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mülga 556 sayılı KHK m. 7/1-c hükmü ile “ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar.” m. 7/1- f hükmü ile de, yer alan, “mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,” mutlak tescil engelleri arasında kabul edilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinin (c) ve (f) fıkralarında da aynı düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut davada davalının başvuru markasının asıl unsuru “…” ibaresi olmakla birlikte, bu ibareye eklenen “… yoğurt” ibaresinin başvuru kapsamında bulunan ürünlerin Türkiye’de üretilen … ve yerli üretim olduğu hususu ile bu ürünlerin sadece davalı tarafından üretildiği yönünde halkı yanıltıcı nitelik taşıdığı görülmektedir. Yanıltıcı işaretlerin ise hem KHK m. 7/1-c ve 7/1-f hükümleri hem de SMK 5/c-f hükümleri uyarınca esas veya tali unsur ayrımı yapılmaksızın marka olarak tescili mümkün olamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, YİDK kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellemediği düşünülmüştür.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarih ve 2020/1789 esas, 2021/1340 sayılı ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle; davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararını iptaline, … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2- TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararını iptaline,
3- … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL karar harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekili için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 6.133,75 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip 253209
¸

Hakim 39858
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 67,40.-TL
Posta Masrafı 532,35.-TL
Bilirkişi Masrafı 5.400,00.-TL
İstinaf.Kar.Harcı 35,90.-TL
İstinaf Yol.Baş.Harcı 98,10.-TL
Toplam 6.133,75.-TL