Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/154 E. 2022/71 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/154 Esas – 2022/71
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/154
KARAR NO : 2022/71
DAVA :Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2021
ASIL DAVA:
Davacı vekili 20/05/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde 2020/43077 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin ….” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez TÜRKPATENT … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddine karar verilerek, oysa müvekkilleri şirketin merkezi Antalya ilinde olmak üzere, meyve ve sebze ticareti ile uğraştığını, online satış yapmak amacı ile müvekkilleri tarafından www…..com.tr internet sitesinin kurulduğunu, bu site üzerinden online sebze ve meyve satışı gerçekleştirilmeye başlanıldığını, davalı şirket tarafından müvekkilleri hakkında marka haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş. sayılı dosyası ile yapmış olduğu tedbir başvurusunun reddedildiğini, mahkeme kararına karşı yapılan istinaf incelemesi sonucunda da … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi … K sayılı kararı ile istinaf istemlerinin reddine karar verildiğini, müvekkillerine ait “…” markası ile itiraz eden davalı şirkete ait “…” markası hakkında yapılan uzman incelemesi ve düzenlenen 11.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda, marka şekil, renk, kompozisyon unsurlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinin ve buna göre de müvekkilleri markasının itiraz eden “…” markasından logo, dizayn ve renkler açsından farklı olduğunun ve yine markaların ayırt edici nitelikte olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen davalı Kurumun müvekkilleri başvurusunu reddetmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu, her iki taraf markasının birbirinden tamamen farklı özelliklerde ve farklı renk, şekil ve görsellere sahip olduğunu, müvekkilleri markasında ön plana çıkan özelliklerin diğer markadan tamamen farklı olduğunu, müvekkillerinin, alan adına ait işaretler, amblemler, ambalajlar ve logolar kullanırken de hiçbir şekilde aynı ya da ayırt edilemeyecek şekilde benzerini kullanmadığını, “…” markasının ayırt edici karakterine zarar verici nitelikte herhangi bir işaret ya da kelime konulmadığını, “sebzemeyve” alan adının müvekkillerinin asıl iş alanını ve ne tür mal ve hizmet verdiğini gösteren bir ibare olduğunu, alan adı ile bağlantılı ve paralel olarak da sadece sebzemeyve dağıtımı yapıldığını, müvekkillerine ait markanın sonunda kullanılan “…” ibaresinin ise markada ön planda yer alan bir ibare olmayıp bütünlük içerisindeki esas unsur olan ve ayırt edici nitelikteki “sebzemeyve” unsuruna eklenti niteliğinde olduğunu, ortalama kullanıcılar tarafından her iki markaya bakıldığında karşı yana ait marka ile müvekkillerine ait markanın kesinlikle karıştırılma ihtimali bulunmadığını, karşı yana ait marka logo ve zemin rengi ile kişide oluşturduğu algı ile müvekkillerine ait markanın logo kullanımı, logo ve zemin rengi ile özellikle “y” harfi üzerindeki yaprak figürlerinin tamamen ayrıştırıcı nitelikte olduğunu sırf içerisinde “…” kelimesi geçmesinin müvekkilleri markanın karıştırılacağı yada taklit niteliğinde olduğuna dayanak tutulamayacağını, itiraz eden şirkete ait tescilli markaların bütünü incelendiğinde tüm markalarda esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, müvekkilleri markasında ise esas unsurun “sebzemeyve” ibaresi olduğunu, marka bütünlüğü incelemesinde ise müvekkillerine ait marka ile karşı yan markasının tamamen ayrı özelliklere sahip olduğunu ve kullanıcıda tamamen farklı markalar olduğu algısının oluştuğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; bütüncül olarak yapılan değerlendirme sonucu dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet markalar arasında karıştırılmaya neden olacak derecede benzerlik bulunduğunun görüldüğünü, başvuruya konu marka ile redde mesnet markalar arasında yüksek düzeyde işitsel, görsel ve kavramsal benzerliğin bulunduğunu, markaların ortak unsurunun “…” ibaresi olduğunu, bahse konu ibarenin, markaların asli unsuru ve vurgu taşıyan sözcüğü olarak yer aldığını, bütünsel olarak bıraktığı izlenim itibariyle markaların karıştırılma olasılığının bulunduğunu, redde mesnet markaların kapsadığı mal ve hizmetler ile başvuru markasının kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer nitelikte olduğunu, tescili istenilen marka ile itiraza mesnet gösterilen markaların kapsadıkları mal ve hizmetlerin de aynı, aynı tür ve benzer mal ve hizmetler olduğu dikkate alındığında ortalama dikkat sahibi tüketici kitlesi üzerinde aynı ticari kaynaktan geliyor oldukları algısının oluşacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri şirketin merkezi Antalya ilinde olmak üzere, meyve ve sebze ticareti ile uğraştığını, online satış yapmak amacı ile müvekkilleri tarafından www…..com.tr internet sitesinin kurulduğunu, bu site üzerinden online sebze ve meyve satışı gerçekleştirilmeye başlanıldığını, sitenin ismi ile oluşturulan logo yönünden davalı Kuruma 20.04.2020 tarih 2020/43077 başvuru numarası ile marka başvurusunda bulunulduğunu, davalı şirket tarafından başvuruya itiraz edildiğini, itiraz üzerine davalı Kurum Markalar Dairesi Başkanlığı, 12.11.2020 tarihli kararı ile marka başvurusunun reddine karar verdiğini, başvurunun reddi kararına karşı itiraz edildiğini, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu 23.03.2021 tarihli kararı ile itirazları reddetmek sureti ile Markalar Dairesince verilen karar yerinde gördüğünü, davalı şirket tarafından müvekkilleri hakkında marka haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş. sayılı dosyası ile yapmış olduğu tedbir başvurusunun reddedildiğini, mahkeme kararına karşı yapılan istinaf incelemesi sonucunda da … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi …. K sayılı kararı ile istinaf istemlerinin reddine karar verildiğini, müvekkillerine ait “…” markası ile itiraz eden davalı şirkete ait “…” markası hakkında yapılan uzman incelemesi ve düzenlenen 11.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda, marka şekil, renk, kompozisyon unsurlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinin ve buna göre de müvekkilleri markasının itiraz eden “…” markasından logo, dizayn ve renkler açsından farklı olduğunun ve yine markaların ayırt edici nitelikte olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen davalı Kurumun müvekkilleri başvurusunu reddetmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu, her iki taraf markasının birbirinden tamamen farklı özelliklerde ve farklı renk, şekil ve görsellere sahip olduğunu, müvekkilleri markasında ön plana çıkan özelliklerin diğer markadan tamamen farklı olduğunu, müvekkillerinin, alan adına ait işaretler, amblemler, ambalajlar ve logolar kullanırken de hiçbir şekilde aynı ya da ayırt edilemeyecek şekilde benzerini kullanmadığını, “…” markasının ayırt edici karakterine zarar verici nitelikte herhangi bir işaret ya da kelime konulmadığını, “sebzemeyve” alan adının müvekkillerinin asıl iş alanını ve ne tür mal ve hizmet verdiğini gösteren bir ibare olduğunu, alan adı ile bağlantılı ve paralel olarak da sadece sebzemeyve dağıtımı yapıldığını, müvekkillerine ait markanın sonunda kullanılan “…” ibaresinin ise markada ön planda yer alan bir ibare olmayıp bütünlük içerisindeki esas unsur olan ve ayırt edici nitelikteki “sebzemeyve” unsuruna eklenti niteliğinde olduğunu, ortalama kullanıcılar tarafından her iki markaya bakıldığında karşı yana ait marka ile müvekkillerine ait markanın kesinlikle karıştırılma ihtimali bulunmadığını, karşı yana ait marka logo ve zemin rengi ile kişide oluşturduğu algı ile müvekkillerine ait markanın logo kullanımı, logo ve zemin rengi ile özellikle “y” harfi üzerindeki yaprak figürlerinin tamamen ayrıştırıcı nitelikte olduğunu sırf içerisinde “…” kelimesi geçmesinin müvekkilleri markanın karıştırılacağı yada taklit niteliğinde olduğuna dayanak tutulamayacağını, itiraz eden şirkete ait tescilli markaların bütünü incelendiğinde tüm markalarda esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, müvekkilleri markasında ise esas unsurun “sebzemeyve” ibaresi olduğunu, marka bütünlüğü incelemesinde ise müvekkillerine ait marka ile karşı yan markasının tamamen ayrı özelliklere sahip olduğunu ve kullanıcıda tamamen farklı markalar olduğu algısının oluştuğunu beyanla; huzurdaki davanın ankara 3. fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi 2021/154 e sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin, kurye aracılığıyla perakende ürün satışı gerçekleştiren bir teknoloji platformu hizmeti sunduğunu, kuruluşundan bugüne kadar satış ve pazarlamasıyla pek çok başarıya imza atıp, çeşitli yayınlarda övgü dolu haberlere konu olduğunu, 2015 yılından beri hizmet verdiği “…” ibareli markası ile bir yılda yüzde 400 büyüdüğünü, müvekkillerine ait 03.04.2015 başvuru tarih ve 2015/28811 tescil numaralı “…” ibaresini NİCE sınıflandırmasında yer alan bütün sınıflar bakımından TÜRKPATENT nezdinde tescil ettirdiğini, bunun dışında “…” ibareli markalarının olduğunu, davacıya ait “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkillerine ait önceki tarihli, tescilli, yüksek bilinirliğe sahip, ayırt edici “…” markalarına benzer olduğuna ilişkin olarak verilen YİDK kararının son derece isabetli olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen hukuki mesnetten yoksun beyanlara itibar edilmemesi ve işbu haksız davanın reddi gerektiğini, davacıya ait “…” marka başvurusunun, müvekkilleri adına tescilli, yüksek bilinirliğe sahip, ayırt edici “…” ibareli markalarından ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun açıkça görüldüğünü, davacının “…” ibareli kullanımlarının, yine müvekkillerinin yoğun kullanım ve reklam çalışmaları ile ayırt edicilik kazandırdığı yazı stilinin neredeyse birebir aynısı olacak şekilde küçük harfler kullanarak ve “…” ibaresini ön plana çıkararak gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, davacıya ait marka başvurusunda yer alan “sebze” ve “meyve” ibarelerinin ve yaprak şekil unsurunun SMK’nın 5/1-c maddesi uyarınca cins/çeşit/vasıf/amaç belirttiğini, başvuruya hiçbir ayırt edicilik katmadığını ve marka içerisinde yan unsur niteliğinde olduğunu, davacının, müvekkillerine ait tanınmış ve tescilli markalar ile ayniyet teşkil eder şekilde “…” ibaresini kullandığını, ürünlerin satışını müvekkilleri şirketin ticari yöntemlerine benzer şekilde gerçekleştirdiklerini, dolayısıyla, “sebze” ve “meyve” ibarelerinin, davacının yalnızca faaliyet gösterdiği alanı ve müşteriye sunduğu malları tanımladığını, yaprak şekil unsurunun da yine bu ürünlere atıfta bulunduğunu ve fakat marka başvurusuna herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, davacıya ait marka başvurusu ile müvekkillerine ait markalar arasında kavramsal benzerliğin de mevcut olduğunu, müvekkillerinin “… market”, “… su”, “… bakkal”, “… yemek” ve türevi markalarının da olduğunu, sebze ve meyve ürünlerinin yiyecek sektörüne ilişkin olması ve market, bakkal gibi yerlerde de satışının gerçekleştirilmesi, davacıya ait “sebzemeyve” yan unsurlu marka başvurusu ile müvekkillerine ait markalar arasında kavramsal benzerliğe de sebebiyet verdiğini, davacının “…” marka başvurusunun görsel, işitsel ve tescil talebinin kapsadığı sınıflar ve hitap ettiği kitle bakımından bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkilleri markalarının bir türevi olmaktan öteye gidemediğini, dava dilekçesinde; “…” markasının zayıf marka niteliğinde olduğunu, kimsenin tekeline bırakılamayacağını öne sürmüş ise de, “…” markasının zayıf ve ayırt edicilikten uzak olduğu yönündeki iddialar karşısında özgün bir tasarıma ve yüksek tanınmışlığa sahip olduğunu, mahkemeler tarafından yapılan değerlendirmelerde müvekkillerine ait “…” markasının tanınmış marka olarak tespit edildiğini, müvekkillerine ait “…” markasının tüm Türkiye’de tanınmışlık düzeyine ulaşmış bir marka olduğunun tespit edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. YİDK karar tarihinin 23/03/2021 olduğu, 20/05/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 30/12/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…davaya konu 2020/43077 sayılı davacı şirket markasının dava konusu edilen 31., 35. ve 39. sınıfında yer alan mal ve hizmetlerinin tamamının, davalı şirketin başvuru aşamasında itirazlarına dayanak markalarında yer alan mal ve hizmetler ile aynı / aynı tür veya benzer olduğu, davaya konu 2020/43077 sayılı davacı şirket markası ile davalı şirketin itiraza dayanak markaları arasında benzerlik ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, Heyetin yukarıda belirtilen inceleme yöntemleri, bilimsel ve teknik dayanakları kapsamında, varılan sonucu ile aynı nitelikte olan dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 23.03.2021 tarih ve … sayılı kararının yerinde olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemede olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 31, 35, 39. Sınıflardaki “31 İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Gübreler ve topraklar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Yangın söndürücü maddeler. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar. Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. İşlenmemiş doğal reçineler. Boyacılar, dekoratörler, matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller. Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların el ektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar. Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. Tütün, çiğneme tütünleri, sigaralar, purolar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler: pipolar, puro ve sigara ağızlıkları, küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar, elektronik sigaralar ve bunlarla kullanılan kartuşlar. Kibritler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 39 Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri. Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. Boru hattı ile taşıma hizmetleri. Elektrik dağıtım hizmetleri. Su temin hizmetleri. Taşıt ve malları kurtarma hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri.” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “….” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 40, 41, 42, 43, 44, 45 . sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu marka ile davalı markalarının kapsadığı mallar ve hizmetler karşılaştırıldığında, dava konusu marka kapsamında aynı/aynı tür ve benzer hizmetler ile birlikte, kullanım amaçları, işlevleri ve birbirleri ile olan ilişkileri (alternatif veya tamamlayıcı olması) bakımından yapılan değerlendirmede, davaya konu markanın dava konusu edilen 3, 35 ve 39. sınıfta yer alan bütün mal ve hizmetlerin, yukarıda işaretlenenlerin davalı yanın markaları ile aynı / aynı tür veya benzer nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davaya konu marka.nın kelime ve şekil markası olduğu, “…” ibaresini içerdiği, davaya mesnet davalı şirket markalarının ise genel olarak kelime ve şekil unsuru içermekle bileşke marka olduğu ve kelime markalarında da figüratif özelliklerin yer aldığı, davalı markalarında ortak unsurun “…” ibaresi olduğu, her iki taraf markalarında da yer alan “…” ibaresinin ise Türkçe bir ibare olduğu, “getirmek” fiilinin kökü olduğu, gelmesini sağlamak, bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak, erişmek veya eriştiğini sanmak, sebep olmak, ortaya çıkarmak, iletmek, bildirmek, sağlamak şeklinde anlamlara geldiği, davaya konu markanın ise tek bir ibare olacak şekilde “…” ibaresinden oluştuğu, bu ibarenin tek başına bir anlamının olmadığı, Türkçe “sebze”, “meyve” ve “…” ibarelerinden oluştuğunun kabul edildiği, ortak “…” ibaresi haricinde, “sebze” ibaresinin genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat, “meyve” ibaresinin bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş, ile mecazi olarak ürün, sonuç, kâr anlamlarına geldiği (TDK), davacı beyanlarında “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğunun belirtildiği görülmekle, davacı şirket başvurusunun “sebze” + “meyve” + “…” ibarelerinin birleşmesinden türetildiği tespit edilmiştir. İlk olarak, ayırt edici gücü zayıf olsa da, minimum tescil edilebilirlik şartını yerine getiren kelime unsurlarının tescil edilmesinin olağan olduğu, buna karşın söz konusu durumun, bu markaların koruma kapsamlarının geniş olduğu anlamına gelmediğini, bu tip markaların sınırlı koruma kapsamından yararlanması gerektiği kabul edilmektedir. EUIPO Temyiz Kurulu, markaların ortak olarak içerdikleri unsurun ayırt edici niteliğinin düşük olması haline ilişkin ilkeleri saymış, bu kapsamda, eğer markalar ayırt edici niteliği düşük olan bir unsuru ortak olarak içeriyorsa, karıştırılma olasılığı değerlendirmesi, ortak olmayan unsurların markanın bütünsel olarak oluşturduğu izlenime etkisi hususuna odaklanacağı, değerlendirmede, ortak olmayan unsurların benzerlikleri – farklılıkları ve ayırt edici niteliklerinin dikkate alınacağını kabul edilmiş, yapılan incelemede söz konusu değerlendirme yöntemleri esas alınmıştır.
Söz konusu genel kural ile birlikte, taraf markalarında yer alan ortak “…” ibaresinin, uyuşmazlık konusu sınıflar açısından, bir vasfı ya da karakteristik özelliği tasvir etmediği, diğer bir deyiş ile ayırt edici özelliğe sahip olduğu fakat söz konusu ayırt ediciliğin, anlamı kapsamında görece düşük düzeyde kaldığı sonucuna varılmışıtr. Diğer taraftan, davalı şirketin “…” esas unsurlu markaları açısından, özellikle perakendecilik ve kurye hizmetleri ile ilgili ayırt edicilik düzeyinin yüksek olduğu, davalı yanın sunmuş olduğu deliller içerisinde yer alan reklam görselleri, reklam harcamaları, çeşitli haber siteleri ve yayın organlarında yer alan haberler, bilirkişi raporları ve mahkeme ilamları ile TÜRKPATENT kararlarından belirli bir bilinirlik seviyesine ulaştığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel açıdan yapılan karşılaştırmada, taraf markalarından yer alan “…” ibaresinin okunuşunun aynı olacağı, markalarda yer alan diğer ibarelerin ise aynılık derecesini düşüreceği kanaatine varılmıştır.
Görsel olarak yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime ve şekil unsuru içerdiği, yeşil zemin üzerine, tek satıra gelecek şekilde “…” ibaresinin yer aldığı, küçük harf ve çentiksiz karakterler kullanılmak sureti ile beyaz renkte “sebzemeyve” ibaresinin aynı şekilde, küçük harf ve çentiksiz karakterler kullanılmak sureti ile beyaz renkte kontur kullanılmak sureti ile “…” ibaresinin farklı şekilde kompozisyon edildiği, markada yaprak şeklinin yer aldığı, bu hali ile görsel olarak ibarelerin ön plana çıktığı, davalı şirketin markalarının ise kendine özgü yazı karakteri ve renkler kullanılmak sureti ile oluşturulduğu, genel olarak sarı, mor ve beyaz renklerin markalarda yer aldığı, seri nitelikteki markaların görsel devamlılıklarının da aynı şekilde olduğu, mor renk üzerine sarı tonlarda küçük harf ve kendine özgü yazı karakteri ile “…” ibarelerinin yer aldığı, markalarda yer alan yan unsurların ise beyaz renkte “…” ibaresinin devamında veya altında bulunduğu, bu şekilde, “….” ibarelerinin yer aldığı, sadece 2018/55945 sayılı “… yemek” ve 2019/99358 sayılı “… hızı” ibareli markaların farklı görsel öğeler içerdiği, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin markaları görsel olarak da birbirlerine benzer hale getirdiği, markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzerlik bulunduğu, davaya konu markada yer alan “sebze” ve “meyve” ibarelerinin yan unsur olarak sayılması gerektiği, bu hali ile esas unsurun “…” ibaresi üzerinde kaldığı, taraf markalarında yer alan “…” ibarelerinin anlamlarının da aynılığı bu benzerlik derecesini yükselttiği, davaya konu markada yer alan şeklin ise taraf markaları arasındaki tespit edilen benzerliği ortadan kaldırmaya yetmediği, görsel olarak da “…” ibareleri arasında ibareleri birbirlerine yakınlaştıran unsurların bulunduğu, kullanılan yuvarlak hatlı harf karakterlerinin bu hususu pekiştirdiği kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıdaki bölümde de belirtildiği gibi, işaretler arasındaki benzerlik değerlendirmesi, markanın türüne, yani şekil markası, sözcük markası, ses markası veya bunların karması olup olmamasına göre birçok farklı faktör açısından yapılacak değerlendirmeye bağlı olarak tespit edilebilmektedir. Benzerliğin tespiti, markanın türüne göre farklı unsurları esas almayı da gerektirebilmektedir. Somut olayda, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden, tüketici işlemi ya da tüketiciye yönelik uygulamaların her aşamasında makul düzeyde bilgiye sahip olan gerçek veya tüzel kişi olan ortalama tüketici açısından taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı görmesi halinde, bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanma tehlikesi bulunmaktadır.
Diğer bir deyiş ile; Taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzer olması, markaların bütünsel algısı bakımından ilgili tüketici nezdinde ilişkilendirilme tehlikesini gündeme getirmektedir. Bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür.
Davacının “…” markasını gören bir tüketici, bu markayı, davalının “…” esas unsurlu/ibareli markasının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu sanabilirler. Davacı yanın faaliyet göstermiş olduğu alan itibari ile de sebze ve meyve alım satımı yaptığı ve yukarıdaki açıklamalar uyarınca markada yer alan “sebzemeyve” ibaresinin bu açıdan ayırt edici olmadığı da dikkate alındığında, tüketicilerin bu bağlamda davalının, davacıya “…” ibaresini esas alan yeni bir marka türetme hakkı tanıdığını (davacıya bir hak ve/veya lisans verdiğini) ya da davacının, davalının “…” markalı ürün yelpazesine katıldığını düşünebilirler. Marka sahiplerinin ilişkilendirilmesi ve/veya arada lisans vb. bir ticari ilişki olduğunun düşünülmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır. Somut olayda, markaların detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak olan orta düzeydeki tüketiciler nezdinde, markalar arasında bir irtibat kurulması ve davacı markasının, davalı markaları ile bağlantılı bir marka olarak algılanması dolayısıyla iltibas ihtimali (karıştırılma tehlikesi) mevcut olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca; Karşılaştırma konusu markaların kapsamındaki malların aynı/aynı tür olması, iltibası artıran bir husus olarak değerlendirilmektedir. Marka işaretlerinin kapsamındaki mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça, marka işaretleri arasındaki düşük derecedeki benzerliğe rağmen, markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesi artmaktadır.
Sonuç itibariyle davacı başvurusunun dava konusu edilen 31, 35, ve 39. sınıfında yer alan mal ve hizmetlerinin tamamının, davalı şirketin itiraza mesnet markalarında yer alan mal ve hizmetler ile aynı/ aynı tür veya benzer olduğu, söz konusu markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl ve Birleşen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 161,40 TL harçtan peşin alınan 118,60 TL harcın düşümü ile 42,80 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2022