Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/140 E. 2022/192 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2022/192

DAVA : Marka (Maddi- Manevi Tazminat İstemli, Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
DAVA:
Davacı vekili 28/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 2004/12723 sayılı “…” markasının 05, 25, 35. Sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkilinin “…” markası adı altında kadın giyim ürünlerinin üretimi ve satışı ile mağazacılık faaliyetinde bulunduğunu, Söz konusu tescil nedeniyle çeşitli malların bir araya getirilerek “…” etiketi ile satış yapılması hakkının müvekkiline ait olduğunu, davalının iş yerinde müvekkiline ait “…” markasıyla iktibas ve iltibas yaratacak surette benzeri olan “…” markasıyla iktibas ve iltibas yaratacak surette benzeri olan “…” markasını içeren ürün etiketi ile satış yaparak müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalıdan alınan “…” marka etiketli üründen bir adet satın alınan ürünün fişini ek de sunulduğunu, davalı tarafından müvekkilinin … markası ile ürün üretim ve satışında bulunduğunu, bu bakımdan davalının sadece müvekkilinin markasını kullanmakla kalmayıp aynı zamanda müvekkilinin itibarını kullanarak haksız kazanç elde ettiğini, ayrıca davalının kullanımlarına ilişkin … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespit dosyası ile davalının iş yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, keşfe ilişkin zabıtta iş yeri yetkilisi … beyanında ürünlerin orijinal olmadığını kabul ettiğini, davalının eylemlerinin müvekkilinin markasına tecavüz oluşturduğu gibi haksız rekabete ilişkin hükümlere de aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek, davalının davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebi artırmak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 24/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davcıya verilmesini, 20.000,00 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının masrafı davalıya ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki televizyon kanallarından ve gazetelerden birer tanesinde yayınlanmasını talep ve dava etmiş 10/05/2022 tarihli ıslah harcı ile maddi tazminat talebini 20.995,31 TL artırarak 21.995,31 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP:
Davalı şahsa usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Dava, markaya tecavüz nedeni ile markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi (SMK 151/2-c) ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, talimat yoluyla alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup buna göre;
Dava dosyasının ve TÜRKPATENT marka sicil kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı adına tescilli 2004/12723 sayılı markasının bulunduğu, kapsamında 25 ve 35. sınıftaki “25Koruyucu amaçlı olanlar hariç olmak üzere her türlü malzemeden yapılmış giysiler (İç ve dış giysiler): Penye, triko, kot, deri, kağıt vb. .malzemeden giysiler; spor yaparken giyilen giysiler; banyo ve plaj giysileri; iç çamaşırlar, eldivenler… Çoraplar. Ayak giysileri: Ayakkabılar, çizmeler, botlar, terlikler, patikler ve bunların parçaları, spor ayakkabıları ve bunların çivileri, ayakkabı parçaları yani pençeler, topuklar, konçlar, sayalar… Başlıklar, şapkalar, bereler, kepler, kasketler… Bebekler için bu sınıfa dahil özel eşyalar: Bebekler için tekstilden bezler, bebekler için tekstilden kundak bezleri, zıbınlar, naylon donlar, mama önlükleri (kağıt mama önlükleri hariç) Kravatlar, papyonlar, fularlar, şallar, baş örtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, manşonlar, kol bantları, baş bantları, bileklikler… Kemerler, pantolon askıları, jartiyerler…35 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri.” mal ve hizmetlerin yer aldığı anlaşılmıştır.
… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespit dosyası ile davalının iş yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davalının “…” markası adı altında kadın giyim ürünlerinin satışı ile mağazacılık faaliyetinde bulunduğu, davalının iş yerinde davacıya ait “…” markasıyla birebir aynı olan “…” markalı ürünlerin satışının yapıldığı, bu bakımdan davalının eylemlerinin davacının markasına tecavüz oluşturduğu gibi haksız rekabete ilişkin hükümlere de aykırılık teşkil ettiği sabit olduğundan davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verilmiştir.
6769 sayılı Fikri ve Sinai Haklar Kanunu (SMK) m.149’da, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin ileri sürebileceği talepler sıralanmıştır. Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi ayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır. Marka hukukunda tazminatın ortaya çıkması için, marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi gerekir. Marka hakkına tecavüz fiilinin özünde haksız fiil sorumluluğu bulunduğu için, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 49 vd. uyarınca tazminat davalarının açılabilmesinde genel kural, hukuka aykırılık unsurunun yanında, kusur, zarar ve illiyet bağının bulunmasıdır.
Sınai Mülkiyet Hakkına Tecavüz Edenin Bu Hakkı Bir Lisans Sözleşmesi İle Hukuka Uygun Şekilde Kullanmış Olması Hâlinde Ödemesi Gereken Lisans Bedeli:
Davacı tazminat olarak markanın lisans verilmesi halinde elde edilecek bedeli istemektedir. Bir markanın değerinin saptanması, işletmenin bütünü ile değerlendirilmesi sonucu bulunabilen bir olgudur. Bu değerlendirmede, markanın konulduğu ürünün cirosu, satış miktarları, müşteri çevresi, bu markanın yapılanması için harcanan meblağlar, bu marka ile ilgili reklam harcamaları ve promosyonlar gibi unsurların göz önünde tutulması ve markanın değerinin bulunması gerekir. Bunun bulunması ile markanın kiralanması (lisans verilmesi) halinde lisans ücretinin hesaplanması mümkün hale gelebilir.
Yoksun kalınan kazancın lisans örneklemesi yoluyla belirlenmesinde, emsal bir araştırma yapılarak, markanın tanınmışlık düzeyi, ekonomik önemi, markanın konu olduğu lisansların sayısı, türleri ve özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu noktada marka hakkı ihlal edilenin daha önce akdetmiş olduğu lisans sözleşmeleri mevcutsa ilk olarak bundan faydalanılmalıdır. Önceki dönemlerde akdedilen lisans sözleşmeleri mahkeme açısından bağlayıcı olmamakla birlikte, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında kolaylık sağlayacaktır. Bu lisans sözleşmeleri ile mütecavizin tecavüz fiili karşılaştırılarak, iş hacimleri ve süreleri arasında uygun bir uyarlama-oranlama yapılmalıdır. Burada hâkim somut olayın özelliklerini dikkate alarak bir değerlendirme yapar. Davacı taraf dosyaya emsal bir lisans anlaşması koymazsa, lisans ücretinin belirlenmesinde piyasada uygulanan kriterlere göre farazi bir lisans sözleşmesi bedeli belirlenmelidir. Taraflar arasında önceden herhangi bir sözleşme ilişkisi mevcutsa uygun lisans bedeli belirlenirken bundan faydalanılabilir.
Davacı … tarafından emsal alınabilecek nitelikte herhangi bir lisans sözleşmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle piyasada uygulanan kriterlere göre farazi bir lisans sözleşmesi bedelinin belirlenmesi amacıyla araştırma yapılmıştır. Bu minvalde verilen bazı yargı kararları aşağıda paylaşım konusu yapılmıştır.
Uygulamada ciroya belirli oranların uygulanması suretiyle lisans bedelinin hesap edildiği kararlara da rastlanmaktadır. Bu yöntem iki şekilde uygulanmaktadır. Lisans bedeli, ilk olarak marka hakkı ihlal edilenin cirosuna belirli oranların uygulanması yoluyla hesaplanabilir. İkinci olarak, tecavüz edenin satışlarını gösteren defter ve belgelere ulaşım imkânı varsa bu belgelerden ulaşılan ciroya uygulanacak bir oran üzerinden de lisans bedeli hesaplanabilir. Yargıtay kararlarında lisans bedeli belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazancı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun %1’i ile % 4’ü arasında bir oran uygulanmaktadır. Mütecavizin gelirine göre hesaplama yapıldığında ise bu gelire uygulanan oranın alt sınırı çoğu zaman %5’in altına düşmemekte somut olaya, tecavüze konu olan ürünün çeşidi ve fiyatı ile markanın tanınmışlığına göre ciroya uygulanan oran %25’lere kadar çıkabilmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alınarak husumet konusu olayda maddi tazminatın belirlenmesinde lisans bedeli belirlenmeye çalışılmıştır. Ancak … ferdi işletmesinin ilgili yıllar itibariyle toplam satışlar içerisinde ne kadarlık kısmının … markalı ürünlerin teslimine konu olduğunun tespit edilememesi ve ihtilaf konusu markanın yanı sıra farklı markaların da satışa konu edilmesi nedeniyle pratikte lisans bedeli olarak ciro üzerinden uygulanmakta olan oran en düşük seviyede, %3 belirlenmiştir.
Takvim Yılı
Satışlar
Lisans payı
Ödenmesi gereken marka lisans bedeli
2017
164.019,76
3,0%
4.920,59 TL
2018
161.967,31
3,0%
4.859,02 TL
2019
165.317,40
3,0%
4.959,52 TL
2020
101.661,85
3,0%
3.049,86 TL
2021
140.210,69
3,0%
4.206,32 TL

TOPLAM
21.995,31 TL
Davalı … tarafından “…” adlı marka hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedellerinin yıllar itibariyle yukarıda mevcut tabloda yer aldığı gibi olduğu, bu tutarların 2017-2021 yılları için toplam 21.995,31 TL tutarında olacağı görülmüştür.
Tarafların ekonomik durumları, ihlâl olunan hakkın mahiyeti, ihlalin etkileri, ihlalin ulaştığı kitle, fiilin ve kusurun ağırlığı, paranın satın alma gücü ibraz olunan belgeler ve eylemin gerçekleştirilme biçimi karşısında manevî tazminat miktarının 10.000,00.-TL olarak saptanmasının hakkaniyete uygun olacağı düşünülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, 21.995,31 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 24.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede bir defa ilanına, fazlaya dair istemlerin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine,
3-21.995,31 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 24.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede bir defa ilanına,
5-Fazlaya dair istemlerin reddine,
6-Alınması gereken 2.185,60 TL harçtan peşin alınan 358,63 TL, ıslah ile alınan 359,00 TL harç olmak üzere toplam 717,63 TL harcın düşümü ile 1.467,97 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 7.375,00 TL, manevi tazminat yönünden 7.375,00 TL, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemi yönünden 7.375,00 TL olmak üzere toplam 22.125,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul red oranının 76/100 olarak belirlenmesine, aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 1.880,53 TL yargılama giderinden payına düşen 1.429,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanının üzerinde bırakılmasına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi m.7/3 hükmü uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ret oranına göre 1.003,20 TL davalıdan, 316,80 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022 Katip …
¸

Hakim …
¸

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 426,43.-TL
Posta Masrafı 295,10.-TL
Bilirkişi Masrafı 800,00.-TL
Islah 359,00.-TL
Toplam 1.880,53.-TL