Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/133 E. 2023/82 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/133
KARAR NO : 2023/82

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR: 1- …
Av. …
: 2- …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 14/04/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde …. sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “…”, “…”, “… …” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabulüne karar verilerek başvurunun kısmen reddedildiğini, bu kısmi ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez … … sayılı … kararı ile nihai olarak reddine karar verilerek başvurunun reddine karar verildiği, oysa mesnet markalar ve davacı markaları arasında görsel ve işitsel düzeyde benzerlik bulunmadığını, verilen kararın yerinde olmadığını, … başvurunun asli unsurunun “…” olduğunu ve parçalanarak değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu, karşılaştırmaya tabi markaların ortak unsuru olan “…” ibaresinin yaratılmış bir ibare olmadığını, “…” ibaresi İbranice dilinde “güçlü” anlamına gelmekte olduğunu, bu nedenle Kurum nezdinde farklı kişiler adına tescilli onlarca “…” ibareli marka tescili bulunduğunu, “…” ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, tüketici nezdinde iltibasa neden olmayacağını belirterek, … ve … … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesi ile verilen kurum kararının yerinde olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunduğu görülmektedir. Bu başvuru ile kısmi ret kararına gerekçe olarak gösterilen markaların görsel ve işitsel yönden bağlantı kurulması ihtimali dâhil iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olduklarını, kısmi ret gerekçesi markaların tek veya asli unsuru durumundaki “…” ibaresi, başvuru konusu markada bağımsız ayırt edicilik işlevine sahip iki ana unsurdan birisi olarak aynen yer aldığını, ayrıca, başvuru ile kısmi ret gerekçesi markaların, kısmi ret kararı kapsamındaki mal ve hizmetler bakımından aynı/aynı tür veya benzer mal/hizmetleri kapsadıklarını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun … sayılı kararı ile davacıya ait marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. … kararının davacı başvuru sahibine 27.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 14.04.2021 tarihinde açılan davanın, … sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 17.01.2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan malların davalıya ait redde mesnet markada yer alan mallar ile aynı olduğu, Davacıya ait dava konusu marka başvurusu ile davalıya ait gerekçe markanın görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu ve dava konusu marka başvurusunun davalı markası ile karıştırılma ihtimali bulunduğu…” ifade edilmiştir.
… sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamından çıkarılan dava konusu …. sınıftaki “25 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların, Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “…”, “…”, “… …” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında …. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davalıya ait dava konusu markanın, işbu davaya konu olan 25. Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği ve … ve Marka Kurumu nezdinde benzer kabul edilen markalarda yer almaktadır. Davacı markaları … alt grubunu kapsayan …. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların, Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.).markalarında ise perakende hizmetlerine özgülenen emtiaların yine …. Sınıfa yönelik olduğu ve aynen yer aldığı görülmüştür. Bu anlamda taraf markaları arasında SMK m. 6/1 kapsamında aranılan temel kriterlerden ilki olan emtia benzerliği kriteri tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacı başvurusunun … ibarelerinden ve siyah-beyaz renk unsurları ile birlikte düz kitap harfleri kullanılarak oluşturulduğu gözlenmiştir. İnternet arama motorları sonucunda … ve … ibaresinin isim olarak kullanıldığı ve bilinen bir anlamı olmadığı, davacı iddiasına göre ise; “…” ibaresi İbranice dilinde “güçlü” anlamına gelmekte olduğu, itiraza mesnet markaların, “…” ve “… …” ibarelerinden meydana geldiği, “…” markasının siyah-beyaz renk unsurları ile birlikte düz kitap harfleri kullanılarak oluşturulduğu, diğer “…” markasında yine siyah-beyaz renk unsurları ile daire içinde özgün bir logo kullanıldığı, “… …” markasında mavi-beyaz renk unsurları ile özgün bir logo kullanıldığı, “…” ibaresinin ise İngilizce dilinde “spor” anlamına geldiği ve tali unsur olarak kullanıldığı ve ayırt ediciliği bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraf markalarda ortak unsur … ibaresidir. … ve … … bileşik kelimelerden oluşan markalarında kulakta kalan ilk ve son seslerin farklı olmasına karşın ağırlıklı olarak … ibaresine vurgu niteliğinde olduğu ve itiraza mesnet markalar arasında tek başına … markasının tescili tespit edildiği için kulakta iz bırakan sesin … olacağı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, … ve … ibareli markaların görsel ve işitsel bakımdan ortalama düzeyde tüketici nezdinde bir bütün olarak yaratacağı algı ve izlenim itibariyle benzerlik gösterdiği kanaatine varılmıştır.
Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı incelenirken markaların benzerlik derecesi, markalar kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin benzerlik derecesi, önceki markanın ayırt edici gücünün, tanınmışlığının derecesi ve inceleme konusu mal ve hizmetlerin tüketicilerinden oluşan ortalama tüketici kitlesinin bilinç ve dikkat düzeyinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yapılan inceleme neticesinde markaların görsel ve işitsel bakımdan benzer olduğu tespit edilmiş olup, aynı zamanda dava konusu markanın … Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. …. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların, Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” hizmetleri bakımından itiraza mesnet marka sahibi şirket markalarının tescil kapsamında aynen yer aldığı tespit edilmiştir.
Karıştırılma ihtimali açısından önem arz eden bir diğer husus, mal veya hizmetin alıcısı olan makul derecede bilgili, gözlemci ve ihtiyatlı olduğu varsayılan ortalama tüketici kitlesinin bilinç ve dikkat düzeyinin inceleme konusu mal ve hizmetlerin niteliğine göre değişmekte olduğudur. Tarafların markalarının tekstil ürünleri üzerinde kullanılan markalar olması nedeniyle satışı yapılan ürünlerin tüketicinin birkaç saniye içinde alım kararı verdiği türden ürünler olduğu ve dolayısıyla ortalama tüketicinin göstereceği dikkat derecesinin düşük olacağı, tüketici kitlesinin günlük tekstil alışverişi yapan her yaş ve eğitim seviyesindeki kişilerden oluşmakta olduğu düşünülmektedir.
Karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde, tüketicilerin satın almayı düşündükleri mal/hizmet yerine başka bir malı/hizmeti almak durumunda kalması kadar, iki ayrı marka ile karşı karşıya olduklarını anlamalarına rağmen bu markaların aynı kişiye/firmaya ait olduğunu ya da marka sahipleri arasında iktisadi veya idari yönden bir bağlantı bulunduğunu düşünmeleri ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Taraf markaları arasında belli seviyede bir benzerliğin tespiti akabinde, bu benzerliğin karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağının tespiti gerekmektedir. Dava konusu markanın esaslı unsuru olan … ibaresini oluşturan hem “…” ibaresi hem de “…” ibaresinin bilinen bir anlamı olmaması nedeni ile…. sınıfta ve … Sınıf dahilindeki …. Sınıf satış hizmetlerinde ilişkilendirilmesi mümkün kelimeler değildir. Dolayısıyla; reddi sağlanan emtialar yönünden ayırt edici niteliği yüksek ibareler olarak değerlendirilmiştir. Davacı taraf, “…” ibaresinin … ve …. sınıf emtia bakımından sıklıkla kullanılan bir ibare olduğunu iddia etmişse de … ve Marka Kurumu online veri tabanı kontrol edildiğinde, “…” ibaresi ile oluşturulmuş markaların bazılarının özellikle …. Sınıfta geçersiz olduğu, “…” ibaresi ile türetilen markaların tescilli olduğu ancak hepsinde birebir … Sınıf malları kapsamadığı görülmüştür.
Dava konusu marka başvurusunda “…” ibaresi aynı satırda aynı boyutta yazılmışsa da bu kelimeler birlikte yazılarak yeni bir anlam oluşturmamış, her kelime ayrı ayrı varlığını devam ettirmeye devam etmiştir. Bir diğer deyişle, “…” ve “…” ibareleri bütünleşmemiştir. Dolayısıyla, davalı yana ait marka, davacı yanın başvurusunda aynen yer almakta olup, taraf markalarının emtia yönünden ayniyet taşıdığı gözetildiğinde, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, önceden bildiği ve tanıdığı davalı markası ile davacının başvuru konusu markasını birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunduğu, aralarında ticari-ekonomik bir ilişki olabileceğini düşünmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiş olup, markaların birbiri ile karıştırılma tehlikesi bulunması nedeniyle somut olay bakımından markaların ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, davacının “…” ibareli markaları ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varılan “…” ibaresinin, davalı şirket tarafından ön plana alınması ve yazım şekli ve renk unsurları bakımından da kullanımların benzerlik göstermesi, buna göre ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek benzer kullanımın davacıya ait marka hakkına iltibas teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 120,60 TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.