Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/130 E. 2021/407 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/130 Esas – 2021/407
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/130
KARAR NO : 2021/407

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021
DAVA:
Davacı vekili 09/04/2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkil şirket tarafından … sayılı tasarım ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin bu başvuruya 2017/07300-14 sayılı tasarımlarına dayanarak itiraz ettiğini, itirazın TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edildiğini ve tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini, oysa iptali istenen YİDK kararının usulüne uygun verilmediği, müvekkilin savunma hakkını kullanamadan hükümsüzlük kararının verildiğini, davacı müvekkile ait… nolu tasarımın itiraza mesnet … nolu tasarıma dayanılarak hükümsüz kılındığını, bu açıdan da YİDK kararının hatalı olduğunu, müvekkil tasarımının mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu, ilgili tasarımlar karşılaştırıldığında aralarındaki farkların açıkça görülebileceğini, dava dilekçesinde tasarımlar arasındaki farkları içerir 28.03.2021 tarihli uzman görüşünün sunulduğunu, kapı kolllarında teknik zorunluluklar sebebi ile seçenek özgürlüğünün sınırlı olduğunu, bilgilenmiş kullanıcının ürünü alıp kullanan, test eden kişi veya kişiler olarak ele alınması gerektiğini, müvekkili şirketin Sofuoğlu markası ile ticari faaliyetini sürdürdüğünü ve çok sayıda tescile sahip olduğunu belirterek, … sayılı tasarım başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından verilen … sayılı kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; davacı tasarımına diğer davacı tarafından yapılan itirazın süresi içerisinde bildirildiği fakat davacı tarafından bu itiraza dair herhangi bir beyanda bulunmadığı, bu bakımdan YİDK kararının usulden bozulmasına gerek olmadığını, yapılan değerlendirmede tasarımlarr arasındaki farkların küçük olduğu ve bu sebeple davacı tasarımının mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını, bu bakımdan YİDK kararının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı TÜRKPATENT vekilinin iddia ettiğinin aksine müvekkil şirketin tasarımına gelen itirazı kurum tarafından yapılan tebligattan öğrenmediğini, ilgili tebligat hakkında müvekkile ne bir sms ne de mail geldiğini, bu açıdan dava dilekçesinde belirttikleri gibi YİDK kararının usül yönünden bozulması gerektiğini, davalı kurum vekilinin cevap dilekçesinde belirttiğinin aksine tasarımlar arasındaki farkın küçük olmadığını ve müvekkil tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, davalı kurum vekilinin cevap dilekçesinde belirttiğinin aksine tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı etki dikkate alındığında tasarımların farklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemişlerdir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu … sayılı tasarım işlem dosyası, itiraza dayanak gösterilen tasarım tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.

GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile … sıra sayılı tasarımın tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 09/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 09/04/2021 günü açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacı şirkete ait … sıra sayılı tasarımın, davalı şirkete ait tasarımlar karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı isteminden ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
Davacı şirkete ait … sayılı tasarım başvurusunun 18/02/2019 tarihinde gerçekleştiği, 24/09/2020 tarih ve 349 sayılı Resmi Endüstriyel Tasanmlar Bülteninde ilan edildiği; … kod numaralı tasarıma altı aylık yasal itiraz süresi içinde, davalı şirket vekili tarafından itiraz edildiği, itiraza gerekçe olarak 2017/07300-14 sayılı tasarımların gösterildiği, itiraz üzerine TÜRKPATENT YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda … sayılı kararıyla nihai olarak reddine karar verildiği; davacı vekilinin YİDK kararının iptali talebiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55/1 fıkrasına göre; tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Ürün ise; “bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri” ifade etmektedir. Bir başka deyişle basit ürünler, bileşik ürünler, basit ürün parçaları, bileşik ürün parçaları ve ilgili yasada kabul edilen diğer ürünlerin görünümleri tasarım korumasından faydalanabilir.
SMK’nun 56/1 fıkrasında; belge verilerek korunacak tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı kanunun 56/4 fıkrası uyarınca; “Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir…”
“Bir tasarımın aynısı” kavramından ne anlaşılması gerektiği 56. Maddenin 4 üncü fıkrasının ikinci cümlesinde açıklanmış bulunmaktadır. Buna göre; sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteren tasarımlar “aynı” kabul edilir.
Ayrıca SMK’nun 57/2.fıkrası “Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” hükmünü içermektedir.
SMK’nun 56/5 fıkrası uyarınca; “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.”
Aynı kanunun 56/6 fıkrasında ise maddede, ayırt edici nitelik bakımından tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamındaki deliller, tarafların iddia ve savunması ile konunun uzmanlarından oluşturulan kurul tarafından hazırlanan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre;
Teknik zorunluluklar ve seçenek özgürlüğü yönünden değerlendirme:
Dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar tespit edilerek tasarımın koruma kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. 6769 sayılı SMK’nun 56/6 fıkrasında tasarımcının tasarımını geliştirirken seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının ve seçenek özgürlüğü var ise bunun ne derece geniş olduğunun tespitinin gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Somut olayda dava konusu tasarımlar “kapı kolu” tasarımlarıdır. Piyasa incelendiğinde kapı kollarının topuz tipi, rozetli, aynalı gibi farklı alt dallara ayrıldığı görülmektedir. Dava konusu tasarım rozetli veya aynalı kapı kolu grubunda yer almaktadır. Bu tip kollarda teknik zorunluluk olarak bahsedilebilecek bazı hususlar bulunmaktadır. Kolun tutulup aşağıya doğru bastırılması sağlayacak bir kola, ilgili kolun tutulabilirliğini sağlamak için kol ile kapı arasında mesafeyi oluşturan boyuna, son olarak da ilgili kolun karşılığı ile bağlanmasını sağlayan göbekten geçen bağlantı çubuğunun yuvasına ihtiyaç vardır.
İlgili birimlerin varlığı teknik bir zorunluluk iken, tasarımları açısından tasarımcının seçenek özgürlüğü bulunmaktadır. Somut olayda tasarımlar incelendiğinde bileşenleri (kol,boyun,bağlantı çubuğu, bağlantı çubuğu yuvası) açısından kapı koları benzerlik gösterse de, bileşenlerinin tasarımları açısından tasarımcıya son derece geniş bir seçenek özgürlüğü alanı yarattığı kanaatine varılmştır. Burada önemli olan tasarımcının bu seçenek özgürlüğü içerisinde ne denli fark yarattığı olmaktadır.
Bilgilenmiş kullanıcının kim olduğuna ilişkin değerlendirme:
6769 sayılı SMK ayırt edicilik değerlendirmesinin bilgilenmiş kullanıcı gözü ile yapılması gerekliliği üzerinde durmuştur. Bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişiler, kesinlikle bir uzman değil yalnızca daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan kullanıcılardır. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olan ve daha önce o ürünü belli bir süre kullanmış, başka bir deyişle ürün hakkında bilgi sahibi olan kişidir. Bunun sonucunda bilgilenmiş kullanıcı her somut örnek açısından ayrı ayrı tespit edilmesi gereken kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcı söz konusu ürünün tasarımına bağlı olarak son kullanıcılar, satın alma eğiliminde olarak araştırma yapan kişiler olabilmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/14393 E. ve 2018/5421 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Ayırt edicilik incelemesinde görüşü dikkate alınacak bilgilenmiş kullanıcı kesinlikle, bir tasarım uzmanı veya o tarz ürünlerin üretim veya satışını yapan uzman kişiler değildir. Bilgilenmiş kullanıcı daha ziyade, tasarım konusu ürünü kullanarak tasarım konusunda bilgi sahibi olmuş, başkalarına nazaran ürünlerin dış görünümüne nispeten daha çok önem veren, ortalama dikkat ve deneyim sahibi kişilerdir.” Yani bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarım üzerindeki detaylarda meydana gelen küçük farklılıklara dikkat etmeyecek; ancak, alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir. Somut uyuşmazlıkta dava konusu tasarımlar “kapı kolu” tasarımı olup; kapı kolu satın almış olan kişilerin, kapı kolu almak niyetiyle araştırma yapan kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yenilik ve Ayırt Edici Niteliğe İlişkin Değerlendirme:
Dava konusu tasarım ve mesnet gösterilen tasarım kapı kolu ürünlerine aittir. Her iki tasarımda da kol, boyun ve bağlantı çubuğu yuvası yer almaktadır. Her iki tasarımın da boyun bitiş kesitleri kare, kol bitiş kesitleri dikdörtgendir. Her iki tasarımda da kolun ön yüzünden başlayıp yukarısına kavisli dönen yüzey bulunmaktadır. Ancak; davacı tasarımında kol üst yüzeyde tek parça iken, mesnet tasarımda iki ayrı parçadan oluştuğu, davacı tasarımında boyun üst yüzeyi kol ile birleştiği yerde sonlanırken, mesnet tasarımda kol üstüne devam ettiği, davacı tasarımında boyun yan yüzeyi kol bitişinde sonlanırken, mesnet tasarımda kol üstüne devam ettiği, davacı tasarımında kol ön yüzünde oyuk şeklinde bir hat varken mesnet tasarımında kol ön yüzünde oyuk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, tespit edilmiş olan benzerliklerin yanında tespit edilmiş olan farkların detay seviyesinin üstünde kaldığı, davacı tasarımının mesnet tasarım karşısında yeni ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edici olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı vekili için AAÜT uyarınca 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.298,60

TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021