Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/129 E. 2021/258 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/129
KARAR NO : 2021/258

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021
İDDİA:
Davacı vekili 14.11.2017 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “… happy home”, “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “MAX” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını, davalının MAX ibareli marka başvurusunun ise sadece sabun emtiası bakımından yapıldığını, yani dava konusu markaların emtiasının bire bir aynı olduğunu, tescil edilmek istenen emtialar arasındaki benzerliğin karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde en önemli etkenlerden biri olduğunu, tescil edilmek istenen emtialar en kadar aynı ise halkın markalar arasında ilişki kurma veya karıştırılma ihtimali yaşama olasılığının o derece kuvvetleneceğini, davalının MAX markasının davacının tanınan … markalarının görsel ve fonetik yönden benzetilmiş bir şekli olduğunu, söz konusu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, MAX markasının MAKS olarak … markasının FAKS olarak telaffuz edildiğini, her iki kelimenin de Türkçe’ de bilinen bir anlamı bulunmadığını, ayrıca sabun emtiasının niteliği itibariyle satın alma sürecinde fazla düşünülmeden alınan mallardan olduğunu, markalar arasında bağlantı kurma ihtimali bulunduğunu, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, … sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu başvurunun m. 8/1-b kapsamında reddi gerektiği iddialarının yerinde olmadığını, dava konusu işaretin MAX olduğunu, M harfi ile başlayan bu kelimenin markaları görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde birbirinden ayırdığını, anlam ve algı olarak yine davacı markalarından farklı şekilde “maximum” ibaresinin kısaltmasını hatırlattığını, MAKS olarak telaffuz edildiğini, bütünsel açıdan markalar arasında iltibasa sebep olacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, işaretin ayırt edicilik sağladığını, davacı markasının … olduğunu, bir kısım davacı markalarında … ibaresinin yanı sıra başkaca esas ve yan unsurlara da yer verildiğini, davacı markası başında yer alan F harfinin markaları görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde farklılaştırdığını, öte yandan davacı markasının kısa bir marka olduğunu, bu tarz kısa markaların akılda kalmalarının kolay olması sebebiyle bunlarda yapılacak ufak değişikliklerin dahi ayırt ediciliği sağlamaya yeteceğini, kaldı ki davalı markasında ufak değişikliklerin ötesinde bariz farklar yer aldığını, markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığını, ilgili tüketici kesiminin iki farklı marka karşısında olduklarının farkına varabileceklerini, üreticiler arasında idari veya ekonomik bir bağ kurmayacaklarını, ortak birkaç harfin genel izlenimi etkileyip etkilemeyeceği hususu bakımından somut olay ile benzer nitelikte bir marka benzerlik karşılaştırmasında Yargıtay 11. HD. 03.07.2012 tarih, 2010/11782E. ve 2012/11778K. sayılı … kararında markalardaki vurgunun ilk hecelerde olması sebebiyle taraf markalarının farklılaştığı, farklılığın ortalama tüketici nezdinde algılanabilir nitelikte olduğu kanaati ile Bozma kararı verdiğini, Ankara 3. FSHHM’nin … sayılı Yargıtay incelenmesinden geçerek onanan … kararında markaların benzer olmadığına karar verildiğini, Ankara 2. FSHHM …K. sayılı kararında … markalarının benzer olmadığına karar verildiğini, somut olaya dönüldüğünde markalar arasındaki bariz anlamsal farkın da göz ardı edilmemesi gerektiğini, Ankara 4. FSHHM’nin Yargıtay incelemesinden geçerek onanan 2014/73E. sayılı dosyasında …kelimeleri arasındaki kısmi sesçil benzerliğe karşın, görsel ve kavramsal olarak oldukça farklı markalar olmaları, anlamsal olarak çok farklı markalar olması sebebiyle aralarında karıştırılma ihtimali bulunmadığı yönünde karar verildiğini, bu kapsamda davacının m. 8/1-b’ye dayalı talepleri bakımından davanın reddin gerektiğini, diğer yandan dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığı gibi davacının tanınmış olduğunu bildirdiği markalarının varlığı karşısında dava konusu işaretin tesciline bağlı olarak m.8/4 ile aranan (3) koşuldan birinin gerçekleşeceğine dair delil sunmadığını, dava konusu markaların aynı olmaması ve markanın yasada öngörülen amacına ve kendisinden beklenen iktisadi işlevlerine aykırı amaçlarla yapılmış bir tescil başvurusu olduğu yönünde yeteli kanıt bulunmadığından davacının kötüniyet iddialarının da haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 19.07.2018 tarih ve 2017/421 esas, 2018/310 karar sayılı davanın reddine dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin 06.12.2019 tarih ve 2018/1768 esas, 2019/1241 karar sayılı ilamıyla ve özetle;
“…. Dava, YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “max” ibareli başvurusunun İngilizce “maximum” ibaresinin kısaltılmış hali olduğu, davalının “…” markalarının ise başvuru konusu “sabunlar” emtiasında bir anlamı olmasa da dilimizde genelde bir cihazı ifade ettiği, dolayısıyla tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin anlamsal açıdan benzerliklerinin olmadığı, harf markalarında benzerlik konusunda daha katı bir ölçünün uygulandığı, bir harf değişikliğinin dahi tüketicinin algısını etkileyeceği, bu durumda ilk bakışta doğacak etkinin daha önem kazanacağı ve anlamsal farlılığın görsel ve işitsel benzerliği dengeleyeceği, sonuçta mahkemece tarafların marka olarak kullanmak istediği ibarelerin benzer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş;
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BOZMASI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarih ve 2020/1719 esas, 2021/1315 karar sayılı ilamıyla özetle; “…Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davalının başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markaları arasında işaretler bakımından anlamsal bir farklılık bulunması nedeniyle iltibas tehlikesinin oluşmayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilince yapılan istinaf isteminin aynı gerekçe ile reddine karar verilmiştir. Ancak, taraf markalarının işaretleri arasında anlamsal olarak bir farklılık bulunmakla birlikte işitsel ve görsel olarak yüksek bir benzerlik bulunması ve başvuru kapsamındaki emtianın da itiraza mesnet markalarda aynen yer alması karşısında iltibas tehlikesinin oluşacağı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ….” gerekçesi ile bozulmuş; usul ve yasaya uygun görülen özetlenen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalının 04/02/2016 tarihinde “MAX” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 03.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “… happy home”, “…” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
556 sayılı KHK’nin 8/1-b hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir;
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “MAX” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03. sınıftaki “Sabunlar” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “…”, “…”, “…”, “…”, “… happy home”, “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 01 ile 45.sınıflar arasındaki tüm mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir. Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki emtianın itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “MAX” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…”, “…”, “… happy home”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu markalar MAX, …, …, … HAPPY HOME ibarelerinden müteşekkil kelime markalarıdır. … ve MAX işaretleri kısa, üç harfli markalardan olup son iki harfleri AX aynı ve fakat ilk harfleri M ve F farklıdır. Şu halde FAKS ve MAKS olarak telaffuz edilen işaretler arasında işitsel ve görsel bir benzerlik bulunduğu muhakkaktır.
Taraf markalarının işaretleri arasında anlamsal olarak bir farklılık bulunmakla birlikte işitsel ve görsel olarak yüksek bir benzerlik bulunması ve başvuru kapsamındaki emtianın da itiraza mesnet markalarda aynen yer alması karşısında iltibas tehlikesinin oluşacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, YİDK kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellemediği düşünülmüştür.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarih ve 2020/1719 esas, 2021/1315 sayılı ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle; davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararını iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararını iptaline,
3-Dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL karar harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekili için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.527,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 67,40.-TL
Posta Masrafı 526,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 1.800,00.-TL
İstinaf.Kar.Harcı 35,90.-TL
İstinaf Yol.Baş.Harcı 98,10.-TL
Toplam 2.527,90.-TL