Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/116 E. 2022/150 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/116 Esas – 2022/150
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/116
KARAR NO : 2022/150
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tasarım Hakkına Tecavüz, Maddi- Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022
DAVA:
Davacı vekilli 01/04/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve beyanlarında özetle;Müvekkilinin Ankara ilinde uzun yıllardır mobilya tasarım üretim ve satış iş kolunda faaliyet gösterdiğini, kendine has çizgisiyle tasarladığı ve ürettiği mobilya tasarımlarını tescil ettirdiğini, korumaya çalıştığını, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2019 00464/22 sıra nolu ürünün, tecavüz niteliğinde karşı tarafça üretildiği ve satışa arz edildiğini, haksız kazanç elde edildiğini, yapmış oldukları araştırmalar sonucunda söz konusu eylemlerin doğruluğunun anlaşıldığını, söz konusu müvekkil ürünlerinin karşı yanca hiçbir değişiklik yapılmaksızın taklit edilerek sosyal medya sitelerinde sergilenmekte ve satışa sunulmakta olduğunu belirterek davalı yanın “genclermobilya” kullanıcı adı ile instagramda ayrıca facebook isimli sosyal medya sitesinde “…” kullanıcı adlarıyla müvekkili adına tescilli ürünleri ürettiği, satışa sunduğu, sattığı ve paylaştığını bu durumların ….tespit tutanağı şeklinde tespit edildiğini belirterek davalı tarafından tescilli ürünler kapsamında yapılan tecavüzün 6769 Sayılı SMK’nın 149/1-f maddesi uyarınca devamını önlemeye yönelik tedbir kararı verilmesini ve davalı yana ait “genclermobilya” kullanıcı isimli instagram adresine ve “…” isimli facebook profiline erişimin engellenmesini, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat talep ve dava etmiş, 05/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 14.000,00 TL’ ye yükseltmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın talebi üzerine söz konusu ürünler ile ilgili … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını, 01.02.2021 tarihli rapor ile dava konusu ürün ile davacı yanın hak sahibi olduğunu iddia ettiği ürün arasında benzerlik bulunmadığının tespit edildiğini, söz konusu ürünler arasında benzerlik bulunmadığından tasarım hakkına tecavüzden söz etmenin mümkün olmadığını, 13.04.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit olunan hususların delil tespiti dosyasında düzenlenen rapor ile çelişkiler içerdiğini, e-tespit tutanakları üzerinden düzenlenen raporu kabul etmediklerini, müvekkilin dava konusu mobilyaları üreten veya satan kişi olmadığını, … Mobilya’nın sahibi veya ortağı olmadığını, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, düplik dilekçesi ile … D.İş sayılı dosyasının huzurdaki davanın konusunu oluşturduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce deliller toplanmış, bu kapsamda davaya konu 2019/00464 -22 sayılı tasarım işlem dosyası ile … FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası getirilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan asıl ve ek rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi (SMK 151/2-b) ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait 2019/00464 -22 sayılı tasarıma tecavüz oluşturup oluşturmadığından ibarettir.
Davacıya ait 2019/00464-22 sayılı tasarım başvurusunun 22/01/2019 tarihinde gerçekleştiği, davaya dayanak tasarımın koltuk tasarımı olduğu, 313 sayılı Bültende ilan edildiği ve dava tarihi itibariyle geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı, toplanan deliler ve bilirkişi raporları çerçevesinde incelenmiş, buna göre;
6769 Sayılı SMK’nin koruma şartları olan yenilik ve ayırt edicilikle ilgili 56. maddesinde tasarımlar, yeni ve ayırt edici niteliğe sahipse 6769 Sayılı Kanunla sağlanan haklar kapsamında tescil edilerek korunmaktadır.
Mahkememizce davacının tespit talebi üzerine bilirkişi marifeti ile e- tespit yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda “…2019 00464/22 sıra no ile tespit isteyen adına tescilli Kanepenin en önemli görünüm özelliğinin yani tasarıma ayırt edicilik kazandıran görünüm özelliğinin kanepenin her iki tarafındaki kolçak yapısından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 2019 00464/22 sıra nolu tescile konu kanepenin kolçak yapısına bakılacak olursa koltuğun ön ve arka tarafında köşegenlerde yarım daire şeklinde girintili görünüme sahip olduğu, alt ve üst kısımlarının kolçak boyunca metal şeritli olduğu, yine kolçakta yukardan aşağıya ön tarafta metal kısmın devam ettiği, sırt kısmının ve kolçakların iç kısımlarının kapitoneli görünümde olduğu kolçak ile sırt kısımlarının aynı yükseltide kapalı görünüm arz ettiği, kolçakların aynı zamanda taşıyıcı ayak görevi gördüğü oturma kısmının çift minderli oturum şeklinde olduğu görülmektedir. E- Tespit tutanağı ile verilen görseller üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, yukarıda görseli verilen 2019 00464/22 sıra no ile tescilli tasarım ile genel izlenim itibariyle benzer olan ürünlerin görselleri yine yukarıda verilmiş olup, genclermobilya adlı instagram adresi ile … isimli facebook sayfası üzerinden yapılan incelemeler neticesinde e-tespit tutanağı ile belirlenmiş olan ve aşağıda görünümleri verilen Kanepelerin, 2019 00464/22 sayı ile tescilli tasarımla 6769 Sayılı SMK hükümleri kapsamında görünüm özellikleri itibariyle bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslanması neticesinde, kanepelerin kolçak yapıları, ayak yapısı ve genel görünümlerinin ayırt edilemeyecek derecede aynı olduğu, koltukların sırt ve kolçak iç yan döşemelerinin tescilli üründe baklava desenli kapitoneli, diğer tespit ürünlerde ise dilimli döşeme tarzında eşit ve dikey şekilde bölümlenmiş görünümde olduğu, bir de tescilli tasarımda ön baza kısmı yere basmaz iken diğer tespit ürünlerde kolçaklarla birlikte yere basmakta yani yere sıfır konumda tasarlanmış olduğu, kolçaklardaki metal uzantılar tescilli tasarımda kolçak ön kısmından yana doğru (kolçaklar boyunca) uzanırken diğer tespit ürünlerde kolçak ön kısmından alt baza boyunca devam etmektedir. Yani kıyaslanan tasarımlar arasında ufak ayrıntı olarak söylenebilecek iki görünüm – farklılığı olduğu görülmektedir. Bunlardan birisi kapitone döşeme farklılığı(sektörde sık karşılaşılan görünüm özelliği) diğeri de kanepelerin ön baza kısımlarındaki farklılık (çok bariz değil). Ancak her ne kadar kıyaslanan kanepeler arasında iki görünüm farklılığı mevcut ise de, İlgili sektörde tasarımcılar açısından seçenek özgürlüğünün geniş olduğu düşünüldüğünde, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıran ortak görünüm özelliklerinin kolçak yapıları ve genel kanepe dizaynı olduğu kanaati ile ürünler, bilgilenmiş kullanıcı gözü ile genel izlenimleri ayırt edilemeyecek derecede aynı olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla da davalının, “genclermobilya” adlı instagram adresi ile “…” isimli facebook sayfası üzerinden davacıya ait 2019 00464/22 sayılı tasarımla genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek derecede aynı ürünleri satış amaçlı sergilemesi eyleminin 6769 Sayılı SMK kapsamında Tespit Talep edenin haklarına tecavüz oluşturabilecek nitelikte olduğu…”belirtilmiştir.
Tasarım Hakkına Tecavüz:
Yapılan düzenlemeler uyarınca, bir tasarım tesciline tecavüzden bahsedilebilmesi için tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin üretilmesi, piyasaya sunulması, satılması, sözleşme yapmak için öneride bulunulması, ticari amaçla kullanılması veya bu amaçlarla bulundurulması, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarılması, ithal işlemine tabi tutulması gerekmektedir. Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için ise, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan görsellerin bilgilenmiş kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin(Belirgin kelimesi KHK da vardı şimdi sadece farklılık var) bir farklılık olması gerekir.
Dolayısıyla öncelikle SMK Madde 81’de şart koşulan “aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini” ibaresi uyarınca davacı tescilli tasarımı ile davalıya ait instagram ve face book sayfasında yer alan ürünler ile işyerinde tespit olunan ürünün karşılıklı değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayniyet veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik hakkındaki değerlendirmenin yapılabilmesi için öncelikle bilgilenmiş kullanıcı profilinin ve dava konusu tasarım açısından seçenek özgürlüğünün belirlenmesi önemlidir.
Bilgilenmiş Kullanıcı Profilinin Belirlenmesi:
Ayırt edicilik ile ilgili olarak mevzuattaki hükümlere baktığımızda, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” düzenlemesinin yer aldığı görülmektedir.
Belirtilen nedenlerle öncelikli olarak bilgilenmiş kullanıcı profilinin belirlenmesi gerekmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımın uygulandığı ürün hakkında belli bir bilgi birikimi olan, ancak bilgi birikimi bir uzmanın bilgi birikimi seviyesinde olmadığı gibi ürünü hiç tanımayan birininki kadar da düşük seviyede olmayan kişidir. Bilgilenmiş kullanıcı kavramı ile bir uzman ifade edilmediği gibi ortalama bir tüketiciden daha üst düzeydeki bir ara veya nihai tüketicinin algılanması gerekmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı, dikkatli bir kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcının ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olması, ürünü daha önce belli bir süre kullanmış olması gerekir.
Somut uyuşmazlığa konu tasarımlar mobilya ürününe ilişkindir. Koltuk ve kanepe her türlü tüketicinin temas ettiği, sirkülasyon düşük olsa dahi kimi zaman satın aldığı yaygın bir üründür. Basit bir tüketici dahi temel fizik ve ortalama bir estetik anlayışı dahilinde bu ürün hakkında bir kanaat geliştirebilir. Bu meyanda değerlendirmemizde bilgilenmiş kullanıcı geçmiş tecrübelerine istinaden yargıda bulunabilecek, daha önce farklı türdeki mobilyaları görmüş, satın almış ve kullanmış bir tüketici veyahut bir mobilya mağazasında çalışan satış görevlisi olarak belirlenmiştir.
Uyuşmazlık Konusu Ürünler İçin Seçenek Özgürlüğünün Belirlenmesi:
“Seçenek özgürlüğü” kavramı ile ilgili olarak, “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” düzenlemesi yapılmıştır. Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir. Yapılması gereken değerlendirmeler bakımından tasarımcının tasarımını geliştirirken seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının ve seçenek özgürlüğü var ise bunun ne derece geniş olduğunun tespiti gereklidir. Tasarımlar bilinen ve genel olarak ortak olan özellikler değil, farklı özellikler dikkate alınarak karşılaştırılmalıdır. Tasarım hakkı folklorik veya tarihsel olarak gelişen sitilleri kapsamaz. Tescilli tasarımdan doğan hak, kamunun kullanımına açık olan tasarımsal unsurları değil, sadece yeni ve farklılık gösteren unsurları korurlar. Dolayısıyla tasarımların bütünsel anlamda aynı izlenime sahip olması her zaman bir tecavüz olduğu sonucuna doğurmayabilir. Kimi zaman benzerlik, ürünün veya tasarımın geleneklerden ilham almasının veya ürünün fonksiyonunu yerine getirmesinin bir gereği veya önlenemez bir sonucu olarak karşımıza çıkabilir. Değerlendirme yapılırken, ürünün üretiminde veya çiziminde tasarımının ayırt edicilik sağlamaktaki yetisinin ne düzeyde engellendiği tespit edilmelidir. Tasarımcının özgürlüğü fonksiyonel, teknik ve ticari nedenlerle kısıtlanabileceği gibi, tüketicilerin beğeni ve tercihler veya trendlerle de kısıtlanabilmesi mümkündür.
Somut olaya konu olan ürün kanepe/koltuktur. Kanepe tekli oturmaya karşın çoklu oturmaya elverişli ev mobilyasıdır. Kanepe halk arasında bilinen şekliyle “Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk”dur. Başka bir ifadeyle kanepe tasarımları, genel görünümleri itibariyle mutat olarak dikdörtgen yapıdadır. Ancak kanepelerin kolçaklı mı kolçaksız mı olacağı, kanepenin hangi renkte, hangi desende, hangi materyalden meydana getirileceği, kolçak var ise kolçak yapısı, sırt ve oturma kısımlarının yapıları yönünden farklılaşabileceği şüphesizdir. Piyasadaki kanepe çeşitliliği incelendiğinde oturma ergonomisi haricindeki hususlarda geniş bir seçenek özgürlüğünün varlığından söz edilebilir. Bu durum koltuk için de geçerlidir.
Davacı Tescili ile T.C. … Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi … D.İş. Dosyası Kapsamında Tespit Olunan Ürünlerin Karşılaştırılması:
Taraf tescil ve ürünleri karşılıklı incelendiğinde kanepelere ait en karakteristik özelliğin ürüne ait kolçak köşelerinde yer alan çeyrek daire şeklinde boşaltmaların olduğu görülmüştür. Bu boşaltma ile kolçaklar öne doğru düz değil çeyrek daire girintinin sağladığı eğim ile öne doğru ilerlemektedir. Bununla beraber kolçakların sırtlık ile buluştuğu noktada aynı şekilde yer alan çeyrek dair girinti ile dalga hareketi arkaya doğru devam etmektedir. Diğer belirgin bir husus kolçağın bu dinamik yapısını takip eden şerit yapıdır. Diğer taraftan ürünler bu belirgin benzerlik haricindeki hususlar açısından ele alındığında öncelikli olarak davacı tesciline ait üründe ön baza yukarıda belirgin bir şekilde yer almaktadır. Bu boşluk tespit olunan üründe yer almamaktadır. Diğer taraftan bazanın yukarıda olması münasebeti ile sırtlık ve kolçak boyunca uzanan metal şerit davacı tasarımında kolçak ile sonlanırken, tespit olunan üründe ön baza boyunca dikiş olarak ilerlemektedir. Kanepe oranları ile yastık bölünmeleri benzerdir.
Davacı tescilinde sırtlıkta chester yapı varken tespit olunan üründe sırtlık dikine dikiş ile dilimlenmiştir. Daha evvel arz olunduğu üzere ürünlerde en belirgin özellik girintili kolçak yapısı ve bu girinti ile müşterek eden kolçak ve sırtlık boyunca ilerleyen şerit yapısıdır. Ürünler arasında farklar vardır ancak bu farkların varlığının baskın ortak karakteristik özelliklerin önüne geçememektedir. Kaldı ki sırtlıkta yer alan ister chester isterse kapitone veya dilimleme tercihlere göre anlık olarak değiştirilebilmektedir. Diğer taraftan ön bazanın yere basıp basmaması ve bu durumdan kaynaklanan şerit devamlılığı sektörde var olan geniş seçenek özgürlüğü göz önüne alındığında detay seviyesinde kalan farklılıklar olarak görülmüştür. Zira her iki kanepeyi beraber görecek bir bilgilenmiş kullanıcı ürünleri aynı tasarım diline sahip tasarımların birer versiyonu olarak algılaması muhtemeldir. Bu meyanda davacı tescili ile T.C. … Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi … D.İş. Dosyası kapsamında tespit olunan ürünler bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer tespit edilmiş ise de mahkememizce benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı Tescili ile Ankara 63. Noterliği’nin 41254 ve 42608 yevmiye nolu belgeleri ile e-tespit görselleri karşılaştırılması:
Taraf tescil ve ürünleri karşılıklı incelendiğinde kanepelere ait en karakteristik özelliğin ürüne ait kolçak köşelerinde yer alan çeyrek daire şeklinde boşaltmaların olduğu görülmüştür. Bu boşaltma ile kolçaklar öne doğru düz değil çeyrek daire girintinin sağladığı eğim ile öne doğru ilerlemektedir. Bununla beraber kolçakların sırtlık ile buluştuğu noktada aynı şekilde yer alan çeyrek dair girinti ile dalga hareketi arkaya doğru devam etmektedir. Diğer belirgin bir husus kolçağın bu dinamik yapısını takip eden şerit yapıdır. Diğer taraftan ürünler bu belirgin benzerlik haricindeki hususlar açısından ele alındığında öncelikli olarak davacı tesciline ait üründe ön baza yukarıda belirgin bir şekilde yer almaktadır. Bu boşluk tespit olunan üründe yer almamaktadır. Diğer taraftan bazanın yukarıda olması münasebeti ile sırtlık ve kolçak boyunca uzanan metal şerit davacı tasarımında kolçak ile sonlanırken, tespit olunan üründe ön baza boyunca yine metal şerit olarak ilerlemektedir. Kanepe oranları ile yastık bölünmeleri benzerdir. Davacı tescilinde sırtlıkta chester yapı varken tespit olunan üründe sırtlık dikine dikiş ile dilimlenmiştir. Daha evvel arz olunduğu üzere ürünlerde en belirgin özellik girintili kolçak yapısı ve bu girinti ile müşterek eden kolçak ve sırtlık boyunca ilerleyen şerit yapısıdır. Ürünler arasında farklar vardır ancak bu farkların varlığının baskın ortak karakteristik özelliklerin önüne geçememektedir. Kaldı ki sırtlıkta yer alan ister chester isterse kapitone veya dilimleme tercihlere göre anlık olarak değiştirilebilmektedir. Diğer taraftan ön bazanın yere basıp basmaması ve bu durumdan kaynaklanan şerit devamlılığı sektörde var olan geniş seçenek özgürlüğü göz önüne alındığında detay seviyesinde kalan farklılıklar olarak görülmüştür. Zira her iki kanepeyi beraber görecek bir bilgilenmiş kullanıcı ürünleri aynı tasarım diline sahip tasarımların birer versiyonu olarak algılaması muhtemeldir. Bu meyanda Davacı Tescili ile …. yevmiye nolu belgeleri ile e-tespit görseller bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Antalya Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak nöbetçi mahkeme aracılığı ile bilirkişi incelemesi sonucunda özetle “…Sayın Mahkemenin görev tanımı çerçevesinde, dosya kapsamı ve davalının sosyal medyada ticari adresi olduğu görülen ve veya anlaşılan yere gidilmiş ve gereken incelemeler yapılmıştır. Yukarıda detayları ile açıklandığı gibi; Davalının vergi mükellefi olmadığı ve Gelir Vergisine Tabi ortaklık Adi şirket ve kolektif şirket ortağı olmadığı, defterlerinin de bulunamayacağı, ancak yaptığı iş itibarıyla gerçekleştirdiği eylemlerden bir kazancı olduğu söz konusu olduğu bu doğrultuda sigortalı çalışan yada kayıt dışı ortaklık durumu olabileceğinin söz konusu olabileceği, Sosyal medya Google sorgulamalarında davalının … Mobilya & Dekorasyon adlı mağazanın sahip ve veya ortağı olarak anlaşıldığı, adresinin….Karabağlar … olarak belirtildiği ve adrese gidilerek yapılan görüşmelerde tanındığı ve bilindiği tespit edildiği, defter ve belgelerinin olmadığı nedeniyle bunların incelenmelerinin de söz konusu olamayacağı ve dosya içeriğinden, SMK 151/2-b Maddesi uyarınca yoksun kalınan karının hesabının hesaplanması mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır…” belirtilmiştir.
Davacı, davalının eyleminden dolayı zarara uğradığını iddia ettiğinden dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.50/1 (Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.) hükmü gereğince bu zararını ispat etmek zorundadır.
Zararın tespitinin kesin olarak mümkün olmaması, davalının tazminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “zararın ve kusurun ispatı” başlıklı 50. Maddesinin 2. fıkrasında, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa Hâkim’in, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyebileceği hüküm altına alınmıştır.
Tasarım ihlali dolayısıyla davalının elde ettiği net kazanç, bilirkişi raporu uyarınca ticari defterlerden tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığından Borçlar Kanunu 50/2 ve 51/1 maddesi uyarınca davalının eyleminin devam ettiği süre, elde ettiği gelir, markanın gelirin oluşumuna etkisi, markanın bilinirliği, gücü, ihlalin boyutu ve niteliği, tarafların hal ve durumu, ihlal eyleminin gerçekleşme şekli ile kusurun ağırlığı, markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi gibi unsurlar nazara alınarak maddi tazminat mahkememizce 4.000,00 TL olarak takdir edilmiştir.
SMK hükümleri gereğince, tasarım hakkı tecavüze uğrayan tasarım sahibi tecavüz fiilleri nedeniyle manevi tazminat isteyebilir. Eylemi gerçekleştirmede davalının kusurlu olduğu gözlenmektedir. SMK’nın 149/1-ç maddesiyle tasarım hakkına tecavüz vuku bulduğunda manevî tazminata karar verilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır. Tarafların ekonomik durumları, ihlâl olunan hakkın mahiyeti, tecavüzün etkileri, tecavüzün ulaştığı kitle, fiilin ve kusurun ağırlığı, paranın satın alma gücü ibraz olunan belgeler ve eylemin gerçekleştirilme biçimi karşısında manevî tazminat miktarının 4.000,00.-TL olarak saptanmasının hakkaniyete uygun olacağı düşünülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının … Mobilya İnstagram ve … adlı facebook sosyal medya sitesinde satışa sunduğu, kanepe ürününün davacı adına tescilli 2019/00464-22 sayılı tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu sitelerde satışın önlenmesine, 4.000,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 29.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede bir defa ilanına, davacının ilan için yaptığı masrafın davalıdan alınmasına, fazlaya dair istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının … Mobilya İnstagram ve … adlı facebook sosyal medya sitesinde satışa sunduğu, kanepe ürününün davacı adına tescilli 2019/00464-22 sayılı tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu sitelerde satışın önlenmesine,
3-4.000,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 29.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede bir defa ilanına, davacının ilan için yaptığı masrafın davalıdan alınmasına,
5-Fazlaya dair istemlerin reddine,
6-Alınması gereken 546,48 TL karar harcının peşin alınan 187,86 TL , ıslah ile alınan 222,01 TL olmak üzere toplam 409,87 TL harçtan mahsubu ile 136,61 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı vekiline AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 4.000,00 TL, manevi tazminat yönünden 4.000,00 TL, tasarım hakkına tecavüz yönünden 7.375,00 TL olmak üzere toplam 15.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı için AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat için 4.000,00 TL, manevi tazminat yönünden 4.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi m.7/3 hükmü uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ret oranına göre 440,00 TL davalıdan, 880,00 TL davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Kabul ret oranının takdiren davacı lehine 1/3 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 5.263,96 TL yargılama giderinden payına düşen 1.754,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/05/2022