Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/1 E. 2021/213 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1 Esas – 2021/213
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1
KARAR NO : 2021/213

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Tasarım Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
İDDİA:
Davacı vekili 04/01/2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin … sayılı tasarımın sahibi olduğunu; davalı şirketin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı tasarım başvurusunda bulunduğunu, başvurularının yayınlandığını, müvekkilinin ilgili başvuruya yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle YİDK nezdinde itiraz ettiğini ve bunun reddine karar verildiğini, oysa tesciline karar verilen bu tasarımların müvekkiline ait …-1-2-3-4-5-6-9 ve 10 sıra numaralı tasarımlarla ayniyet derecesinde benzerlik gösterdiğini, yenilik ve ayır edicilik vasfına sahip olmadığını, tasarımlar gerek yarattıkları bütünsel algı gerekse de bileşen parçaları dikkate alındığında müvekkiline ait ürünün etrafında çalışılmak suretiyle ortaya çıkarılmış ürünler olduğu, SMK 56.maddesinde tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi durumunda aynı kabul edileceğini, sınırsız seçenek özgürlüğü olmasına rağmen müvekkiline ait tasarımların birebir taklit edildiğini belirterek anılan nedenlerden dolayı, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptali ile … sıra numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; işlem aşamalarını özetlemiş, başvuruya konu tasarımın genel izlenim itibarıyla farklı unsurlar içermesi nedeniyle yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, YİDK tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın klozet ürünü üzerindeki hak sahipliği iddiası içeren beyanlarının gerçeği yansıtmadığı ve dava dışı tutulması gerektiği, davacıya ait tasarımın 2 parçadan oluşan gövde yarı mamulleri ile müvekkiline ait tasarımın gövde yarı mamulü ile mukayese edilmesi gerekmekte iken her iki ürünün sadece montajlı hallerine ait görsellerinin mukayese edilmiş olmasının davacının yanıltıcı bir izlenim verme çabasından ileri gitmediğini, görsel olarak tasarımlar arasında hiçbir benzerliğin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tasarım hukukunda esinlenme serbestisi ilkesinin kabul edildiğini tasarımlara ilişkin değerlendirme yapılırken bu olgunun esas alınması gerektiğini, lazımlık çıkıntısı ya da klozetin genel görünümü gibi dünya genelinde anonimleşmiş uluslararası standartlar yönünden zorunlu kılınan kriterlerin benzerlik adı altında gösterilmesinin haksız olduğunu, müvekkiline ait tasarımların yenilik ve farklılık kriterlerini özgün ve mutlak bir şekilde karşıladığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu … sayılı tasarım işlem dosyası, itiraza dayanak gösterilen tasarım tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nin … sayılı kararının iptali ile … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 07.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 04.01.2021 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davalı şirkete ait… sıra sayılı tasarımın, davacı şirkete ait tasarım karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı ile 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük hallerinin olup olmadığından ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
Yenilik ve Ayırt Edici Nitelik
Bilindiği gibi sınai mülkiyet hukuku 6769 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. İlgili Kanun çerçevesinde “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür” şeklinde tanımlanmaktadır. Maddede bahsi geçen görünüm sadece gözle görülüp fark edilen görünüm olmayıp, insanın beş duyusu ile algılayıp farkına varabileceği ve maddede “her türlü bütün” olarak tanımlanan görsellerdir. Söz konusu davada olduğu gibi ürünlere ait görünümün bıraktığı genel intibanın tamamı maddedeki “görünüm” ifadesi içinde değerlendirilmelidir.
Tasarım (dizayn) bütünüyle bir süreci içerir ve düşüncede ilk şekillenişinden üretim aşamasına kadarki evrede işlevsel uygunluk, ergonomik koşullar, üretim biçimi, kullanılan teknoloji, maliyet, talebin türü vb hususları kapsar. Sonuçta kullanıcısına form ve malzeme olarak yansır ve malzeme ve işlevine göre nitelenir; ya da üretim biçimine göre veya malzemesine göre; nihayet hem form, hem malzemesine ve işlevine göre nitelendirilir.
Yine aynı Kanunun 56(1) maddesi gereğince, bir tasarımın tescil edilebilmesi için “yenilik” ve “ayırt edici nitelik” kriterlerini taşıması gerekmektedir. “Yenilik” kriteri madde 56(4)’de “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır.
“Ayırt edici nitelik” kriteri ise madde 56(5)’de “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır.

Ayırt edici niteliğe ilişkin olarak değinilmesi gereken bir diğer husus, “bilgilenmiş kullanıcı” kavramıdır. Bilgilenmiş kullanıcı; tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişilerin kesinlikle birer uzman olmadıkları, aksine daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan bir kullanıcı olması gerekmektedir. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası, görünümü ve teknik olarak sahip olduğu zorunlu özellikleri hakkında bilgi sahibi olan ve başka bir deyişle ürün hakkında uzman kadar olmasa da temel düzeyde bilgi sahibi olan kişidir. Bu bağlamda bilgilenmiş kullanıcının her somut olay için ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarımın detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyecek ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir. Somut olay için bilgilenmiş kullanıcıyı emtianın geniş kitleler tarafından kullanıldığı varsayımından hareketle oyuncak klozet almaya niyetli, araştırma yapan, alım kararı veren, satın alan ve yahut başka sebeplerle piyasayı takip etmiş, deneyimli bir tüketici olarak belirlemiştir. Bu kişi uzman değildir, ihtiyacı doğrultusunda farklı seçenekleri gözeten ve tercihte bulunacak birisidir.
Yine aynı Kanunun 56(6) maddesinde “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklinde tanımlanmıştır.
“Seçenek özgürlüğü” ibaresiyle kastedilen, tasarımcının tasarımına ayırt edici nitelik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup, kişiden kişiye değişmez. Bir tasarım ne kadar seçenek özgürlüğü tanıyorsa, o kadar hukuki korumayı hak eder. Bir başka ifadeyle seçenek özgürlüğü, tasarımın uygulandığı ürünün işlevini yerine getirebilmesi için zorunlu olan tasarım unsurları dışında tasarım unsurlarının bulunması demektir. Seçenek özgürlüğü yoksa tasarımın korunması zaten mümkün değildir ki bu husus 6769 sayılı Kanunun 58/4-b-c maddelerinde, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesi için zorunlu unsurların koruma kapsamı dışında kalması olarak açıkça ifade edilmektedir.
Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir.
Kamuya Sunma
6769 sayılı Kanun çerçevesinde tanımlanan ve yenilik kriterinde de bahsi geçen “kamuya sunma” da madde 57(1)’de “Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar” şeklinde ifade edilmiştir.
Seçenek Özgürlüğü ve Teknik Zorunluluk:
Değerlendirmelere bahse konu oyuncak klozet ürünü açısından teknik zorunluluk ve tasarımcının seçenek özgürlüğünün incelenmesi ile başlanmıştır. Bu amaçla piyasada yer alan ürün tasarımları incelenmiştir. Yapılan incelemelerde söz konusu ürün için temel fonksiyon olan oturarak tuvalet olarak kullanılabilme ve altında bir hazneye sahip olması temeline dayanan ürünlerin bu fonksiyonu gerektirecek çocuk antropometrik ölçüleri ötesinde bir teknik zorunluluk söz konusu olmayıp ürün form ve yüzeyine yansıyan her türlü tasarım ögesi seçenek özgürlüğü kapsamında görülmüştür. Bu kapsamda seçenek özgürlüğü açısından herhangi sınırlayıcı bir durumdan bahsetmek mümkün değildir.
Dava konusu ürün ile mesnet ürünlerin karşılaştırılması:
İptali istenen dava konusu … sıra nolu tasarımların görselleri ile İtiraza mesnet kılınan …-1-2-3-4-5-6-9-10 sıra numaralı tasarımlar karşılaştırıldığında;
Davaya konu iptali istenen dava konusu … sıra nolu tasarımlar ile itiraza mesnet kılınan …-1-2-3-4-5-6-9-10 sıra numaralı tasarımların tescil görsellerinin ürüne ait parçaları içerdiği görülmüş ve karşılaştırma bütün ve parçaların özellikleri üzerinden yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda;
Benzerlikler:
• Bileşik halde görülen her iki ürün de klozet olarak tasarlanmıştır.
• Bileşik halde görülen her iki üründe eliptik bir form ile arka tarafında su deposu görünümlü yüksek bir yapısal bölüme eklemlenmiştir.
• Bileşik halde görülen her iki üründe de kapak ve oturak kullanılmıştır.
• Bileşik halde görülen her iki üründe de klozet alt bloğunda oturma yüzeyi ile zemin benzer kesitte iken orta kısım arka yaslanma bloğunda son bulacak şekilde bir girinti oluşturulmuştur.
• Bileşik halde her iki üründe de arkaya yakın yan tarafta tuvalet kâğıdı asmaya yaradığı anlaşılan bir parça yer almaktadır.
• Bileşik halde görülen her iki üründe de klozet kapağı oturma bölümü ön kısmında akıntıyı kontrol etme ve dışarı akıntıyı önleme amaçlı bir bombe oluşturulduğu görülmektedir (Bu durum ürün bütünlerine yansıması dışında iptali istenen dava konusu ürün için 6 ve 7 mesnet üründe 3 ve 4 numaralı görselle tescil edilmiştir)
Farklılıklar:
• İptali istenen dava konusu ürünlerin birleşik olarak kullanımında 2 ve 3 numaralı bütünde arka kısımda oyuncak ayı / köpek görünümlü figürler yer almaktadır.
• Bileşik halde görülen her iki üründe de klozet alt bloğunda oturma yüzeyi ile zemin benzer kesitte iken orta kısım arka yaslanma bloğunda son bulacak şekilde yer alan girinti formu farklıdır.
• Bileşik halde görülen her iki üründe de ürünlerin formu eliptik olmakla birlikte dava konusu üründe öne doğru daralma artarak devam ederken mesnet üründe böyle bir etki görülmemektedir.
Yapılan ürünlerin bütün ve parçaların bağımsız tescili olduğu üzerinden değerlendirmeler neticesinde İptali istenen dava konusu ürünlerden …- 2-3-4-5 numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, …- 1, 6 ve 7 numaralı tasarımların ise itiraza mesnet …- 3, 4 ve 10 numaralı tasarımlarla ayırt edilemeyecek derecede benzer ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karışıklığa sebep verecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, …- 1-6 ve 7 numaralı tasarımların itiraza mesnet …- 3,4 ve 10 numaralı tasarımlarla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, YİDK tarafından alınan … sayılı tasarımların tescilinin devamı yönündeki kararın …- 2,3,4 ve 5 numaralı tasarımları kapsayacak şekilde kısmen kabulünün uygun olduğu ancak 1,6 ve 7 numaralı tasarımlar içinse uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının …-1,6 ve 7 sıra nolu tasarımlar yönünden iptaline, …-1,6 ve 7 sıra nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının …-1,6 ve 7 sıra nolu tasarımlar yönünden iptaline,
3-…-1,6 ve 7 sıra nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Fazlaya dair istemlerin reddine,
5-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- Davacı vekili için 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım itibariyle davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.321,10 TL yargılama giderinden payına düşen 1.160,55 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,

9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/06/2021