Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/78 E. 2021/326 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/78
KARAR NO : 2021/326

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali,
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/08/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/08/2020
ASIL DAVA:
Davacı vekili 28.02.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin …, … sayılı “…”, “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “P …+şekil” ibaresini 35, 41, 42.sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazlarının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 35 ve 41.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin çıkartılmasına, kalan mal ve hizmetler yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, bunun üzerine başvuru sahibi tarafından bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından kabul edilerek başvuru hakkındaki kısmi ret kararın kaldırılmasına karar verildiğini, oysa müvekkilinin inhisarı lisans hakkı sahibi olduğu “…” markasının … sayı ile 41. Sınıfta, … sayı ile 35. Sınıftaki hizmetlerde tescilli bir marka olduğunu, müvekkilinin “…” markası altında 2014 yılından beri 41 ve 35. Sınıf kapsamındaki hizmetlerde özellikle “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil), Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım” hizmetlerini aralıksız bir şekilde kullanıldığını, 2014 yılından beri pek çok kurumsal markaya biletli biletsiz etkinlik, reklam, pazarlama, tanıtım organizasyon hizmeti verdiğini, müvekkilinin portföyüne 2020 yılı itibariyle … ve … gibi dünya markalarının da dahil olduğunu, “…” markasının tescil hakkı sahiplerinden ve aynı zamanda inhisarı lisans hakkının sahibi müvekkil şirketin tek ortağı ve yetkilisinin … olduğunu ve kendisi ile ilgili basında haberlerin çıktığını, taraf markaların ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğunu, iltibas yaratacağını, davalının müvekkilinin marka değerinden haksız fayda sağlayacağının açık olduğunu, “P …” markasının davacı müvekkilinin hak sahipliğindeki “…” markası ile aynı veya üst düzeyde benzerlik içerdiğini, … A.Ş. tarafından “…” markası altında organize edilen bir etkinlikte The … başlıklı iş ilanı etkinlik personellerinin olduğu whatsapp ve mail gruplarına gönderildiğini ve davacı müvekkilinin sektörel bilinirliliğinden dolayı ilanın davacı müvekkil şirkete ait olduğunun düşünüldüğünü belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili 17.06.2020 günlü dava dilekçesiyle özetle; Türk Patent ve Marka Kurumu aleyhine, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığına bağlı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesi talebiyle açılan ve Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …sayılı dosyasında derdest davada verilen 12.03.2020 tarihli tensip ara kararı uyarınca marka başvuru sahibi … Etkinlik ve Turizm A.Ş.’ye de dava açılması gereği karara bağlanmış olduğundan, bu bağlamda aynı taleple bu defa huzurdaki dava marka başvuru sahibi şirket aleyhine yöneltildiği, dosyaların Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığına bağlı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru işlem safahatını açıklamış, taraf markaların iltibasa yol açacak şekilde benzer olmadığını, ortak olan … ibaresinin … anlamında olduğunu, 35, 41 ve 42. Sınıftaki hizmetler bakımından zayıf bir ibare olduğunu, başvuruda büyük punto ile P harfine yer verilmiş özgün renk ve şekil kombinasyonu ile markanın düzenlendiğini, … ibaresinin tanımlayıcı bir şekilde kullanılmadığını, bu ibarenin her görüldüğünde veya duyulduğunda belirli bir firma ile ilişkilendirilmesinin olanaksız olduğunu, “…” ibaresinin anlamının herkes tarafından bilinen, oldukça genel, basit ve sıradan bir ifade olduğunu, girişimciler tarafından sıklıkla kullanılan bir ibare olduğunu, bazı ufak değişikliklerle karıştırılma tehlikesini ortadan kaldırmak için yeterli olduğunu, başvuru markası görüldüğünde tüketici algısında oluşacak intibaın taraf markalar arasında herhangi bir ilgisinin bulunmayacağını ve başvuru markasının davacının markalarından yeterince farklılaştığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle,karşılaştırma konusu markalarda ayırt edici olmayan unsurların ortak olması durumunda karıştırılma ihtimalinin olmadığını, İngilizce … kelimesinin Plan kökünden türemiş olduğunu, … ve düzenleyici anlamlarına geldiğini, … kelimesinin yaygın kullanılan basit İngilizce bir kelime olduğunu, dilimizde kullanılan plan kelimesinden türetildiğinden 35. Sınıftaki hizmetlerde tüketici tarafından rahatlıkla anlayacağından ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, müvekkilinin markasında P harfinin bulunması ile markanın ciddi anlamda ayırt edicilik kazandığını, önemli ölçüde davacının markasından farklılaştığını, müvekkilinin 2018 yılından beri …. gibi müşterilerine hizmet sunduğunu, sektöründe önemli bir ekonomik değer yarattığını, www…com.tr alan adını da 17.01.2018 tarihinde tescil edildiğini ve halen müvekkili adına kayıtlı bulunduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.

GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 30.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 28.02.2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait …, … sayılı “…”, “…” ibareli markanın, davalı şirketin … sayılı “P …+şekil” ibareli başvurusu yönünden SMK’nın 6/1 hükmü çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin 11/12/2018 tarihinde “P …+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 35, 41, 42.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının …, … sayılı “…”, “…” ibareli marka ile benzerlik arz ettiğii iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 35 ve 41.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin çıkartılmasına, kalan mal ve hizmetler yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, bunun üzerine başvuru sahibi tarafından bu kararın yeniden incelenmesi isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile kabul edilerek başvuru hakkındaki kısmi ret kararın kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 06.04.2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Davalıya ait ….sayılı “P …+şekil”ibareli marka ile davaya mesnet gösterilen davacının mesnet gösterdiği … ibareli markaları arasında görsel, işitsel anlamda benzer olduğu, bununla birlikte davaya konu olan markanın kapsamında yer alan hizmetlerinde mesnet olan markaların tescil kapsamındaki hizmetlerle birebir aynı olması nedeniyle 6769 S. SMK m.6/1 anlamında iltibas tehlikesinin oluşacağı,” ;
20.08.2021 tarihli ek raporda özetle; “kök raporumuzdaki görüş ve değerlendirmelerimizi değiştirecek herhangi bir kanaat oluşmadığından asıl raporumuzdaki belirttiğimiz görüşlerimizin aynen geçerli olduğu ve bununla birlikte Sayın Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında davaya konu olan 41. Sınıfta yer alan sadece “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil).” ile davacının davaya mesnet gösterdiği kök raporda belirtilen markaların kapsamındaki 35. Sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri” benzer/ilişkili hizmetler olup biri diğerini alternatifini oluşturan ya da tamamlayan ilişkili hizmetler olduğunu” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “P …+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35, 41, 42.sınıftaki “Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 41 Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). 42 Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç).” mal ve hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise …, … sayılı “…”, “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 35, 41.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Davacıya ait tek marka … sayılı markadır. … sayılı marka davacıya ait değildir. Davacı bu marka da sadece inhisari lisans hakkı sahibidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.10.2015 tarih 2015/4082 esas 2015/10819 karar sayılı ilamı uyarınca lisans alanın marka sahibi adına 3. Kişilere karşı marka hakkına tecavüz halinde dava açabilmesi mümkün iken, marka hükümsüzlüğü isteminde bulunması veya bu amaçla marka başvurusuna itiraz edebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle emtia karşılaştırmasında sadece davacıya ait … sayılı marka dikkate alınmıştır. Markalar dairesi davacının kendisine ait bu markayı nazara alarak 35. Sınıfta yer alan bazı hizmetlerin çıkarılmasına karar vermiş, davacı 41. Sınıfında çıkarılması gerektiği gerekçesiyle itiraz etmemiştir. 41. Sınıf hizmetler bu nedenle dava konusu değildir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 35.sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” mal/hizmetlerinin davacıya ait gerekçe markaların kapsamında yer alan mal/hizmetler ile aynı/benzer/ilişkili mal ve hizmetler olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “P …+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı … sayılı, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davaya konu olan marka ise şekil ve kelime unsurundan oluşan üstte düz yazı ile P harfi bu harfin altında şarj göstergesi formunda şekil ile bunun altında “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Davaya mesnet olan markalar ise herhangi bir şekil unsuru içermeden düz yazı ile eşit büyüklükte aynı sırada “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Bununla birlikte davacının markasının başında yer alan “THE” ibaresi bir tanımlık göstergesi olup işaret sıfatı gibi işleve sahiptir. Markanın sonunda yer alan Co ibaresi ise Company ibaresinin kısaltılması olan ve özellikle Amerika, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinde şirketin nevine işaret eden bir ibaredir. Belirtilen bu ibarelerin markaya bir ayırt edicilik katmadığı ve herkes tarafından kullanılan genel ibare olması nedeniyle davaya konu olan markanın esaslı unsurunun … ibaresi olduğu değerlendirilmiştir.
Bu anlamda taraf markalarda ortak olan unsurun İngilizce kökenli olup Türkçe karşılığı “Plancı”, “Plan yapan kişi” anlamını barındıran “…” ibaresi olduğu görülmektedir. Bu nedenle davacı markası ile davaya mesnet olan markaların kurgu mantığının benzer özellikler taşıdığı değerlendirilmiştir. Dava konusu markada baskın ve başat olan “…” kelimesinin hedef kitleler açından karıştırılma ihtimalinin daha fazla olacağı değerlendirilmiştir.
Markalar fonetik olarak incelendiğinde, davaya mesnet marka “DI … KO” ya da “…” olarak davalının davaya konu olan markası ise “…” olarak telaffuz edilecektir. Bu anlamda markaların aynı şekilde başladığı ve vurgu ve tonlamanın … ibaresindedir. Markalar arasında kısmen farklılık olsa da işitsel olarak da benzer olduğu sonucuna varılmıştır. Bu duruma paralel olarak tüketiciler bir markayı en iyi reklâmlar aracılığıyla tanımaktadır. Reklâmlar da yazılı iletişim araçları olan dergi, gazete, broşür ve insörtler vb. şeklinde olabileceği gibi, sözlü iletişim araçları olan radyo ve televizyon aracılığıyla da yapılmaktadır. Paralel olarak bilindiği üzere tüketiciler psikolojik olarak farklılığı gösteren noktalara değil, benzerliği sergileyen noktalara dikkatlerini yoğunlaştırmaktadır. Taraf markalarda ortak unsur olan “…” ibaresinin birebir aynı olması ve markaların bu ibare ile başlaması, son olarak telaffuzları açısından da benzerlik bulunması nedeniyle markalar arasında işitsel açıdan benzerlik bulunduğu, markaların göz ve hafızada bıraktığı etkinin benzer olması sebebiyle ilgili sektördeki tüketici nezdinde iltibas oluşturacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespitler neticesinde dava konusu marka ile mesnet olan markanın bütünsel anlamda yapılan karşılaştırma sonucunda, markaların birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı niteliğinde olduğunu, “…” ibaresi ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi davacının markası olarak yorumlama yoluna gidebileceği dava konusu markanın görsel mizanpajındaki farklılıkların benzerliği bertaraf edecek nitelikte olmadığı düşünülmektedir. Hal böyleyken, başvuru konusu marka ile itiraza mesnet markanın genel izlenim yönünden benzer olduğu ve aralarında ilişkilendirme ve karıştırma olasılığının olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
“…” kelimesinin herkesin kullanımına açık bir ibare olmadığı ve davalının tescilli “…” esas unsurlu/ibareli markaları hükümsüz kılınmadıkça, bu ibarenin aynı mallar üzerinde üçüncü kişiler tarafından markasal kullanımının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacı markasında “…” ibaresi 6769 S. SMK’nın 7/5 maddesi anlamında açıklayıcı bir unsur olarak da kullanılmamıştır. Dolayısıyla bu kullanımın markasal kullanım niteliğinde olduğu aşikârdır. Belirtildiği gibi, somut davada taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı gören ortalama bir tüketicinin bu markaların, “…” ibaresi kaynaklı, ilişkili markalar olduğunu sanması kuvvetle muhtemeldir. Markanın hitap ettiği tüketici kesimi bu iki aynı kişiye ait seri markalar olduğunu düşünebilecektir. Bu durumda davalı markası ile karşılaşan bir tüketici, davacı markasına ilişkin seri marka kanaatini davalı markasına aktarabilir. Yani, markaların hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markayı aynı işletmeye ait seri markalar ya da farklı işletmelere ait ilişkili markalar sanabilir. Davalı markasını gören bir tüketicinin bu markayı, davacının “…” ibareli markalarının türevi yahut alt/yan markaları olduğunu düşünmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere taraf markaları arasında benzerlik olduğu, dava konusu marka başvurusunda yer alan 35.sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetlerin ayniyeti/benzerliğinin oluştuğu kanaatine varılmıştır. Markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; taraf markaları arasında benzerlik kurulacağı ve hitap ettiği tüketici kesimi bakımından da bu iki markanın aynı işletmelere ait, ilişkili markalar olduğunu anlayacak ve markalar arasında bağlantı kurulacaktır. Sonuç itibariyle; karşılaştırılan işaretlerin iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu ve aralarında karıştırma ihtimali bulunduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının 35. sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. ” emtialar yönünden Kısmen İPTALİNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Asıl ve birleşen davada alınması gereken 118,60 TL harcın peşin alınan 108,80 TL harçtan düşümü ile 9,80 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı için AAÜT uyarınca 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
6-Reddedilen kısım itibariyle AAÜT uyarınca davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.404,70 TL yargılama giderinden payına düşen 1.202,35 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 233,20.-TL
Posta Masrafı 71,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.100,00.-TL
Toplam 2.404,70.-TL