Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/412 E. 2021/292 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/412 Esas – 2021/292
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/412
KARAR NO : 2021/292

DAVA : Patentten Doğan Haklara Tecavüz, Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi ve Manevi
Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021

DAVA:
Davacı vekili 31.12.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle, müvekkilinin Bulaşıcı Akdeniz Humması (“FMF”) geni buluş başlıklı … sayılı patentin inhisari (münhasır) lisans sahibi olduğunu, Patent sahibi … tarafından TÜRKPATENT’e 13.08.1998 tarihinde ….PCT başvuru numarası ile yapılan başvurunun 22.10.2007 tarihinden itibaren … sayı ile tescil edildiğini, davalı şirketin patent hakları davacıya ait olan … sayılı patente konu buluşu izinsiz olarak kullandığının ve piyasaya sunmakta olduğunun öğrenildiğini ve konuya ilişkin olarak patent ihlalinin sonlandırılması ve müvekkilinin zararının giderilmesi ile ilgili davalı şirkete … sayı ile onaylı ihtarname gönderildiğini, anca davalı şirket tarafından herhangi bir olumlu yaklaşım gösterilmediğini, devam eden süreçte davalı adına arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak bu aşamada da davalı şirketin müvekkilinin zararını gidermediğini ve anlaşmama tutanağı ile sürecin sonlandırıldığını; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bu kullanımı meşru ve haklı kılan herhangi bir alt-lisans sözleşmesi ve benzeri bir sözleşme ve düzenleme bulunmadığını, davalının bu eylemlerinin açıkça müvekkilinin patent haklarına tecavüz oluşturduğunu; ayrıca davalı şirketin test kitlerinin üretimini, kullanılmasını veya satılmasını gerçekleştirerek müvekkiline zarar verdiğini belirterek, davalı şirketin Bulaşıcı Akdeniz Hummasından (FMF) sorumlu gene ilişkin yürüttüğü ticari faaliyetlerin, Patent süresi içerisinde müvekkil şirketten lisans almadan gerçekleştirdiği FMF test kiti üretim, satış, kullanım ve ithalat buna bağlı tanı ve teşhis hizmetleri de dahil olmak üzere her türlü ticari faaliyetin müvekkil şirkete ait … sayılı “Bulaşıcı Akdeniz Humması Geni” isimli patentten doğan münhasır haklarını tecavüz ve ihlal ettiğinin ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile, davalı şirketin müvekkil şirketten lisans sözleşmesi yapmadan haksız şekilde gerçekleştirdiği her türlü ticari faaliyet, FMF test kitleri ile ilgili ürün ve hizmet satışları Patent ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğinden Patent süresi içerisinde müvekkil şirket nezdinde oluşan gelir mahrumiyeti, lisans bedeli ve ciroya bağlı lisans ödemeleri mahrumiyeti, marka değer kaybı da dahil olmak üzere 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın ihlal tarihlerinden itibaren işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayda yer verilen taleplerin tamamının zamanaşımına uğradığından bahisle öncelikle esas girilmeden davanın usulden reddi gerektiğini; esas ilişkin olarak davaya konu …. no’lu incelemeli patentin koruma süresi, başvuru tarihi olan 13.08.1998 tarihinden itibaren 20 yıl olup; 13.08.2018 tarihi itibariyle koruma süresinin dolduğunu, dolayısıyla, bu tarihten itibaren buluşa konu ürün / usul, kamuya mal olmuş olup, davacının bahse konu tarih sonrası için herhangi bir talebinin olması mümkün bulunmadığını; Yargıtay 11.HD’nin 18.12.2017 tarih ve 2016/3997E.; 2017/7312K. sayılı kararı ile davacıya ait … no’lu patent ile ilgili olduğu ve bahse konu incelemeli patentin ilk 9 (dokuz) isteminin hükümsüz kılındığını; davacının işbu davasının dayanağını teşkil eden … no’lu patentin ilk 9 (dokuz) istemi ile ilgili olarak müvekkili aleyhine hiçbir talep ve dava hakkının bulunmadığının sabit olduğunu; müvekkili şirkete ait ürünlerin, davaya konu TR 2000/00435 no’lu patentin hükümsüz kılınmamış 10. ve devam eden istemlerinin koruma kapsamı dışında olduğunu; ortada, doğrudan, dolaylı veya eşdeğer bir tecavüz durumunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, patentten doğan haklara tecavüz, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacı şirket, davaya konu patente dayalı olarak, davalı şirkete işbu davadaki taleplerini, ilk defa, ….Yevmiye no’lu ihtarnamesi ile göndermiştir.
Davacının aynı konu ile ilgili ikinci ihtarnamesi tarihi ise, dava dilekçesinde de yer verildiği üzere 14.03.2019’dur. Yani, aynı konuya ilişkin olarak davacının ilk ihtarnamesi ile ikinci ihtarnamesi arasında, 8 sene, 9 ay, 10 günlük bir süre geçmiş durumdadır.
Davacının arabuluculuk sürecini başlattığı tarih: 21.08.2020’dir. Davacının ilk ihtarnamesi ile arabuluculuk sürecinin başladığı tarih arasında ise, tam on sene (10 sene), 2 ay ve 20 gün geçmiş durumdadır. İşbu dava tarihi ise 31.12.2020’dir. Davacının ilk ihtarnamesi ile davanın açılma tarih aralığı ise, 10 sene, 6 ay, 29 gün’dür.
Türk Medeni Kanunu md.2/1: “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” hükmünü havidir.
Aynı Kanun md.2/2: “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmünü sevk etmektedir.
Bu noktada, davalı şirketin patent hakkına tecavüz teşkil ettiği iddia edilen eylemleri öğrendiği tarihin 01.06.2010 olduğu sabittir.
Uzun süreli sessiz kalma suretiyle hak kaybı, TTK’da düzenlenmiş değildir. Bu durum Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin uygulaması ile hukukumuza yerleşmiş olup, yasal dayanağı da TMK’nin 2. maddesidir. Sessiz kalma yolu ile hak kaybının oluşması için öncelik hakkı sahibinin kullanımdan haberdar olması gerekmekte ise de sessiz kalmanın kaç yıl sonra hak kaybına yol açacağı ile ilgili kesin bir süre vermek mümkün değildir. Burada önemli olan öncelik hakkı sahibinin sonraki kullanıma bir süre katlanmış olmasıdır. Bu itibarla bu sürenin belirlenmesinde somut olayın özelliklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sürenin belirlenmesinde de esas alınacak olan dürüstlük kuralıdır. Sessiz kalma yoluyla hak kaybının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilirken, öncelik hakkının sahibinin sonraki tescil veya kullanımdan haberdar olduktan sonra izlediği yol ve sergilediği tavır önemlidir. Bu durumda, davalının dava konusu patent kullanımının başlangıcı ve bu konuda davacı tarafından 01.06.2010 tarihinde çekilen ihtar göz önüne alındığında, bu tarihten itibaren 2. İhtar, arabuluculuğa müracaat ve dava tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında, davacı, açık bir şekilde, patent hakkını ihlal ettiği ileri sürülen fiilere, yıllarca (8 sene 9 ay 10 gün) sessiz kalmıştır. Dolayısıyla, ortada, TMK’nin 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanımı olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, uzun süre sessiz kalma suretiyle hak kaybına dayalı olarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Uzun süre sessiz kalma suretiyle hak kaybına dayalı olarak davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.878,53 TL harçtan düşümü ile 1.819,23 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davalı için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/09/2021