Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/404 E. 2021/329 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/404
KARAR NO : 2021/329

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021
DAVA:
Davacı vekili 04.10.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin uzun yıllardır çiğ köfte sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, 1000’den fazla bayisi bulunduğunu, müvekkilinin 24/05/2005 tarihinde 2005/20564 sayı ile markasını tescil ettirdiğini, Türkiye genelinde bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, … … Çiğköfte … Usta Markası ile halen hem üretim ve hem de sunum faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkili … … GRUP GİDA SAN. TİC. A.Ş. ile davalı … arasında 01.01.2017 tarihli ve 05/02/2018 tarihli FRANCHİSE SÖZLEŞMESİ ile müvekkilin ismi ve tabelası altında çiğ köfte satılması hususunda sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 2. Sayfası 2. Bendinde franchise verenin vereceği çiğ köfte dışında kendi ürettiği ya da üçüncü bir şahıstan alacağı çiğ köfteyi asla satamayacağım, yine sözleşmenin 3. Sayfa 20 nolu bendinde sözleşme hükümlerine aykırı devralması halinde maddi ve manevi zararlar haricinde 10.000,00 Euro tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının 21.12.2017 tarihinden beri müvekkili şirketten çiğ köfte almamasına rağmen müvekkilinin ismini kullanarak; tabelasını kullandığını ve dükkana girişte bu markaya ilişkin tabela, fotoğraf, sertifikalar, izin belgeleri, fiyat listesini, soslarını müvekkilin ismini kullanarak çiğ köfte satışı yaptığını ve müşterilere verilen fişin başlık kısmında ” M. … Çiğköftecisi” yazdığını, bu hususların Ankara 9. Sulh Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalının “….” adresine gidilerek düzenlenmiş olan 12.11.2018 Tarihli bilirkişi Raporunda “Mevcut dükkanda … … Çiğköfte … Usta markası ile çiğköfte satışının yapıldığı, sosların üzerindeki reklam bandında dahi bu markaya ait yazı ve resmin olduğu, dükkana girişte bu markaya ilişkin tabelanın, fotoğrafların, sertifikaların, izin belgelerinin olduğu, fiyat listesinin bu markaya ait fiyat listesi olduğu, alınan fişin başlık kısmında “M. … Çiğköftecisi … ” adının yer aldığı, Çankaya belediye Başkanlığı tarafından verilen işyeri açma ve çatışma ruhsatında işyeri unvanının “… … Çiğköfte” olarak belirtildiği, hali hazırda çiğköfte satışının devam ettiği tespit olunmuştur.” şeklinde olduğunu; davalının sözleşmeye açık bir aykırılık hali oluşturduğunu, müvekkiline ait olan … … Çiğköfte … Usta Tabela ve markasını kullanarak başka bir yerden çiğköfte alması veya kendisinin çiğköfte yapıp satması ve müvekkiline ait olan ürünlerin kullanılmasının da açıkça sözleşmesinin ihlali sonucu doğurduğunu, müvekkili şirketin markasına tecavüz oluşturduğunu, davalının yaptığı bu uygulamaların markaya duyulan güvenin sarsılması ve müvekkili şirketin marka değerinin zedelenmesine sebebiyet verdiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan dolayı, müvekkili ile davalı arasındaki hem 01/01/2007 hem de 05/02/2018 tarihli sözleşmelere aykırılıktan dolayı davalının franchise sözleşmesinin 3. sayfa 20 no’lu bentteki maddesi uyarınca 10.000 Euro tazminatı (Türk Lirası karşılığı olan 58.800,00 TL’nin) ayrıca davalının 27 adet faturadan kaynaklı aldığı mallara ait 8.549,56 TL tutarlı bedellerin ödenmediği belirterek, davalının, müvekkilinin markadan ve ticaret unvanından doğan haklarına tecavüz teşkil eden fillerinin durdurulması, müvekkilin markasının haksız olarak kullanan davalının marka tecavüzünün önlenmesini, müvekkiline ait tescilli markasının kullanıldığı tabelaların sökülmesini, Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/237 D.iş sayılı dosyasında davalının kullandığı tüm basılı ve evrak ve ürünlerin toplatılmasını, ayrıca davalının 27 adet faturadan kaynaklı aldığı mallara ait 8.549,56 TL tutarlı bedellerin ödenmediğini beyan etmiş, davalının haksız eylemleri sonucu sözleşme gereği 10.000,00 Euro / 58.800,00 TL tahsili ile satın alınan ve ödenmeyen 8.549,56 TL tutarındaki bakiyenin tahsili ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ile 10/05/2015 tarihli sözleşme düzenlenerek çiğ köfte satışına başlandığını, müvekkilinin sözleşme koşullarını yerine getirmesine rağmen asıl davacı yanın sözleşmenin 3 numaralı maddesine uymayarak müvekkiline ürün temin etmediğini, müvekkilinin davacı yana fazladan 15.000,00 TL ödeme yaptığını, alacaklı olanın müvekkili olduğunu, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin tespitinde satışa sunulan çiğ köftenin davacıya mı yoksa başka bir üçüncü kişiye mi ait olduğuna dair bir belirleme olmadığını, 21/12/2017 tarihinden sonrası olan 05/02/2018 tarihinden itibaren taraflarca yeni bir sözleşme düzenlendiğini şayet davalının aykırı bir işlem yapmış olduğu varsayıldığında davacının yeni bir sözleşme düzenlemeyeceğini, Sözleşme süresinde geliştirilen uygulama gereği davacının bayilerin istediği ürünü temin edememesi ve ivedi durumların oluşması halinde davacının diğer bayilerinde var olan ve satışı yapılmamış çiğ köfteleri alarak satışa devam edildiğini, davalının temin ettiği çiğ köftelerin yine davacı tarafından üretimi yapılan çiğ köfteler olduğunu, franchise veren tarafından bu sözleşmelerin tek taraflı olarak hazırlandığını, sözleşme kapsamında ki cezai şartın fahiş olduğunu ve müdahalenin gerektiğini, davacının menfaatlerinin değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeyi ihlal etmediğinin kusuru bulunmadığını, aşırılığın tespitinde tarafların ekonomik durumlarının ve özellikle borçlunun ödeme gücünün de dikkate alınması gerektiğini, borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebebiyet vermemesi gerektiğini, müvekkilinin sürekli zarar ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, markadan ve ticaret ünvanından doğan haklara tecavüzün önlenmesi, durdurulması, sözleşmeye aykırılık nedeni ile cezai şart ve alacağın ödenmesi istemlerinden ibarettir.
Davacı ve davalı arasında düzelnenen ve davaya konu franchise sözleşmesinin davaya konu maddeleri;
Taraflar arasında akdedilen franchıse sözleşemeleri;
Taraflar Arasında Yapılan 01/01/2017 Tarihli Franchise Sözleşemesi 01/01/2017 – 31/12/2018 tarihleri arasında düzenlenmiş olup, 05/02/2018 Tarihli sözleşmenin ise 5 yıl süre ile düzenlendiği görülmüş olup her iki sözleşmede geçen ibareler ise aşağıda olduğu gibidir;
Sözleşmelerde davaya konu ile ilgili yer alan ilgili bölümler;
2.Maddesinde “Franchise alan yukarıda adı geçen adresteki dükkanında Franchiseverenin vereceği çiğköftenin dışında kendi ürettiği ya da üçüncü bir şahıstan alacağı çiğköfteyi asla satamaz ” şeklinde belirtilmiştir.
3.Maddesinde “Ürün 72 saat içinde tüketilmelidir. Satılmayan ürün hiçbir şekilde iade alınmayacaktın 72 saat içinde satılmayan ürünü Franchise alan tezgahtan kaldırılacaktır.”
8. Maddesinde “Ürün bedelinin belirtilen günde ödenmemesi halinde en fazla bir afta beklenecek ve bu süre içinde de ödeme yapılmaz ise sözleşme haklı gerekçe ile tek taraflı olarak fesih edilecektir. Ödeme beklenildiği süre içinde Franchise alana ürün verilmeyecektir.”
20. Maddesinde ” Franchise alan sözleşe hükümlerine aykırı davranması halinde Franchise verenin uğrayacağı maddi ve manevi zarardan hariç olmak üzere 10.000,00 Euro tazminatı da hiçbir itiraz ileri sürmeden ödeyecektir.'”
Davacının 2005/20564 tescil numaralı “… … ÇİĞKÖFTECİSİ … …” ibareli markaya ait işlem dosyası incelendiğinde; 24.05.2005 başvuru, 19.06.2006 tescil tarihli olduğu kapsamında 43.sınıftaki “Çiğ köfte. Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: Restoran hizmetleri, self-servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri, kafeterya hizmetleri, yiyecek ve içecek hizmet araçlarının kiralanması hizmetleri” hizmetlerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Davacının sözleşmeye konu markasının koruma süresinin devame ettiği görülmektedir.
Dava dosyasına sunulan önceki bilirkişi raporları:
Ankara 9. Sulh Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda özetle; “Davalının “Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no: 115/A Maltepe / ANKARA” adresine gidilerek düzenlenmiş olan 12.11.2018 Tarihli bilirkişi Raporunda “Mevcut dükkanda … … Çiğköfte … Usta markası ile çiğköfte satışının yapıldığı, sosların üzerindeki reklam bandında dahi bu markaya ait yazı ve resmin olduğu, dükkana girişte bu markaya ilişkin tabelanın, fotoğrafların, sertifikaların, izin belgelerinin olduğu, fiyat listesinin bu markaya ait fiyat listesi olduğu, alınan fişin başlık kısmında ” M. … Çiğköftecisi … ” adının yer aldığı, Çankaya belediye Başkanlığı tarafından verilen işyeri açma ve çatışma ruhsatında işyeri unvanının “… … Çiğköfte” olarak belirtildiği, hali hazırda çiğköfte satışının devam ettiği tespit olunmuştur.” ifade edilmiştir.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda özetle; “Davalı …’ın 2016, 2017 ve 2018 yıllarında işletme defterine tabi olduğu ve bu defterlerde sadece gelir ve gider bölümleri olduğundan alım faturaları haricinde ki tahsilat ve ödeme hareketlerinin iş bu defterlerde özü gereği yer almadığı, Davalıya ait incelemesi yapılan 2016, 2017 ve 2018 yılı işletme defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, işletme defterlerinin kanunen kapanış tasdikinin zorunlu bulunmadığı ve usulüne uygun tutulduğu anlaşıldığından bu haliyle HMK 222 maddesi kapsamında sahibi lehine delil niteliği taşımasının hukuki takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu, Davacı 27 adet faturadan kaynaklı davalıdan 8.549,56 TL tutarında alacaklı olduğunu iddia etmiş davalı ise davacı yana fazladan 15.000,00 TL ödeme yapması sonucu kendilerinin davacı şirketten alacaklı olduğunu savunmuştur. • Davacı şirkete ait talimat yolu ile incelemesi yapılan ticari defterlere göre davalının davacı şirkete 8.506,26 TL tutarında borçlu olduğunun tespit edildiği, Taraflar arasında onaylanan sözleşmenin 3. Maddesinde ” Franchise veren ike Franchise alan arasında vuku bulabilecek her türlü uyuşmazlıklarda yalnızca Franchise verenin ticari kayıt ve defterlerinin delil olarak kullanılabileceğini başka delil göstermenin mümkün olmadığını Franchise alan gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder. şeklinde vurgulandığından davacı şirketin defter bakiyesinin kabulünün takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu, Ancak her ne kadar davacı şirketin ticari defterlerinde davalının 8.506,26 TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiş ise de davalı yamn davacı şirkete fazladan para ödeyerek bizzat kendilerinin davacı şirketten alacaklı olduğu iddiasının değerlendirilmesi adına davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yıllan muavin defter kayıtlan, davalının ticari defterlerinde davacı şirketten alımlan ve taraflara ait Akbank hesap ekstreleri bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu Rapor E maddesinde ifade edildiği üzere davacı şirket tarafından davalıya ödendiği iddia olunan toplamda 19.684,96 TL ödeme ile davacı tarafından davalıya düzenlenen KDV dahil 4.312,46 TL tutarlı fatura konusu malın davalıya teslim edildiğinin ispat edilemediği, Hal böyle olunca davacı tarafından ispat edilemeyen bu tutarların davacı şirketin defter bakiyesinden dışlanması sonucu dava tarihi itibariyle davalı …’ın davacı şirketten 16.991,16 TL tutarında alacaklı olduğunun anlaşıldığı, Ancak davacı vekilince davalıya ödendiği iddia olunan toplamda 19.684,96 TL tutarında ki ödeme ile davacı tarafından davalıya düzenlenen KDV dahil 4.312,46 TL tutarlı fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde ispat edilen her bir tutarın -16.991,16 TL düşülmesi ve ne zaman bakiyenin + döndüğü anda davacının alacağının ortaya çıkabileceği, Davalı …’a ait incelemesi yapılan 2016, 2017 ve 2018 Yıllarına ait işletme defterlerine göre 2016 yılında 19.442,55 TL, 2017 Yılında 23.027,46 TL ve 2018 yılında 38.693,58 tutarında zarar ettiği, Davacı şirket ile sözleşmenin devam ettiği 2018 yılında davalı yanın çiğ köftelerini kendisi imal ettiği anlaşılmakla sözleşmenin 20. Maddesi gereği 10.000,00 Euro cezai şartın davalının mali durumu da gözetildiğinde takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu” ifade edilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketin 2017 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı sahibi lehine delil niteliği bulunan 2017 yıllarına ait ticari defterlerine göre; davalının takip tarihi İtibariyle davacı şirkete 8.506,26 TL borçlu olduğu ve buna göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu defter ve belgelerden anlaşıldığı, Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili Franchise Sözleşmesi mevcut olduğu, temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğu, bu sebeple işlemiş faiz talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifade edilmiştir.
Taraflar Arasında Yapılan 01/01/2017 Tarihli Franchise Sözleşemesi 01/01/2017 – 31/12/2018 tarihleri arasında düzenlenmiş olup, 05/02/2018 Tarihli sözleşmenin ise 5 yıl süre ile düzenlendiği görülmüş olup, taraflar arasında davacıya ait markanın davalı tarafından kullanılmasına izin verilmiş, bu sözleşmenin feshedildiği davacı tarafından davalıya bildirilmemiş bu konuda ihtar çekilmemiştir. Davalıda devam eden sözleşme uyarınca markayı kullanmaya devam etmiş olduğundan davacının markadan ve ticaret ünvanından doğan haklara tecavüz iddiaları yerinde değildir. Bu iddialar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında onaylanan sözleşmenin 3. Maddesinde ” Franchise veren ike Franchise alan arasında vuku bulabilecek her türlü uyuşmazlıklarda yalnızca Franchise verenin ticari kayıt ve defterlerinin delil olarak kullanılabileceğini başka delil göstermenin mümkün olmadığını Franchise alan gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder. şeklinde düzenleme varsa da; HMK’nın 193/2 maddesine göre taraflardan birinin ispat hakkını imkansız kılan veya fevkalede güçleştiren delil sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle benzer şekilde franchise sözleşmelerinde veya tacirler arasında alım satım sözleşmelerinde sadece taraflardan birine ait defter ve kayıtlara veya onun düzenlediği belgelere delil olarak dayanılabileceğine ve karşı tarafın bu belge ve kayıtların içeriğini şimdiden kabul ettiğine ilişkin delil sözleşmesi hükümlerinin geçersiz olduğu, karşı tarafın ispat ve hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği kabul edilmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 19 HD 21.11.2012 tarih, 6268/17422 sayılı İlamı) Bu kapsamda her iki tarafın ticari defterleri, banka hesapları ve faturalar delil olarak kabul edilmiştir.
Akbank’ın 09.10.2019 tarihli hesap ekstresinde davacının Akbank nezdinde 128851 nolu hesabının 23.01.2014 tarihinde açıldığı ve son işlemin 16.09.2019 tarihinde olduğu belirtilmiştir. Buna göre davalı … tarafından davacı … … A.Ş.’nin 112-130394 nolu hesabına ve yıllar itibariyle yapılan ödemeler incelendiğinde;
2016 yılı içinde Akbank hesap ekstrelerine göre davacı şirkete toplamda 68.525,00 TL tutarında ödeme yapıldığı ve ilaveten sunulan hesap ekstrelerinde davalı …’a ait Akbank nezdinde bulunan hesabından 03.03.2016 tarihinde davacı … … A.Ş.’ne 12.000,00 TL ve 17.05.2016 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 14.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı görülmüştür.
2017 yılı içinde, davacı şirkete ait ticari defterlerinde davalı yandan 54.350,00 TL tahsilat yapıldığı görülmüştür.
Davalı … tarafından tutulan işletme defterlerinde sadece Gelir(Satış) ve Gider (Alış) işlemlerinin kaydı yer aldığı ve davalı yana ait incelemesi yapılan 2016, 2017, 2018 yıllarında davacı şirketten yapmış olduğu alımların yıllar itibariyle listelenmiş hali incelendiğinde; davalı tarafından 2016 yılında davacı şirketten toplamda KDV dahil 68.674,42 TL; 2017 yılında 53.247,63 TL tutarında alım yapıldığı tespit edilmiştir.
Taraflara ait ticari defterler ve banka hesap ekstrelerinin karşılıklı kontrol edilmesi sonucu taraflar arasında oluşan farklar ve an itibariyle borç alacak durumu incelendiğinde; davacı şirket tarafından öncelikli olarak davalıya ödendiği iddia olunan 19.684,96 TL ödeme ile davacı tarafından davalıya düzenlenen KDV dahil 4.312,46 TL tutarlı fatura konusu malın davalıya teslim edildiği hususları ispat edilmeden davacının davalıdan doğan bir alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirkete ait incelemesi yapılan bakiye hesaplarından dışlanması sonucu dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 16.991,16 TL tutarında alacaklı olduğu görülmüştür. Davacının davalıdan alacaklı olduğu ispatlanamadığından bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 20. Maddesinde “Franchise alan sözleşe hükümlerine aykırı davranması halinde Franchise verenin uğrayacağı maddi ve manevi zarardan hariç olmak üzere 10.000,00 Euro tazminatı da hiçbir itiraz ileri sürmeden ödeyecektir.” şeklinde düzenleme mevcut ve davalıya ait incelemesi yapılan 2018 yılı ticari defterlerinde davacı şirketten çiğ köfte alımı yapılmadığı anlaşılmış ise de; davacı taraf fazla ödeme almasına rağmen karşılığında ürün çıkışı yapmamış, mevcut durumun ortaya çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir. Kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğinden davacının cezai şarta dayalı alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.150,17 TL harçtan mahsubu ile 1.090,87 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı için markadan ve ticaret ünvanından doğan haklara tecavüz iddiasının reddi nedeniyle AAÜT uyarınca 5.900,00 TL, alacak ve cezai şart isteminin reddi nedeniyle AAÜT uyarınca 5.900,00TL olmak üzere toplam 11.800,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

4-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.