Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/387 E. 2022/66 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/387
KARAR NO : 2022/66
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022
ASIL DAVA:
Davacı- Karşı davalı vekili 11/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 20, 37 ve 42.sınıflarda tescilli … sayılı marka ile 35.sınıfta tescilli … sayılı markanın sahibi olduğunu, dava konusu markaların esaslı unsurlarından biri olan “…” sözcük grubunun, aynı zamanda müvekkili … İçMimarlık’ın ticaret unvanının esaslı unsuru olduğunu, markalar ve ticaret unvanının bu esas unsurunun müvekkili şirket tarafından markasal ve unvansal olarak 2011 yılından beri Türkiye çapında fiziki ve sayısal ortamlarda kullanıldığını ve markaya marufiyet kazandırılğını, davalılar … Mimarlık, … – … Yazılım Hizmetleri ve diğer alan adı sahiplerinin Türkiye’de faaliyet gösteren profesyonel ticari teşebbüsler olduğu, müvekkili şirketle aynı sektörde faaliyette bulunduklarını, davalıların faaliyet konuları arasında 20, 35, 37 ve 42. sınıflardaki ürün ve hizmetlerin yer aldığını, yapılan araştırmada Davalı …’ın; “….com, ….net, ….org, …org” ibareli alan adları ile bu alan adları üzerinde erişim sağlanan davalı … mimarlık’a ait web sitelerinde bire bir, davalı …’ın “…” alan adları üzerinden erişim sağlanan davalı … Mimarlık’a ait web sitelerinde bire bir dava konusu 2017 83849 ve … sayılı markalarının esas unsurlarından olan “…” sözcük grubunu özellikle internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ve benzeri şekilde kullanıldığını, (dava dilekçesinin 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sırasındaki alan adı sahipleri olan davalıların ise “…com.tr” alan adları üzerinden erişim sağlanan davalı … Mimarlık’a ait web sitelerindeki kullanım bakımından dava tefrik edilmiştir), çekişmeli sözcük grubuyla aynı, benzer ya da farklı isimler altında tescil ettirilmiş alan adları üzerinden erişim sağlanan web sitelerinde ticaret mevkiine koyulan ürün ve hizmetler üzerinde aynı markayı markasal olarak istimal ettiklerini, “…” sözcük grubunun 6769 s. SMK 5/1(b) maddesi kapsamında kalmadığı, davalılarca kullanılan alan adlarında ve web sitelerinde “…” sözcük grubunun birebir ve markasal şekilde kullanıldığını, bu kullanımlar ile müvekkili markaları ve ticaret unvanı arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu ve bu kullanımların 6769 s. SMK 6/1(b) ile 7/1(b) maddeleri anlamında marka ihlali ve TTK 56. maddesi anlamında haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, davalıların eylemlerinin marka ihlali ve haksız rekabet olduğunun tespitine; müvekkiline ait … ve 2018/96915 sayılı markaların 20, 35, 37 ve 42. Sınıflardaki ürün ve hizmetlerde her türlü kullanımının önlenip durdurulmasına, davalıların yarattıkları haksız rekabetin tespitine, ref’ine ve men’ine, davalıların yarattıkları marka ihlali ve haksız rekabete konu ürünlere el konulmasına, bu ürünlerin şekillerinin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde imhalarına, hizmetlerin durdurulmasına, sayısal ortamlarda yapılanlar yönünden içeriğin çıkartılmasına, mümkün olmazsa erişimin engellenmesine ya da web sitesinin kapatılmasına, davalıların SMK’nın 150/3. Maddesi gereğince gerçekleştirdikleri marka ihlali ve haksız rekabetle ilgili belgeleri delil tespiti talepleri doğrultusunda mahkemeye sunmalarına, mahkemece tesis edilecek olası kabul kararının Türkiye genelinde yayımlanan üç ayrı gazetede ilan edilmesine, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2018/96915 tescil numaralı …; … tescil numaralı … ibareli markanın sahibi olduğunu, marka hakkına dayalı olarak dava açtığını ve alan adının kullanımı yoluyla müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiğinin iddia edildiğini, bu yönüyle tüm iddiaları reddettiklerini, müvekkilinin bu alan adları üzerinde hak sahipliğinin bulunmadığını ve bu alan adlarını 3.kişilere devrettiğini, bu sebeple öncelikle husumet itirazını bildirdiklerini, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, davacı şirketin marka olamayacak bir sözcüğü tescil ettirdiğini ve bu suretle piyasadaki rekabeti olumsuz yönde etkilediğini, bu nedenle davacı hakkında diğer davalı … Mimarlık A.Ş tarafından hükümsüzlük karşı davası açıldığını, açılan davanın öncelikle ön sorun olarak ele alınması ve birlikte görülmesi gerektiğini, davacı markaları hükümsüz kılındığında işbu davanın dayanak noktasının ortadan kalkacağını, davacı vekilinin hangi davalının hangi eylemlerinin hangi hukuki kurumları ihlal ettiğini açık açık tek tek yazmadığını, bir kül halinde iddialarda bulunduğunu, davacı yanın davalıların iş ve eylemlerinin marka ihlali ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespitini istediğini, ancak dava tarihi itibariyle alan adı sahibi olmayan müvekkilinin alan adı tescilinin marka ihlali olmasının mümkün olamayacağını, müvekkilinin alan adında … ve iç mimarlık firması/firmaları ibaresi bulunduğunu ancak, müvekkilinin bu alan adlarını alırken, davacının marka hakkını bilmediğini, bir alan adı alınırken bir başkasının markasının aynısı veya benzeri olmasının da önem taşımadığını, müvekkilinin sadece internet ortamında insanların arama işlemlerinde kolaylık olması adına bu ibareleri aldığını, … ibaresini taşıyan birçok marka bulunduğunu, İç mimarlık ibaresinin ise zaten tek başına tescil edilemeyeceğini, dolayısıyla müvekkilinin insanların arama motorlarında ne şekilde arama yapacağını düşünerek bir alan adı aldığını, davacı yanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında kanuna aykırı bir marka tescili gerçekleştirdiğini, SMK’nin 5.maddesinin 1. fıkrasının c bendinde, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin tescil edilemeyeceğini, davacı yan adına zaten hükümsüzlük davası açıldığını, bu tür hukuka aykırı tescillerin insanların ve firmaların reklam özgürlüğünün de sınırlandırdığını, müvekkilinin bu alan adlarını aldığı tarihte davacının söz konusu markasının tescilli olmadığını, coğrafi alan adları bu şekilde tescile bağlandığında o alandaki insanların haklarını zarara uğrattığını, …’da iç mimar arayan kişilerin bu kelime ile aradıklarını, müvekkilinin de bu saikle hareket ettiğini, alan adlarında kötü niyetli kullanımın kayıt ve kullanım esnasında olmak üzere iki türlü olduğunu, müvekkilinin ne kayıt esnasında ne de kullanım esnasında kötü niyetli hareket etmediğini, müvekkilinin bu markayı herhangi bir şekilde kullanmadığını, davaya konu alan adının kullanımının ise hukuka uygun olduğunu, davacı markasının rekabeti engellediğini, bu yönüyle kamu düzenine de aykırılık taşıdığını, serbest piyasanın varlığı ve rekabetin engellenmemesinin kamu düzeninde olduğunu, bu bağlamda markanın varlığının kamu düzenini bozduğunu ve markanın hükümsüz kılınması gerektiğini beyan ederek; diğer davalının davacıya karşı açmış olduğu hükümsüzlük davasının ön sorun olarak ele alınmasını, davacı yanın tüm istemlerinin reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı- Karşı davacı … MİMARLIK VE TİC. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2018/96915 tescil numaralı …; … tescil numaralı … ibareli markanın sahibi olduğunu, davacının marka olmayacak bir sözcüğü tescil ettirdiğini ve piyasadaki rekabeti olumsuz yönde etkilediğini, bu nedenle davacı hakkında hükümsüzlük karşı davası açıldığını, açılan bu davanın ön sorun olarak ele alınması ve birlikte görülmesi gerektiğini, davacı markaları hükümsüz kılındığında, işbu davanın dayanak noktası ortadan kalkacağından bu durumun değerlendirilmesi gerektiğini, davacı vekilinin davalıların iş ve eylemlerinin marka ihlali ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespitini istediği, müvekkili şirketin ortağı olan …’nün babası ile birlikte ticari hayata başladığını ve birlikte “… … İÇ MİMARLIK” ibaresini marka olarak tescil ettirdiklerini, müvekkilinin bu markayı kullandığını, bunun dışında davacının markasını kullanma durumu olmadığını, davacı şirketin marka olmayacak bir sözcüğü tescil ettirdiğini ve piyasadaki rekabeti olumsuz yönde etkilediğini, bu sebeple davacı hakkında karşı dava dilekçesi ile hükümsüzlük davası açıldığını, açılan bu davanın ön sorun olarak ele alınması ve birlikte görülmesi gerektiğini, davacının markaları hükümsüz kılındığında işbu davanın dayanak noktasının ortadan kalkacağını, müvekkili şirketin Türkiye’de ve …’da önemli bir yer tutmaya başladığını ve …’da iç mimarlık arayan kişilerin arama motorunda müvekkili ile karşılaştıklarını, davacının bu durumdan rahatsız olduğunu, müvekkili şirketin …’da faaliyette bulunduğundan … ibaresini de esaslı unsur olarak markasında tescil ettirdiğinden markasını ve bu sözcükleri iyi niyet ölçülerinde kullandığını, davacı markasının, rekabeti engellediğini ve kamu düzenine de aykırılık taşıdığını beyan ederek; hükümsüzlük karşı davasının ön sorun olarak ele alınmasını ve davacı yanın tüm istemlerinin reddedilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA:
Davalı- Karşı Davacı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2018/96915 tescil numaralı …; … tescil numaralı … ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin 2020/125167 başvuru numarası ile yeni bir başvuru yaptığını, davanın açıldığı tarih itibariyle söz konusu marka tescil edilmediğinden marka hükümsüzlük talebine konu edilmediğini, 2018/96915 tescil numaralı markanın 35.sınıf, … tescil numaralı markanın ise 20., 37., 42.sınıflarda koruma elde ettiğini, davalının tescilli markaları ve sınıfları nazara alındığında markalarının hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı markalarının esas unsurunun … sözcüğü olduğunu, diğer eklerin tek başına tescilinin mümkün olmadığını, iç mimarlık ibaresinin hizmet sınıfının başlı başına adını teşkil ettiğini, Yargıtay’ın coğrafi markalara ilişkin olarak vermiş olduğu kararda, coğrafi markaların tartışılıp genel ilkelerinin belirlendiğini, Yargıtay 11. HD’nin 1999/5790 E. 1999/9590 K. sayılı kararında, davacının, nişasta vb. ürünlere ilişkin olarak “…” markasını tescil ettirmek üzere Türk Patent Marka Kurumu’na (TPE’ye) başvurmuş, ancak başvurusu coğrafi kaynak gösterdiği gerekçesiyle reddedildiğini, Yüksek Mahkemenin, coğrafi yer adlarının tek başlarına tesciline izin verilmemesinin gerekçeleri arasında; “… ülkemizdeki şehir, bölge veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişi lehine marka olarak tesciline olanak tanımak, bu isimlerin artık başkaları tarafından markalarında kullanılamayacağı sonucunu ortaya çıkaracaktır. Örnek verilmek gerekirse İstanbul, … veya İzmir veya dava konusu olayda olduğu gibi İstanbul`un maruf bir ilçesinin adı olan sadece ‘…’ sözcüğünün bir kişi adına marka olarak tescil edilmesi halinde, bu sözcük artık bir kişinin tekelinde kalacak ve bu şekilde bir kamu adı başkaları tarafından markalarında kullanılamayacaktır.” denildiğini, hükümde de açıkça belirtildiği üzere buradaki amacın, bazı sözcüklerin bir kişinin tekeline bırakılmasının önüne geçmek olduğunu, coğrafi markaların kural olarak tasviri/tanımlayıcı nitelikte olduklarını, söz konusu ad/işaretlendirmelerin marka olarak tescil edilmeleri durumunda, bunlar üzerinde marka sahibinin tekel hakkının doğacağını, hem mevcut hem de ilerde piyasaya girecek olan rakiplerin menfaatlerine zarar vereceğini, …’da internet ortamında iç mimarlık firması arayan bir kişinin karşısına davalı markasının çıkacağını, diğer iç mimarlık firmalarının ise, bu ibareyi kullanamayacağından serbest piyasa olgusunun zedeleneceğini, diğer firmaların reklam özgürlüğü çerçevesinde …’da iç mimarlık firması olarak çalıştıklarını dahi belirtmelerinin marka hakkının ihlali olabileceğini, davalının … ibaresini ve iç mimarlık ibaresini aldığından anahtar sözcük olarak aranabilecek olan ibareleri tekeline almış bulunacağını, böylece tekelci bir piyasaya doğru yönelik olacağını, davalının bu ibareleri bu şekilde tescil ettirmesinin hukuka aykırılık taşıdığını, davalı şirket tescilinin piyasada faaliyet gösteren iç mimarlık müesseselerinin faaliyetlerini kısıtladığını, rekabeti engellediğini ve bu yönüyle kamu düzenine de aykırılık taşıdığını iddia ederek; davalıya ait 2018/96915 tescil numaralı …; … tescil numaralı … ibareli markaların tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne, dava sırasında markaların 3.Kişilere devrinin gündeme gelme olasılığı nazara alındığında marka üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davacı- Karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan marka ihlali ve haksız rekabet davası ile … Mimarlık tarafından açılan ve müvekkili şirkete ait 2017 83849 ve … tescil nolu markaların hükümsüz kılınmasıyla ilgili davanın eş zamanlı görülüp sonuçlandırılması şeklindeki talebe aynen iştirak ettiklerini, müvekkilinin “…” ismi üzerinde markasal bir tekel kurma niyeti bulunmadığını, eldeki davanın açılma nedeni ve yasal dayanağının müvekkili şirkete ait iki ayrı markanın esaslı unsurları olan “…” ibaresinin davalı … Mimarlık tarafından bire bir aynen alan adı ve/veya alan adı üzerinden erişim sağlanan web sitelerinde kullanılıp marka ihlali ve haksız rekabet yaratılmış olması olduğunu, müvekkilinin izin ve onayı dışında bire bir aynen alan adı ve bu alan adı üzerinden erişim sağlanan web sitelerinde ticari etki yaratacak şekilde kullanılmasının, davalı vekili beyanlarının aksine, iki klasör halinde sunulan deliller ile SMK’nın 7/3-d maddesinin varlığında açık marka ihlali ve haksız rekabet yaratılmasına sebebiyet verdiğini, dava dışı Mustafa Küpçü adına 42.sınıftaki hizmetler yönünden tescil ettirilmiş 2017 53659 nolu “… … MİMARLIK Innovation will be continuous” ibareli markanın eldeki davanın sebebi ve konusu olmadığını, müvekkilinin eldeki davanın açılmasından önce Internet Tahsisli ve İsimler Kurumu – ICANN tarafından yetkilendirilmiş, Dünya Fikri Mülkiyet Organizasyonu – WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ne 01.12.2020 tarihinde başvuru yaparak tahkim süreci başlattığını, tahkim dilekçesinde dava konusu yapılan alan adlarını tescil eden kayıt kuruluşu ya da operatörü …ye husumet yöneltildiğini ve hiçbir yasal öncelik hakkı olmayan davalının müvekkili adına tescil ettirilmiş 2017 83849 ve … nolu markalarla birebir aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar aynı olan alan adlarını kötü niyetli olarak tescil ettirildiğini ve kullanıldığını bildirerek müvekkili firmaya devredilmelerinin talep edildiğini, tahkim sürecinin başlatılıp dilekçenin WIPO Tahkim Divanı’na ulaşmasından sonra, Tahkim Divanı’nın müvekkiline 03.12.2020 tarihinde e-mail olarak bir bildirim yapıldığını ve dava konusu edilen ve devredilmeleri talep edilen alan adları sahibinin (Registrant’ı) “… – …. Medya Reklam Tanıtım ve Web Hizmetleri” olduğunun haber verildiğini, bu bildirim üzerine müvekkilinin WIPO Tahkim Divanı nezdindeki vekili aracılığıyla, şikayet edilenlere “… – … Medya Reklam Tanıtım ve Web Hizmetleri” ekleyerek ve şikayet edilen alan adlarının “….com, ….net, ….org, ankaraicmimarlikfirmasi.com, ankaraicmimarlikfirmasi.net, ankaraicmimarlikfirmasi.org” şeklinde revize edip belirleyerek şikayet dilekçesini 08.12.2020 tarihinde ıslah ettiğini, ıslah dilekçesinin sunulmasından sonra WIPO Tahkim Divanının 29.12.2020 tarihinde müvekkili firmaya e-mail yolu ile yeni bir bildirim daha göndererek, şikayet konusu alan adlarının sahibinin tescil eden kuruluş tarafından “…” ve “… Mimarlık Tic. Ltd. Şti” olarak revize edildiğinin açıklandığını, bu bildirim üzerine müvekkili vekilinin, yapılan işlemin ICANN Internet Alan Adı Uyuşmazlıkları Yeknesak Çözüm Kuralları – UDRP ile Bu Kuralların Uygulanması hakkındaki Usul Kurallarına RUDRP kurallarına aykırı olduğu ihtirazı kaydını ayrıca belirtmek suretiyle 03.01.2021 tarihinde 2. Islah dilekçesini WIPO Tahkim Divanı’na takdim ettiğini, WIPO Uluslararası Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Merkezinin 29.03.2021 tarihinde müvekkili şikayetiyle ilgili kararını verdiğini ve şikayet edenin Türkiye’de yerleşik ve … tarafından temsil edilen, … olduğunu; şikayet edilenlerin Türkiye’de yerleşik ve … ile … tarafından temsil edilen ….Tic. Ltd. Şirketi olduklarını; Şikayet konusu yapılan “….com, ….net, ….org, ankaraicmimarlikfirmasi.com, ankaraicmimarlikfirmasi.net, ankaraicmimarlikfirmasi.org” ibareli alan adlarının, müvekkiline devredilmelerine karar verildiğini, söz konusu WIPO Tahkim Divanı İdari Hakem Karar örneğine http://www… linki üzerinden ulaşılabileceğini, eldeki davanın açıldığı tarihin 11.12.2020 olduğunu, müvekkilinin dava ve WIPO Tahkim Divanı’nda ayrıca şikayet konusu yaptığı alan adlarının sahibinin, WIPO Tahkim Divanı tarafından 08.12.2020 tarihli e-mail ile davalı … – … Medya Reklam Tanıtım ve Web Hizmetleri olarak bildirilmesini takiben 11.12.2020 tarihinde …’a husumet yöneltmek suretiyle eldeki davanın açıldığını, davanın açılmasından sonra ve 29.12.2020 tarihli WIPO Tahkim Divanı e-mail bildiriminde belirtildiği üzere, …’ın sahipliğini diğer davalılara devretmiş olmasının, devrin gerçekleştirildiği tarihe kadar bizzat alan adları sahibi …’ın ika ettiği marka ihlali ve haksız rekabeti ortadan kaldırmayacağını, davalı …’ın pasif husumet itirazının usul ve yasayla uyarlı olmadığını, asıl davanın marka ihlali ve haksız rekabet iken, davalı/karşı davacı … Mimarlık tarafından açılan marka hükümsüzlüğü davasının, müvekkili adına tescil ettirilmiş ve asıl davanın dayanağı olan markalar olduğunu, bahsi geçen karşı hükümsüzlük davasının öncelikle incelenmesi hususunun mahkemenin tensip ve takdirinde olan bir husus olduğunu, karşı dava dilekçesinde ve işbu dilekçede bahsi geçen Yargıtay 11. HD’nin ….sayılı “…” kararında, şehir isimlerinin ve Türkiye özelinde bilinen/maruf yerleşim yer adlarının tek başlarına marka olarak tescil edilemeyeceklerinin kararlaştırıldığını, ancak yanına tanımlayıcı veya özgün ekler alması halinde tescillerinin mümkün olacağının haber verildiğini, davalı … Mimarlık vekilinin argümanlarına dayanak yaptığı “…” kararı ile müvekkili adına sunulan diğer emsal kararlar varlığında, “…” ibaresinin tek başına marka olarak tescilinin mümkün olmasa da “…” ibaresinin tescilinin mümkün olduğunu, Yargıtay 11. HD’nin “…” kararının müvekkili argümanlarını destekleyen bir içtihat olduğunu, 6769 sayılı SMK’nın 5. maddesine ve özellikle 5/c maddesi kapsamında tanımlayıcılık nedenine dayalı olarak açılmış hükümsüzlük davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini ileri sürerek; asıl dava yönünden, davalılar … Mimarlık ve …’ın istemlerinin reddine ve karşı davacı … Mimarlık tarafından açılan karşı hükümsüzlük davasının reddine, müvekkili adına açılan davanın ise kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Asıl dava, marka ihlali ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, men ve ref’i; Karşı davanın … ve 2018/96915 sayılı markaların hükümsüzlüğü istemlerinden ibarettir.
Davacı adına tescilli markalar;
1. 15/02/2018 tarihinde tescillenen … sayılı “…+şekil” markası olduğu, markanın 24. sınıftaki “20.sınıf: Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. 37.sınıf: İnşaat hizmetleri, inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri.42.sınıf: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri” malları için tescilli olduğu tespit edilmiştir.
2. 22/07/2019 tarihinde tescillenen 2018/96915 sayılı “…+şekil” markası olduğu, markanın 35. Sınıftaki “35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Boyacılar, dekoratörler, matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller. Taşıtlar için metalden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı). Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Dekoratif mıknatıslar. Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı).Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. İnşaatlar için cam ürünleri. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mallar ve hizmetler için tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Asıl Dava Yönünden Değerlendirme:
Asıl dava “….” isimli alan adı sahibi de davalı gösterilerek ikame edilmiş, ancak işbu davalılar yönünden dosya tefrik edildiğinden bu hususta değerlendirme yapılmamıştır. Yine davaya konu olan “….com, ….net, ….org, ….org” ibareli alan adları 29.03.2021 tarihli WIPO kararı doğrultusunda davacı şirkete devredilmiş olup, işbu markalar yönünden rapor tarihi itibariyle çekişme sona erdiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla davada halen çekişmeli olan 15 internet sitesi itibariyle …. değerlendirme yapılmıştır.
Marka Hakkının İhlali İddiası Yönünden Değerlendirme:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiilleri” içeren 29. maddesinin (a) bendi uyarınca; “Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.” marka hakkına tecavüz olarak değerlendirmektedir. SMK’nun “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlığı ile düzenlenen 7. maddesi ise aşağıdaki şekildedir: “(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.” Bu madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere; somut olayda marka hakkının ihlal edildiğinin kabulü için 29. madde delaletiyle 7/2-b ve c bentlerinde tanımlanan kullanım şeklinin gerçekleşmesi gereklidir. Yani, tecavüzün varlığına hükmedebilmek için; davalı markası ile davacının “tescilsiz” kullandığı işaretin ve bunların emtia veya hizmetlerinin aynı veya benzer olması ve bu durumun iltibasa yol açması zorunludur. Aksi durumda davalı kullanımı bakımından tecavüz söz konusu olmayacaktır. Dava konusu her bir internet sitesinin içeriği ayrı ayrı incelenmiştir:
a) “cankayaicmimarlik.net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı- Karşı davalı yan, “cankayaicmimarlik.net” internet sitesinde 2017 83849 ve … sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “cankayaicmimarlik.net” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım aşağıda da görüleceği gibi, … … İÇ MİMARLIK şeklindedir. Sayfanın 08.01.2021 tarihinde, huzurdaki dava açıldıktan sonra güncellendiği anlaşılmaktadır: İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda ilgili “internet sitesinde “…” ibarelerinin markasal kullanımına rastlanmamıştır. Bu web sitelerinin çeşitli bölümlerinde kullanılan “… … İç Mimarlık” unvanının kullanımı tespit edilmiştir” denilmektedir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “Diğer Sitelerimiz” başlığı altında … ibaresinin kullanıldığı, yine mimarlık önerilerinin yer aldığı “Merdivenlerinizi Bu Yaratıcı Fikirlerle Yükseltin”, “Alçı İle Taş Duvarı Görüntüsü Oluşturun”, “Aydınlık Mutfaklara Sahip Olmak İçin Tavsiyeler” vb. başlıklar altında “… OLARAK” ya da “… FİRMASI OLARAK” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Wayback Machine kâr amacı gütmeyen Internet Archive adlı kuruluş tarafından geliştirilmiş bir sayısal zaman kapsülüdür…. Internet’ten derlenen içerikle çalışan sistem, kullanıcılara web sayfalarının arşivlenmiş sürümlerine ulaşma olanağı sağlamaktadır. Bu kapsamda https://web….com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
b) “….com” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….com” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….com” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım, … … İÇ MİMARLIK şeklindedir. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda ilgili “internet sitesinde “…” ibarelerinin markasal kullanımına rastlanmamıştır. Bu web sitelerinin çeşitli bölümlerinde kullanılan “… … İç Mimarlık” unvanının kullanımı tespit edilmiştir” denilmektedir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; İletişim bilgileri altında “…” ibaresinin kullanıldığı, yine mimarlık önerilerinin yer aldığı “Gotik Renkleri Farklı Alanlarla Deneyimleyin”, “Rahat bir Alan Yaratmak İçin En İyi Misafir Odası Fikirleri”, “Küçük Alanı Yenilemek İçin Çamaşır Odası Fikirleri” vb. başlıklar altında “… OLARAK” ya da “… FİRMASI OLARAK” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://….net” internet sitesinin 1 Ekim 2020 ile 11 Nisan 2021 arasında 4 kez kaydedildiği görülmüştür. 01.10.2020 tarihli ilk kaydın içeriğine bakıldığında, içerikteki “…” ibaresine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı anlaşılmıştır.
c) “….com” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….com” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….com” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım … … İÇ MİMARLIK şeklindedir. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda ilgili “internet sitesinde “…” ibarelerinin markasal kullanımına rastlanmamıştır. Bu web sitelerinin çeşitli bölümlerinde kullanılan “… … İç Mimarlık” unvanının kullanımı tespit edilmiştir” denilmektedir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; Diğer Bağlantılarımız başlığı altında “…” ibaresinin kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/*/….com linki altında“….com” internet sitesinin 5 Ocak 2019 ile 22 Ocak 2021 arasında 13 kez kaydedildiği görülmüştür. 03.08.2020 tarihli kaydın içeriğine bakıldığında, içerikteki “…” ibaresine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
d) “….com” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….com” internet sitesinde 2017 83849 ve … sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….com” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım, … … İÇ MİMARLIK şeklindedir.İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda “…” ibaresinin ilgili web sitesinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” ibaresinin link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://….com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
e) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 25.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “… Tasarımları” başlığı altında blog yazlarına yer verildiği ve “…” ibaresinin link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/….net linki altında “….net” internet sitesinin 3 Ocak 2019 ile 30 Kasım 2020 arasında 23 kez kaydedildiği görülmüştür. 30.11.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
f) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 25.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “… Tasarımları” başlığı altında blog yazlarına yer verildiği ve “…” ibaresinin link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Ancak arşivlenmiş URL bulunamamıştır.
g) “mimarlikfirmalari.com” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “mimarlikfirmalari.com” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “mimarlikfirmalari.com” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım, … … İÇ MİMARLIK şeklindedir. Sayfanın 09.01.2021 tarihinde, huzurdaki dava açıldıktan sonra güncellendiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda ilgili “internet sitesinde “…” ibarelerinin markasal kullanımına rastlanmamıştır. Bu web sitelerinin çeşitli bölümlerinde kullanılan “… … İç Mimarlık” unvanının kullanımı tespit edilmiştir” denilmektedir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “Diğer Sitelerimiz” başlığı altında … ibaresinin kullanıldığı, yine mimarlık önerilerinin yer aldığı yazılarda “… OLARAK” ya da “… FİRMASI OLARAK” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/mimarlikfirmalari.com linki altında“mimarlikfirmalari.com” internet sitesinin 30 Nisan 2012 ile 29 Ekim 2020 arasında 29 kez kaydedildiği görülmüştür. En altta “Diğer Sitelerimiz” başlığı altında yer alan “…” ibaresine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
h) “mimarlikfirmalari.net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “mimarlikfirmalari.net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “mimarlikfirmalari.net” internet sitesine ulaşamamış, “bu hesap askıya alındı” uyarısı ile karşılaşmıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda “…” ibaresinin ilgili web sitesinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “Diğer Sitelerimiz” başlığı altında … ibaresinin kullanıldığı, yine mimarlık önerilerinin yer aldığı yazılarda “… OLARAK” ya da “… FİRMASI OLARAK” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/mimarlikfirmalari.net linki altında “mimarlikfirmalari.net” internet sitesinin 12 Temmuz 2018 ile 5 Mart 2021 arasında 31 kez kaydedildiği görülmüştür. 20.10.2020 tarihli ilk kaydın içeriğine bakıldığında, en altta “Diğer Sitelerimiz” başlığı altında yer alan “…” ibaresine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
i) “…” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “…” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “mimarlikfirmalari.com” internet sitesi içeriğinde “…” şeklinde bir kullanıma rastlamamış olup, içerikteki kullanım … … İÇ MİMARLIK şeklindedir. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda ilgili “internet sitesinde “…” ibarelerinin markasal kullanımına rastlanmamıştır. Bu web sitelerinin çeşitli bölümlerinde kullanılan “… … İç Mimarlık” unvanının kullanımı tespit edilmiştir” denilmektedir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; Ana Sayfada “… Ofisi” ibaresinin yer aldığı, yine mimarlık önerilerinin yer aldığı yazılarda “… İLE GÖRÜŞEREK PROFESYONEL DESTEK ALABİLİRSİNİZ” şeklinde açıklamaya yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/*/… linki altında“…” internet sitesinin 18 Haziran 2018 ile 2 Mart 2021 arasında 24 kez kaydedildiği görülmüştür. 26.11.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta “… İç Mimarlık” başlığı altında yer alan “…” ibaresine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
j) “…” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “…” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “…” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” ibaresinin link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/… linki altında “…” internet sitesinin 28 Ekim 2018 ile 13 Ağustos 2020 arasında 12 kez kaydedildiği görülmüştür. 13.08.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
k) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 25.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” ibaresinin link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/….net linki altında “….net” internet sitesinin 1 Nisan 2019 ile 13 Ağustos 2020 arasında 12 kez kaydedildiği görülmüştür. 13.08.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna ulaşılmıştır.
l) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” başlığı altında blog yazılarına yer verildiği ve “…” ibaresinin site içinde link şeklinde kullanıldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/….net linki altında “….net” internet sitesinin 6 Aralık 2018 ile 13 Ağustos 2020 arasında 11 kez kaydedildiği görülmüştür. 13.08.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı anlaşılmıştır.
m) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” etiketine yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/http://….net/ linki altında “….net” internet sitesinin 31 Ekim 2018 ile 13 Temmuz 2020 arasında 20 kez kaydedildiği görülmüştür. 13.07.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
n) “….org” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….org” internet sitesinde … ve 2018/96915 sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….org” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “… açısından ofisteki çalışanlar için konforlu ve kaliteli mobilyaların seçilmesi, masaların ve sandalyelerin ideal boylarda olması oldukça önemlidir” şeklinde bir ifadeye yer verildiği görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/….org linki altında “….org” internet sitesinin 9 Ekim 2019 ile 29 Kasım 2020 arasında 6 kez kaydedildiği görülmüştür. 29.11.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
o) “….net” İnternet Sitesinin İncelenmesi:
Davacı yan, “….net” internet sitesinde 2017 83849 ve … sayılı … markalarının, markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığını ve bu yolla marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. 15.11.2021 tarihi itibariyle “….net” internet sitesine ulaşamamıştır. İhtiyati tedbir öncesi düzenlenen ilk heyet raporu 11.01.2021 tarihi olup, raporda web sitesinin aktif olmadığı “belirtilmiştir. Davacı yanın, dava dilekçesi ekinde sunduğu 26.10.2020 tarihli ekran görüntüsü incelendiğinde ise; “…” başlıklı bir kategorinin yer aldığı görülmüştür. Bu görsellerin teyidi bakımından Wayback Machine sisteminde arşiv taraması yapılmıştır. Bu kapsamda https://web.archive.org/web/2020*/….net linki altında “….net” internet sitesinin 2 Ocak 2019 ile 12 Ağustos 2020 arasında 19 kez kaydedildiği görülmüştür. 12.08.2020 tarihli son kaydın içeriğine bakıldığında, en altta yer alan “…” etiketine tıklayınca anahtar sözcük şeklinde olduğu ve https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yönlendirme yaptığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak incelendiği üzere, çekişme konusu olan 15 adet internet sitesinin tamamında “…” ibaresinin kullanımı gerçekleşmiştir. Bilindiği üzere 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. Maddesinin 5. Fıkrası; “Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.” hükmünü içermektedir. Bu kapsamda öncelikle davalıların kullanımının, SMK m. 7/5 kapsamında markanın açıklayıcı mahiyetteki kullanımı kapsamında olup olmadığı belirlenmelidir. Yukarıda incelendiği üzere; “…+ şekil” ibareli davacı markaları tescil kabiliyetini haiz işaretlerdendir. Bu kapsamda asgari korumayı haizdir. Davacının tescilli markasının markasal etki yaratacak şekilde kullanılması engelleme yetkisi vardır. Davalının, çekişme konusu sitelerde “… (OFİSİ) olarak” şeklindeki ifadelerinin markasal etki yarattığı değerlendirilmektedir. Zira … ibaresi davacının tescilli markası olup, bütünsel olarak ele alındığında gündelik hayatta sıklıkla kullanılan “açıklayıcı” bir söz bütünü değildir. Her ne kadar davalı yan, söz konusu kullanımların “…’da Mukim İç Mimarlık Ofisleri”ni ifade ettiğini savunmuşsa da, somut olayda tespit edilen tüm kullanımlar bu mahiyette değildir. Aksine bir işletmenin hizmetlerini, diğer işletmenin hizmetlerinden ayırt etmeye yarayacak şekilde markasal etki yaratmaktadır.
Dava konusu internet sitelerinin tamamında yer alan … şeklindeki yönlendirici linklerin ise SMK 7/3-d kapsamında ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu madde gereği; marka hakkının ihlal edildiğinin kabulü için meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması gerekmektedir. Davalıların … ibaresi ile meşru bir bağlantısı olmadığı açıktır. …’da faaliyet gösteren bir iç mimarlık firması olarak internet ortamında kendini tanıtmak ve kolay ulaşılabilir olmak için davacı markasını, markasal etki yaratacak şekilde kullanması ise meşru bağlantı kabul edilemez. Zira “…” ibaresi ile davalının https://movemimarlik.com.tr/ sayfasına yapılan yönlendirme hizmetin kaynağı konusunda tüketicilerin yanılmasına yol açacak niteliktedir. Bu kapsamda, davacının … sayılı “…+şekil” markasının kapsadığı 42. Sınıftaki mimarlık hizmetlerine ilişkin, davalı eylemlerinin davacının marka haklarını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
Davalı Fiillerinin, Haksız Rekabet Teşkil Edip Etmediği Hususunda Yapılan Değerlendirme:
6102 sayılı TTK’nın 54. Maddesi uyarınca haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
TTK’nın 55. Maddesi uyarınca ise,
1.Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2.Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3.Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, haksız rekabet hallerindendir.
Bu hükümler uyarınca, somut olayda davalı kullanımlarının davacı markasına haksız rekabet teşkil etmesi için davalının, davacının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler alması gerekmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, davalının çekişmeli olan 15 internet sitesi içeriğindeki kullanımı (cankayaicmimarlik.net, ….com, ….com, ….com, ….net, ….org, mimarlikfirmalari.com, mimarlikfirmalari.net, …, …, ….net, ….net, ….net, ….org, ….net) ve kendi internet sayfasına yaptığı yönlendirme ile … markası bakımından markanın ticari kaynağında yanılgı yaratmaktadır. Bu kapsamda davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
Karşı Dava Yönünden Değerlendirme
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-c maddesi uyarınca; “‘Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler” marka olarak tescil edilemez. SMK 25/1 maddesi uyarınca ise; “5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.” Bu hükmün kabul edilmesinin birinci nedeni, mal ve hizmetlerin niteliklerini tek unsur veya esas unsur olarak içeren bir işaretin o mal ve hizmetin karşılığı olan kavram ile özdeşleşecek olması, dolayısıyla ayırt edici nitelikten yoksun olmasıdır. İkinci neden ise, malın ve hizmetin kendisini veya onun bazı niteliklerini ifade eden bir ad veya işaretin marka olarak tescili suretiyle, herkesin kullandığı bir işareti bir şahsın inhisarına vermemek düşüncesidir. Bir işaretin SMK m. 5/1-c kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini, vasfını, amacını, coğrafi kaynağını ya da diğer karakteristik özelliklerini hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan, mal veya hizmet ile sıkı ilişkisi derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir. SMK 5/1-c hükmü uyarınca, marka kapsamındaki mal veya hizmetleri tanımlayıcı nitelikteki işaretler marka olarak tescil edilmek suretiyle bir şahsın inhisarına verilemez. Zira mal veya hizmeti tanımlayıcı nitelikteki bu tür işaretler üzerinde bir kişiye marka hakkı tanınması, rekabet imkânının haksız biçimde sınırlandırılmasına yol açar. “7(1)(c), kamu yararı açısından tanımlayıcı işaretlerin mal veya hizmetlerin karakteristikleriyle ilgili olarak herkesin özgürce kullanabilmesi amacını gözetir.” Madde hükmünden anlaşılacağı üzere; coğrafi kaynak belirten markalar da SMK’nın 5/1-c maddesi anlamında tanımlaycı olmaları nedeniyle tescil engeli ve hükümsüzlük yaptırımı ile karşı karşıyadır.
Yargıtay’a göre bir işaretin coğrafi kaynak olarak kabul edilebilmesi için, o coğrafi bölge veya yer ile özdeşleşmiş ve onun adı ile birlikte anılmakta olması gerekir. Yargıtay 11. HD’nin …. K. sayılı … kararı şu şekildedir: “Ne var ki, ülkemizdeki şehir, bölge veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişi lehine marka olarak tesciline olanak tanımak, bu isimlerin artık başkaları tarafından markalarında kullanılamayacağı sonucunu ortaya çıkaracaktır. Örnek verilmek gerekirse İstanbul, … veya İzmir veya dava konusu olayda olduğu gibi İstanbul`un maruf bir ilçesinin adı olan sadece “…” sözcüğünün bir kişi adına marka olarak tescil edilmesi halinde, bu sözcük artık bir kişinin tekelinde kalacak ve bu şekilde bir kamu adı başkaları tarafından markalarında kullanılamayacaktır. Zira yerleşen uygulamaya göre, bu isim, markanın “kök” sözcüğü olacak ve iltibas iddiası ile diğer marka başvurularının önlenmesine neden teşkil edecektir. 556 sayılı KHK’nin genel amacı dikkate alındığında böyle bir imtiyazın kimseye tanınmaması gerekir. Bu şekildeki şehir, ilçe veya maruf yerleşim yerlerinin isimlerini teşkil eden sözcükler hangi ürünün markası olarak kullanılacak ise, onunla birlikte tesciline imkân verilmesinin anılan yasal düzenlemenin amacına daha uygun olduğu görüşünün benimsenmesi de bu şekilde böyle bir markayı kullanmak isteyenlerin menfaat dengelerinin korunması bakımından da uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu ilkeye göre, örneğin “İstanbul” ve “…” adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, “İstanbul Şarabı”, “Restaurant İstanbul” “… Pazarları” gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi … K. Sayılı .. kararında, Bursa ilinin doğalgaz ile meşhur olmaması nedeniyle, bu ibarenin doğalgaz dağıtımı konusunda marka olarak tescil edilmesinde bir engel görmemiştir. Ancak aynı dairenin 27.05.2010 tarih, 2009/374 E. Ve 2010/6001 K. Sayılı bir başka kararında “… sözcüğünün, İstanbul Fatih ilçesinde bir semt adı olduğu ve mal veya hizmetin coğrafi kaynağı, üretim yeri göstermesi nedeniyle tek başına tescil edilemeyeceği”ne hükmedilmiştir. Yine … 4. FSHHM’nin 22.12.2010 tarih, 2010/7 E. ve 2010/555 K. Sayılı … kararında ise; “… davaya konu marka başvurusu ‘…’ ibaresini tek başına ve münhasırran içermektedir. İçkilerden farklı bir sınıfta tescil edilecek olsa dahi, Fransa’da yer alan alkollü içkileri ile tanınan ve ayrıca tatil kasabası olarak isim yapan bir bölgeye ait olan ve Türkiye’de de bilinen ‘…’ ibaresinin bir kişi adına marka olarak tescil edilmesine izin verilmesi, Marka Hukuku ve mutlak ret nedenlerinin konulma gerekçelerine ters düşmektedir. …Bir an için, davaya konu ‘…’ ibaresinin, tescil edilmek istendiği sınıf için, coğrafi kaynak göstermesi gibi bir niteliğinin olmadığı iddia edilecek olsa dahi, ilgili ibarenin Türkiye’de dahi bilinmekte olan Fransa’nın … kasabasına ait olması ve bu unsurun davalı şirket tarafından, münhasıran ve tek sözcük şeklinde tescil edilmek istenmesi nedeniyle, bu işaretin davalı şirket adına tescilinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır” denilmektedir. Söz konusu karar onanarak kesinleşmiştir.
Somut olay yukarıda yer alan kararlar çerçevesinde ele alındığında; çekişme konusu olan … sözcüğünün ülkemizin başkentinin adı olduğu ve …’nın “iç mimarlık” hizmetleri ile bilinen bir şehir olmadığı anlaşılmaktadır. Yüksek mahkeme yerleşik içtihatlarında, coğrafi kaynak belirtme bakımından tescil engelinin sınırını, o mal ya da hizmetin ilgi yer ile maruf olması şartına bağlamıştır. Örneğin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …K. sayılı güncel bir kararı ile; “Sivas İli’nin 43 ve 44. sınıf hizmetler ile ünlü bir kent olmayıp, “Sivas” denildiğinde akla hemen anılan sınıflardaki hizmetlerin gelmediği ve dosyada Sivas’ın anılan hizmetlerle ünlü bir yer olduğu yönünde delillerin de bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun 556 s. KHK’nın 7/1-a veya 7/1-c bentlerinde düzenlenen mutlak ret nedenleri kapsamında tescil engelinin bulunmadığı, davacı markası ile davalı başvuru arasında işaret benzerliğinin de bulunmadığı” şeklindeki yerel mahkeme kararı onanmıştır. Dava konusu markalar … ibaresinden oluşmakta olup, gerek yerleşik Yargıtay kararları gerekse de TÜRKPATENT uygulaması gereği söz konusu marka işaretlerinin 6769 sayılı SMK’nın 5/1-c maddesi anlamında somut ayırt edici niteliğe sahip bir işaret olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl davanın kabulüne, davalıların iş ve eylemlerinin marka ihlali ve haksız rekabet olduğunun tespitine, davacıya ait 2017 83849 ve … sayılı markaların 20, 35, 37 ve 42. sınıflardaki ürün ve hizmetlerde her türlü kullanımının önlenip durdurulmasına, davalıların yarattıkları haksız rekabetin ref’ine ve men’ine, davalıların yarattıkları marka ihlali ve haksız rekabete konu ürünlere el konulmasına, bu ürünlerin şekillerinin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde imhalarına, hizmetlerin durdurulmasına, sayısal ortamlarda yapılanlar yönünden içeriğin çıkartılmasına, mümkün olmazsa erişimin engellenmesine ya da web sitesinin kapatılmasına; kararının, masrafı davalılara ait olmak üzere Türkiye genelinde yayımlanan 1 gazetede 1 defa ilan edilmesine, karsı davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:

A) Asıl Davanın Kabulüne;
1-Davalıların iş ve eylemlerinin marka ihlali ve haksız rekabet olduğunun tespitine;
2-Davacıya ait … ve … sayılı markaların 20, 35, 37 ve 42. sınıflardaki ürün ve hizmetlerde her türlü kullanımının önlenip durdurulmasına;
3-Davalıların yarattıkları haksız rekabetin ref’ine ve men’ine;
4-Davalıların yarattıkları marka ihlali ve haksız rekabete konu ürünlere el konulmasına, bu ürünlerin şekillerinin marka ihlali ve haksız rekabet yaratmayacak şekilde değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde imhalarına, hizmetlerin durdurulmasına, sayısal ortamlarda yapılanlar yönünden içeriğin çıkartılmasına, mümkün olmazsa erişimin engellenmesine ya da web sitesinin kapatılmasına;
5-Kararının, masrafı davalılara ait olmak üzere Türkiye genelinde yayımlanan 1 gazetede 1 defa ilan edilmesine;
6-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile 26,30 TL bakiye harcın davalı- karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı- karşı davalı vekili için AAÜT uyarınca 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalı … ile davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
8-Davacı- karşı davalı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 6.667,10 TL yargılama giderlerinin davalı … ile davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
B) Karşı Davanın Reddine,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalı- karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı- karşı davalı vekili için AAÜT uyarınca 7.375,00-TL vekalet ücretinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,

3-Davalı- karşı davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:

İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 350,50.-TL
Bilirkişi Ücreti 6.200,00.-TL

Toplam 6.667,10.-TL