Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/370 E. 2021/284 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/370
KARAR NO : 2021/284

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2021
İDDİA:
Davacı vekili 23.11.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kurucusunun … sayılı “…” ana unsurlu markasını … Ajans Tercüme Yayıncılık Ltd. Şti. adına tescil ettirdiğini, … markasının tanınırlığı artınca şirketinin ticaret ünvanını da 2004 yılında … olarak tescil ettirdiğini, sonrasında … sayılı “…” markasını yeni ticaret ünvanlı şirketi adına tescil ettirdiğini, dolayısıyla 2003 yılından bu yana “…” markasının tek ve yasal hak sahibi olduğunu, müvekkilinin markasını emek ve çabasıyla stenografi, raportörlük, tercüme (yazılı/sözlü), ses kayıtlarının çözümü alanlarında bilinen ve aranan bir marka haline getirdiğini, www…com.tr, www…com.tr, www…com, www…com adreslerinin de 2004 yılından beri müvekkiline ait olduğunu, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markasının, müvekkilinin markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı olduğunu, davalı markasının tasarım olarak ayırt edici özelliğinin bulunmadığını, davalının “deşifren.com” ana unsurlu diğer markasının müşterilerce karıştırılarak müvekkili şirketin arandığını, dolayısıyla “deşifrem.com” markasının da karıştırılacağının aşikar olduğunu, müvekkilinin dava konusu markası üzerinde üstün ve öncelikli hak sahibi olduğunu, davalının markasının aynı zamanda müvekkiline ait ticaret ünvanı bakımından da benzerlik yaratarak iltibas oluşturduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin 1953 yılında faaliyetine başladığını, 1993 yılında televizyon takibi ile birlikte medya analiz ve ölçümleme yenilikleriyle sektörünün lideri haline geldiğini, 1999 yılında televizyon ve radyo takip sonuçlarını internet üzerinden raporlamaya başladığını, müşterilerine daha hızlı ve hatasız hizmet vermek amacıyla “deşifren” uygulamasını devreye aldığını, bu kapsamda yapay zeka teknolojisi esaslı yazılım sayesinde Türkçe dilindeki dijital video ve ses dosyalarından youtube videolarına, televizyon ve radyo kayıtlarından konferans ve röportaj verilerine kadar birçok ses dosyasının, saniyeler içerisinde yüksek başarı oranıyla metne çevrilebildiğini, yapay zeka sistemine bağlı olarak işleyen müvekkilinin hizmetiyle davacının hizmetinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, ayrıca hizmetin içeriği, alıcı grupları ve çalışma mekanizmasının farklı olduğunu, her iki tarafça da verilen hizmetin “…” hizmeti olmasına rağmen yapılışlarının farklı olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu sayfasından yapılan sorgulamada içinde “…” adı geçen 17 farklı kayıt bulunduğunu, 9’unun nice sınıfının 41.sınıf olduğunu, “…” verilen hizmetin kendisini tanımlamasına rağmen, piyasada yıllardır birçok firma tarafından marka olarak kullanıldığını, ancak yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığını, “Deşifrem.com- Yeni Nesil Yapay Zeka” ibaresinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde “… – … Tercüme Hizmetleri” markası ile karıştırılma ihtimali olmadığını, davacının markasını korumaktan ziyade … hizmetlerini yalnızca kendisinin verebileceği bir ortam yaratmaya çalıştığını, karıştırılma ihtimali olduğu iddiasının dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı adına tescilli … sayılı “deşifrem.com yeni nesil yapay zeka” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini isteminden ibarettir.
Dava konusu hükümsüzlüğü istenen marka:
26.05.2018 başvuru, 10.12.2018 tescil tarihli … sayılı “Deşifrem.com yeni nesil yapay zeka+şekil” ibaresinden oluştuğu, 41, 42.sınıftaki “41.Sınıf Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. 42.Sınıf Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” hizmetlerini kapsadığı;
Davacı adına tescilli dayanak markası:
14.01.2016 başvuru, 19.10.2016 tescil tarihli … sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 41.sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri” hizmetleri kapsadığı tespit edilmiştir.
Dava Konusu Markalar Açısından “Aynılık” ve “Ayırt Edilemeyecek Kadar Benzerlik” Karşılaştırılması:
Anlamsal açıdan yapılan karşılaştırmada; davalı markası “deşifrem.com yeni nesil yapay zekâ” kelime unsurlarını içermektedir. Markada yer alan “…” kelimesi “-m” iyelik eki ile birinci tekil şahsa aidiyet bildirmekle birlikte anlamından uzaklaşmamış olup TDK Güncel Türkçe Sözlükte4; “Çözülmüş, açıklanmış” olarak tanımlanmaktadır. Anlamı itibariyle “…” kelimesinin dava konusu hizmetleri doğrudan tanımlayıcı olduğu söylenemeyecektir. Transkripsiyon olarak da bilinen … hizmeti genellikle tamamı yazıya dökülmesi zahmetli olan, uzun ve birden çok konuşmacının söz aldığı programlarda ihtiyaç duyulan sesi yazıya dönüştürme hizmetidir ve tercüme hizmetinden farklı olarak sunulmaktadır5.
Davalı markasında yer alan “yeni nesil yapay zekâ” ibaresi bütüne göre geri planda olup tali/yardımcı unsurdur. “com” ibaresi de esas unsur olarak dikkate alınamayacaktır. Marka İnceleme Kılavuzunda da ifade edildiği gibi “Genel kural olarak, “com”, “net” gibi alan adı uzantıları ile “www”, “http” gibi ifadeler yanına geldiği ibareye ayırt edici nitelik katmadıklarından değerlendirme bu ifadeler dışında kalan diğer unsur(lar) üzerinden yapılır.” Buna göre davalı markasında öne çıkan unsur “deşifrem” sözcüğüdür.
Davacının markasının ise “d” harfi ile “şifre” kelimesinden oluştuğu, “şifre” kelimesinin TDK Güncel Türkçe Sözlükte6; “1-Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü, kod. 2-Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam” olarak tanımlandığı görülmektedir. Davacı markası her ne kadar “d” harfi ile “şifre” kelimesinden oluşuyorsa da “…” diye okunması karşısında hükümsüzlüğü talep edilen davalı markası ile anlamsal olarak karıştırılma ihtimali söz konusu olabilecektir.
Fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada; taraf markalarının “…” olarak telaffuz edilmesi nedeniyle kulakta aynı tınıyı bıraktıkları, bunun da işitsel benzerliğe yol açtığı kanaatine varılmaktadır.
Görsel açıdan yapılan karşılaştırmada ise; hükümsüzlüğü talep edilen markanın beyaz zemin üzerine “D” harfinin kırmızı renkte ve ortasında ekg çizgisi görseli bulunan figüratif bir şekilde yazıldığı, devamındaki “-esifrem” ibaresinin siyah koyu renkli küçük harflerle yazıldığı, “.com” ibaresinin siyah açık renkli küçük harflerle yazıldığı, “yeni nesil yapay zeka” ibaresinin ise en altta kırmızı renkli küçük harflerle yazıldığı, markanın bu haliyle hem kelime hem de figüratif ögeler içeren karma bir marka olduğu görülmüş, markasal unsur olarak “deşifrem” kelimesinin seçileceği değerlendirilmiştir. Davacının markasının ise beyaz zemin üzerine siyah renkli büyük harflerle yazılan “…” harf ve kelimesinden oluştuğu, şifre kelimesindeki “Ş” harfinin noktasının kırmızı renkte olduğu, başkaca bir figür içermediği görülmüştür. Taraf markalarında görsel olarak “…” kelimesinin öne çıkması ve renk benzerlikleri bulunması, hükümsüzlüğü talep edilen markanın figüratif ögelerinin yeterli farklılaşmayı sağlamaması nedenleriyle taraf markalarının görsel açıdan da benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Markaların işitsel, görsel ve kavramsal olarak bir bütün olarak bıraktığı intibaın benzer olduğu, davacı hizmetlerinden yararlanan tüketicilerin davalı markasını davacı markalarının bir devamı olarak algılayabileceği, 41. sınıf hizmetler bakımından söz konusu olan ayniyetin iltibası artıran bir unsur olarak dikkate alınması gerektiği,
Sonuç olarak; taraf markaları arasında hem 41. sınıftaki hizmetlerin aynılığı hem de anlamsal, fonetik ve görsel açıdan benzerliğin bulunması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi doğduğu kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük Değerlendirmesi:
Taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi olduğu kanaatine varıldığından, davalı markası kapsamındaki, “41.Sınıf: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşabileceği kanaatine varılmıştır.
Davacının Önceki Kullanıma Dayalı Gerçek Hak Sahipliği İddiası Yönünden Değerlendirme:
Tescilsiz bir markanın, işaretin, ticaret unvanının eskiye dayalı kullanımı yoluyla bu marka, işaret, unvan üzerinde hak sahibi olan kimsenin, bu markayı tescil ettirenin tescil başvurusunu engelleme veya tescil gerçekleşmiş ise hükümsüzlüğünü talep etme yetkisi bulunmaktadır. Yukarıdaki madde hükmüne göre tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen markanın başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak edilmiş ya da belirtilen işaret, sahibine sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkı veriyorsa o marka tescil edilmez.
Bu hüküm, markanın gerçek sahibinin eskiye dayalı kullanımını tescilden üstün tutarak gerçek hak sahibinin korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Eskiye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahipliğinin söz konusu olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikli olması gereklidir7. Bu madde hükmüne göre eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hak hangi mal/hizmetler için elde edilmiş ise, sadece bu mal/hizmetler ile benzer sınıflardaki mal/hizmetler yönünden hükümsüzlük kararı verilmeli, diğer sınıflar yönünden hükümsüzlük talebi reddedilmelidir.
Davacının, hükümsüzlüğe mesnet gösterdiği markasını, davalının marka başvurusundan önce tescilli olarak koruma altına aldığı, müvekkili şirket ile kurucularının aynı olduğunu belirttiği; organik bağın varlığının kabulü halinde dahi … Ajans Tercüme Yayıncılık Ltd. Şti’ye ait 2003/33606 sayılı markayı da davalının marka başvurusundan önce tescilli olarak koruma altına aldığı TÜRKPATENT kayıtlarından anlaşıldığından, 6769 sayılı SMK’nın 6/3 maddesi kapsamında davacının eskiye dayalı tescilsiz kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının Ticaret Unvanına Dayalı Hak İddiası Yönünden Değerlendirme:
6102 sayılı TTK’nın 39. maddesine göre “(1) Her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.” TTK m. 50 ise; “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir.” şeklindedir.

Görüldüğü üzere, usulüne uygun biçimde Ticaret Sicili’ne tescil ve ilan edilmiş ticaret unvanı koruma altındadır. Bu korumanın ticaret unvanı olarak kullanımla sınırlı olduğu tartışmasızdır. Yani tescilli ticaret unvanı, sahibine unvanın marka olarak da korunması yönünde bir hak bahşetmez. Zira markalar, eşya ile işletme arasındaki ilişkiyi kurar ve farklı işletmelerin ürettiği benzer emtiayı veya sunduğu benzer hizmeti birbirinden ayırt etmeye yarar iken, ticaret unvanları işletmenin kendisini tanımlar.
6769 sayılı SMK’nın 6/6 maddesine göre; “tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.”. Bu hüküm kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı girer. Yargıtay emsal kararlarında da açıkça dile getirildiği üzere KHK 8/3 (SMK 6/3) maddesinde yer alan “ticaret sırasında kullanılan işaret” ifadesinin kapsamı içerisine ticaret unvanları, işletme adları, isim, fotoğraf, telif hakkı vs. sokulabilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına (SMK 6/6) göre de tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, ticaret unvanı, fotoğrafı veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusunun reddedileceği belirtilmiştir.
Somut davada; davacının ticaret unvanının çekirdeği-özü “…” ibaresidir. Bu ibare, davalının hükümsüzlüğü talep edilen 22018/51575 sayılı “deşifrem.com yeni nesil yapay zeka” ibareli markasında da birebir mevcuttur. Ancak SMK md. 6/6 uyarınca ticaret unvanlarına tanınan koruma da fiilen kullanıldığı faaliyet konularını kapsamakta olup, fiilen kullanılmayan konularda koruma sağlanırsa ticaret unvanları markalara karşı gereğinden fazla korunmuş olur. Ayrıca bu işaretin ticaret unvanı kullanımından öte ayırt edici özellik kazanacak şekilde tek başına veya baskın unsur olarak aynı tür mal ve hizmetler bakımından markasal kullanımının ispatı gerekir. Davacının sunmuş olduğu delillerden “…” ibaresinin “tercüme hizmetleri” için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle; hükümsüzlüğü talep edilen davalı markası kapsamında yer alan 41. Sınıftaki “tercüme hizmetleri” bakımından hükümsüzlük koşullarının oluşabileceği kanaatine varılmıştır.
Somut davada davalı şirket başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 bendi anlamında benzerlik olduğu, davalı markası kapsamındaki, “41.Sınıf: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşabileceği, davacının eskiye dayalı tescilsiz kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, davalı markası kapsamında yer alan 41. Sınıftaki “tercüme hizmetleri” yönünden SMK’nın 6/6 bendi anlamında hükümsüzlük koşullarının oluşabileceği, davalının kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının … sayılı markasının 41. sınıf “eğitim ve öğretim hizmetleri. sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. fotoğrafçılık hizmetleri. tercüme hizmetleri.” emtiası ile sınırlı olarak kısmen hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-Davalının … sayılı markasının 41.Sınıf “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” emtiası ile sınırlı olarak kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Kabul red oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine ve aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 2.357,10 TL yargılama giderinden payına düşen 1.178,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kısmen kabul edilen bölüm yönünden AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım itibariyle AAÜT uyarınca davalı için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 166,60.-TL
Posta Masrafı 90,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.100,00.-TL
Toplam 2.357,10.-TL

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.