Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/368 E. 2021/80 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/368
KARAR NO : 2021/80

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2021

İDDİA:
Davacı vekili vermiş olduğu 20/11/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle, müvekkilinin 31, 32.sınıfta “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili için TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, başvurunun … kod numarasını aldığını, TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı başvuruyu … sayılı ve “…” ibareli markaya benzer olduğundan bahisle 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca kısmen reddine karar verildiğini, bu ret kararına itirazda bulunduklarını itirazlarının da YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkiline ait marka ile itiraza mesnet gösterilen markalar arasında, Sınai Mülkiyet Kanunun 5/1-ç maddesinde aranan aynılık/ayırt edilemeyecek kadar aynılık koşulu gerçekleşmediğini, müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet gösterilen markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkili marka başvurusunun davalı kurum tarafından redde mesnet gösterilen marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, YİDK kararının bu sebeplerle yerinde olmadığını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nin … sayılı kararının iptali ile … sayılı “…+şekil” ibareli markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekili kurum tarafından alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu YİDK’nun … sayılı kararı, … sayılı marka başvurusuna ait işlem dosyası, redde dayanak gösterilen marka tescil belgesi getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile mahkememizce getirtilen deliller incelenmiş, uyuşmazlığın niteliğine göre eldeki bu davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi çözümü olanaklı bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile tescil işlemlerinin devamına ilişkindir. YİDK kararlarının davacı başvuru sahibine 24.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.11.2020 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusu yönünden itiraza mesnet … sayılı ve “…” ibareli markanın 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi çerçevesinde tescil engeli oluşturup, oluşturmadığından ibarettir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının 04.06.2020 tarihinde “…+şekil” ibaresini marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, başvuru kapsamında 31, 32.sınıftaki “31 Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar 32 Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” hizmetlerin yer aldığı; TÜRKPATENT’in … sayılı ve “…” ibareli markasını dayanak göstererek 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca başvurularının 31.sınıftaki “işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar” malları yönünden reddine karar verdiği, bu karara itirazın yeniden incelenmesi isteminin YİDK’nun … sayılı kararı nihai olarak reddine karar verildiği ve bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların tescil edilmesi mümkün değildir. Bu durum mutlak ret sebeplerinden biridir. Mutlak ret nedenleri Türk Patent tarafından re’sen İncelenmekte ve bu tür bir tescil engeli görüldüğü takdirde kurumca marka tesciline izin verilmemektedir. Ayrıca bu düzenleme aynı mal ve hizmetlerle ilgili bir tescil engelidir.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, dava konusu başvuru kapsamından çıkartılan 31.sınıftaki “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar” mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı ve “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında … “Tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri ve tıbbi amaçlı olmayan katkıları. Malt (insan tüketimi için olmayan)” …sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamından çıkartılan dava konusunu oluşturan 31.sınıftaki “işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar” hizmetlerin, itiraza dayanak marka kapsamındaki mallar ile benzer/ilişkili olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Topluluk Marka Ofisi (EUIPO –OHIM-)’e göre … ve … markaları ayırt edilemeyecek derecede benzer değildir. Aynı şekilde … ve … markaları da EUIPO’ya göre benzer kabul edilmemiştir. Yargıtay da ibarenin aynı olduğu markalarda şekil unsurunun ayniyeti ortadan kaldıracağına dair yerleşik kararlar vermiştir. Yargıtay söz konusu kararlarında markaları ayırt edilemeyecek derece benzer görmemiştir. Örneğin, Yargıtay 11. HD. 07.02.2011, E. 2009/7924, K. 2011/1228 sayılı kararında … sayılı … markası ile … sayılı …+Şekil markasını mülga 556 sayılı KHK m. 7/1-b (Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar, tescil edilemez) anlamında aynı veya ayırt edilemeyecek tadar benzer olmadığına hükmedilmiştir.
Söz konusu kararda; “redde dayanak alınan … nolu marka “…” harfleri yanında ayrıca şekil işaretinden oluşmaktadır. Bu durumda dava dışı şirket adına daha önceki tarihte tescil olunan markanın kelime ve şekil esaslı unsurlarından oluşan karma nitelikli bir işaret olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu başvuru ise … harflerinden ibarettir. Önceki tarihli tescilli marka şekil unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde, işaretlerin 556 s. KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilmeyecek kadar benzer nitelikte olduklarından söz edilemez.” ifadelerine yer verilmiştir.
Yine, Yargıtay 11. HD. 12.10.2010, E. 2008/14092, K. 2010/10118 sayılı içtihadı ile 29, 30, 31. sınıflardaki gıda maddeleri yönünden tescili istenen “…+Farklı Lezzetler +şekil” ibareli başvuru ile “…+şekil”; “… … Ekmek Fabrikası….+şekil”; “… Çay” ibareli markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadıklarına karar verilmiştir. Bu kararda Yargıtay; önceki tarihli marka veya başvurudan kaynaklı mutlak tescil engeline ilişkin yapılacak değerlendirmenin “işaretlerin bütün olarak ortalama tüketici kitlesi nezdinde bıraktıkları izlenim dikkate alınması suretiyle” yapılması gerektiği; bu açıdan yapılan değerlendirme sonucunda ise, dava konusu başvuru ile redde dayanak alman markaları oluşturan işaretlerin grafik tasarımdan oluşan şekil ve kelime ibareli karma nitelikleri, görünüş, yazılış ve düzenleniş biçimlerine göre bıraktıkları toplu izlenim itibariyle aralarındaki benzerliğin ayrıca iltibas değerlendirmesi yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmadığı; bu nedenle mülga 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer kabul edilemeyeceklerine vurgu yapmıştır.
Başka bir örnek vermek gerekirse; Yargıtay 11. HD’nin 09.12.2015, E. 2015/5821,  K. 2015/13282 sayılı içtihadında “TAURUS+şekil” ile “TAURUS” ibareli aynı sınıfları kapsayan markalar arasında inceleme konusu SMK m. 5/1-ç ile aynı düzenlemeyi içeren mülga KHK m. 7/1-b kapsamında ayniyet olmadığını, başvuru markasının özel bir kaligrafiyle hazırlanan yazı unsuru ile yazının üstünde, dikkat çekici şekilde mavi, kırmızı ve sarı renklerde “üç adet boynuz” şeklinin bulunduğu, mülga KHK’nın 7/1- b maddesindeki benzerlik olgusunu dar yorumlamak gerektiğini, oysa davalı enstitünün mülga KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamına girecek bir inceleme yaptığı, mülga KHK’nın 7/1-b maddesinde ilk bakışta fark edilemeyecek ölçüde benzerlik şartı aranırken, mülga KHK 8/1-b maddesinde bağlantı kurdurtacak ölçüde benzerlik araştırmasına gidilmesi gerektiği, bu açıdan bakıldığında, markalar arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle açıklamıştır.
EUIPO’ya göre ise; “Tek bir harfin farklı olması bile markaların aynı olmadığının kabulü için yeterlidir.” Bu doğrultuda “BASIC+şekil” ve “basic+şekil” markaları, ile “N7+şekil” ile “No7” markaları EUIPO nezdinde aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak kabul edilmeyen markalardır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda, somut uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, dava konusu başvuru ile redde dayanak alınan markayı oluşturan işaretlerin grafik tasarımdan oluşan şekil ve kelime ibareli karma nitelikleri, görünüş, yazılış ve düzenleniş biçimlerine göre bıraktıkları toplu izlenim itibariyle aralarındaki benzerliğin ayrıca iltibas değerlendirmesi yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmadığı, davacıya ait “…+şekil” ibareli başvurusunun okunuş, yazılış veya yazım karakteri bakımından itiraza mesnet marka ile ayırt edilmeyecek kadar benzerliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, söz konusu markaların gerek görsel gerek fonetik olarak birebir aynı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. karşılaştırılan markalar arasında ayniyet bulunmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzerlik de bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan düşümü 4,90 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı için 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 144,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 27,50.-TL
Toplam 144,10.-TL