Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/350 E. 2021/193 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/350 Esas – 2021/193
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/350
KARAR NO : 2021/193

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2021
İDDİA:
Davacı vekili 03.11.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “… check-up”, “… endeksi”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… endeks skor”, “… gelişim puanı, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini 09, 35, 38 ve 42.sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa “…” ibaresinin müvekkil ile özdeşleştiğini, müvekkiline ait çekim gücü yüksek markasının ayırt edici niteliğinin zarar göreceğini, tüketici gözünde ürün veya hizmetin kayağını belirtme fonksiyonunu giderek zayıflatacağını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunun son derece açık olduğunu, davalı şirketin seçebileceği binlerce kelime varken “… …” ibaresini seçmesinin kötüniyet olduğunu, “… …” ibaresinin tanımlayıcı ibare olduğunu ve başvurunun reddinin gerektiğini belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve … sayılı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru işlem safahatını açıklamış, YİDK kararının hukuka uygun olduğunu ayırt ediciliğin ve işaretlerin benzerlik ve karıştırılma ihtimaline neden olup olmayacağının tespitinde belirleyici unsurun markanın münferit unsurlarından daha ziyade markanın bir bütün olarak bıraktığı genel izlenim olduğunu, itiraz konusu başvuruda yer alan mal/hizmetler için 5/(1)-a, c, d bentleri kapsamında reddini gerektirecek mahiyette bir ibare olmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, SMK 6/5. Maddenin uygulama şartlarının oluşmadığını, davacının itiraz sırasında herhangi bir delil sunmamış olması karşısında kötüniyet gerekçeli itirazın haklı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin Türk Telekominikasyon Anonim Şirketi’nin grup şirketleri arasında yer aldığını, mobil hizmetlerin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin Kasım 2020 tarihi itibariyle başvuru aşamasında bulunan 1000’e yakın markasının bulunduğunu, müvekkilinin “… …” ibareli markasıyla gerçekleştirdiğini, faaliyetlerden gelir elde ettiğini, yine reklam ve tanıtım faaliyetleri ile de desteklediğini, … üzerinde “… …” ibaresi ile yapılan aramada kullanıcıların müvekkiline ait markaya yönlendirildiğini, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, telekomünikasyon sektöründe … ibaresinin ayırt edici karakterinin zayıf olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, Türk Patent kayıtlarında 9, 35, 38 ve 42. sınıflarda hali hazırda bine yakın marka kaydı bulunduğunu, müvekkilinin kötüniyetli bir saikle başvuru gerçekleştirmediğini, markaların yeterince farklı olması karşısında haksız rekabet iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 03.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 03.11.2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı ve “… check-up”, “… endeksi”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… endeks skor”, “… gelişim puanı, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibareli markalarının, davalı şirketin … sayılı “… …” ibareli başvurusu yönünden SMK’nın 5/1-a, c, d, 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin 23/07/2019 tarihinde “… …” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 09, 35, 38, 42.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “… check-up”, “… endeksi”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… endeks skor”, “… gelişim puanı, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibareli marka ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 26.04.2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “6769 Sayılı SMK’nın 5/1-a maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, 6769 Sayılı SMK’nın 5/1-c maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, 6769 Sayılı SMK’nın 5/1-d maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, 6769 Sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca, davaya konu marka başvurusunun iltibasa sebebiyet verecek ölçüde benzer olmadığı, 6769 Sayılı SMK’nın 6/5. Maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, 6769 Sayılı SMK’nın 6/9 maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı” ifade edilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 5/1-a Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
Mezkûr madde atfıyla 4. Maddeye bakıldığında, anılan madde uyarınca marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. Bu kapsamda bakıldığında SMK 5/1-a uyarınca, mutlak red nedeni olacak hallerin “ayırt edici olmayan işaretler” ve “marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olmayan işaretler” olduğu söylenebilecektir. Markanın en temel fonksiyonu kaynak gösterme fonksiyonu olup asgari düzeyde dahi bunu karşılayamayan yahut sicilde gösterilebilmesi mümkün olmayan işaretler bu fıkra kapsamında marka olamayacaktır.
Bu doğrultuda somut uyuşmazlığa bakıldığında, markanın kombinasyon bir kelime unsurundan oluşması yani asgari düzeyin üzerinde bir ayırt edicilik bulunması, sicilde gösterilebilir şekilde somutlaşması karşısında SMK 5/1-a maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 5/1-c Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
Başvuruya konu işaretin tanımlayıcı olup olmadığı araştırılırken işaretin ihtiva ettiği tüm unsurlar ile bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu gerekliliğin arkasında yatan neden, ortalama tüketicilerin gündelik hayatta karşılaştıkları markaları parçalara bölerek inceleme yapmasından ziyade markaları bir bütün olarak algılaması gerçeğine dayanmaktadır.
Bir işaretin ayırt edicilik karakteri, tüketicinin marka üzerinde uzun uzadıya düşünerek ulaşacağı sonuca göre değil, markayı gördüğü ilk anda ve derhal gösterdiği tepki dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Örneğin, Avrupa Birliği İlk Derece Mahkemesi tarafından “…” kelime markası “bebek gıdaları, mineral ve gazlı sular” için, “…” markası, 16, 20, 35 ve 39. sınıflardaki mal ve hizmetler için; “FUN” markası ise kara taşıtları için tanımlayıcı bulunmamıştır. Benzer şekilde örneğin, “CETVEL” ibaresi için 41 inci hizmet sınıfında yapılan bir başvuru, her ne kadar “CETVEL” ibaresi eğitim-öğretim sektöründe kullanılan bir kavram olsa da, söz konusu hizmetlerle doğrudan bir bağlantısı olmadığından tanımlayıcı nitelikte görülmeyecektir.
Somut uyuşmazlık bu kapsamda ele alındığında, davaya konu markanın bir bütün olarak markasal algı yaratması, … arama motorunda bu ibare ile yapılan aramalarda anılan ibarenin kullanım ile belirli bir bilinirliğe ulaşmış olması, SMK’nın 5/2. maddesinin “bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez” hükmünü amir olması, ezcümle tüketici algısının tereddütsüz şekilde herkese cins, çeşit, vasıf bildirici bir kelime olarak algılamayacak olması karşısında SMK 5/1-c maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 5/1-d Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler Yargıtay’ın “… Hospital” ve “…” kararlarında da açıklandığı üzere madde metninden de görüleceği üzere burada yasaklanan husus, meslek gruplarını çağrıştıran logolar gibi, ilgili sektörde herkesçe fiili olarak kullanılan ibarelerin marka olarak tescilidir.
Bu kapsamda somut uyuşmazlık ele alındığında, “… …” ibaresinin bir bütün olarak bakıldığında markasal algı yaratması, bu kompozisyonun ticaret sırasında herkesçe kullanılacak ibarelerden sayılmasının mümkün olmaması, SMK’nın 5/2. maddesinin “bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez” hükmünü amir olması karşısında SMK 5/1-d maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 09, 35, 38, 42.sınıftaki “09 Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları.Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri.Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri.Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları.Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri.Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler).Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları.Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar.Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri.Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller.Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları.Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil).Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar.Dekoratif mıknatıslar.Metronomlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 38 Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri. 42 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” mal ve hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markalarının ise … sayılı ve “… check-up”, “… endeksi”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… endeks skor”, “… gelişim puanı, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 09, 35, 38, 41, 42.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 09, 35, 38, 42.sınıftaki mal ve hizmetlerin davacıya ait gerekçe markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı/benzer/ilişkili oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… check-up”, “… endeksi”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… endeks skor”, “… gelişim puanı, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Değerlendirmesi:
Davaya konu marka başvurusunda ön plana çıkan unsurun bir bütün olarak “… …” ibaresi olması, davacıya ait itiraza mesnet markaların da bir bütün olarak markasal algı yaratması “…” ibaresinin Türkiye’deki genel tüketici kitlesi bakımından tek başına markasal algı yaratamayacak olması karşısında markaların görsel benzerlik taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Kavramsal Benzerlik Değerlendirmesi:
Benzerlik iddiasına dayanak gösterilen “…” ibaresinin Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlüğündeki karşılığı şu şekildedir: …, -li Fransızca digital: 1-Sayısal: … telefon santrali. 2-Verileri bir ekran üzerinde elektronik olarak gösteren. 3- Verilerin bir ekran üzerinde elektronik olarak gösterilmesi.
Taraf markalarında bulunan “…” ibaresinin, sözlük anlamında uzaklaşmadığı, analog sistemlerden bilgisayar kontrollü sistemlere geçiş dönemi olan günümüz döneminde bu anlamıyla yaygın olarak kullanılan ve bilinin bir ibare olduğu, bu kapsamda taraf markalarının anlamlarının sadece “…” kelimesi üzerinde değil, kompozisyonun tamamında vukuu bulduğu görülmekle taraf markalarının kavramsal olarak benzer olmadıkları kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Değerlendirmesi:
Davaya konu markanın Türkçede “…” biçiminde telaffuz edilmesi, davacıya ait markaların “… + KELİME” biçiminde telaffuz edilmesi, ilgili tüketicilerin “…” ibaresini marka içinde ayrı olarak algılamayacak olması karşısında taraf markalarının sesçil benzerlik taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Bütünsel Değerlendirme:
Genel değerlendirme açısından, söz konusu markaların görsel, fonetik (işitsel) veya kavramsal yönleri her zaman aynı öneme sahip değildir ve markaların piyasada bulunabilecekleri nesnel koşulların incelenmesi yerindedir. Sözcük/sözcüklerden oluşan bir işaretle karşılaşan ortalama bir tüketici, işareti belirli bir anlama karşılık gelen veya anlamlı kelimeleri anımsatan parçalara bölecektir. Bu çerçevede, önceki markanın tercih edilmesinin arkasında yatan fikir de göz önüne alınmalıdır. Aynı düşünce sonraki markanın seçilmesi için de etkili olabilir.
Sonuç olarak, “…” ibaresinin kimsenin tekeline bırakılabilecek bir ibare olmaması, davacı ile özdeşleştiğinden bahsedilemeyecek olması, davalının “… …” kullanımlarının sektörde belirli bir bilinirliğe ulaşması, tüketici algısının tek başına “…” ibaresini bir firmaya ait olarak anlamasının mümkün görülmemesi göz önüne alındığında markaların bütünsel olarak benzer olmadıkları kanaatine varılmıştır.
İltibas ihtimali olup olmadığı:
Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus; ortalama düzeydeki halk nezdinde bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurulmasıdır. Hatta, markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir. Tüketicinin iki işaret arasında doğrudan ya da kaynakları bakımından idari – iktisadi bir ilişki kurma yanılgısına düşmesi iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli olacaktır.
Yukarıdaki hususlar dahilinde somut uyuşmazlığa bakıldığında davaya konu çekişme konusu mal ve hizmetler, her yaştan tüketiciye hitap eden geniş kitleye hitap eden mal/hizmetlerdir. Yerleşik Yargıtay kararlarında da bu mal ve hizmetler iltibas riskinin yüksek olduğu mal/hizmetler olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesi ortalama tüketicilerdir.
Yine bu noktada değinilmesi gereken bir diğer husus, ortak unsurun ayırt edici olmaması yahut düşük ayırt edici olması durumudur.
Davanın özü, “…” ibaresinin davacı ile özdeşleşip özdeşleşmediği ve bu meyanda seri marka imajı oluşup oluşmayacağıdır. Oysa yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere “…” ibaresi kelime anlamından uzaklaşmamış olup herhangi bir kimsenin tekeline bırakılabilmesi mümkün görülmemiştir. Zira, Türk Patent kayıtları incelendiğinde “…” ibaresini içeren yaklaşık 1500 marka kaydının bulunduğu, yine herhangi bir başvuruya konu olmamış da on binlece kullanımın bulunduğu görülmektedir. Tüm bu hususlar dahilinde “…” ibaresinin davaya konu tescil sınıfları için ayırt ediciliği düşük olması, “… …” ibaresinin belirli bir bilinirliğe ulaşması, taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak farklı olması birlikte değerlendirildiğinde SMK 6/1. madde bağlamında iltibas ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut davada davalı şirket başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/05/2021