Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/346 E. 2022/4 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/346
KARAR NO : 2022/4

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini, Maddi ve Manevi Tazminat Talepli
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2022
DAVA:
Davacı vekili 30/10/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kitapların yayın ve satış hakkının müvekkili kuruma ait olmasına rağmcn davalı tarafından fotokopi yoluyla çoğaltilıp spirallencrek kitap asıllarından çok daha aşağı bir fiyattan satışa sunulduğunu, bu nedenle müvekkilinin kitap satışlarında önemli ölçüde azalma olduğunu, davalınm bu yolla hem müvekkilini kazanç kaybina uğrattığını hem de müvekkilinin eserleri üzerinden haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin yayma hakkının da davalı tarafından ihlal edildiğini, bu nedenle FSEK m.68/1 uyarınca müvekkil kurumun seçimlik hakkı olan rayiç bedelin 3 katı kadar tazminat taleplerinin bulunduğunu, ayrıca FSEK m.70/3 kapsamında müvekkiline ait kitapların satışa sunulmuş fotokopilermden temin edilmiş kar payının davalıdan tahsilini talep ettiklerini, aralık 2019 da yapılan … sınavına 33.381 kişinin başvurmuş olması ve kasım 2020 de yapılacak sınava 30.000-40.000 kişi arasında başvuru olduğu düşünüldüğünde müvekkilinin mahrum kaldığı kazancın ortaya çıkacağını, “… fotokopi” olarak yapılan Google aramasında en üste çıkmasının davalıya talebin yüksek olduğunu gösterdiğini, profilinin sık ziyaret edildiğini, davalı iş yerinde halen kitap fotokopileri çekildiğini ve satıldığını, davaya konu devam eden tecavüzün kaldırılması gerektiğini, davalı tarafça müvekkitinin mali hakları ile beraber manevi haklarının da ihlal edildiğini, müvekkiline ait eserlerin izinsiz şekilde yayınının yapılmış olmasından kaynaklı haksız kullanım nedeniyle FSEKM.70/1 uyarınca müvekkili lehine manevi tazminat hakkı doğduğunu, müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini ve hukuksuz yayınlar nedeniyle müşteri kaybı Yaşadığı ifade ederek, davalıya ait fotokopi makineleri ve sair çoğaltına vasıtalarmın ihtiyati tedbir yolu ile muhafaza altına alınmasına, davalıya att banta hesabına bloke konulmasına, tecavüzün ref’ine, FSEK m.68 uyarınca müvekkilinin ihlal edilen mali hakları sonrasında uğramış olduğu zarara ilişkin rayiç bedelin 3 katına karşılığı olarak fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline, FSEK m.70/1 uyarınca müvekkilinin ihlal edilen manevi haklarına karşılık 50.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30/12/2021 harç tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 148.170,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kırtasiye işlettiğini, iş yerinde kırtasiye malzemelerinin ve ikinci et kitapların satışını yaptığı gibi, iş yerinde mevcut fotokopi makineleri ile de kimlik fotokopisi, öğrencilerin ders esnasında tuttuğu notlar gibi alelade çoğaltma işlemleriyle uğraştığını, bu nedenle davacının iddialarını kabul etmediklerini, sıradan her kırtasiyede bulunan fotokopi makinelerinin, süreli olmayan yayınları çoğaltmak ve yaymak maksadı ile kullanıldığının iddia edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin iş yerinde süresiz yayınlara ilişkin yabıızca ikinci ei kitap satışı yaptığımı, Ankara Cumhuriyet Başsavcıhığı Fikri ve Sınat Haklar Soruşturma Bürosu’nun …değişik iş sayıh arama kararı doğrultusunda müvekkilinin iş yerinde yapıları aramada “Bahse konu iş yerinin 18 metre kare alana sahip olduğu, iş yerinde 4 (dört) adet fotokapi makinesinin olduğu, iş yeri duvarlarında tavana kadar rafların olduğu, raflarda kırtasiye malzemelerinin olduğu, iş yerinin girişe göre sağındaki masa üzerinde 1 adet masaüstü bilgisayarın olduğu, bilgisayarın yapılan kontrolünde müşteki firma olan … eğitim kurumlarına ait yayınlarla ilgüi herhangi bir dosyanın olmadığı, iş yeri genelinde harici bellek, flash bellek, harddisk olmadığı yapılan araştırmada anlaşılmıştır” şeklinde tutanak tutulduğunu, davacının piyasaya sürdüğü ürünlerin “eser” niteliğinde olup olmadığının dahi meşkuk olduğunu, eser niteliğini haiz olmadığını, davacının ürünlerinin piyasada zaten uygun fiyata satıldığını, ürünlerin fotokopi çekilmek suretiyle çoğaltılmasında maddi bir fayda olmadığını, davacıya ait … Yayınları Adli … Açıklamalı Kamu Hukuku Soru Bankası adlı 1464 sayfadan oluşan ürünün, davacıya ait online sitedeki satış fiyatının 44,80 -TL olduğunu, sayfa başına fotokopinin en ucuz olarak 10 kuruştan çekildiği göz önünde bulundurulduğunda, 1464 sayfadan oluşan kitabın fotokopi ücretinin 146,40.- TL’ye tekabül edeceğini, kitabın iki sayfası birleştirilerek çekilse dahi 73,20.-TL’yi bulduğunu, fotokopiyle çoğaltılan nüshanın, orijinal olan kitabın fiyatının yine yukarısında kalacağını, müvekkilinin iş yeri hakkımda herhangi bir konuda intemet sorgulaması yapıldığında üst sıralarda çıkmasının kitap fotokopileri çektiğini kanıtlamadığını, müvekkilinin müşterileri tarafından yapılan yorumların hiçbirinde herhangi bir kitabın fotokopi edilmesi suretiyle çoğaltıldığından bahsedilmediğini, davacı tarafından delil olarak sunulan Facebook görüntülerinin müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafından delil olarak sunuları fotokopilerin müvekkili tarafından gönderildiği ve davacı tarafından da müvekkiline ait banka hesabına 80,00.-TL yatırıldığının kabulü varsayımında davacı tarafından suç işlemeye tahrik suçunun işlendiğini, davacının ürünlerinin satışında önemli derecede azalma olduğu yönündeki iddtasının dayanaksız olduğunu, bu azalmanın satış politikasındaki hatalar, farklı yayın evlerinden çıkan benzer konulardaki kitapların gerek kalite gerek popülarite gerekse fiyat açısından daha çok tercih edilmesi gibi nedenler olabileceği gibi farklı kimseler tarafından anılan kitapların çoğaltılması da olabileceğini, davacının mahrum kaldığını iddia ettiği kazançla ilgili olarak. davacının Kasım 2020 … ve Savcılık Sınavlarına Hazırlık kaynak kitaplarının, Eylül 2020’de satışa sunulduğunu, en iyi satış grafiğini yakalayan yayın evlerinin bile anılan kaynak kitapları en fazla 1.000 adet bastıkları da göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından afaki rakamlarla sanki her sınava giren kimse davacının ürünlerini satın alıp da sınava hazırlanıyormuş gibi bir algı yaratarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, manevi hakların, eserlerin asıl sahipleri olan kitap yazarlarına ait olduğunu, bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin reddi “gerektiğini, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının da zenginleşme yasağını ihlal eder biçimde fahiş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Değerlendirilmesi ve Kabul
Bilindiği gibi 5846 sayılı FSEK’nun 1/B maddesinin ‘a’ bendinde eser, “sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ifade eder. Buna göre bir fikri ürünün eser sayılabilmesi için iki koşulu birlikte gerçekleştirmesi gereklidir. İlk olarak fikri ürünün sahibinin hususiyetini taşıması, bir başka deyişle kendinden önce ortaya konmuş benzerlerine göre özgün bir niteliğe sahip olması gerekir. İkinci olarak bu fikri ürünün FSEK’nun ikinci ve devamı maddelerinde belirlenen eser kategorilerinden birine dahil edilebilmesi aranmalıdır.
Yasada fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri ikinci maddede düzenlenen ilim ve edebiyat eserleri, üçüncü maddede yer verilen musiki eserleri, dördüncü maddede tanımlanan güzel sanat eserleri, beşinci maddede düzenleme bulan sinema eserleri ve son olarak altıncı maddedeki işleme ve derlemeler olarak sayma yöntemiyle belirlenmiş bulunmaktadır.
Yasa eser sahibini bir eseri meydana getiren kişi olarak belirlemiştir. (FSEK md. 8/1) Yasanın 9. maddesinde eser sahiplerinin birden fazla oluşu hallerine yer verilmiştir. Yine eser sahipliği yönünden belirlenen karineler yasanın 11 ve 12. maddelerinde yer almaktadır. Buna göre FSEK 11 uyarınca yayınlanmış eser nüshalarında veya güzel sanat eserlerinin aslında eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse aksi kanıtlanıncaya kadar bu eserin sahibi sayılır. Yayımlanmış olan bir eserin sahibi, eser nüshalarında veya aslında mutat olduğu şekilde belirtilmemiş ise bu takdirde eseri yayımlayan, o da belli değilse çoğaltan eser sahibine ait hak ve yetkileri kendi adına kullanabilir.
Eser sahibinin kullanabileceği mali haklar, FSEK 21 ve devamında düzenlenmiştir. Buna göre, mali haklar, FSEK’nun, 21. maddesindeki işleme hakkı, 22. maddesinde düzenlemesini bulan eserin aslı veya kopyalarının herhangi bir şekil veya yöntemle tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli çoğaltma hakkı; 23. maddede belirlenen eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını kiralama, ödünç verme, satışa çıkarma veya diğer yollarla yayma hakkı; 24. maddede doğrudan veya dolaylı olarak bir eserden ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynatmak, göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkı; 25. maddedeki işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
FSEK’nun 48.maddesi uyarınca mali haklar süre, yer ve içerik itibariyle sınırlı veya sınırsız; karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredilebilir. Mali hakların sadece kullanma yetkisi de bir başkasına bırakılabilir.
Manevi haklar ise Yasa’nın 14-17.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, eser sahibi, eserinin umuma arz ve yayımlanma zamanı ve tarzını belirleme (FSEK md.14); adın belirtilmesi (FSEK md 15); eserde değişiklik yapılmasını men (FSEK md. 16) ve bir kısım eserler yönünden geçerli bulunan zilyed ve malike karşı ileri sürülebilecek eserin aslına ulaşma haklarına sahiptir. Manevi haklar mali hakların aksine, bir başkasına devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. Ancak bu hakların kullanılması yetkisi bir başkasına bırakılabilir.
Eser üzerindeki mali ve manevi hakları ihlal edilen kişi, FSEK’nun 66. maddesi uyarınca, tecavüz edene karşı tecavüzün ref’ini (ortadan kaldırılmasını), 69. madde uyarınca muhtemel devam eden tecavüzlerin men’ini (önlenmesini), mali hakların ihlali halinde ayrıca 68. madde uyarınca, sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Şüphesiz bir mali hakkı eser sahibinden veya haleflerinden devralan kişi veya kişilerin de bu taleplerde bulunmaları mümkündür.
Yukarıda açıklanan mevzuat ve ortaya konulan ilkeler uyarınca dava dosyası, taraflarca sunulan deliller, iddia ve savunma birlikte değerlendirilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün 08/12/2020 Tarihli yazısı:
13.08.2020 tarihli Süreli Olmayan Yayınlar İçin Bandrol Talep Formu ve Taahhütnamesine göre; eser sahiplerinin … ve … olduğu Adli … Özel Hukuk Soru Bankası isimli kitabm 18.baskısı için 12.09.2020 tarihli sözleşmeye dayanılarak davacı … Eğitim Kurumları tarafından 2300 adet bandrol alındığı, taahhütname ekinde gönderilen 12.08.2020 tarihli telif sözleşmesine göre; Adli … Özel Hukuk Soru Bankası isimli 18.baskı kitabın 2300 adet için basım, yayın ve tüm mali haklarının eser sahipleri … ve … tarafından … Eğitim Kurumlarına devredildiği, 2000 adet için etiket fiyatı üzerinden 410 telif (617 stopaj düşüldükten sonra) ödenmesine karar verildiği, 13.08.2020 tarihli Süreli Olmayan Yayınlar İçin Bandrol Talep Formu ve Taahhütnamesine göre; eser sahiplerinin … ve … olduğu Adli … Kamu Hukuku Soru Bankası isimli kitabın 18 baskısı için 12.09.2020 tarihli sözleşmeye dayanılarak davacı … Eğitim Kurumları tarafindan 2300 adet bandrol alındığı, taahhütname ekinde gönderilen 12.08.2020 tarihli telif sözleşmesine göre; Adli … Özel Hukuk Soru Bankası isimli 18.baskı kitabın 2300 adet için basım, yayın ve tüm mali haklarının eser sahipleri … ve … tarafından … Eğitim Kurumlarına devredildiği, 2000 adet için etiket fiyatı özerinden 9610 telif ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/188911 Soruşturma Numaralı Dosyası:
Soruşturma dosyasında yapılan incelemede; Soruşturma numaralı dosya kapsamında tutulan 11.11.2020 tarihli tutanakta; “Bahse konu iş yerinin 18 metre kare alana sahip olduğu, iş yerinde 4 (dört) adet fotokopi makinesinin olduğu, iş yeri duvarlarında tavana kadar rafların olduğu, raflarda kırtasiye malzemelerinin olduğu, iş yerinin girişe göre sağındaki masa üzerinde 1 adet masaüstü bilgisayarın olduğu, bilgisayarın yapılan kontrolünde müşteki firma olan … eğitim kurumlarına ait yayınlarla ilgili herhangi bir dosyanın olmadığı, iş yeri genelinde harici bellek, flash bellek, hard disk olmadığı yapılan araştırmada anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildiği ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.03.2021 tarih ve 2021/53233 karar numaralı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yapılan itiraz neticesinde …D.iş kararı kesinleşmiş olduğu, tarafların talebi bulunmadığı anlaşılmakla kesinleşme şerhi düzenlenmediği tespit edilmiştir..
Davalıya yapılan fotokopi ödemesine ilişkin olarak davacı tarafından dekontu sunulan 21.09.2020 tarihli 80 TL’lik ödemenin de CD içerisindeki kayıtlar arasında yer aldığı görülmüş ise de, dekonttaki açıklamanın parayı gönderen kişi tarafından yazıldığı, davalı tarafından oluşturulmuş bir belge olmadığı anlaşıldığından, bu belge davacının iddialarının kanıtı olarak kabul edilmemiştir.

…. tarafından gönderilen 17.03.2021 sayılı yazı ekinde; …’a ait hesap hareketlerinin CD olarak gönderildiği, hesap hareketleri açıklamalarında “fotokopi ücreti”, “kitap ücreti”, “not bedeli” açıklamalarında yer aldığı, “fotokopi ücreti” açıklamalarının davacıya ait kitapların fotokopi ücreti olarak kabul edilmesi mümkün görülmemiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan davacıya ait kitapların spiralli fotokopi nüshalarınında davalı tarafından oluşturulduğu hususu da ispatlanabilmiş değildir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, somut olayda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca davalının işyerinde yapılan aramaya ilişkin tutanak ve kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı, davalının davacıya ait dava konusu kitapları fotokopi yoluyla çoğaltıp sattığına ilişkin herhangi bir somut delile ulaşılamaması, davacının mahkememize sunmuş olduğu paket içeriğinin iddiaları ispatlamaya yeterli olmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,40 TL bakiye harcının davacıdan alınarak, hazineye gelir kaydına,
3-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarıca reddedilen tecavüzün ref’i yönünden 7.375,00 TL, maddi tazminat yönünden 7.375,00 TL, manevi tazminat yönünden 7.375,00 TL olmak üzere toplam 22.125,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/01/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.