Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/332 E. 2021/224 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/332
KARAR NO : 2021/224

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2021
İDDİA:
Davacı vekili 20.10.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “… … … …+şekil”, “… … … …+şekil”, “…”, “…”, “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini 29, 30 ve 35.sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu … markasının müvekkilin dayanak markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve birebir aynı emtiayı kapsadığını, markalar arasında iltibas tehlikesi olduğunu, markaların benzer olduğunu, … ibareli markanın … markalarının tanınmışlığı nedeniyle mal ve hizmet gözetilmeksizin tescil edilmemesi gerektiğini belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve … sayılı “…+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru işlem safahatını açıklamış, markalar arasında karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunmadığı, markaların bütünsel olarak farklılaştığı, markaların anlamsal açıdan çok farklı olduğu gibi ihtiva ettikleri farklı şekil renk, ibareler sebebiyle şekilsel ve fonetik yönden de benzer olduklarının ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, beyan dilekçesinde davalı kurum tarafından alınan kararır usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “…+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 24.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.10.2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı “… … … …+şekil”, “… … … …+şekil”, “…”, “…”, “…” ibareli markanın, davalı şirketin … sayılı “…+şekil” ibareli başvurusu yönünden SMK’nın 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin 26/09/2019 tarihinde “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 29, 30, 35.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı “… … … …+şekil”, “… … … …+şekil”, “…”, “…”, “…” ibareli marka ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 09.04.2020 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Davacının esaslı ve tek unsuru TOULİP ile … markaları arasında görsel olarak ortalama, duysal olarak yüksek, kavramsal olarak ise benzerlik olmadığı/farklılık bulunduğu,
Markalar arasında kısmen emtia benzerliği bulunduğu, Markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, … markasının tanınmış olmadığı, Kötü niyet konusundaki takdirin Mahkemede olduğu, YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı,” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 35.sınıftaki mal ve hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı “… … … …+şekil”, “… … … …+şekil”, “…”, “…”, “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 01, 05, 29,30. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.

Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 29, 30, 35/5.sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 35/5 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.Pekmez” mal/hizmetlerinin davacıya ait gerekçe markaların kapsamında yer alan mallarla aynı veya benzer mal/hizmetler olduğu; kalan mal/hizmetlerin ise farklı olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı … sayılı “… … … …+şekil”, “… … … …+şekil”, “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Potansiyel Müşterinin Dikkat ve Özeni:
Malum olduğu üzere, markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesi görsel, duysal ve kavramsal açıdan en önemlisi de potansiyel müşterinin bakış açısından yapılır. Markalar arasındaki müşterek emtialar olan 29 ve 30. sınıftak gıda ürünleri günlük ihtiyaç maddeleri olması itibarıyla her kesimden müşteriye hitap etmekle birlikte müşterilerin sağlı ve esenliklerini de ilgilendiren gıda ürünleri için belli bir dikkat ve özen de gösterecek olmaları, belli oranda marka sadaketine sahip olacakları dikkate alındığında potansiyel müşterinin dikkat ve özeninin ortalama olduğu kanaatine varılmıştır.
Önceki Markanın Ayırt Ediciliği:
Önceki markanın ayırt ediciliği, markanın koruma kapsamının belirlenmesinde dikkate alınacak unsurlardan birisidir. Lakin, ayırt ediciliği düşük olan markalarda küçük farklılıklar, iltibası önlemeye yetecekken, ayırt ediciliği yüksek olan markalarda daha büyük farklılıklar aranacaktır. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki önceki markanın ayırt ediciliği karışıklık riski değerlendirmesinde dikkate alınabilecek faktörlerden sadece birisidir ve tek başına iltibasın varlığını veya yokluğunu göstermez.
Davacının markalarının esaslı unsuru olan … ibaresi ülkemizi tanıtıcı işaretlerden olan “lale” manasıyla bir kısım müşteri açısından bilindiğinden veya diğer bir kısım müşteri açısından ise iştigal konusuyla ilgisi olmayan özgün bir kelime olarak değerlendirileceğinden davacının “…” ibaresini içeren markalarının başlangıçtaki ayırt ediciliğinin yüksek olduğu kanaatine varılmıştır.
… markalarının kullanımına ilişkin bir kısım deliller sunulmuşsa da daha bir paket maya ve … markasını içeren önlük, tshirt gibi promosyonel ürünleri içeren kullanıma ilişkin kanıtlar markanın sonradan kullanılarak ayırt edicilik kazandığı yönünde bir izlenim vermemiştir.

Markaların Benzerliği:
Markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesi görsel, duysal ve kavramsal açıdan en önemlisi potansiyel müşterinin bakış açısından yapılır.
GÖRSEL BENZERLİK: Önceki markanın lale manasına gelen “…” şeklinde tek bir kelime olarak algılanacak olması sonraki başvurunun ise “turlib” biçiminde iki heceli uydurma bir kelime olarak algılanacak olması hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde görsel olarak markalar arasındaki benzerlik düşük olarak değerlendirilmiştir.
DUYSAL BENZERLİK: … şeklinde okunan markaların aynı şekilde başlayıp çok benzer şekilde bitmesi ile aynı sesli harfleri içeriyor olmaları nedeniyle markalar arasında duysal benzerliğin yüksek olduğu değerlendirilmiştir.
KAVRAMSAL BENZERLİK: Önceki markaların esaslı unsuru … başvurunun esaslı unsuru ise …’tir. … ibaresi sıradan bir İngilizce kelimeye göre ülkemizde daha çok bilinmektedir. …’in manasını bilen bir kısım müşteri açısından … ile … arasındaki fark ayırt edilebilecektir. Diğer müşteriler açısında nise … ve …’in manası olmayan kelimeler olarak algılanacağından markalar kavramsal olarak farklı kabul edilecektir.
Karıştırılma İhtimali:
Karıştırılma ihtimali halkın halkın mal ve hizmetlerin aynı veya bağlantılı kaynaktan geldiği
yönünde yanılgıya kapılma riskidir. Karıştırılma ihtimali değerlendirmesi, markaların benzerliği, emtiaların benzerliği gibi çeşitli faktörlerin dikkate alınmasıyla yapılır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Markanın hitap ettiği müşteri kitlesinin dikkat ve özeni ortalamadır, önceki … markalarının başlangıçtaki ayırt ediciliği yüksektir, markalar görsel olarak ortalama düzeyde, duysal olarak yüksek düzeyde benzerdir, markalar arasında kavramsal benzerlik de yoktur.
Bütün bu unsurlar bir arada değerlendirildiğinde markalar duysal olarak yüksek derecede benzer olarak değerlendirilmiş olsa da potansiyel müşterilerin görsel muayene neticesinde alacağı ürünleri içeren 29, 30. sınıftaki mallar açısından görsel benzerliğin daha özellikle öneml önemli olması ile markalar arasında bir kısım müşteri açısından kavramsal farklılık olması diğer bir kısım müşteri açısından ise markaların kavramsal olarak benzer olmaması unsurları bir arada değerlendirildiğinde markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut davada davalı şirket başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.