Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/331 E. 2021/163 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/331
KARAR NO : 2021/163

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021
İDDİA:
Davacı vekili 19.10.2020 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 29, 30, 35.sınıflarda tescil edilmek üzere TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “… ÇEKİRDEK” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, başvurularının Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile re’sen 29.SINIF: “Kuru yemişler” ve 30. SINIF: “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” malları yönünden reddedildiğini, bu kısmi ret kararına karşı yaptıkları itirazın bu kez TÜRKPATENT YİDK kurulunca 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, oysa müvekkilinin marka başvurusunun “… ÇEKİRDEK” olduğunu ve marka başvurusunun ayırt edici olmadığı iddiasının kesinlikle kabul edilmediğini, müvekkilinin … markasının tanınmış marka olduğunu, … ÇEKİRDEK markasının müvekkili tarafından tanınır hale getirildiğini, “… …” markasının devamı niteliğinde bir seri marka olduğunu, “… …” ve “… … …” markalarının tanıtımı için yoğun emek ve para harcadığını, müvekkilinin markalarının diğer firma markalarından potansiyel alıcı açısından ayırt edilebilir nitelikte olduğunu ve bu nedenle ayırt edici olmayan bir ibare ya da işaret içermediğini, belirterek Türk Patent 06.08.2020 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; tescili talep edilen standart yazı karakteri ile yazılmış, başkaca herhangi bir unsur içermeyen “… ÇEKİRDEK” ibaresinin redde konu mallar bakımından doğrudan tanımlayıcı nitelikte olduğunu, anılan ibarenin ret kapsamındaki mallar bakımından ayırt ediciliğinin bulunmadığını, bu nedenle başvuruya konu olan işaretin başvuru kapsamından çıkartılan mallar bakımından tescil edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

YARGILAMA VE DELİLLER:
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, iptali istenen … sayılı YİDK kararı ve davacıya ait … sayılı “… ÇEKİRDEK” ibareli başvuru sayılı marka işlem dosyası getirtilmiş, teknik ve özel bilgiyi gerektiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor objektif, dosya kapsamındaki delillerle tutarlı denetim ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiş, ve Mahkememizce de benimsenmiştir.
GEREKÇE
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Değerlendirilmesi ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali istemine ilişkindir. Kararın davacı vekiline 21.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 19.10.2021 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/C maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “… ÇEKİRDEK” ibareli başvurusu yönünden, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) madde ve bentleri anlamında tescil engeli bulunup bulunmadığından ibarettir.
… sayılı başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının, 25.10.2019 tarihinde “… ÇEKİRDEK” ibaresinin 29, 30, 35.sınıflarda yer alan “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kuru yemişler. 30 Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.Pekmez” emtiasında kullanılmak üzere marka olarak tescili istemiyle davalı kuruma başvuruda bulunduğu, … kod numarasını alan başvurunun mutlak ret nedenleri yönünden incelenmesi sonucu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) bendi uyarınca 29.SINIF: “Kuru yemişler” ve 30. SINIF: “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” malları yönünden kısmen reddine karar verildiği, bu kararın yeniden incelenmesi isteminin ise, TÜRKPATENT YİDK’nun, … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiği, anılan kararın iptali istemiyle Mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, buna göre;
6769 S. SMK’nın 5/1-b Maddesine Göre Değerlendirme:
6769 S. SMK’nın 5/1-b bendi gereğince ‘’Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler” marka olarak tescil edilemez. Belirtilen resen red tescil engeli bakımından aranan ayırt edicilik koşulu başvuru veya tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerle ilişkin olarak ayırt ediciliği nitelemektedir. Başka bir ifadeyle aranan temel kriter somut ayırt ediciliktir. 5/1-b düzenlemesinden kasıt “Maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde, hiçbir ayırt ediciliğe sahip olmayan dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerin tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir. Tüm modern marka sistemlerinde ve AB Marka Tüzüğünün 7 nci maddesinde de marka olarak tescil edilemeyecek ayırt edici olmayan işaretler benzer şekilde düzenlenmiştir. ….” şeklindeki gerekçeye göre hiçbir ayırt ediciliği olmayan dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerdir. Bu düzenleme m. 5/1-a düzenlemesinden farklıdır zira 5/1-a ile yapılan inceleme mal/ hizmetlerden bağımsızdır. Oysa 5/1-b’ de yer alan “’Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmama” durumu tescili istenen mal/ hizmetlerde ortalama tüketicilerin bu işareti marka olarak görmeyeceğidir. Ezcümle gerekçede kullanılmış olan “ilgili mal veya hizmetler için ayırt ediciliğe sahip olma” ifadesi, buradaki ayırt ediciliği, marka olarak seçilmiş işaretin, kapsamındaki mal veya hizmetlere “bağlı/bağımlı ayırt edicilik”tir. Söz konusu tescil engelini örneklendirmeye çalışırsak; bira şişesi şeklinin “bira” malları için tescil edilmek istenmesi durumunda şeklin, tescil kapsamındaki mala bağlı/bağımlı bir işaret olması nedeniyle “herhangi bir şekilde ayırt edici niteliği bulunmayan işaret” olmaktan kaynaklı mutlak tescil engeli söz konusu olacaktır. Aynı şekilde “anahtar” sözcüğünün “anahtarlıklar, çilingir hizmetleri” gibi mal veya hizmetler için tescil edilmek istenmesi durumunda da marka olarak tescil edilmek istenen işareti oluşturan sözcük unsurunun, tescil edilmek istendiği mal veya hizmetlere bağlı/bağımlı olması nedeniyle tescil edilebilmesi mümkün olmayacaktır.
Uyuşmazlık kapsamında davacının başvurusunda tescil edilmek istenen 29 / 30 / 35. Sınıftaki mal ve hizmetler yer almaktadır. Bu sınıftakilerden 29. SINIF: “Kuru yemişler” ve 30. SINIF: “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.” mallar red edilmiştir. Davaya konu olan markanın ortalama tüketicide Ay çekirdeğinin, kahvenin ve kakaonun niteliğine, özelliğine ve kalitesine ilişkin bir bilgi canlanacağından bu kelimenin doğrudan redde konu olan 29. SINIF: Kuru yemişler ve 30. SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.” mallar bakımından tanımlayacağı olduğu gözlemlenmiştir. Başvuru markasının tescil edilmek istendiği redde konu bu mallarla ilişkilendirilmesi veya belirtilen sonuçların hedef olarak konulması durumunda hedefe ulaşmadaki araç olarak düşünülmesinin mümkün olmayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Belirtilen bu hususlar karşısında davaya konu olan markanın markasal ayırt ediciliğinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
6769 S. SMK’nın 5/1-c Maddesine Göre Değerlendirme:
6769 S. SMK’nın 5/1-c maddesi uyarınca ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren, malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren yani tanımlayıcı markalar tescil edilemezler. Bu çerçevede bir markanın tanımlayıcı olup olmadığı incelenirken, önce bu işaretin, tescili istenen mal ve hizmetler tespit edilmeli, markanın anlamsal, görsel ve fonetik özellikleri dikkate alınmak suretiyle bütünsel bir yaklaşımla, ortalama tüketicinin bu işarete ne şekilde bir anlam yükleyeceği, markanın konusunu oluşturan ibarenin bir marka mı yoksa bir ürünün genel adı veya görünümü olarak mı algılanacağı incelenmelidir.
Yüksek Mahkemece benimsenen görüş de doktrindeki görüş ile paralel doğrultuda olup bu husus, muhtelif kararlarda aşağıdaki şekilde vurgulanmıştır.
“…Başvuru konusu mal veya hizmet için doğrudan karakteristik özellik belirtmeyen, ancak ifade ettiği anlamlar ya da tanımlayıcı ibareler bakımından birden çok seçenek içerisinden yapılacak değerlendirme sonucunda dolaylı olarak bu ibarenin başvurusu konusu mal ve hizmetler bakımından da (telmih yoluyla) karakteristik özellik ifade edeceği sonucuna yol açan işaretlerin, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi anlamında mutlak red sebebi olan tasviri işaretlerden kabulü mümkün değildir.”( Yargıtay 11 .HD 2016/438 E.,2017/3391 K.)
Yüksek Mahkemenin başka bir kararında ise bu durum aşağıdaki şekilde vurgulanmıştır.
“Bir işaretin 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendinde belirtilen münhasıran veya esas unsur olarak karakteristik özellik belirten tasviri nitelikteki işaretlerden olduğunun kabulü için, başvuruya konu markanın kapsadığı emtia bakımından cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer coğrafi, kaynak vb hususlarda doğrudan karakteristik özellik belirten, tanımlayıcı nitelikteki ibareler vasfında olması gereklidir. Başvuru konusu mal veya hizmet için doğrudan karakteristik özellik belirtmeyen, ancak ifade ettiği anlamlar ya da tanımlayıcı ibareler bakımından birden çok seçenek içerisinden yapılacak değerlendirme sonucunda dolaylı olarak bu ibarenin başvurusu konusu mal ve hizmetler bakımından da (telmih yoluyla) karakteristik özellik ifade edeceği sonucuna yol açan işaretlerin, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi anlamında mutlak red sebebi olan tasviri işaretlerden kabulü mümkün değildir. “TITAN” ibaresinin titanyum elementinin kısaltılmış hali olduğunu ve saat emtiası için üstün özellik katan bir metal olduğunu beyan etmiş ise de bu açıklamaya dayalı olarak anılan ibarenin özel bir zihni çabaya gerek olmaksızın, sıkı ilişkisi nedeniyle doğrudan ve münhasıran saat emtiası için karakteristik özellik belirten bir işaret olduğu sonucuna da varılamaz. (Yargıtay 11 HD. 2014/4470E, 2014/10387K)”
Görüleceği üzere işaretin söz konusu mutlak ret nedeni kapsamında kalıp kalmadığının, başvuru kapsamındaki emtialar ile işaret arasındaki ilişki gözetilerek değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu aşikârdır. Zira işaretin, ilgili mal ya da hizmetin bir özelliğini ifade edip etmediği değerlendirilirken, başvuru kapsamındaki mallar/ hizmetler esas alınmak durumundadır. Çünkü bir mal / hizmet için tanımlayıcı nitelikte olan bir kelime, başka bir mal / hizmet için tanımlayıcı olmayabilir. Örneğin; meyveler için nitelik belirten “taze” kelimesi, elektronik cihazlar için, akaryakıt ürünleri için cins belirten “diesel” ibaresi pantolonlar için herhangi bir özellik belirtmemektedir.
Dolayısıyla bir işaretin ayırt edici olup olmadığı ya da cins, çeşit, vasıf bildirici mahiyet taşıyıp taşımadığı hususunun başvuru kapsamındaki emtialar bakımından topyekûn bir şekilde ele alınarak incelenmesi doğru olmayıp her bir emtia bakımından ayrı ayrı değerlendirmede bulunulması gerekmektedir.
“Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait başvurunun “mantının ustası” ibaresini taşıdığı ve 30. sınıfta tescili için başvuruda bulunulduğu, başvuru kapsamındaki “makarnalar, mantılar, erişteler” emtiaları bakımından 556 sayılı KHK’nin 7/1-a ve 7/1-c hükümleri kapsamında tescil engelinin bulunduğu, ancak 30. sınıftaki diğer emtialar için tescil engelinin bulunmadığı…”
Yukarıdaki doktrin görüşleri ve içtihatlardan görülebileceği üzere bir işaretin SMK m. 5/1-c kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini, vasfını, amacını hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan, mal veya hizmet ile sıkı ilişkisi sebebiyle mal veya hizmetin bir özelliğini derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi SMK m. 5/1-c hükmü uyarınca, marka kapsamındaki mal veya hizmetleri tanımlayıcı nitelikteki işaretlerin, marka olarak tescil edilmek suretiyle bir şahsın inhisarına verilmesi mümkün değildir. Ancak işaretin 5/1-c bendi kapsamında değerlendirilmesi için, işaretin hiçbir özel zihni çabaya gerek olmaksızın, doğrudan doğruya, mal ve hizmet ile sıkı ilişkisi nedeniyle malın veya hizmetin bir özelliğini veya kompozisyonunu derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir. Bir mal veya hizmeti doğrudan çağrıştırmayıp akla getirmeyen ancak imada bulunan kelimelerin tescilinin bu maddeye göre engellenmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bir işaretin ayırt edici olup olmadığı ya da cins, çeşit, vasıf bildirici mahiyet taşıyıp taşımadığı hususunun başvuru kapsamındaki emtialar bakımından topyekûn bir şekilde ele alınarak incelenmesi doğru olmayıp her bir emtia bakımından ayrı ayrı değerlendirmede bulunulması gerekmektedir. Tanımlayıcılık değerlendirmesi yapılırken sadece YİDK tarafından reddedilen ve dava konusu olan mallar dikkate alınmış olup, dava konusu haricinde kalan emtialar değerlendirme dışı tutulmuştur.
Davaya konu olan emtialar gıda ürünleridir. Gıda emtialarının değerlendirmelerinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınmalıdır; malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün tanımlayıcı olarak algılaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının

karışıklık yaşama ihtimali bulunması, tanımlayıcı bulunmasının kabulü için yeterli olmaktadır. Somut uyuşmazlıkta reddedilen gıda ürünlerinin çeşitli eğitim, meslek, gelir ve statü grubundan tüketiciye hitap edebilen ürünler oldukları, dolayısıyla tüketicinin bu ürünlerden yararlanırken ki satın alım sürecinde anlık tercihler ile hareket edebileceği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda tüketici kitlesinin ortalama dikkat, seçicilik ve özen seviyesine sahip bir tüketici grubu olarak kabulü mümkündür. Dava konusu “… ÇEKİRDEK” markasının ortalama tüketici kitlesi tarafından amacının ve işlevinin ne olduğu bilinebilecek niteliktedir. Davaya konu olan marka “… ÇEKİRDEK” ibaresi, bir ay çekirdeği, kahve çekirdeği ya da kakao çekirdeğine gönderme yapan tanımlayıcı bir kelime grubudur. Dava konusu emtialar, çekirdekten üretime başlanıp, kavrularak (ve bazen diğer işlemlerden geçerek) son emtia halini alan ürünlerdir. Kuru yemişlerden ay çekirdeği, ay çekirdeğinin kavrulmasıyla; kahve, kahve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesiyle; kakao tozu ve çikolata ise kakao çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesiyle (ve diğer işlemler ile) elde edilmektedir.
Markada yer alan “…” ifadesi renk olarak tanımlayıcı olmakla birlikte (çekirdeğin … olanı), esas olarak çekirdeklerin kavrulma derecesine ilişkin “yoğun/çok kavrulmuş” anlamını da ifade etmektedir. Kavrulma derecesi arttıkça ürünlerin rengi açık kahverengi, koyu kahverengi olarak siyaha kadar gidebilmektedir. Bu anlamda da tanımlayıcılık mevcuttur.
Tüm bu doktrin ve yargı kararları ışığında somut olaya bakıldığında incelenmesi gereken; dava konusu markanın, hiçbir özel zihni çabaya gerek olmaksızın, doğrudan doğruya, çekişme konusu olan mal ve hizmetlerle sıkı bir ilişki içerisinde olup olmadığı, malın bir özelliğini veya kompozisyonunu derhal düşündürüp düşündürmediği ve akla getirip getirmediği, tüketicinin işareti gördüğünde kesin olarak malın niteliğini tanımlayıp tanımlamadığına ilişkin zihninde birkaç seçeneğin oluşup oluşmadığının tespitidir.
Bu bağlamda dava konusu marka ele alındığında, markayı oluşturan kelimelerin hepsi Türkçe kökenli ve ortalama tüketici tarafından bilinebilecek kelimelerden oluşmaktadır. Söz konusu marka sadece kelime unsurundan oluşan ve aynı sırada eşit büyüklükte “… ÇEKİRDEK” ibarelerinin yer alması ile meydana gelmiştir. Dava konusu markanın aslında bir kahve ve ay çekirdeği gibi gıda ürünlerinin niteliğini, özelliğini ve kalitesini belirten bir kelime grubu olduğu değerlendirilmiştir. Tuzluluk oranı haricinde ay çekirdeği çeşitlerine bakıldığında, pijamalı, dakota ve … yer almaktadır. Yine kahvelerde ise … çekirdek kahvenin çok kavrulduğunu, tadının yoğun ve sert olduğunu göstermektedir. Bu minvalde markanın kavramsal karşılıktan kaynaklı olarak tüketicide bıraktığı mesaj doğrudan bir mesajdır. Nitekim anılan ibarenin ticaret hayatında nitelik bildirme amaçlı yaygın bir kullanımı bulunduğundan, tüketicide bu doğrultuda bir aşinalık oluşturacağı mütalaa edilmiştir. Diğer bir ifade ile “… ÇEKİRDEK” red edilen mallar bakımından tüketicide doğrudan ve tereddütsüz bir algı yaratması durumu gündeme gelebilecek olup redde konu malların bir vasfını, türünü ifade eder mahiyette olacağı, tanımlayıcı olarak nitelendirilebilecek bir ibare olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu bilgiler doğrultusunda, davaya konu “… ÇEKİRDEK” ibaresinin redde konu olan malların bir özelliğini, niteliği ve kalitesi dikkate aldığında doğrudan doğruya tüketici algısında ekstra bir incelemeye gerek olmadan ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicilerin aklına direkt geleceği, özellikle GIDA sektöründe redde konu olan mallarda kullanılan/bilinen terimler/kelimeler arasında olduğunun fark edileceği bu nedenle aranan asgari ve soyut ayırt edici niteliği haiz olmadığı mütalaa edilmiştir. Zira mal veya hizmeti tanımlayıcı nitelikteki bu tür işaretler üzerinde bir kişiye marka hakkı tanınması, rekabet imkânının haksız biçimde sınırlandırılmasına yol açar. Çünkü marka üzerinde elde edilen hak, aynı zamanda bir ‘tekel hakkı’dır.
Marka sahibi, kendisi dışındaki kişi ve kuruluşların, aynı işareti/tanıtma vasıtasını, başkalarının kullanmasını engelleyebildiğinden, bu, söylenebilmektedir. Dolayısıyla, üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini tek başına ihtiva eden, o mal veya hizmet için tanımlayıcı olan bir işaret, marka olarak tescil edilmemelidir. Bu tür işaretler, ancak ve sadece, yanına ayırt edici ekler/eklemeler/başka unsurlar alınmak şartıyla oluşturulacak yeni markalarda herkes tarafından kullanılabilir. Marka sahibi, kendisi dışındaki kişi ve kuruluşların, aynı işareti/tanıtma vasıtasını, başkalarının kullanmasını engelleyebildiğinden bu söylenebilmektedir. Dolayısıyla davacının redde konu mallar yönünden özelliği veya kompozisyonu dikkate alındığında doğrudan doğruya tüketici algısında ekstra bir incelemeye gerek olmadan ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicilerin aklına birden bire gelmesinin muhtemel olacağı bu sebeple asgari ve soyut ayırt edici niteliğe haiz olmadığı mütalaa edilmiş olup; 6769 sayılı SMK madde 5/1-c anlamında tanımlayıcı olduğu ve bu maddede düzenlenen tescil engelinin somut olayda bu emtialar yönünden oluşacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, dava konusu … sayılı “… ÇEKİRDEK” ibareli markanın redde konu olan mallar bakımından 5/1-b bendi gereğince ayırt ediciliği sağlayamadığı, 5/1-c bendi gereğince dava konusu … sayılı “… ÇEKİRDEK” markasının redde konu olan mal ve hizmetler bakımından ayırt edici bir nitelik taşımadığı, yapılacak hizmetin niteliğine ve kaynağına gönderme yapması durumunun gündeme geleceğinden redde konu olan “29. SINIF: Kuru yemişler ve 30. SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” yönünden engel bir durum söz konusu olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı TÜRKPATENT için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/04/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.