Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/306 E. 2021/205 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/306
KARAR NO : 2021/205

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

İDDİA:
Davacı vekili 05.10.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin şirketin sağlık sektörüne dünya standartlarındaki ürünleri kazandırmak ve etkili hizmet anlayışıyla ulusal ve uluslar arası pazarda faaliyette bulunmak amacıyla 2009 yılında İstanbul‟da kurulduğunu; davalı şirket tarafından davalı kurum nezdinde … sayılı ve 5.sınıfta … ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu; davacı şirket tarafından SMK madde 6/3 ve 6/9 gereğince itiraz edildiğini; itirazın davalı kurum tarafından önce 11.04.2020 tarihli kararı ile sonrasında 10.06.2020 tarihinde dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini; davacı şirket tarafından … Solüsyonu 250 ml (….Çözelti) için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 29.12.2016 tarihinde ruhsat başvurusunda bulunduğunu; yine davacı şirket tarafından … 250 ml (… 1.5 Mg/Ml Oral Çözelti) için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 13.04.2017 tarihinde ruhsat başvurusunda bulunduğunu; davacı şirketinLaxeno 1.5 Mg/Ml Oral Çözelti ve LaxenoDiet 1.5 Mg/Ml Oral Çözelti ticari isimleri için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu nezdinde 11.01.2019 tarihinde ruhsat aldığını; söz konusu ürünlerin hali hazırda piyasada bulunduğunu gösteren eczaneler tarafından kullanılan ilgili … Media görsellerinin dava dilekçesin ekinde sunulduğunu; davacı şirket tarafından ruhsatı alınan … markalı ilaçların ruhsat tarihinden itibaren üretilip satılmakta olduğunu; ruhsat, fatura ve IMS(Information MedicalStatistics) verileri ışığında dava konusu kararın SMK madde 6/3 gereğince hukuka aykırı olduğunu; zira 11.01.2019 tarihinde ruhsatı alınan ilaçların 12.08.2019 tarihinde satışa sunulduğunu; davalı şirketin dava konusu marka başvurusunun tarihinin 25.10.2019 olduğunu; bu tarihten önce davacı şirketin ilaçları için kesilen 18 adet fatura bulunduğunu; yine 12.06.2019 tarihinde davacı şirket tarafından … Ecza Deposuna … ticari isimli ürünün 350 adet satışının yapıldığını gösteren faturalar bulunduğunu; yine aynı şekilde davalının marka başvuru tarihine kadar değişik tarihlerde davacının ürünlerinin satışına dair faturalar bulunduğunu; ilaç sektöründe sıklıkla kullanılan ve haftalık, aylık, üç aylık ve yıllık düzeyde ilaç satışlarını gösteren IMS verilerinde de söz konusu davacının markasını taşıyan ilaçların davalının başvuru tarihinden önce satıldığının görüldüğünü; söz konusu veriler ışığında davalının marka başvurusundan önce dava konusu ibarenin fasılasız, ciddi ve ticari etki doğuracak şekilde davacı şirket tarafından kullanıldığını; davalı şirketin aynı zamanda davacının ruhsatını aldığı ve satmakta olduğunu markasının aynı ve ayırt edilemeyecek derecede benzerini marka başvurusuna konu yaparak kötüniyetli olduğunu da ortaya koyduğunu; davalı şirketin aynı zamanda Sağlık Bakanlığı‟na yaptığı Laxen Şurup ve Laxenama için Bakanlıktan ismin davacı şirket ruhsat başvurusu ile benzerliği nedeni ile reddedildiğini bu nedenle isim değişikliğine gitmek durumunda kaldıklarını ancak davacının isim değişikliğine gitmesi gerektiğini belirttiğini; buna rağmen davalının aynı isim ile marka tescil başvurusunda bulunduğunu; davalı şirketin başvurusunun açıkça davacının ürünü piyasada iken engelleme amacı güttüğünü; davalı şirketin davacı şirketin ruhsatından ve satışından haberdar olmasına rağmen dava konusu başvuruyu yapmasının açıkça kötüniyet olduğunu; davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini; TÜRKPATENT YİDK’nun 08.08.2020 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptali ile davalı şirketin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru işlem safahatını açıklamış, Marka Hukukunda korumanın kural olarak tescil ile kazanıldığını; tescil ile elde edilen korumaya getirilen istisnalar olmakla birlikte bunların koşullarının oluştuğunun belgeler ile ispatlanması gerektiğini; SMK madde 6/3 gereğince eskiye dayalı kullanım hakkına ilişkin tescil dışı hak elde etmiş kişinin itirazını kabul edilebilmesi için tescilsiz işaretin markasal olarak kullanılması gerektiğini ve belirli bir ayırt ediciliğe kavuşması gerektiğini; YİDK tarafından davacı tarafından sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde ihtilafa konu markanın işbu başvurudan önce itiraz sahibi tarafından ciddi markasal kullanımını gösterir nitelikte delile rastlanmadığından davacı tarafın kullanımının bu ibarenin başkası tarafından kullanımı engelleme hakkı verebilecek nitelikte olmadığı ve davacının SMK madde 6/3 gerekçeli itirazının yerinde olmadığı kanaatine varıldığını; davacı tarafından sunulan belgelerin davalı şirketin kötüniyetli olduğuna dair bir ispat da içermediği için bu yöndeki itirazın da reddine karar verildiğini; dava konusu kararın yerinde olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Merve Sevinç vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 2015 yılından beri ilaç sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu; müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ilaçları için yoğun çalışmalar neticesinde kendine özgü olan …, …, … ibareli markalar için TÜRKPATENT nezdinde tescil başvurusunda bulunduğunu ve 2016/35781 sayısı ile …, 2016/35785 sayısı ile …, … sayısı ile … markalarını tescil ettirdiğini; Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu‟nun kendisine ruhsat başvurusu yapılan ürünler için tescil şartı aramamakta olduğunu; ancak piyasadaki ilaçlarla bir harf benzerliği olduğu zaman başvuru yapana isim değişikliği yaptırdığını; davalı şirket tarafından … ve … markaları için ürün çıkartabilmek adına ruhsat başvurusunda bulunulduğunda TTCİK tarafından isim değişikliği yapılmasının bildirildiğini; davalı şirketin marka başvurusundan önce ruhsat başvurusu için TİTCK‟ye başvurması halinde davacı şirketin ruhsat alamamış olacağını; davalı şirketin bu sebeple zarara uğradığını ve bu nedenle kötüniyetli olarak addedilmesinin mümkün olmadığını; davalı şirketin adına kayıtlı başkaca markalarının da bulunması nedeni ile davacı şirkete söz konusu …, …, … ibareli markaların kullanım hakkının davalı şirkette olduğuna dair ihtarname gönderildiğini ve satış ve kullanımın sona erdirilmesi gerektiğinin belirtildiğini; buna rağmen davacı şirketin kullanım ve satışa devam ettiğini; bu nedenle davacı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 2. FSHHM‟nin … E. sayısı ile davalı şirket tarafından dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu; davacı şirket tarafından 12.08.2019 tarihinde … markasını havi ürünlerin satışa sunulduğunu iddia ettiğini ancak davalının 2016/35781 sayısı ile … markasını 27.10.2016, 2016/35785 sayısı ile … markasını 24.11.2016, … sayısı ile … markasını 25.10.2019 tarihinde tescil ettirdiğini; davacının 2 aylık bir sürede tanınmışlık ve eskiye dayalı kullanımdan ötürü hak sahibi olmasının mümkün olmadığını; diğer yandan davacının sunduğu faturaların tüm ülke çapında değil belirli bir bölgede olduğunu ve bu nedenle de tanınmışlık iddiasının gerçeği yansıtmadığını; davalı şirketin piyasaya ürünlerini sunmadan önce davalı kurum nezdinde marka başvurusu yaptığını ve tescile müteakip markasını kullanmaya başladığını; davacı şirketin ise tescilsiz bir şekilde müvekkilinin markasını kullanarak esasen kendisinin kötüniyetle hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor ve teknik yönlerden mahkememizin aşağıdaki kabulü doğrultusunda yararlanılmış; değerlendirme bir bütün olarak hukuki mesele olduğundan, rapordaki bu yönlere ilişen aksi görüş değerlendirmelere aşağıdaki gerekçelerle itibar edilmemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 12.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 05.10.2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davalı şirketin … sayılı “…” ibareli başvurusu yönünden SMK’nın 6/3, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin 25/10/2019 tarihinde “…”ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 05.sınıftaki “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları” emtianın yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının SMK 6/3, 6/9.maddeleri gereğince itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 09.04.2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Dava dosyası incelendiğinde geri ödeme listesine alınmış davaya konu ürünün marka bilinirliğinin ilgili pazar payı veya SGK tarafından bant hesabına dâhil edilerek takibe alınıp alınmadığı hususu hesaba katılarak değerlendirilmesinin daha uygun olacağı ancak bu verilerin yokluğunda dosyadaki mevcut veriler ışığında eskiye dayalı kullanım hakkının ispat olunmadığı; Davalı firmanın kötüniyetli olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu;” ifade edilmiştir.
Davacının eskiye dayalı kullanım iddiası yönünden değerlendirme:
Mevzuatımızda yer alan düzenlemeler uyarınca başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilmekte veya tescil edilmiş ise hükümsüz kılınabilmektedir. Burada söz konusu olan; tescil edilmeden kullanılan bir marka veya ticarette kullanılan ayırt edici nitelikteki herhangi bir işarettir. Dolayısıyla bu kullanıma dayalı üstün bir hakkın varlığı, işaretin ticaret sırasında kullanılmış olmasına bağlıdır. Ticaret sırasında kullanma, marka hukukuna özgü kullanma suretiyle gerçekleşir. Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nispi ret nedenine konu teşkil eden durum, işaretin itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işaret ile kaynağı arasında nispeten bir aidiyet kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından oluşturulmuş ve kullanma neticesi ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak sonraki tescil engellenebilir.
Bu nedenle tescilsiz kullanım ile kast edilen husus, öncelik hakkının işareti ilk defa alelade bir şekilde kullanan kişiye ait olması demek değildir. Başka bir ifadeyle mevzuat anlamında aranan ayırt edicilik, markasal etki doğurmayan veya oldukça sınırlı bir kitle için doğuran kullanımlar değil, tescilsiz işaretin ticari alanda kullanılması suretiyle, ilgili piyasada en azından belli bir oranda bilinir hale gelmesi ve o işareti ihdas edenle birlikte tanınır olması biçiminde anlaşılmalıdır. Ancak buradaki bilinir/maruf olma durumu ile tanınmışlık olgusu karıştırılmamalıdır. İlk kullanma suretiyle marka hakkının doğumunu sağlayan ve bu nedenle markasal etki doğuracak şekilde bir bilinirlik, markanın üzerine konulduğu emtianın hitap ettiği alıcı kitlesi tarafından tanınmaya başlamış olması, belirli bir yer, bölge veya piyasada bilinmesi biçiminde anlaşılmalıdır. Bir diğer ifadeyle, tescilsiz işaretin belirli bir çevre veya piyasa ile sınırlı bir bilinirlik düzeyine erişmesi, maddenin sağladığı korumadan istifade için yeterli görülmelidir. Bunun yanı sıra bu kapsamda sağlanacak koruma sadece tanıtımın yapıldığı mal veya hizmetler ve bu mal veya hizmetlerle yüksek düzeyde benzerlik gösteren mal veya hizmetler ile sınırlı olacaktır. Aksi halde, yani başka mal ve hizmetler yönünden de üstün hak sağlanması halinde, marka tescilinin bir anlam ve önemi kalmayacak, bir nevi tescilsiz bir işarete çok tanınmış bir marka statüsü sağlanması söz konusu olacaktır. Bununla birlikte tescilsiz kullanımın son derece sınırlı olduğu veyahut kullanımların somut deliller ile ortaya konulamadığı hallerde önceye dayalı hak sahipliğinin ispatlanamamış olduğu yorumunda bulunulması gerekecektir. Başka bir ifadeyle markanın münferit kullanımları ile marka tescil kapsamı dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kullanımlar önceye dayalı hak sahipliğinin ispatı açısından yeterli görülmeyebilecektir. Türkiye‟de ilaçların ruhsatlandırılması ile ilgili Kurum Sağlık Bakanlığıdır. İlaçların ruhsatlandırılması 1262 sayılı İspenciyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ve Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği çerçevesinde yapılmaktadır. İlaç: dediğimizde, insanlardaki hastalığı tedavi edici veya önleyici özelliklere sahip olarak sunulan farmakolojik, immünolojik veya metabolik etki göstererek fizyolojik fonksiyonları düzeltmek, iyileştirmek, değiştirmek veya tıbbi teşhis amacıyla insanlarda kullanılan veya insana uygulanan madde veya maddeler kombinasyonunu ifade eder. RUHSAT ise: Bir Beşeri Tıbbi ürünün belirli bir formül ile belirli bir farmasötik form ve dozda, kabul edilen ürün bilgilerine uygun olarak üretilip pazara sunulabileceğini gösteren, Sağlık Bakanlıkça düzenlenen belgeye denir.
Ruhsatlandırma ise “Bir ürünün, pazara sunulabilmesi için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu(TİTCK)tarafından yapılan inceleme ve onay işlemlerini” tanımlayarak gerekli araştırma ve incelemelerden sonra verilmektedir. 02.11.2011 tarihli ve 28103 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” kapsamında Türkiye‟de ilaçlara ruhsat ve satış izninin verilmesi, fiyatlandırılması, sınıflandırılması ve incelenmesinde yetkili tek makam Sağlık Bakanlığına bağlı, “Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu”dur. Türkiye‟de 26 Mayıs 1928 tarihli Resmi Gazete‟de yayımlanan „‟1262 sayılı İspenciyari ve Tıbbi Müstahzarlar kanunu‟ ile ülkemiz piyasasına sunulacak olan beşeri ve tıbbi ürünler için Ruhsat düzenlenmeye başlanmıştır. Ülkemizde piyasaya sunulacak Tıbbi ürünler için Sağlık Bakanlığından RUHSAT alması gerekmektedir.
Bir ilacın sağlık hizmetine sunulabilmesi için, önce ruhsatının alınması gerekmektedir. Ülkemizde ilaçların ruhsatlandırma işlemleri, Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları çerçevesinde hazırlanan ve 19.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği hükümlerine göre yapılmaktadır. Yönetmelikte; ruhsat başvurusunda bulunabilecek ilgililer, başvurularda sunulması gereken dokümanlar, ruhsat başvurularının değerlendirilme, kabul ve red kriterleri, ruhsatın geçerlilik süresi, ruhsat sahibinin sorumlulukları, ruhsatın iptali, ruhsat sahibi değişikliği gibi konular yer almaktadır, “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde ” 22.04.2009 tarihli ve 27208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak güncellenmiş olup bu yönetmeliğe göre Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmayan hiçbir beşeri tıbbi ürün pazara sunulamaz” ve “Türkiye sınırları dahilinde yerleşik bulunan gerçek veya tüzel kişiler, bir ürünü pazara sunmak amacıyla ruhsat alabilmek için gereken bilgi ve belgeleri, her bir farmasötik form için hazırlayarak Bakanlığa sunar” denmektedir Yönetmelikte; ruhsat başvurusunda bulunabilecek ilgililer, başvurularda sunulması gereken dokümanlar, ruhsat başvurularının değerlendirilme, kabul ve redkriterleri, ruhsatın geçerlilik süresi, ruhsat sahibinin sorumlulukları, ruhsatın iptali, ruhsat sahibi değişikliği gibi başlıklar sırasıyla yer almaktadır. 2001/83/EC sayılı Avrupa Birliği mevzuatı ile uyum kapsamında ruhsat başvuru dosyalarının hazırlanması sırasında, Ortak Teknik Doküman (Common Technical Document, CTD) kılavuzunun takip edilmesi gerektiğide belirtilmiştir. Aynı isimde olan preparatlara (TİTCK) tarafından ruhsat verilmez.
Sağlık Bakanlığınca ruhsat verilen ürünlerin isimleri, ruhsat sahibinin adı soyadı ve ruhsat numarası ile birlikte Resmi Gazete‟de ilan edilir.” Ruhsatın Geçerlilik Süresi Yönetmeliğin 21. maddesi gereğince; “Ruhsatlar 5 (beş) yıl süreyle geçerlidir. Ruhsat sahibi, ruhsatın geçerlilik süresi sona ermeden en az 3 (üç) ay öncesinde, gerekli farmakovijilans verileri ile birlikte ruhsatın verildiği tarihten itibaren tüm değişiklikleri kapsayacak biçimde kalite, güvenilirlik ve etkinliğine ilişkin bilgileri ruhsatın yenilenmesi için Sağlık Bakanlığına sunar”
Satış İzni Alınması Yönetmeliğin 26. maddesi gereğince; “Ruhsat sahibi, ruhsatını aldığı beşeri tıbbi bir ürünü ilk kez pazara sunmadan önce, satışa sunulacak son şekliyle iki adet numuneyi satış izni almak üzere Bakanlığa sunar. Bakanlık, satış izni vereceği ürünün numunelerini, kullanma talimatının, ambalaj ve etiket bilgilerinin doğruluğu ve fiyatının uygunluğu açısından inceler. Ürünün ruhsata esas ambalaj ve etiket bilgilerinin ve/veya özelliklerinin değişmesine yol açan işlemler için yeniden satış izni alınması zorunludur”. Dava dosyası incelendiğinde söz konusu … markalı ürünün ruhsatlı olduğu ve Rxmedia bilgilerinden de geri ödeme listesinde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça dosyaya delil olarak davacı şirketin 21.01.2020 tarihli yayıma itiraz dilekçesi, Markalar Dairesi Başkanlığı‟nın 11.04.2020 tarihli kararı, davacı şirketin 10.06.2020 tarihli YİDK başvuru dilekçesi, dava konusu TÜRKPATENT YİDK‟nın 08.08.2020 tarih ve … sayılı kararı, davacı şirketin 29.12.2016 tarihli … ruhsat başvurusu üst yazısı, 11.01.2019 tarihli … İlaç Ruhsatnamesi, 11.01.2019 tarihli LaxenoDiet İlaç Ruhsatnamesi, … ürünün Rxmedia bilgileri, … Kısaltılmış ürün bilgisi, LaxenoDiet Kısaltılmış ürün bilgisi, 12.06.2019, 25.06.2019, 26.06.2019, 02.07.2019, 02.07.2019, 02.07.2019, 04.07.2019, 05.07.2019, 05.07.2019, 09.07.2019, 09.07.2019, 09.07.2019, 19.07.2019, 24.07.2019, 31.07.2019, 27.08.2019, 27.08.2019, 25.10.2019, 05.11.2019, 17.01.2020, 24.02.2020 tarihli faturalar, 2019 Ağustos IMS verileri, 2019 Eylül IMS verileri ibraz edilmiştir.
Eskiye dayalı kullanım hakkının doğumunu sağlayan kullanım yukarıda da izah edildiği üzere alelade bir kullanım değil markasal kullanımdır. Dolayısı ile sadece ibarenin kullanılmış olması markasal olarak kullanımı ispat etmeyecektir. Markasal kullanımdan kasıt da ibare ile ürünün tüketici nezdinde markasal etki yaratacak, ibare ile ürün arasında ilişki kurulabilecek şekilde sunulması, kullanılması, ilgili tüketiciye çeşitli şekillerde arz edilmesidir. Bu markasal kullanımın da somut olayın özellikleri dikkate alınarak belli bir süre devam etmekle ibarenin belli bir bilinirliğe, ayırt ediciliğe ulaşmasını sağlaması gerekmektedir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 29.11.2016 ve 13.04.2017 tarihli ruhsat başvuru evrakları ve 11.01.2019 tarihi itibariyle … ve … DİET için Sağlık Bakanlığı‟ndan ruhsat alınmış olması ilgili tüketiciye sirayet edebilecek bir markasal kullanım değildir.
Ancak 12.06.2019 tarihinden sonra olan faturalar incelendiğinde ürün adı bölümünde … … 250 ML ve … …250 ML şeklinde isimlendirmenin yer aldığı görülmüştür. Yine 2019 Ağustos ve 2019 Eylül satışlarını gösterir IMS verilerine göre davacının ruhsatını aldığı … LAKSATİF ve … DİET LAKSATİF markalı ilaçların 2019 Ağustos ayında toplam 2.160 kutu, 2019 Eylül ayında toplam 26.354 kutu satışı yapılmıştır. Davalının davaya konu marka başvurusu ise 25.10.2019 tarihinde yapılmıştır.12.06.2019 tarihine dayanan faturalar ve satışları gösteren 2019 Ağustos ve Eylül IMS verileri davalı marka başvurusundan önceki 4 ay 13 günlük bir süreçte eskiye dayalı kullanım hakkı oluşturacak şekilde ciddi bir markasal kullanımı ispat etmeye yeterli olduğu kanaatine varılmıştır. Dosyadaki mevcut resmi kurumlara yapılan başvurular (ruhsat başvurusu) ve resmi kurumlardan alınan belgeler (ilaç ruhsatı) markasal kullanım olarak değerlendirilemeyecek ise de davalının marka başvuru tarihinden önceki 4 ay 13 günlük süreçte davacının yaptığı ilaç satışları ile ciddi bir markasal kullanım ve dava konusu ibare için belirli bir bilinirlik ve tanınırlık kazandırdığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak dosyadaki mevcut veriler ışığında davacı lehine eskiye dayalı kullanım hakkının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Kötü niyet iddiası yönünden değerlendirme:
SMK madde 6/9 gereğince “Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”Kötü niyet kavramı, “bilerek ve haksız bir avantaj kazanmak veya başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul edilmiş ahlaki davranışların ve dürüst ticaret ilkelerinin dışında davranan kişinin durumu” olarak tanımlanabilir.
Marka hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı şekilde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız yarar elde etmek, markayı gerçekte kullanmayıp yedeklemek, marka ticareti yapmak, gerçek hak sahibinin piyasaya girişini engellemek, gerçek hak sahibine maddi veya manevi zarar vermek amaçlarına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir.
Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Tescil başvurusunda bulunan kişinin kötü niyetli olduğuna emare teşkil edebilecek olgu ve olayların varlığı, kötü niyetli marka başvurusunun kabulü için yeterli sayılmaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu‟nun internet sitesinde (www.titck.gov.tr) ruhsatlı ilaç listesi kamunun erişimine sunulmaktadır. Bu listede … 1.5 MG/ML ORAL ÇÖZELTİ, 250 ML ve … DİET 1.5 MG/ML ORAL ÇÖZELTİ, 250 ML isimli ürünlerin 11.01.2019 tarihinde ruhsatlandırıldığı ve ruhsatların … firmasına ait olduğu görülmektedir. Bir ilaca ruhsat alınması için yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen gereklilikler; ciddi maddi imkân ve zaman gerektirmekle birlikte arka planda kayda değer bir ar-ge ve pazara erişim ekibinin çalışması ile mümkündür. Kamunun erişimine sunulan ruhsatlı ilaç listesinde yer alan ürüne ait markanın, bu sektörde faaliyet gösteren davalı firma tarafından da bilinmesi gerekmektedir.
29.12.2016 tarihli … ruhsat başvurusu üst yazısı, 11.01.2019 tarihli … İlaç Ruhsatnamesi, 11.01.2019 tarihli LaxenoDiet İlaç Ruhsatnamesi, … ürünün Rxmedia bilgileri, … Kısaltılmış ürün bilgisi, LaxenoDiet Kısaltılmış ürün bilgisi, 12.06.2019, 25.06.2019, 26.06.2019, 02.07.2019, 02.07.2019, 02.07.2019, 04.07.2019, 05.07.2019, 05.07.2019, 09.07.2019, 09.07.2019, 09.07.2019, 19.07.2019, 24.07.2019, 31.07.2019, 27.08.2019, 27.08.2019, 25.10.2019, 05.11.2019, 17.01.2020, 24.02.2020 tarihli faturalar, 2019 Ağustos IMS verileri, 2019 Eylül IMS verilerine göre davacının … markalı ilaç ürününün bulunduğunun aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirket tarafından bilindiği, buna rağmen dava konusu marka başvurusunu yaptığı, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri engelleme amacıyla hareket ettiği bu nedenle davalının kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline, … sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-… sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekili için 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.369,70 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,

Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/06/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 153,10.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.100,00.-TL
Toplam 2.369,70.-TL