Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/305 E. 2021/218 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/305
KARAR NO : 2021/218

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

İDDİA:
Davacı vekili 02.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin 1940’lı yıllarda “…” kayısı yaprağı üretimi ile faaliyete başladığını, 1979 yılına kadar da farklı ürünler üreterek yerel pazarda yerini aldığını, Ortadoğu pazarında önemli bir yer edindiğini, Türkiye’de … sayılı “…+şekil” ve “Al-…” kelime ibareli marka tescilleri bulunduğunu, www…com alan adının 2002 den beri müvekkili adına tescilli olduğunu, bu durumun internet sayfasına dair arşiv bilgileri bilirkişi incelemesi ile web.archive.org sitesi üzerinden tespit edilebileceğini, müvekkili şirketin birçok gıda ürününü sattığını ve yurtdışında çok ülkede lokanta açtığını; “…” markasının Paris Sözleşmesi ve 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca tanınmış marka olduğunu; davalı markasının müvekkili markası ile aynı ve ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, markaların aynı tür ve benzer malları kapsadığını, davalı yanın gerek ticaret unvanı gerek alan adı kullanımlarında “…” ibaresini kullandığını, davalı markasının 25. madde hükmü gereğince hükümsüz kılınması gerektiğini; davalının basiretli bir tacirden beklenen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının her ne kadar “…” markasının sahibi olsa da, www…com alan adı üzerinden faaliyet gösterdiğini, kullanımlarını da bu şekilde gerçekleştirdiğini, davalıya ait dava dışı … sayılı marka başvurusunun müvekkilinin markası mesnet gösterilerek re’sen reddedildiğini, dolayısıyla müvekkili markasından haberdar olmaması hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağını, müvekkilinin Ortadoğu’da oldukça tanınmış olduğunu, davalının marka olarak seçtiği ibarenin tesadüfi olmadığını, davalının ürün kataloğunda müvekkilinin marka logosuna da yer verilerek referanslar arasında belirtilmiş olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanı olan “…” ibaresi üzerinde müvekkilin öncelik hakkı bulunduğunu, gerek ticaret unvanı gerekse … markası yönünden öncelik hakkı olduğunu, ticaret unvanından doğan hakları dolayısıyla da davalı markasının hükümsüz kılınması gerektiğini; davalı kullanımlarının müvekkil marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, haksız rekabet oluşturduğunu, davalının markasını tescilli olduğu şekilde değil, müvekkil markası ile aynı olacak şekilde kullandığını, bunun tespiti için www…com alan adı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının önem arz ettiğini, Nic.tr üzerinden yapılan araştırma neticesinde, www…com.tr alan adının davalıya ait olduğunun görüldüğünü, davalının ticaret unvanının hükümsüzlüğü gerektiğini, davalının ticaret unvanı “…” olarak yer alsa da, kullanımlarında, “…” tek “L” harfi kullanılmaksızın müvekkili markası ile birebir aynı olacak şekilde, yalnızca unvan olarak değil aynı zamanda marka olarak kullanılmakta olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ve marka hakkına tecavüz teşkil eden fiiller olarak da değerlendirilmesi gerektiğini iddia ederek davanın esası yönünden davalının müvekkili markalarına vaki marka hakkına tecavüzün tespitine, men ve ref’ine; haksız rekabetin tespiti, men ve ref’ine, davalı adına kayıtlı … “…” marka tescilinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davalının ticaret unvanının hükümsüzlüğü ile davalıya ait www…com.tr alan adının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, TÜRKPATENT kayıtlarında davacının tanınmış markasının bulunmadığını, davacının “Al-…+şekil” ve “…+ŞEKİL” kelime ve şekil markaları mevcut iken tanınmışlığa dayanak gösterilen belgelerdeki kullanımların farklı olduğunu ve hangi marka ve sınıf için tanınmışlık iddiasında bulunulduğunun belirsiz olduğunu, müvekkili …’nın 13.01.2015 tarihinde kurulduğunu ve kurulduğu tarihten itibaren Türkiye’de üretilen gıda ürünlerini yurt dışına ihraç ettiğini, … Gıda Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile müvekkilinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin 15.07.2014 tarihinde kurulduğunu, müvekkili … Gıda Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile ilgili ticaret sicil kaydının dilekçe ekinde sunulduğunu, davacının www…com.tr alan adının iptaline ilişkin talebinin davalı şirketi ilgilendirmediğini, “www…com” web sitesinde davacı şirketin 32. sınıf mallar yönünden üretim, satış, ihraç ve marka kullanımı bulunmadığını, davacının Best … ibaresi yönünden marka hakkına tecavüz iddiası bulunmadığını, davacının 31. sınıfta tescilli … sayılı marka ve 35 ve 43. sınıfta tescilli 2014/98166 sayılı marka yönünden de aynı durumun geçerli olduğunu; … Foods ibaresi yönünden davacı markasının başvuru tarihi olan 25.09.2019 tarihinden önce kullanıldığından ihlal oluşturmadığını, www…com alan adının 30.12.2014 tarihinden itibaren kullanmaya başlandığını, www.archive.org üzerinden incelendiğinde, web sitesinde … Foods ibaresi ile kastedilen www…com alan adından hareketle ve davalı şirketin kılavuz sözcüğü olan … ibaresinin okunuşuna yer verilmesinden ibaret olduğunu, web sitesinde ‘Markalarımız’ başlığı altında … markalarına yer vermiş olmasının, ürünler üzerinde Chtoura Garden markasının bulunmasının … Foods ibaresinin 29 ve 30. Sınıf anlamında kullanım olmadığını gösterdiğini, … Foods ibaresi ile 29 ve 30. Sınıf ürünler değil, davalı şirketin tanıtımının yapıldığını, davacının aynı sektörde yer almasına ve yurt dışında aynı alıcılara hitap etmesine rağmen 30.12.2014 tarihinde alınmış olan bu alan adı kullanımına aradan geçen 5 yıldan fazla süre ile alan adının terkinini talep etmemiş olması ve dava tarihine kadar sessiz kalmış olması karışışında davacının alan adı terkinine yönelik talebi MK. m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacıya ait www…com web sitesi içeriğinin Arapça ve İngilizce olduğunu, web sitesinde satış menüsü bulunmadığını, davacının Türkiye’de markasını tescil ettirmesine rağmen, Türkiye’de acentesi, şubesi ve temsilcisi olmadığı gibi Türkiye’deki alıcılara yönelik fiili veya kendi internet sitesi üzerinden bir satışı da olmadığı, web sitesinden davacının … markasını taşıyan ürünlerin, Ürdün, Avusturya, Almanya’da bulunan marketlerinde satıldığının anlaşıldığını, Türkiye’de veya Türkiye’ye yönelik reklam ve tanıtım faaliyetinin bulunmadığını, Türkiye’de markanın kullanıldığına dair bir beyanın olmadığını, müvekkili şirketin de Türkiye’de faaliyeti olmadığını, www…com web sitesi içeriğinin de İngilizce ve Arapça olduğunu, satış menüsü bulunmadığını, dolayısıyla Türkiye’deki alıcıların malları alma imkanı olmayacağını, davacı yan ihlalin Türkiye’de gerçekleştiği iddia ediyor olsa da hem davacı hem de davalı yönünden, Türkiye’de alıcısı olmayan mallar için Türkiye’deki ortalama tüketicilerin karıştırma ihtimalinden söz edilemeyeceği, yurt dışı alıcıların ise Türkiye’de tescilli ve Türkiye’de korunan markalar bakımından dikkate alınamayacağını, dava bakımından ortalama tüketicilerin davacının veya davalının mallarının satıldığı yurt dışında yaşayan alıcılar olduğunu, Türkiye’de alımı ve satımı yapılmayan, reklam ve tanıtımı yapılmayan mallar için Türkiye’deki ortalama tüketicilerin bilmedikleri işaretler arasında bağlantı kurması mümkün olmadığını, müvekkili bakımından ancak www…com alan adında yer alan … ibaresine ve ticaret unvanında yer alan … ibaresine yaklaştırma söz konusu olduğu, bilirkişi raporunda davalı şirketin kullandığı belirtilen … FOODS ibaresi ile davacı markası ve davacının sunduğu belgelerde yer alan “…+şekil” ibaresi karşılaştırıldığında, genel görünüm itibariyle benzerliğin ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olmadığını, davalı şirketin “…+şekil” markasının 29.07.2015 tarihinden itibaren koruma altında olduğunu ve hükümsüz kılınmadığı sürece ve bilirkişi raporuna göre davalı şirketin … Foods ibaresi ilk kullanımları olarak belirlenen 29.09.2016 tarihinin davalı şirket markasının koruma tarihinden sonra olduğundan bu kullanımın tescil kapsamında, hukuka uygun kullanım kabul edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda 05.07.2020 tarihinden sonra davalı şirket tarafından kullanıldığı belirtilen … ibaresi yönünden davalı şirketin…. sayılı … tescilli markasının hükümsüz kılınmadığı müddetçe korunması gerektiğinden davacı şirketin marka hakkının ihlalinden söz edilemeyeceğini, tescilli … markasının La … şeklinde kullanmasının da markanın ayırt edici özelliği bozulmadan kullanım olduğunu, davacı markası ve davacının sunduğu belgelerde yer alan “…+şekil” ibaresi karşılaştırıldığında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, bu nedenlerle davacının haksız rekabete dayanan taleplerinin de reddedilmesi gerektiğini, davalı şirketin 2015/62985 sayılı … markasının 29. sınıfa ait malları kapsarken, davacının …, …, 2014/98166 sayılı malları farklı mal ve hizmetlerle ilgili olduğundan hükümsüzlük nedeni yapılamayacağı, 2019/91317 numaralı markanın da başvuru tarihi, davalı şirket markasının tescilinden sonra olduğundan hükümsüzlük değerlendirmesinde dikkate alınması mümkün olmayacağı, davacının 29. sınıfta tescilli … sayılı “Al-…+şekil” markası ile davalının “…+şekil” markası bütünsel olarak karşılaştırması yapıldığında işaretlerin benzer olmadığını, kavramsal benzerlik bulunmadığını ve markalardaki “…” kelimesinden kaynaklı işitsel benzerliğin de bu durumu etkilemediğini, davacı markasındaki al … ibaresinin daha küçük puntolarla yer aldığını, ticaret unvanı hükümsüzlüğü için dayanılan … sayılı davacı markasının yayın tarihinin 12.12.2014 olduğunu, müvekkilinin kuruluş tarihinin 13.01.2015 olduğunu, davacı şirketin Türkiye’de tescilli ticaret unvanı, ticari faaliyeti, acentesi olmadığı gibi, taraf şirketler arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalı şirketin davacı marka başvurusunu bilerek ticari unvanını tescil ettirdiğine dair kanıt bulunmadığını, dava dilekçesinde davacı şirketin hangi markası yönünden bu iddiada bulunduğunu ve davalı şirketin hangi kullanımı yönünden iddiada bulunulduğunun açıklanmadığını, davalı şirketin … ibaresinin markasal kullanımı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Dava, markaya tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i ile haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i, davalıya ait … sayılı markanın hükümsüzlüğü, ticaret ünvanının terkini, davalıya ait www…com.tr alan adının iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu hükümsüzlüğü istenen davalı markası:
29.07.2015 başvuru, 26.10.2016 tescil tarihli, … sayılı “…+şekil” ibareli markanın bulunduğu, kapsamında 29.sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” emtiasının yer aldığı;
Davacının Davasına Dayanak Aldığı Markaları:
19.09.2006 başvuru, 13.12.2007 tescil tarihli, … sayılı “… Al …+şekil” ibareli markanın bulunduğu, kapsamında 32.sınıftaki “Biralar, bira yapımında kullanılan preparatlar (arpa mayası, şerbetçi otu özü v.b ” emtiasının yer aldığı;
17.05.2013 başvuru, 24.06.2015 tescil tarihli, … sayılı “…+şekil” ibareli markanın bulunduğu, kapsamında 31.sınıftaki “Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahih)” emtiasının yer aldığı;
01.12.2014 başvuru, 26.05.2016 tescil tarihli, … sayılı “… Al-…+şekil” ibareli markanın bulunduğu, kapsamında 35, 43.sınıftaki “35 Reklamcılık; malların gösterimi hizmetleri; ithalat-ihracat acente hizmetleri; tanıtım veya reklam amaçlı sergi organizasyonu hizmetleri; reklam alanı kiralama hizmetleri; ürünlerin dağıtımı hizmetleri; bir bilgisayar ağından çevrim içi reklamcılık hizmetleri. 43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri; geçici konaklama hizmetleri; gündüz bakımı (kreş) hizmetleri; hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” hizmetlerin yer aldığı;
03.07.2014 başvuru, 26.05.2016 tescil tarihli, … sayılı “… Al-…+şekil” ibareli markanın bulunduğu, kapsamında 29, 30.sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Pekmez” emtiasının yer aldığı anlaşılmıştır.
25.09.2019 başvuru, 11.09.2020 tescil tarihli, … sayılı “…” ibareli markasının bulunduğu, kapsamında 29, 30, 31, 32, 35, 43.sınıftaki mal ve hizmetlerinin yer aldığı tespit ve kabul edilmiştir.
Hükümsüzlük İddiasına İlişkin Değerlendirme:
Başvuru Markası ile Redde Mesnet Alınan Markaların Kapsamlarının Karşılaştırılması;
Karıştırılma ihtimali yönünden nispi ret nedenine ilişkin düzenleme, kısaca bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu hâlde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin aynı ya da benzer ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı ya da benzer olması gerekir.
İki marka arasında iltibas oluşup oluşmadığının tespiti yapılırken bu markanın hitap ettiği kesimi ve bu kesimin özelliklerini ve formasyonunu dikkate almak gerekir.
Karıştırılma ihtimali kavramına çağrıştırma (bağlantı kurma) suretiyle karıştırma da dâhildir. Yani tüketicinin, marka malların benzerliği nedeniyle her iki malın kaynağının aynı firma olduğu düşüncesi ile bir yerine diğerini tercih etme riski mevcut ise karıştırma ihtimali vardır.
Davacı tarafa ait … ve … tescil numaralı markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerin ise davalı markasında yer alan malların aynı, aynı tür benzer olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait 2019/91317 tescil numaralı markanın 25.09.2019 tarihinde başvurunun yapıldığı, 11.09.2020 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Başvuru tarihi tarihi olan 25.09.2019 tarihten itibaren marka koruması başlamaktadır. Dolayısıyla davacı markası ile davalı markası arasındaki kronolojik akışın düzenlemede aranan koşullara uygun olmaması nedeniyle bu marka yönünden karıştırılma ihtimaline ilişkin bir detaya girilebilmesi mümkün olmamıştır.
Davacının … tescil numaralı markası ile yapılan karşılaştırma da davalı markasında yer alan 29. Sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” emtialarının davacının 2014/ 55963 tescil numaralı markasındaki 29. Sınıf ile aynı, aynı tür olduğu, 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Pekmez” açısından ise karşılaştırmaya konu malların temelde gıda emtiası olması, aynı/benzer kanallar üzerinden alıcısına ulaştırılıyor olması, birlikte tüketilmesi ya da bir arada kullanılıyor olmalarına bağlı olarak, ürünlerin yüksekten düşüğe değişen skalada benzer, ilişkili mallar olduğu anlaşılmıştır. Davacının 2014 98166 tescil numaralı markasında yer alan 43. sınıftaki ‘Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri’ nin de davalının markasındaki 29. Sınıf mallarla ilişkili olduğu değerlendirilmiştir. Zira, davalının markası 29. sınıftaki gıda ürünleri arasında tüketime hazır yiyecek ve içecek niteliğindeki ürünler mevcut olup, davacının markası kapsamındaki 43. Sınıftaki yiyecek ve içecek temini hizmetleri de tüketime hazır ürünlerin (malların) tüketiciye sunumuna ilişkin olmasına bağlı olarak ilişkilendirme ihtimali mevcuttur. Açıkçası 43.01 alt sınıfta yer alan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinden restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri kokteyl salonu hizmetleri, snack bar, ikram (catering) hizmetlerinin verildiği yerler, uzun raf ömrü olmayan, yani üretimlerini takiben kısa sürede tüketilmesi zorunlu olan tüketime hazır yemeklerin ve gıda ürünlerinin sofra düzeninde tüketiciye sunulduğu hizmet kollarıdır.
İlgili Tüketici: Somut davada uyuşmazlık konusu markalar arasındaki çekişmenin özellikle 29. Sınıftaki emtialar ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu emtiaların hitap ettiği tüketici kitlesinin belirlenmesi uyuşmazlığın halli için önem taşımaktadır. Bu noktada, davaya konu markanın üzerinde kullanıldığı 29. sınıftaki emtialar günlük hayatta çok tüketilen ve alıcısı geniş bir halk kitlesi olan yiyeceklere ilişkin olan gıda maddeleridir. Dolayısıyla işbu malların alıcı kitlesinin (ortalama tüketicinin), kendi kendine alışveriş yetisine sahip her yaştan kişiler yani genel halk olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan karşılaştırmada, işitsel, görsel veya kavramsal benzerliklerden bir ya da birkaçının önemi ön plana çıkabilir. Yapılacak değerlendirme sonucunda anılan benzerliklerden herhangi birinin varlığı ortaya çıkıyorsa ve bu benzerlik markanın bütününü etkiler mahiyette ise, mal / hizmet benzerliği de dikkate alınarak, karıştırma ihtimalinin mevcudiyeti kabul edilebilir.
Buna göre görsel olarak; davalı makası yeşil renkli yuvarlak şeklin ortasına denk gelecek şekilde mavi renk ve hepsi büyük harfle yazılmış … ibaresinden oluşmakta U harfinden başlamak üzere üst kısma konumlandırılmış turuncu renkli kuşak figürü yer almaktadır.
Davacı markası ise lacivert dolgulu oval şeklinde içerisinde beyaz harfle yazılı … ibaresinin bulunduğu, şeklin hemen ortasına konumlandırılmış üst iki kenarı yumuşak beyaz renkli bir üçgenin bulunduğu, oval şeklin hemen altında ة ال د ibaresinin yer aldığı, bu ibarenin Arapça … anlamına geldiği, yine hemen onun altına, Al-… ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
İşitsel benzerlik yönünden ise; davalı markası Türkçe ve Arapça’da “…” şeklinde telaffuz edilirken davacı markası olan “…” ise Arapça’da “…” şeklinde, Türkçe’de ise “DURA” şeklinde telaffuz edilecektir. Bu noktada taraf markaları Arapça’da aynı şekilde “…” olarak telaffuz edildiği, Türkçe’de ise “…” ve “dura” şeklinde telaffuz edildikleri anlaşılmıştır.
Kavramsal yönden ise; taraf markalarında çekişme konusu olan “…” kelimesidir. … kelimesinin Türkçe’de anlam ifade etmediği, diğer taraftan Sesli Sözlükte “Hint darısı veya Gine mısırı da denilen Kuzey Afrika ve Asya’nın kurak bölgelerinde yetiştirilen bir sorgum” olduğunun belirtildiği görülmüştür. Markada yer alan “al” ekinin ise Arapça’da “el” eki olarak yazılığı, “el” ekinin isimleri belirlemek amacıyla kullanıldığı, İngilizce’deki belirleme eki “the” yerine kullanıldığı anlaşılmıştır.
Markalar bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu markanın üzerinde kullanıldığı 29. sınıftaki emtialar günlük hayatta çok tüketilen ve alıcısı geniş bir halk kitlesi olan yiyeceklere ilişkin olan gıda maddeleridir. Bu tür ürünler aynı veya yakın raflarda satışa sunulduklarından birbiri ile karıştırılması ve biri yerine diğerinin alınması her zaman için muhtemeldir. Zira, ortalama tüketici normalde markayı bir bütün olarak algılar ve markanın farklı detaylarını analiz etmeye girişmez. Nitekim ortalama tüketicinin, sadece çok nadiren markaları doğrudan (yan yana koyarak) kıyaslama imkânı olduğu, fakat genellikle aklında kalan ve çok net olmayan imaj ya da silik resme güvenerek satın alma kararı verdiği dikkate alınmalıdır. Aynı/aynı tür/benzer olduğu tespit edilen ürünlerin tamamının gıda malları olduğu, aynı pazarlama kanalları vasıtasıyla, marketlerdeki aynı raflarda yan yana tüketiciye sunulacağı dikkate alındığında her kesimden, her meslekten, her yaştan ve her çeşit tüketicinin ortak ihtiyaçları arasında yer aldığı, sıklıkla tüketildiği, tüketicinin bu ürünleri alırken gösterdiği özenin alelâde bir özen olduğu, tercihi etkileyen en önemli faktörün ürünün markasına aşina olunması, ürünü daha önce kullanıp memnun kalınması olduğu, bu sebeple tüketicilerin “…” ibareli ürünleri gördüğünde davacı markaları ile arasında bağlantı kurma ihtimali dâhil markaları karıştırma ihtimalinin bulunduğu, ortalama tüketicilerin davalı markasını, davacı markalarının bir başka versiyonu gibi algılamaları ya da en azından, bu mal veya hizmetleri üreten işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılabilmelerinin mümkün bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Tanınmışlık İddiasına İlişkin Değerlendirme:
Dosyada bulunan deliller incelenmiş ve sunulan delillerin; uluslararası marka tescil suretleri, 2019 yılına ait birkaç tane Mersin/ Türkiye’ye gönderilen ürünlere ait faturalar ve sunulan diğer deliller haricinde dava konusu markanın başvurusunun yapıldığı zaman aralığı ve ürünlerin türü dikkate alındığında ilgili tüketici tarafından hemen akla gelecek markalar arasında olduğunu gösterecek destekleyici verilere dayanılmadığı, markanın pazar payına ilişkin dokümanlara, satış broşürleri, kataloglar, fiyat listeleri, yıllık faaliyet raporları, ciro bilgileri, reklam, yatırım masraflarını (yoğunluk, kapsam ve etkiyi) yansıtan belgelere ya da tüketicilerin davacının markasını tercih ettiğine dair kamuoyu yoklamalarına, resmi kuruluş, araştırma enstitüsü meslek veya ticaret odalarının “geniş çevrelerin görüşünü yansıtacak şekilde” beyanlarına, tüketici farkındalığını gösteren araştırma raporlarına ve buna benzer tanınmışlığı ispata yönelik bir delile dayanılmadığı” gözlemlenmiştir.
Marka Hakkına Tecavüz İddiasına ilişkin Değerlendirme:
Mevzuatın “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiilleri” içeren 29. maddesinin (a) bendi uyarınca; “Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.” marka hakkına tecavüz olarak değerlendirmektedir.
Düzenlemeden anlaşılacağı üzere; marka hakkının ihlali için meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması veya teşebbüsün reklamlarında kullanılması gerekmektedir.
www…com alan adına ilişkin yapılan whois sorgusunda alan adının dava tarihi olan 02.10.2020 tarihinden önce ve fakat davalı markasının 26.10.2016 tescil tarihinden sonra; yani 05.08.2020 tarihinde alındığı, güncellemenin 17.02.2021 tarihinde olduğu ve bitiş tarihinin ise 05.08.2025 olduğu görülmüştür. Bununla birlikte domain sahibinin gizli tutulduğu anlaşılmıştır. www.webarchive.org adresinden yapılan araştırma neticesinde ise alan adına ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmamıştır.
Sitedeki kullanımlar ise görsellerde “la” ibaresinin çok daha küçük puntolarla yazıldığı ve … sözcüğünün kullanımlarda daha ön plana çıkartılarak oval kırmızı dolgulu çerçeve içerisinde beyaz ve kalın puntolarla yazıldığı, böylece “…+şekil” ibareli marka tescilinden daha farklı şekilde kullanılarak davacının “Al-…” ibareli tescilli markasında yer alan oval şeklin içerisinde … ibaresinin yer aldığı markasına benzer şekilde yine elips şeklin içerisinde “la” ibaresi çok ufak puntolarla, “…” ibaresinin ise daha kalın ve ön planda olacak şekilde yazılı olduğu, şeklin içerisinin kırmızı renk olduğu anlaşılmakla davacı markasına yanaştığı; davacının markasının serisi, yeni bir versiyonu gibi algılanabileceği, yine satışı yapılan zeytinyağı, konserve yaprak ürünlerinin davacının tescili kapsamında bulunan 29. Sınıftaki “Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler” emtiaları ile aynı, aynı tür, benzer olduğu anlaşılmıştır.
Davalıya ait ….com adresi üzerinde yapılan araştırmada (Google arama motorunda http://….com adresi çıkmakta) davacının markasının davalı sitesinin referanslar bölümünde (aşağıda 20. Sayfada gösterilmiştir) aynen yer aldığı, davalıya ait sitede 29. ve 30. sınıfa ait gıda emtialarının satışına ait bilgi ve görsellerin yer aldığı, davalının işbu sitesinin kayıt tarihinin 30.12.2014 olduğu, davacının 29 ve 30. sınıflarda tescilli markasının ise 03.07.2014 koruma tarihli olduğu ve davacının www…com alan adının ise 22.01.2002 tarihinde kayıt altına alındığı anlaşılmakla birlikte ortalama tüketicinin gıda ürünü alırken göstereceği dikkat ve özenin alelade olduğu, davacı markasının davalı sitesinde aynen yer aldığı da göz önüne alındığında aralarından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olabileceği ve SMK 155 maddesi uyarınca tecavüz davasında sonraki tarihli sınai mülkiyet hakkını davalı taraf savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceğinden davacının tescilli markasından doğan hakların, davalı tarafça ihlal edildiği kanaatine varılmıştır..
Alan Adlarının İptali ve Erişimin Engellenmesi İddiasına İlişkin Değerlendirme:
www…com alan adının davalıya ait olmadığı anlaşıldığından bu alan adının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Ticaret Unvanının Kullanımına İlişkin Değerlendirme:
SMK 7/3-e bendi uyarınca, işaretin ticaret unvanı veya işletme adı olarak kullanılmasının önceki tarihli marka hakkını ihlal edeceği belirtilmiştir.
Türk Ticaret Sicil Gazetesi’nin 23.01.2015 tarih ve 8743 sayılı ilanında davalı … İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ’nin 14.01.2015 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Ticaret sicil gazetesindeki kurucular ile şirket ana sözleşmesi incelendiğinde; buna göre davalının ticaret unvanının … olduğu, davacının “…” ve “…” esas unsurlu markaları ile bütünsel anlamda benzerlik ihtiva ettiği, davalı markasında yer alan ikinci “L” harfinin davalının markasını farklılaştırmaya yeterli olmadığı; davalının “ana sözleşmesinde yer alan amaçlarının, davacının 2013 45142 tescil numaralı markasının kapsamındaki 31. sınıfta yer alan “Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil) emtiaları” ile davalının şirket ana sözleşmesinin konu amaç başlığı altında yer alan Madde 3.A.02 amaç/konusu ile aynı, aynı tür olduğu, yine davacının … tescil numaralı markasında yer alan 29. ve 30. Sınıftaki emtialarla davalı faaliyetlerinin aynı, aynı tür, benzer olduğu anlaşılmıştır. Ancak; davanın 02.10.2020 tarihinde açıldığı dikkate alındığında; davacı … tescil numaralı markasının tescil tarihi 26.05.2016 tarihi olup, bu markanın koruma süresi başvuru tarihi olan 03.07.2014 tarihinden başlamaktadır. Bu tarihten sonraya denk gelecek şekilde davalının ticaret unvanının tescil tarihi ise 14.01.2015’tir. Ticaret ünvanının terkinine karar verilmiştir
Haksız Rekabet İddiasına İlişkin Değerlendirme:
Mevzuat uyarınca haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Davalı 2015/ 62895 tescilli markasının tescil edildiği şeklinde uzaklaşarak davacının markasındaki gibi oval şekil içerisinde … ibaresini ön planda tutacak şekilde kullanımının bulunduğu, yine “….com” uzantılı internet sitesinde (Google arama motorunda http://….com adresi çıkmakta) üzerinde yapılan araştırmada sitenin referanslar başlığında davacının markasına yer verildiği anlaşılmakla davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerledirmeler neticesinde, davalı markasında yer alan 29. Sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” emtialarının davacının … tescil numaralı markasındaki 29. Sınıf ile aynı, aynı tür olduğu, 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Pekmez” ürünleri ile benzer, ilişkili olduğu, davacının 2014 98166 tescil numaralı markasında yer alan 43.sınıftaki ‘Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri’nin davalının markasındaki 29. Sınıf mallarla ilişkili olduğu; davalı markası ile davacının hükümsüzlüğe mesnet markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dahil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu, davacı markalarının tanınmışlığı ispata yönelik dosya içerisinde yeterli delile rastlanılmadığı, davacının tescilli markasından doğan hakların, ilgili tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açması nedeniyle davalı tarafça ihlal edildiği, alan adları yönünden 29.06.2016 tarihinde “AL …” ibareli kullanımların bulunduğu, dava açıldıktan sonra alan adına ilişkin 25.11.2020 tarihinde güncelleme olduğu ve www…com alan adı yerine http://….com adresine yönlendirildiği, site içerisine girildiğinde referanslar bölümünde davacı markasına aynen yer verildiği, www…com alan adı yönünden de davacı markasına yanaştığı; davacının markasının serisi, yeni bir versiyonu gibi algılanabileceği, yine satışı yapılan zeytinyağı, konserve yaprak ürünlerinin davacının tescili kapsamında bulunan 29. Sınıftaki “Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler” emtiaları ile aynı, aynı tür, benzer olduğu, ticaret unvanı ile davacı markasının benzer olduğu ve davalı ana sözleşmesinde yer alan amaç ve konunun davacı markası kapsamında tescilli mallarla aynı, aynı tür olduğu, bununla birlikte davanın 02.10.2020 tarihinde açıldığı dikkate alındığında; davacı … tescil numaralı markasının tescil tarihinin 26.05.2016 olduğu, koruma tarihinin ise başvuru tarihi olan 03.07.2014 olduğu, davalı ticaret unvanının tescil tarihinin ise 14.01.2015 olduğu, davalı taraf “…+şekil” şeklindeki markasal kullanımlarının ve internet sitesinde davacı markasına yer vermelerinin, davacının “… ” şeklindeki fiili kullanımı ve davacı adına tescilli … sayılı “Al-…” markası ile haksız rekabet oluşturduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının www…com, www…com ve www…com internet sitesinin davacı markalarına yer vermesinin marka hakkından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men ve ref’ine, davalının ticaret ünvanının terkinin, fazlaya dair istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-… sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Davalının www…com, www…com ve www…com internet sitesinin davacı markalarına yer vermesinin marka hakkından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men ve ref’ine,
4-Davalının ticaret ünvanının terkinin,
5-Fazlaya dair istemlerin reddine,
6-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
7-Kabul red oranına göre aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 2.622,10 TL yargılama giderinden payına düşen 1.311,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacıya AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalıya reddedilen kısım yönünden AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 205,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.300,00.-TL
Toplam 2.622,10.-TL

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.