Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/298 E. 2021/27 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/298
KARAR NO : 2021/27

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2021

İDDİA:
Davacı vekili vermiş olduğu 28/09/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle, müvekkilinin 42.sınıfta “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili için TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, başvurunun … kod numarasını aldığını, TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı başvuruyu … sayılı ve “…” ibareli markaya benzer olduğundan bahisle 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca reddine karar verildiğini, bu ret kararına itirazda bulunduklarını itirazlarının da YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkiline ait marka ile itiraza mesnet gösterilen marka arasında, Sınai Mülkiyet Kanunun 5/1-ç maddesinde aranan aynılık/ayırt edilemeyecek kadar aynılık koşulu gerçekleşmediğini, müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet gösterilen markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkili marka başvurusunun davalı kurum tarafından redde mesnet gösterilen marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, YİDK kararının bu sebeplerle yerinde olmadığını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nin … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, işlem safahatını özetlemiş, müvekkili kurum tarafından alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu YİDK’nun … sayılı kararı, … sayılı marka başvurusuna ait işlem dosyası, redde dayanak gösterilen marka tescil belgesi getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile mahkememizce getirtilen deliller incelenmiş, uyuşmazlığın niteliğine göre eldeki bu davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi çözümü olanaklı bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile tescil işlemlerinin devamına ilişkindir. YİDK kararlarının davacı başvuru sahibine 27.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, son günün hafta sonu olması nedeniyle 28.09.2020 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusu yönünden itiraza mesnet … sayılı ve “…” ibareli markanın 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi çerçevesinde tescil engeli oluşturup, oluşturmadığından ibarettir.
6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendinde “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.” tescil edilemez hükmünü içermektedir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder.
Başvuruya konu işaretin daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan işaretlerin özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin, renginin farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez. Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan işaretler aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 5/1-ç bendindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, Türk Patent ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt grubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin Tebliğin 5. maddesi anılan ilkeyi belirttikten sonra, Enstitü’nün tescil başvurularının veya itirazların incelenmesi aşamalarında aynı tür malı veya hizmeti farklı mal veya hizmet gruplarını da içerecek şekilde daha geniş kapsamda değerlendirebileceği hükmünü getirmiştir. Dolayısıyla, sınıflandırma aynı tür mal ve hizmet kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının 07.06.2019 tarihinde “…+şekil” ibaresini marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, başvuru kapsamında 42.mal/hizmetlerin yer aldığı; TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı’nca … sayılı ve “…” ibareli markasını dayanak göstererek 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca başvurularının reddine karar verdiği, bu karara itirazın yeniden incelenmesi isteminin YİDK’nun … sayılı kararı nihai olarak reddine karar verildiği ve bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların tescil edilmesi mümkün değildir. Bu durum mutlak ret sebeplerinden biridir. Mutlak ret nedenleri Türk Patent tarafından re’sen İncelenmekte ve bu tür bir tescil engeli görüldüğü takdirde kurumca marka tesciline izin verilmemektedir. Ayrıca bu düzenleme aynı mal ve hizmetlerle ilgili bir tescil engelidir.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamında 42.sınıftaki “…” mal ve hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı ve “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 35, 40, 41, 42, 43, 44, 45.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 42.sınıftaki mal ve hizmetlerin, itiraza dayanak marka kapsamındaki hizmetlerle aynı/benzer/ilişkili olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulu davacı şirketin kuruluşu ve şirket hakkında bilgiler, davacının adına tescilli markalarının Türk Patent kayıtları, davacının Elma şekil markasının T/01851 sayı ile tanınmış markasının olduğuna dair Türk Patent kaydı, Türk Patent Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 06.11.2016 tarihli kararı, emsal mahkeme ve Türk Patent kararları incelendiğinde davacının markasının tanınmış olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait başvurunun ayırt ediciliği yüksek bir şekil unsuru olan “elma şekli” ve “…” ibarelerinden oluşan bir kelime+şekil markasıdır. Redde gerekçe gösterilen marka ise sadece “…” ibaresinden oluşmaktadır.
Topluluk Marka Ofisi (EUIPO –OHIM-)’e göre … ve … markaları ayırt edilemeyecek derecede benzer değildir. Aynı şekilde … ve … markaları da EUIPO’ya göre benzer kabul edilmemiştir. Yargıtay da ibarenin aynı olduğu markalarda şekil unsurunun ayniyeti ortadan kaldıracağına dair yerleşik kararlar vermiştir. Yargıtay söz konusu kararlarında markaları ayırt edilemeyecek derece benzer görmemiştir. Örneğin, Yargıtay 11. HD. 07.02.2011, E. 2009/7924, K. 2011/1228 sayılı kararında … sayılı … markası ile … sayılı …+Şekil markasını mülga 556 sayılı KHK m. 7/1-b (Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar, tescil edilemez) anlamında aynı veya ayırt edilemeyecek tadar benzer olmadığına hükmedilmiştir.
Söz konusu kararda; “redde dayanak alınan … nolu marka “…” harfleri yanında ayrıca şekil işaretinden oluşmaktadır. Bu durumda dava dışı şirket adına daha önceki tarihte tescil olunan markanın kelime ve şekil esaslı unsurlarından oluşan karma nitelikli bir işaret olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu başvuru ise … harflerinden ibarettir. Önceki tarihli tescilli marka şekil unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde, işaretlerin 556 s. KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilmeyecek kadar benzer nitelikte olduklarından söz edilemez.” ifadelerine yer verilmiştir.
Yine, Yargıtay 11. HD. 12.10.2010, E. 2008/14092, K. 2010/10118 sayılı içtihadı ile 29, 30, 31. sınıflardaki gıda maddeleri yönünden tescili istenen “Gökpain+Farklı Lezzetler +şekil” ibareli başvuru ile “Gök+şekil”; “GÖK Gök Ekmek Fabrikası….+şekil”; “Gök Çay” ibareli markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadıklarına karar verilmiştir. Bu kararda Yargıtay; önceki tarihli marka veya başvurudan kaynaklı mutlak tescil engeline ilişkin yapılacak değerlendirmenin “işaretlerin bütün olarak ortalama tüketici kitlesi nezdinde bıraktıkları izlenim dikkate alınması suretiyle” yapılması gerektiği; bu açıdan yapılan değerlendirme sonucunda ise, dava konusu başvuru ile redde dayanak alman markaları oluşturan işaretlerin grafik tasarımdan oluşan şekil ve kelime ibareli karma nitelikleri, görünüş, yazılış ve düzenleniş biçimlerine göre bıraktıkları toplu izlenim itibariyle aralarındaki benzerliğin ayrıca iltibas değerlendirmesi yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmadığı; bu nedenle mülga 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer kabul edilemeyeceklerine vurgu yapmıştır.
Başka bir örnek vermek gerekirse; Yargıtay 11. HD’nin 09.12.2015, E. 2015/5821,  K. 2015/13282 sayılı içtihadında “…+şekil” ile “…” ibareli aynı sınıfları kapsayan markalar arasında inceleme konusu SMK m. 5/1-ç ile aynı düzenlemeyi içeren mülga KHK m. 7/1-b kapsamında ayniyet olmadığını, başvuru markasının özel bir kaligrafiyle hazırlanan yazı unsuru ile yazının üstünde, dikkat çekici şekilde mavi, kırmızı ve sarı renklerde “üç adet boynuz” şeklinin bulunduğu, mülga KHK’nın 7/1- b maddesindeki benzerlik olgusunu dar yorumlamak gerektiğini, oysa davalı enstitünün mülga KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamına girecek bir inceleme yaptığı, mülga KHK’nın 7/1-b maddesinde ilk bakışta fark edilemeyecek ölçüde benzerlik şartı aranırken, mülga KHK 8/1-b maddesinde bağlantı kurdurtacak ölçüde benzerlik araştırmasına gidilmesi gerektiği, bu açıdan bakıldığında, markalar arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle açıklamıştır.
EUIPO’ya göre ise; “Tek bir harfin farklı olması bile markaların aynı olmadığının kabulü için yeterlidir.” Bu doğrultuda “BASIC+şekil” ve “basic+şekil” markaları, ile “N7+şekil” ile “No7” markaları EUIPO nezdinde aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak kabul edilmeyen markalardır.

Tüm bu tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda, karşılaştırılan markalar arasında ayniyet bulunmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzerlik de bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı vekili için AÜTT uyarınca 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 190,01.-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 73,50.-TL
Toplam 190,01.-TL