Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/276 E. 2021/125 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/276
KARAR NO : 2021/125

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
İDDİA:
Davacı vekili 07.09.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…”, “…”,”…”,”…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddine karar verildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalının, müvekkili şirketin iştigal ettiği faaliyet alanlarına ilişkin marka sınıflarında tescil başvurusu yaptığını, davalı TÜRKPATENT’in başvurunun tesciline karar verdiğini, ancak müvekkili şirketin çatı markası olan “…” ibaresinin hem ticaret unvanı hem de piyasaya sürülen ürünlerde kullandığını, müvekkili şirketin faaliyet adresinin ve şirket merkezinin … ilinde olduğunu, tescili istenen … markasının tüketici nezdinde yanıltıcı sonuçlara neden olacağını, yurt içi ve yurt dışı piyasalara … markası ile büyük çapta satış yapan müvekkilinin tek üretim merkezinin … ili olduğunu, tüm Türkiye ve dünya pazarlarında … markası akla geldiğinde, akabinde hemen … ticari faaliyet yeri olan … ilinin de akıllara geldiğini, … markasının müvekkilinin faaliyet gösterdiği 29, 30, 32 ve bu ürünlere ilişkin 35. Sınıftan tescil alması halinde markalar arasında bir karışıklık olacağını, tescil talebinin kötü niyetli bir hal aldığını, davalının neredeyse tüm sınıflarda tescil talebinde bulunduğunu böylelikle ileride hiç kullanmayacağı sınıflar için de tescil kararı alınmasına neden olacağını beyanla, dava konusu marka başvurusunun sadece 35. Sınıf içine dahil edilen 29, 30 ve 32. Sınıflarına özgün emtialar için başvurunun iptali ile TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru markasında yer alan “…” ibaresi, itiraz markalarında yer almayan “…” ibaresi ile birlikte bir bütün olarak algılanan bileşke marka türünde oluşturulmuş bir marka örneğinden ibaret olduğunu, anılan markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını, markanın içerisinde yer alan unsurlardan sadece birisine bakılarak ve diğer unsurlar ihmal edilerek ayırt ediciliğin varlığına veya yokluğuna hükmedilemeyeceğini, dava konusu marka emtialarının itiraz gerekçesi markaların kapsamında bulunanlarla aynı/aynı tür olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, itiraz aşamasında 6769 sayılı SMK madde 6/5 hükmündeki koşulların varlığına ilişkin yeterli delil ya da bilgi ve belge sunulmadığını, davacının anılan hüküm kapsamındaki iddiasına itibar etmenin mümkün olmadığını, YİDK kararının usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kahraman vekili cevap dilekçesinde özetle, markaların görünüş, renk, okunuş ve telaffuz açısından hiçbir benzerlik içermediğini, bu nedenle iltibastan bahsedilemeyeceğini, markalardaki harflerin dizilişi, vurgu unsuru, hece yapısı, kelimenin anlamı vs. birçok unsur birlikte değerlendirildiğinde, itirazın mesnetsiz ve tutarsız olduğunu, markaların bütünsel değerlendirmede benzer olmadığını, itirazda müvekkiline ait marka “…” ve “…” şeklinde ayrıştırılmış ise de, müvekkili markasının “…” şeklinde bir bütün olarak tescil talebinde bulunduğunu, müvekkili markasının 35. Ve 42. Sınıflarda tescilinin talep edildiğini, davacıya ait markaların 29, 30 ve 32. Sınıflarda tescilli olduğunu, sınıfsal benzerlik bulunmadığını, müvekkili markasının özgün olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 20.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 7226 sayılı kanun uyarınca dava sürelerinin 15.06.2020’de başladığı, 17.08.2020 tarihinde sürenin dolduğu anlaşılmıştır.
Somut dava iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra ve 07.09.2020 tarihinde açılmış olup HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan diğer kanunlarda yer alan dava şartı niteliğindeki SMK 172. maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/c maddesi ile belirlenen dava şartı mevcut değildir. Dolayısıyla HMK 115, 138 ve SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/c maddesi uyarıncı TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş; hükümsüzlük istemine ilişkin davada işin esasına girilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 11.02.2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Dava konusu marka kapsamında yer alan 35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi, işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialarının, davacıya ait markalarda yer alan mal ve hizmetler ile aynı/aynı tür/benzer olduğu, Davacıya ait marka ile dava konusu markanın görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu ve aralarında karıştırılma/ilişkilendirilme ihtimali bulunduğu, Davacı markasının tanınmış olduğunun ispatlanamadığı,” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı ve “…”, “…”,”…”,”…” ibareli markaların, davalının … sayılı “…” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1, 6/5 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahsın 26/12/2018 tarihinde “…” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 35.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “…”, “…”,”…”,”…” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35.sınıftaki “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi, işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “…”, “…”,”…”,”…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 29, 30,32.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi, işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları, davacının gerekçe olarak gösterdiği markalarda yer 29, 30 ve 32. Sınıf emtialar ile benzer; kalan emtianın farklı oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı …”, “…”,”…”,”…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davalı şahsa ait dava konusu marka düz yazı, büyük harf ve siyah renk ile yazılmış, herhangi bir renk ya da şekil unsuru içermeyen kelime markasıdır. Dava konusu marka, aynı punto ile yan yana yazılmış “…” ve “…” kelimelerinden ibarettir. Dava konusu marka, yazıldığı gibi okunmakta ve telaffuz edilmektedir. Bu kelimeler, aynı zamanda başvuru sahibinin adı ve soyadını oluşturmaktadır. Dava konusu markanın tek ve esas unsuru “…” ibaresidir.
Davacının gerekçe olarak sunduğu markalar ise, dava konusu marka tescilinde olduğu gibi büyük harflerle yazılmış, herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markalarıdır. “…” ibaresinden ibaret davacı markaları, yazıldığı gibi okunmakta olup, “…” kelimesi davacı markalarının tek ve esas unsurudur. Davacıya ait markaların üçü siyah renk ile yazılmış, bir adet marka ise kırmızı renk ile oluşturulmuştur.
Taraf markaları arasındaki uyuşmazlık, “…” ibaresini ortak olarak içermelerinden kaynaklanmaktadır. Karşılaştırılan markalarda esas unsur olan “…” ile “…” kelimeleri incelendiğinde, davacının markalarının esas unsurunu oluşturan “…” kelimesinin “…” markasında aynen mevcut olduğu görülmektedir. “…” markasında yer alan “…” kelimesi, markalarda birebir aynı şekilde yer alan “…” ibaresinin yaratmış olduğu benzerliği ortadan kaldıracak güçte ve nitelikte değildir. Zira “…” bir il adı olup, hizmetin sunulduğu/ürünün satıldığı yer ya da ürünün kaynağı hakkında bilgi verme amacına hizmet ettiği izlenimi yaratmaktadır. “…” ili, aynı zamanda davacının faaliyette bulunduğu şehir olup, davacı markalarını bilen tüketiciler, “…” ilini marka olarak algılamayacak, şehir adı olduğunu düşüneceklerdir. Bu ilave kelime, markaların esas unsurlarını “birebir aynı” olmaktan çıkarmakta, ancak “markaların benzer olması” durumundan kurtaramamaktadır. Potansiyel müşteriler daha önce denedikleri markaların hafızalarında kalan kısımlarına dayanarak tekrar marka tercihi yapacaklarından markalardaki farklı unsurlardan ziyade ortak unsurlara odaklanacaklardır. Taraf markalarının ortak olarak “…” ibaresini içermelerinden kaynaklı olarak, aralarında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunmaktadır.
Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus; ortalama düzeydeki halk nezdinde bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurulmasıdır. Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir. Tüketicinin iki işaret arasında doğrudan ya da kaynakları bakımından idari – iktisadi bir ilişki kurma yanılgısına düşmesi iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli olacaktır.
Karıştırılma olasılığının değerlendirmesi, inceleme konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği bakımından, markaların ayırt edici ve baskın unsurları özellikle göz önüne alınarak, markaların bütünsel olarak ortaya çıkardıkları izlenim esasında yapılmalıdır. İnceleme konusu malların veya hizmetlerin ortalama tüketicilerinin markaları algılayış biçimi, karıştırılma olasılığına yönelik genel değerlendirmede belirleyici rol oynar.
Markalar arasındaki görsel, işitsel veya kavramsal benzerlikler bütün olarak karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma, genel izlenim esas alınarak, özellikle markaların ayırt edici ve baskın unsurları ve davanın koşullarıyla ilgili tüm faktörleri dikkate alarak global olarak yapılmalıdır. Bunun yanı sıra değinilmesi gereken bir diğer husus da hedef tüketici kitlesidir. Markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Yukarıdaki hususlar dâhilinde somut olayda, “benzer” olarak işaretlenen ürünler “yiyecek-içecek” grubuna dahil, hemen her yaştan ve kesimden tüketiciye hitap eden ürünler olup, özel bir tüketici kesimine hitap etmeyen, nispeten kısa zaman aralığında tercih yapılarak satın alınan, sık tüketilen gündelik ürünler olup, yüksek fiyatlı olarak nitelendirilemeyecek ürünlerdir. Bu nedenle, taraf markalarında benzer olarak tespiti yapılan emtialar yönünden ilgili tüketicinin makul düzeyde bilgiye ve düşük seviyede dikkat ve özene sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, “…” kelimesini ortak olarak içermelerinden kaynaklı olarak görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, taraf markalarında ortak olarak bulunan “…” ibaresinin taraf markalarının ilk kelimesini oluşturması zira tüketicilerin dikkatinin markanın başına yoğunlaşması nedeniyle kelimenin başında oluşturulan benzerliğin tüketiciler nezdinde iltibasa yol açma ihtimalinin yüksek olması, davacıya ait gerekçe olarak gösterilen markalarda yer alan mal ve hizmetler ile dava konusu markada yer alan mal ve hizmetler benzerlik taşıması ve benzer olarak belirtilen emtiaların hemen her yaştan ve kesimden tüketiciye hitap eden ürünler olmakla birlikte, uygun fiyatlı ve araştırma yapılmaya ihtiyaç duyulmayan ürünler olması nedeniyle ortalama tüketicinin dikkat seviyesinin düşük olduğu ve bu özellikler dikkate alındığında, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmelerinin mümkün olmaması, taraf markalarının birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunması nedeniyle, somut olayda 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi, işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları yönünden taraf markaları arasında markaların ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı Markasının Tanınmış Olup Olmadığı, Davalının Başvuruya Konu Markasının Davacının Tescilli Markasından Haksız Yararlanma Sağlayıp Sağlamadığı, Davacı Markasının İtibarına Zarar Verip Veremeyeceği, Ayırt Ediciliğini Zedeleyip Zedelemeyeceği Hususları Bakımından Değerlendirme:
6769 sayılı SMK 6/5 maddesi; “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” hükmünü amirdir. Bu madde kapsamında koruma elde edilebilmesi için önceki tarihli markanın tanınmış olması, önceki tarihli marka ile sonraki tarihli başvurunun aynı veya benzer olması ve maddede öngörülen üç şarttan birinin gerçekleşmesi gerekmektedir.
“Tanınmış marka” kavramı öğreti ve uygulamada “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım” olarak tarif edilmiştir.
Bunun yanında tanınmış marka kavramı; bir markanın tanınmışlığının belirlenmesi için WIPO, 1999 yılında “WIPO Ortak Tavsiye Kararı” adı altında bazı ölçütler getirmiştir. Bu suretle bir markanın tanınmışlığında kendisinden yararlanılabilecek bazı kriterler oluşturulmuştur. Bağlayıcılığı olmamakla birlikte uygulamada da kabul gören bu kriterler şunlardır;
• Toplumun ilgili kesiminde markanın tanınma derecesi
• Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu
• Marka promosyonlarının hedef aldığı coğrafi alan, promosyon süresi ve yoğunluğu
• Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü
• Markanın resmi makamlarca tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları
• Markanın ekonomik değeri
Bu kıstaslardan birisinin, birkaçının veya tamamının varlığı tanınmışlığı gösterebilecektir. Yukarıda yapılan açıklamalardan çıkan sonuç; bir hizmet ya da ticaret markasının tanınmışlığından söz edilebilmesi için; toplumun ilgili sektöründe tanınmış olması, başka bir anlatımla o marka telaffuz edildiğinde ilgili sektördekilerin hiç düşünmeden refleks halinde hatırlamaları gerektiğidir.
6769 sayılı SMK madde 6/5 hükmüne göre, toplumda belirli bir tanınmışlık düzeyine ulaşan önceki bir tarihte tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markadan,
• Tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yarar sağlayabilecek,
• Markanın itibarına zarar verebilecek,
• Markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabilecek durumda olan sonraki başvuru, farklı mal ve hizmetlerde kullanılacak olsa bile reddedilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, tanınmış markalar sadece tescil kapsamındaki aynı tür mal ve hizmetler yönünden değil, ayrıca farklı türden mal ve hizmetler yönünden de sahibine koruma sağlar. Tanınmış markalara sağlanan koruma önlemleri sayesinde, sonraki markanın tescili yoluyla marka sahibinin, tanınmış markanın itibarına ve ayırt edicilik düzeyine zarar verme, bu markadan imaj transfer etme ve böylelikle haksız yarar sağlama çabalarının önüne geçilmek istenmiştir. Böylece, önceki ve tanınmış nitelikteki markanın ayırt edicilik karakterine ve tanınmışlığına zarar verebilecek, tüketicinin daha önce tanınmış markayı gördüğünde, refleks halinde tek bir işletmeyi algısında canlandıracakken, yeni durum nedeniyle eskiden olduğu gibi kişilerin aklına sadece tek bir ticari işletme gelmeyecektir. Bunun sonucunda ise, büyük emek, çaba, zaman ve masrafla tanınmış hale getirilen markanın ayırt edicilik gücü zaafa uğratılmış olabilecektir.
Somut uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, davacı tarafça dava dosyasına aşağıda listelenen belgeler sunulmuştur;
• Dayanak gösterilen 4 adet markanın yenileme belgesi
• Davacı şirket adına başvurusu yapılan 2019/103418 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna ilişkin Türk Patent ve Marka Kurumu online veritabanından alınan görsel,
• 2019 ve 2020 yıllarına ait ürün katalogları,
• Hazalbiskuvi.com.tr adresinden alınan ekran görüntüsü,
• … tabelasının yer aldığı işletme görüntüleri (11 adet) (Aynı görüntüler flashbellek içinde de yer almaktadır.)
• … tabelasının yer aldığı fuar katılımlarına ilişkin görseller (10 adet) (Aynı görüntüler flashbellek içinde de yer almaktadır. Flashbellek içinde yer alan fuar görüntülerinin kayıt isimleri “… FUAR ANUFOOD 2015”, “… FUAR GIDA İSTANBUL 2013”, “… FUAR GIDA 2014”, “… FUAR GUL FOOD DUBAI 2018”, “… FUAR ISM ALMANYA 2013”, “… FUAR ISM ALMANYA 2014”, “… FUAR ISM ALMANYA 2012”, “… FUAR YUMMEX DUBAI 2018” şeklindedir.)
Somut uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, davacı tarafça “…” markalarının tanınmışlığın ispatına yönelik Türkiye’de gerçekleşen tanıtım faaliyetlerine ilişkin herhangi bir belge, ilan, reklam harcaması, haber, dergi vb. tanıtım malzemesi sunulmadığı, sunulan 10 adet fuar görüntüsünün tanınmışlığın ispatı için yeterli olmadığı, bu nedenle iddia edilen tanınmışlığın ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Türkpatent YİDK kararının iptali talebine ilişkin dava yönünden yapılan incelemede;
5000 sayılı kanunun 15/C maddesi uyarınca TÜRKPATENT tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabilir. Kanunda belirlenen iki aylık süre hak düşürücü süredir. Bu nedenle dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınır.
25.03.2020 tarih 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile dava açma süreleri 13.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuş, daha sonra 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 01.05.2020 tarihinden 16.06.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
İptali istenen … sayılı YİDK kararı davacı vekiline 20.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, iki aylık hak düşürücü süre 16.06.2020 tarihinde başlayıp 17.08.2020 tarihinde dolduğu tespit ve kabul edilmiştir. HMK da düzenlenmeyen maddi hukuka ilişkin sürelerde adli tatil hükümleri uygulanmayacağından (Yargıtay 11. Hukuk 09.01.2020 tarih 2019/2086 esas 2020/221 karar) , somut dava iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra ve 07.09.2020 tarihinde açılmış olup HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan diğer kanunlarda yer alan dava şartı niteliğindeki SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi ile belirlenen dava şartı mevcut değildir. Dolayısıyla HMK 115, 138 ve SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/c maddesi uyarıncı dava şartı yokluğundan işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar veilmiştir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, hükümsüzlük istemine ilişkin talebin kısmen kabulü ile, … sayılı markanın 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenm iş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) emtialarla sınırlı kısmen hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş , aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Hükümsüzlük istemine ilişkin talebin kısmen kabulü ile, … sayılı markanın 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenm iş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) emtialarla sınırlı kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı için AAÜT uyarınca 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım itibariyle davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan 1.997,10 TL yargılama giderinden payına düşen 998,55 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.