Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/274 E. 2021/154 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/274
KARAR NO : 2021/154

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021
İDDİA:
Davacı vekili 03/09/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…”, “…”, “… Professinol Adhesive”, “…” ibareli tanınmış markalar ile …, …. sayılı tasarımların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini 01, 02, 16, 17, 19, 35.sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …. kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu itirazlarının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 02.sınıftaki emtianın başvuru kapsamından çıkartılmasına, kalan emtia yönünden ise itirazlarının yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkilinin … sayılı ve “…” ibareli markaları ile ayırt edilemez derecede benzer olduğunu, … tescil numaralı itirazlarına mesnet “…” markasının farklı bir firmaya ait olmadığını, söz konusu markanın müvekkili şirketinin kurucusu …’e ait bir marka olduğunu, dolayısıyla …’e ait markaların da değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini, müvekkilinin “…” ibareli markasının yurtiçi ve yurtdışı düzeyde tanınmış bir marka olup sektörde saygın ve prestijli bir konuma sahip olduğunu, dava konusu başvurunun tescil edilmesi halinde, tüketici nezdinde müvekkiline ait markanın tanınmışlığını zayıflatacağını, tüketicinin yeni işareti önceki marka sahibinden kaynaklanan bir marka olarak göreceğini ve bu sebeple tüketicilerin iktisadi davranışlarında değişiklik meydana geleceğini ve bunun da uzun vadede müvekkiline ait tanınmış markanın imaj ve kimliğinin kaybolmasına yol açacağını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali ile … sayılı“…” ibareli marka başvurusunun hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; YİDK tarafından başvuru konusu marka “…” ile itiraza mesnet “…” ibareli marka işaret olarak benzer olarak görülerek başvuru konusu markanın eşya listesinden bazı emtiaları çıkaran Markalar Dairesi kararının isabetli bulunmuş olduğunu, diğer yandan başvuru konusu markanın yayınından sonra davacı tarafından yapılan itirazın Markalar Dairesince kısmen kabul edilerek tescil kapsamında bulunan davacı markasının hizmetlerine benzer “SINIF KODU :02-Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri” boyamaya mahsus maddeler başvuru konusu markanın mal/hizmet listesinden çıkarılmış olduğunu, tescil kapsamında bulunan kalan mal/hizmetlerin davacı markaları ile aynı/aynı tür mal/hizmetleri kapsamadıkları, ilintili ya da ilişkili olmadıklarının ortada olduğunu, YİDK tarafından davacı şirketin …’e ait markalara ilişkin itirazının ise firmaları ile … arasında mevcut olduğu ileri sürülen bağı ispatlar mahiyette delil sunulmaması gerekçesiyle reddedilmiş olup YİDK itiraz aşamasında sunulan delillerle bağlı olduğundan tamamen hukuka uygun olduğunu, kaldı ki …’e ait markalara ilişkin itirazı yapacak kişinin de kendisinin olması gerektiğini, davacının tanınmışlıkla ilgili iddiasının da mesnetsiz olduğunu, davaya konu markanın, davacı markalarının ilişkin olduğu sektörle ilişkilendirilebilecek bir mal ya da hizmet, yani davacı markalarıyla benzer bir sınıf ihtiva etmediğini, dolayısıyla, davalı markasının, ilgili olduğu hizmetler bakımından, davacının “…” ibareli markalarını akla getirmemekte ve onun itibarından haksız yere faydalanması veya ayırt edicilik karakterini zedelemesinin mümkün bulunmadığını, davalı şirketin “…” markasını mal/hizmet listesindeki hizmetler üzerinde kullanmasının, davacının ya da markasının itibarını zedelemeyeceği gibi, davalının, -söz konusu ibareyi farklı bir sektörde yer alan hizmetler üzerinde marka olarak kullanılacak olması sebebiyle- kendisinden farklı bir sektörde yer alan davacının markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamasının da mümkün olmadığını, davacının diğer davalının kötüniyetli olduğuna ilişkin iddiasının da mesnetsiz olduğunu, marka hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tescillerin kötü niyetli olarak kabul edildiğini, davaya konu markanın yasada öngörülen amacına ve kendisinden beklenen iktisadi işlevlerine aykırı amaçlarla yapılmış bir tescil başvurusu olduğu yönünde yeterli kanaate ulaşılmamış olduğunu, davacının, davalının başvurusunun 6769 sayılı kanunun 6/9 maddesi anlamında kötü niyetli bir başvuru olduğunu ispat edememiş olduğunu, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin 02. Sınıfta kendisi açısından müspet anlamda elde edebileceği sonucu itiraz aşamasında elde etmiş olduğunu, davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka ve tasarım tescil belgeleri getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir.
İptali istenen YİDK kararının davacıya 08/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 04/09/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır

Bilindiği gibi bir marka başvurusu ile ilgili Türk Patent tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle bu kararın tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabilir. (SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi) SMK’da belirlenen iki aylık süre hak düşürücü süredir. Bu nedenle dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınır.
Somut olayda iptali istenen … sayılı YİDK kararı davacı vekiline 08.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, iki aylık hak düşürücü süre 08.08.2020 tarihinde dolmuş bulunmaktadır. Zira son gün olan 08.08.2020 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden son günün 10.08.2020 tarihinde dolduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Oysa somut olayda HMK da düzenlenmeyen maddi hukuka ilişkin sürelerde adli tatil hükümleri uygulanmayacağından (Yargıtay 11. Hukuk 9.01.2020 tarih 2019/2086 esas 2020/221 karar) dava iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra ve 04.09.2020 tarihinde açılmış olup HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan diğer kanunlarda yer alan dava şartı niteliğindeki SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi ile belirlenen dava şartı mevcut değildir. Dolayısıyla HMK 115, 138 ve SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi uyarıncı TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş; hükümsüzlük istemine ilişkin talep yönünden işin esasına girilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 22/03/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Dava konusu marka ile redde gerekçe 2016 32330 sayılı ve “…” ibareli marka arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, Dava konusu markanın kapsamında yer alan “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerin davacıya ait … sayılı ve “…” ibareli marka kapsamında ilişkili olarak yer aldığı, Dava konusu marka ile davacıya ait redde gerekçe 2016 32330 sayılı ve “…” ibareli marka arasında alan “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetler bakımından karıştırılma ihtimali bulunduğu, Davacının dava konusu mallar/hizmetler üzerinde eskiye dayalı kullanımının bulunmadığı, Davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı, Dava konusu marka ile davacıya ait tasarımlar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, Kötü niyet olup olmadığı değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Dava konusu … sayılı YİDK Kararı’nın “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri için yerinde olmadığı” ifade edilmiştir.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 01, 02, 16, 17, 19, 35.sınıftaki “01 Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar. 02 Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler (TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 s. SMK’nın 6/1 Md. uyarınca çıkartılmıştır.) 16 Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. 17 Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). 19 Bu sınıfa dahil biçimlendirilmemiş halde malzemeler: kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, kireç, alçı, sıva, beton, blok mermer. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. 35 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar. Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler .Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Bu sınıfa dahil biçimlendirilmemiş halde malzemeler: kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, kireç, alçı, sıva, beton, blok mermer. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “…”, “…”, “… Professinol Adhesive”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 01, 02, 16, 17, 35.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…”, “…”, “… Professinol Adhesive”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu “…” ibareli marka ile davacıya ait redde gerekçe “…” ve “…” ibareli markalar herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markalarıdır.
Dava konusu “…” ibareli markanın “…” ibaresinin “fix” ibaresi ile bitişik yazılarak oluşturulduğu, davacı markalarından “…” ibareli marka münhasıran “…” ibaresinden, “…” ibareli marka ise “hızlı” ve “co” ibarelerinin yan yana getirilmesiyle oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle davacıya ait “…” ibareli markanın esas unsurunun bütüncül olarak “…” olduğu, dava konusu marka ile söz konusu marka arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal bir benzerlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu “…” ibareli marka ile davacıya ait redde gerekçe “…” ibareli markayı aynen içerdiği, tüketicinin “coltfix” ibaresinde yer alan “…” ibaresiyle “fix” ibaresinden görsel ve işitsel olarak daha önce karşılaştığı, dava konusu markanın sonunda yer alan “fix” ibaresinin ülkemizde de yaygın olarak kullanılan ayırt edici niteliği düşük bir ibare olduğu, dolayısıyla dava konusu markanın sonunda yer alan “fix” ibaresinin tüketici nezdinde karıştırmayı engelleyecek nitelikte olmadığı, görsel, işitsel, yazılış ve anlamsal bakımdan dava konusu markanın üzerinde kullanılacağı emtianın ortalama tüketicileri nezdinde iltibası önleyici mahiyette olmadığı, dolayısıyla işletmeler arasında bir farklılığa yol açmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu marka ile davacıya ait “…” ibareli marka arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal olarak karıştırılmaya yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, dava konusu marka ile davacının redde gerekçe … sayılı ve “…” ibareli marka arasında marka işaretleri bakımından karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunması ve dava konusu markanın kapsamında yer alan “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin davacıya ait gerekçe … sayılı ve “…” ibareli markanın kapsamındaki mallarla ilişkili olması nedeniyle dava konusu marka ile davacıya ait redde mesnet … sayılı ve “…” ibareli marka arasında söz konusu hizmetler bakımından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Eskiye Dayalı Kullanım Bakımından Değerlendirme:
6769 s. SMK’nın 6. Maddesinde sınırlı sayıda düzenlenen nispi ret nedenlerinden biri olan 6/3 bendinde “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Burada kastedilen marka tesciline konu edilmeksizin ve fakat markasal bir etki doğuracak mahiyette ve yeterlilikte, ticaret hayatında kullanılan ticaret unvanı, işletme adı, alan adı gibi işaretlerdir. Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nisbi ret nedenine konu teşkil eden bu durum, işaretin, itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işarete ayırt edici nitelik kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından oluşturulmuş ve kullanma neticesinde belli oranda kullanan ile anılmaya başlamış ve ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak sonraki tescilin engellenmesi mümkündür. Ancak tescilin engellenebilmesi için, markanın tescili için yapılan başvuru veya başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş olması ve hakkın sahibine, daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyor olması gerekmektedir.
Ancak tescilsiz kullanım ile kast edilen husus, öncelik hakkının işareti ilk defa alelade bir şekilde kullanan kişiye ait olması demek değildir. Başka bir ifadeyle 6/3 maddesi anlamında aranan ayırt edicilik, markasal etki doğurmayan veya oldukça sınırlı bir kitle için doğuran kullanımlar değil, tescilsiz işaretin ticari alanda kullanılması suretiyle, ilgili piyasada bilinir hale gelmesi ve o işareti ihdas edenle birlikte tanınır olması biçiminde anlaşılmalıdır. Ancak buradaki bilinir/maruf olma durumu ile 6769 s. SMK m.6/5 kapsamındaki tanınmışlık olgusu ile karıştırılmamalıdır. İlk kullanma suretiyle marka hakkının doğumunu sağlayan ve bu nedenle markasal etki doğuracak şekilde bir bilinirlik, markanın üzerine konulduğu emtianın hitap ettiği alıcı kitlesi tarafından tanınmaya başlamış olması, belirli bir yer, bölge veya piyasada bilinmesi biçiminde anlaşılmalıdır. Bir diğer ifadeyle, 6769 sayılı SMK m.6/3 kapsamında, tescilsiz işaretin belirli bir çevre veya piyasa ile sınırlı bir bilinirlik düzeyine erişmesi, maddenin sağladığı korumadan istifade için yeterli görülmelidir.
ATAD huzurunda görülen bir uyuşmazlıkta, önceye dayalı hak istisnasını mesnet göstermek suretiyle 40/94 sayılı Marka Tüzüğü 8/4 m. uyarınca sonradan bir hak ileri sürebilmek için; Hak iddia edilen işaretin ticaret sırasında kullanılmış olması, Yerel coğrafi bölgeden daha geniş bir coğrafik alanda işaretin kullanılması, İşaret sahibinin, bu işaretin başkalarınca kullanılmasını önleyebilecek ölçüde (iç hukukların sağladığı boyutta mesela; işaretin bilinir hale getirilmesi / tanıtılması gibi) hak sahibi olması, İşaret üzerindeki hakkın, karşı çıkılan markanın başvuru tarihinden önceki bir zaman diliminde elde edilmiş olması, şartların hep birlikte gerçekleşmiş olması aranmıştır. Tabi ki bu kriterler, somut olayın şartlarına göre ayrı ayrı ele alınarak yorumlanmalı ve uygulanmalıdır.
Bunun yanı sıra bu kapsamda sağlanacak koruma sadece tanıtımın yapıldığı mal veya hizmetlerle sınırlı olacaktır. Aksi halde, yani başka mal ve hizmetler yönünden de üstün hak sağlanması halinde, marka tescilinin bir anlam ve önemi kalmayacak, bir nevi tescilsiz bir işarete çok tanınmış bir marka statüsü sağlanması söz konusu olacaktır.
Yasal düzenlemeler, doktrin ve yargı kararlarında kabul gören bu görüşler çerçevesinde somut uyuşmazlığa döndüğümüzde ve davacı yanın işlem dosyasına sunduğu delillerin incelenmesi neticesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Bu bağlamda, SMK 6/3 maddesinin şartları açısından işlem dosyasına sunulan belgeler incelendiğinde, davacı yan tarafından söz konusu ibarenin, dava konusu mallar/hizmetler üzerinde Türkiye’de yaygın bir şekilde, aralıksız kullanımının ispatlanamadığı, dolayısıyla dava konusu mallar/hizmetler bakımından eskiye dayalı kullanım hakkının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık İddiaları Bakımından Değerlendirme:
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalı tescilinin müvekkili markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamaya yönelik olduğunu ifade etmektedir.
6769 s. SMK’nın 6. maddesinde “tanınmış marka”lara yer vererek onların diğer markalara göre daha yoğun korunmalarının koşullarını oluşturmuştur. Madde bu korumayı SMK md. 6/4 ve 6/5 olmak üzere iki ayrı fıkrada düzenlemiştir. Belirtilmelidir ki, SMK md. 6/4’de Paris Sözleşmesi kapsamında bir markanın aynı veya benzer olması ve ayrıca mal/hizmetlerin de aynı/benzer olması şartı aranırken, md. 6/5’te Türkiye’de tanınmışlık düzeyine ulaşan markalar için mal/hizmet sınıflarının aynı/benzer ya da benzer olmasına bakılmayacağı ifade edilmiş ve bu bağlamda SMK md. 6/5’in koruma kapsamı, hükümde anılan hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda daha geniş tutulmuştur. Bununla birlikte, md. 6/5 hükmünden yararlanabilmek için Türkiye’de tanınmışlık düzeyine ulaşmış markanın tescil edilmesi şartı aranırken, SMK md. 6/4 hükmünden yararlanacak olan Paris Sözleşmesi kapsamında Türkiye’de tanınmış markanın tescil edilme şartı aranmamaktadır.
Öncelikle, markanın halk tarafından tanınmışlık düzeyi, markanın herkes tarafından bilinirliğini, markanın, malın potansiyel ve fiili kullanıcılarının da ötesinde ulaşmış olduğu genel tanınmışlık düzeyi bazı kriterler çerçevesinde değerlendirir. Bunlardan bazıları; markanın tescilinin ve kullanımının süresi, markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam (Yurt içi ve yurt dışı tescilleri), markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı, markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (özellikle de Türkiye’deki promosyon çalışmalarının) özelliklerinin neler olduğu (Promosyonun süresi, devamlılığı, yayıldığı coğrafi alan, kapsam, promosyona harcanan para, promosyonun niteliği (TV reklamı, yerel gazete ilanı, sadece çocuk sahiplerine yönelik yapılan tanıtım vs.), reklam niteliğinde olmayan ancak markanın tanıtımına faydalı olabilecek nitelikte faaliyetlerin varlığı (Gazete, dergi, TV vb. medya organlarındaki yayınlar, markalı ürünlerin fuarlarda teşhiri vb.), markanın tanınmışlığına ilişkin yapılmış kamuoyu araştırmaları varsa bunların sonuçları, markanın sahibi firmaya ilişkin özellikler (firmanın büyüklüğü, çalışan sayısı, ödenmiş sermayesi, cirosu, karı, yurt çapında ve yurt dışında sahip olduğu dağıtım kanalları: şubeleri, bayilikleri, servis ağı, ödediği vergi, ihraç miktarları, piyasasına hakimiyeti vs.), eğer marka bir satışa konu olmuşsa, marka üzerinde kıymet takdiri yapılmışsa markanın parasal değeri, marka tescillerinin kapsadığı mal ve/veya hizmet portföyünün genişliği olarak belirtilebilir.
Yapılan inceleme neticesinde, davacı markalarının TÜRKPATENT nezdinde tanınmış olduğuna dair herhangi bir karar olmadığı tespit edilmiş, ayrıca dosya kapsamında sunulan belgelerin (ISO ve OHSAS sertifika belgeleri) davacı markalarının tanınmış olduğuna dair yeterli olmadığı değerlendirilmektedir.
Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda, dava konusu markanın davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlama, tanınmış markanın itibarına zarar verme, tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleme gibi hususları destekleyici belgelerin de dosya kapsamında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 6/6 Bendi Kapsamında Değerlendirme:
6769 s. SMK’nın 6. Maddesinde sınırlı sayıda düzenlenen nispi ret nedenlerinden biri olan 6/6 bendinde “Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu maddeden de anlaşılabileceği üzere başkasına ait ticaret unvanı, işletme adı, internet alan adı, endüstriyel tasarım tescili gibi sınaî hak sahiplerinin ve telif hakkı gibi fikri hak sahiplerinin, bu hak konularının bir başkası tarafından izinsiz olarak tescili taleplerine itirazda bulunarak tescili engellemeleri veya tescil gerçekleşmiş ise hükümsüzlüğünü talep etmeleri mümkündür. Bu halde, dava konusu marka tescillerinin davacıya ait telif hakkını veya herhangi bir fikri/sınai mülkiyet hakkını içermesi halinde, başvurunun önceki hak kapsamında kalıp kalmadığı incelenmelidir.
SMK 6/6. Madde hükmü ile korunan hakların ortak özelliği, aynı maddenin 3. bendindeki işaretlerden farklı olarak tescil edilmiş olmalıdır. Şu kadar ki, bunların kullanım sonucu ayırt edici hale gelmeleri gerekmez. Somut davada, davacı, dava konusu markanın, davacıya ait tasarımları ile karıştırılma ihtimali bulunduğunu iddia etmektedir. Yukarıda davacıya ait tasarımların ambalaj-kutu-etiket tasarımı olduğu, tasarım görsellerinde yer alan yazılı ibarelerin tasarım hakkı sahibine, ibarelerin ifade ettiği kavram üzerinde inhisari nitelikte bir hak sağlamayacağı hususları dikkate alındığında, dava konusu marka ile davacıya ait tescilli tasarımları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Somut davada davalı şirket başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin iddia yönünden. hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin SMK ın 6/9 maddesinde ayrıntı bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir. Ayrıca buna gerek ve ihtiyaç da bulunmamaktadır. Bu bağlamda, SMK ’nın 6/4,5 ve 6. maddesi uyarınca Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış markanın aynısı veya benzerinin tescil ettirilmesi gibi hususlar tek başına kötü niyetli başvuru olarak görülemez. Tanınmış markanın benzerinin tescil başvurusunda bulunulmasının kötü niyetli başvuru olarak kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, hükümsüzlük istemine ilişkin talebin kısmen kabulü ile, … sayılı markanın 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için. Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. . mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) emtialarla sınırlı kısmen hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Hükümsüzlük istemine ilişkin talebin kısmen kabulü ile, … sayılı markanın 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için. Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. . mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) emtialarla sınırlı kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalı … Kimya Çelik San.ve Tic.Ltd.Şti.’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı için AAÜT uyarınca 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalı … Kimya Çelik San.ve Tic.Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım itibariyle AAÜT uyarınca davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.354,10 TL yargılama giderinden payına düşen 1.177,05 TL’nin davalı … Kimya Çelik San.ve Tic.Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/04/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 137,50.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.100,00.-TL
Toplam 2.354,10.-TL