Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/255 E. 2021/28 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/255
KARAR NO : 2021/28

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2021
İDDİA:
Davacı vekili 17.07.2018 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “…+şekil” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, başvurularının Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile re’sen reddedildiğini, bu ret kararına karşı yaptıkları itirazın bu kez TÜRKPATENT YİDK kurulunca 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, oysa markanın 35. ve 44. Sınıflarda genel tabir görülmemesi gerektiğini, çünkü müvekkilinin markasında “iç içe geçmiş kalplerden oluşan şekil unsuru” nun da vurgulandığını ve dolayısıyla markada farklı bir algı oluşturduğunu, “…” ibaresinin birleşik olarak da yazılmasıyla bütüncül olarak da farklı algılandığını, müvekkilinin aynı marka için Madrid Protokolü çerçevesinde Arnavutluk’ta yapmış olduğu marka başvurusunun tescil işlemlerinin devam ettiğini, Avrupa Topluluğu tarafından genel tabir görülmeyerek yayın kararı verildiğini, “…” veya “…” ibareli markaların Japonya ya da Rusya gibi katı kurallar uygulayan ülkelerde bile 44. Sınıfta , 09. Sınıfta , 05. Sınıfta genel bir ifade olarak görülmediğini, İngilizce bilme/konuşma oranı daha düşük olan ülkemizde çıkartılan emtialar bakımından da tescili gerektiğini, İngilizce’nin küresel bir dil olmakla Avrupa’da Rusya’da Japonya’da farklı olmadığını, bu ülkelerde tescil ediliyorsa “ iyi gör/iyi görmek anlamlarında” Türkiye’de de tescili gerektiğini, müvekkili markasının ayırt edici ve özgün olduğunu, müvekkilinin markasındaki şekil unsurunun markada algısal farklılık oluşturduğunu, bu şekil ile görme eylemi ve bu eylem için kullanılan gözlük/lens vs. gibi unsurları çağrıştıran herhangi bir şekil unsurları çağrıştıran herhangi bir şekil kullanılmadığını, davalı kurumun örneğin “…” markasını yarabandı markası olarak tescil ettiğini, gözlük ve tıbbi malzemeler sektöründeki müşterilerin ortalama kişiler olmadığını, bilinç düzeyinin yüksek olduğunu belirterek, … YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuruya konu ibarenin reddedildiği kısım itibariyle marka olabilme özelliğine sahip olmadığını, “…” ibaresinin standart ve sade biçimde yazımı ile ortalama tüketici tarafından “iyi görmek” anlamında algılanacağının muhakkak olduğunu, ortalama tüketici nezdinde vasıf ve işlev belirten bir ibare olduğunu, mal ve hizmetin ticari kaynağını ayırt edici fonksiyona sahip olmadığını, markanın direkt olarak “…” şeklinde göze çarptığını ve “iyi görme(k)” olarak algılandığını, değerlendirmenin objektif olarak yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER:
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, iptali istenen … sayılı YİDK kararı ve davacıya ait … sayılı “…+şekil” ibareli başvuru sayılı marka işlem dosyası getirtilmiş, teknik ve özel bilgiyi gerektiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor objektif, dosya kapsamındaki delillerle tutarlı denetim ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiş, ve Mahkememizce de benimsenmiştir.
GEREKÇE
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Değerlendirilmesi ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali istemine ilişkindir. Kararın davacı vekiline 06.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 19.08.2020 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “…+şekil” ibareli başvurusu yönünden, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) madde ve bentleri anlamında tescil engeli bulunup bulunmadığından ibarettir.
… sayılı başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının, 23.03.2020 tarihinde “…+şekil” ibaresinin 35, 44.sınıflarda yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmi ş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar. Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. Tıbbi amaç lı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Kişisel kullanım için koruyucu gazlar. Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)44 Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler; peyzaj tasarımı hizmetleri. İşyeri ve personel sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri.” mal ve hizmetlerinde kullanılmak üzere marka olarak tescili istemiyle davalı kuruma başvuruda bulunduğu, … kod numarasını alan başvurunun mutlak ret nedenleri yönünden incelenmesi sonucu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) bendi uyarınca 35, 44.sınıftaki “Sınıf 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı radyoaktif kimyasal maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları, malların biraraya getirilerek satışa sunumu hizmetleri, (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katolog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) Sınıf 44: Tıbbi hizmetler” bakımından kısmen reddine karar verildiği, bu kararın yeniden incelenmesi isteminin ise, TÜRKPATENT YİDK’nun, … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiği, anılan kararın iptali istemiyle Mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, buna göre;
6769 Sayılı SMK’nın 5/1-b Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Mülga KHK’dan farklı olarak ve yeni AB Marka Tüzüğünün 7. maddesi ve Yeni Marka Direktifı’nin 4/1-b maddesiyle uyum amacıyla, SMK, “herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmayan işaretlerin” marka olarak tescil edilemeyeceğini açık biçimde düzenlemiştir. Burada geçen ayırt edicilik, “somut ayırt edicilik”tir. Somut ayırt edicilik ise, tescil ettirilmek istenen mal veya hizmete göre bir değerlendirme yapılmasını zorunlu kılar. SMK’nın 5/1-b maddesinde geçen “herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmayan işaretlerden kasıt, madde gerekçesine göre, hiçbir ayırt ediciliğe sahip olmayan dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerdir. Bu bentte geçen “herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmama” durumu, maddenin (a) bendinde düzenlenen “4. madde kapsamında marka olamayacak işaretler” den farklıdır. Zira 4. madde kapsamına giren işaretlerin, tescil ettirilmek istenen sınıftaki mal veya hizmetlere bakmaya bile gerek olmaksızın hiç marka olma şansları yoktur. Sözgelimi bir A4 sayfa dolusu yazıdan oluşan bir düzyazının minimum derecede de olsa ayırt ediciliği özelliği bulunmadığından, tescil ettirilmek istenen mal veya hizmete bile bakmaksızın marka olarak tescil edilemeyeceği söylenebilir. Burada, tescil istenen mal veya hizmetlere bakmaya gerek dahi yoktur. Oysa (b) bendinde yer alan “herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmama” durumunda, tescil ettirilmek istenen mal ya da hizmet bakımından, ortalama tüketicilerin bu işareti marka olarak görmeyecek olmaları söz konusudur ve bu gibi işaretlerin, kullanım yoluyla ayırt edicilik kazanmak suretiyle de olsa ayırt edicilik kazanma ve dolayısıyla da marka olabilme olasılığı vardır.1 Önemli olan marka olarak tescili talep edilen ibarenin ilgili tüketici kesimi açısından ürünün ticari kaynağına işaret eden dolayısıyla marka olarak algılanabilecek bir ibare olmasıdır.
SMK 5/1(c) hükmüne göre ise, “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.” marka olarak tescil edilemezler.
Bilindiği üzere birden çok kelime unsurundan oluşan markalarda, markanın bir bütün olarak sahip olduğu anlamın ayırt edici olup olmadığına dikkat edilmelidir. …’nun tanımlayıcı markalara ilişkin olarak verdiği “… kararı, konu ile ilgili mehaz kararlardandır. OHIM, “bebek bezleri” için yapılan marka başvurusunu, 40/94(207/2009) sayılı Tüzük’ün 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi gereğince tanımlayıcı bularak reddetmiş, başvuru sahibi Avrupa Topluluğu İlk Derece Mahkemesi’nce yeniden bir değerlendirme talep etmiştir. Bu değerlendirme sonucunda mahkeme, “bebek bezleri” için emicilik fonksiyonunun asıl amaç olduğunu vurgulayarak, söz konusu marka başvurusunun bezlerin karakteristik bir özelliğini belirttiğini ve bir bütün olarak düşünüldüğünde ibarenin tüketiciye bilgi vermekten öteye gitmediğini ifade etmiş, OHIM tarafından verilen tanımlayıcılık kararını onamıştır. Başvuru sahibi, bu kararın temyiz edilmesi talebi ile …’ya başvurmuş, … ise marka başvurusu yapılan ibarenin tescili talep edilen malın/hizmetin asıl özelliğini gösteren sözcüklerden meydana gelse dahi, tüketiciler nezdinde algılanabilir herhangi bir farklılık yaratıyor olmasının ibareyi tescil edilebilir kıldığını, “…” ibaresinin “sözcüksel bir buluş (lexical invention)” niteliğinde ve “kelimelerin alışılmadık biçimde bir araya gelmesi (unusual juxtaposition)” ile oluşmuş bir kelime kombinasyonu olduğunu belirterek, bir bütün halinde markanın ayırt edici güç elde ettiğine ve 89/104 (2008/95) sayılı Yönerge’nin 3.maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında değerlendirilemeyeceğine karar vermiştir.3
Benzer bir uyuşmazlıkta OHIM, “doublemint” ibaresinden oluşan marka başvurusunu, 3, 5 ve 30. sınıflarda yer alan farklı sakız türleri için tanımlayıcı bularak reddetmiştir. Başvuru sahibinin karara itirazı üzerine Avrupa Topluluğu İlk Derece Mahkemesi, “double(çift)” sözcüğünün, “much(çok)” veya “strong(güçlü)” gibi sözcüklere kıyasla sıra dışı olduğunu belirtmiş, başvurunun İngilizce bilen ortalama tüketici tarafından hem iki tür nane, hem de bir nane türünün iki katı miktarı olarak anlaşılabilecek olmasının markanın tanımlayıcılık niteliğinin aşılmasını sağladığını ifade etmiştir. … ise, İlk Derece Mahkemesi’nin kararını bozmuş, kelime kombinasyonunun karşılık geldiği anlamlardan en az birisinin tanımlayıcı olması durumunda, kombinasyonun diğer anlamlarının inceleme dışında tutulacağını, “doublemint” ibaresinin, ürünün “iki kat daha fazla nane aroması” içerdiğine dair doğrudan, tüketiciler tarafından hemen algılanır bir özellik belirtmesi nedeniyle işaretin tanımlayıcılık içerdiği sonucuna varmıştır.
Yine “…” kararında anılan ibare Benelüks Marka Ofisi tarafından “gıda maddeleri” için tanımlayıcı bulunarak reddedilmiştir. Başvuru sahibinin itirazı üzerine ATAD’a taşınan davada, “biological (organik)” kelimesinin kısaltması olan “bio” ve “hafif” anlamına gelen “mild” ibarelerinden oluşan marka başvurusunun, Hollandaca’da yeni bir kelime niteliğinde olduğu, ancak kelime kombinasyonunu oluşturan sözcüklerin kendi anlamlarının dışına çıkamadığı belirtilmiş, markanın 89/104 (2008/95) sayılı Yönerge’nin 3.maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında “gıda maddeleri” için tanımlayıcı olduğuna karar verilmiştir.

Yüksek Mahkeme “… kararında, mal ve hizmet ile sadece uzaktan ilişkisi olan basit hatırlatmalar veya telmihlerin, markaya tasviri bir karakter veremeyeceği gibi, esasen bir mal ve hizmeti doğrudan doğruya çağrıştırıp akla getirmeyen, ancak telmihte bulunan kelimelerin yasaklanmasının mümkün olmadığını; öte yandan, tescili istenen işaretin, özel bir zihni çabaya mahal bırakmadan, mal ile sıkı bir ilişkisi sebebiyle malın bir özelliğini veya kompozisyonunu düşündürdüğü takdirde ise bu takdirde ayırt edicilik vasfına sahip olduğunun söylenemeyeceğini ifade etmiştir.
Somut davaya konu markanın yabancı dil -İngilizce- olması karşısında Yüksek Mahkeme’nin iki kararına değinilecektir. Yüksek Mahkeme “…” kararında “Davacının başvurusunu temel gıda maddeleri emtialarının yer aldığı 30.sınıf için tescil ettirmek istediği, “ORIGINAL” sözcüğünün “ilk, özgün, yeni icat olunmuş” “…” sözcüğünün “sırlı, cilalı, perdahlı” anlamına geldiği, “…” sözcüğünün “düzeltme, parlatma, küçük pürüzleri görünmez hale getirme” anlamlarında bir çok sektörde kullanıldığı, gıda sektöründe bir nesnenin başka bir nesne ile kaplanması veya bir nesne üzerindeki pürüzlerin başka bir madde kullanılarak veya özel bir işlemle giderilmesi işlemlerinin “kaplama” (covering, coating) kelimesiyle ifade edildiği, bir bütün olarak “orijinal sırlı, düzeltilmiş” anlamına gelen “ORIGINAL …” ibaresinin gıda sektöründe vasıf bildirici nitelikte sayılamayacağı, söz konusu emtiaların alıcısı olan ve ileri düzeyde İngilizce bilmeyen orta düzeydeki tüketiciler açısından düşünüldüğünde durumun daha iyi anlaşılacağı, hakim dili İngilizce olan ABD, Kanada ve Avustralya ile İngilizce bilme oranının daha yüksek olduğu Japonya ve Singapur gibi ülkelerde de aynı ibarenin davacı adına marka olarak tescilli bulunmasının da bu görüşü desteklediği, 556 sayılı KHK’nin 7/1-c maddesindeki tescil engeli oluşmadığından aynı KHK’nin 7/son maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının incelenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.” ifadelerine yer vererek yabancı dildeki kelimelerin Türkiye’de bilinirliğine dikkat çekmiştir. Aynı şekilde Türkçede “Vişne” anlamına gelen İtalyanca “MORELLO” ibaresi ile ilgili yapılan yargılamada da bu ibarenin Türkiye’de “vişne” olarak algılanmayacağı gerekçesi ile markanın tescil edilebilir olduğu ifade edilmiştir.
Yüksek Mahkeme “…” kararında, “lite” kelimesinin İngilizce’de gıda sektörü açısından benzer özellikli ürünlerden daha az yağlı, daha az kalorili anlamını vermek için kullanılması, “sweet” kelimesinin ise, “tatlı, şekerli” anlamlarına gelmesi, orta düzeydeki tüketicilerin gün geçtikçe yabancı kelimelere ilişkin bilinirlik düzeyinin artması, bu nedenle markada yer alan unsurların tüketiciler tarafından rahatlıkla anlaşılabileceği gerekçesiyle markanın bir bütün olarak gıda maddeleri için vasıf bildirdiğine dair Yerel Mahkeme kararını onamıştır. Aynı yönde “…”11 kararlarında da bu ibare her ne kadar yabancı dilde olsa da ülkemizde yaygın yahut ilgili kesimce bilinen kelimeler olması sebebiyle tescil engeli bulunduğu belirtilmiştir.
Bir işaretin ayırt edicilik karakteri, tüketicinin marka üzerinde uzun uzadıya düşünerek ulaşacağı sonuca göre değil, markayı gördüğü ilk anda ve derhal gösterdiği tepki dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalar kapsamında incelenmesi gereken husus “…” ibaresinin redde konu hizmetler bakımından ayırt edici olup olmadığı veya hizmetin özelliğini ifade edip etmediğidir. Bu doğrultuda davaya konu marka ele alındığında markanın beyaz zemin üzerinde artı şeklinde üstte iç içe geçmiş iki kalp figürü ile altında “…” kelime unsurundan oluşan bir marka olduğu tespit edilmiştir. Markada bulunan figüratif unsurun özellikle medikal hizmetlerde sıklıkla kullanılan “+” işareti formunda olduğu görülmekle çekişme konusu hizmetler bakımından ayırt ediciliği düşüktür.
Markada bulunan kelime unsuru ise bir bütün olarak “…” ibaresidir. Davacı yanın, marka anlamının “iyi gör/iyi görmek” olduğuna ilişkin beyanlarından da görüleceği üzere bu kelime unsurunun İngilizce “SEE (Tr:Görmek)” ve “WELL (Tr:İyi/Sağlıklı)” kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Mezkûr kelimeler İngilizce olsa da her iki kelimenin anlamı da temel düzeyde İngilizce bilgisine sahip olan tüketiciler tarafından dahi bilinebilecek niteliktedir. Bu iki kelimenin bir araya getirilmesi sıradışı bir nitelik de arz etmemektedir. Söz konusu kelime kombinasyonu, “see” ve “well” kelimelerinin ayrı ayrı ihtiva ettikleri anlamların ötesine geçen bir anlam barındırmamakta olup, anılan kelimelerin anlamları muhafaza edilmiş durumdadır. Dolayısıyla, başvuru konusu kelime kombinasyonu, ilgili tüketici kesimi tarafından herhangi bir zihni çaba gerektirmeksizin, doğrudan doğruya “sağlıklı gör/iyi gör” şeklinde algılanacaktır. Dolayısıyla davaya konu marka, anılan anlamıyla çekişme konusu hizmetlerden özellikle gözlük vb. perakendeciliği ve tıbbi hizmetler -bu meyanda bu kapsamda kalan göz muayenehanesi/hastanesi- bakımından hizmetin/ürünün amacına doğrudan atıf yapan bir anlamda kullanılmış olup anılan hizmetler bakımından marka olarak algılanmayacağı; tüm bu sebeplerle SMK 5/1-b ve 5/1-c kapsamında tescil engeli bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, başvuru konusu markanın, ilgili tüketici kesimi tarafından herhangi bir zihni çaba gerektirmeksizin, doğrudan doğruya “sağlıklı gör/iyi gör” şeklinde algılanacak olması; anılan anlamıyla çekişme konusu hizmetlerden özellikle gözlük vb. perakendeciliği ve tıbbi hizmetler -bu meyanda bu kapsamda kalan göz muayenehanesi/hastanesi- bakımından hizmetin/ürünün amacına doğrudan atıf yapan bir anlamda kullanılması sebebiyle; SMK’nın 5/1-b. maddesi uyarınca tescil engeli bulunduğu, SMK’nın 5/1-c. maddesi uyarınca tescil engeli bulunduğu, … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen dava konusu … sayılı YİDK kararının iptal koşullarının oluşmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/01/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.