Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/237 E. 2021/225 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
…MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/237
KARAR NO : 2021/225

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2021
İDDİA:
Davacı vekili 06.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından kullanılan ve … numara ile koruma altına alınan “…OCAKLARI” ibaresinin toplum nezdinde tanınmış ve itibar kazanmış bir marka olduğunu, İzmir Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü Sicilinde kayıtlı “… …OCAKLARI GENÇLİK SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ”ne 21.06.2019 tarihinde ihtarname çektiklerini, söz konusu uyarıda 3 ay içinde isim kısmından “…OCAKLARI” ibaresinin çıkarılmasının ihtar edildiğini, ihtarın gereğinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin markasının hem tescil hem kullanma sistemi açısından korunması gereken bir marka olduğunu, haksız rekabet hükümlerine göre de koruma gerektiğini, itiraz konusu markanın birebir müvekkilinin markasını içinde barındırdığını, her iki derneğin de isminde esas unsur konumunda yer alan “…Ocakları” ibarelerinin birbirleri ile ayırt edilemeyecek düzeyde anlamsal ve fonetik benzerlik içerdiğini, müvekkili dernek ile ilintili, bağıntılı adeta şubesiymiş görünümü verilmekten öteye gidilmediğini, davalı tarafından marka hakkına tecavüz sayılan tüm eylemlerin gerçekleştirildiğini iddia ederek; markaya tecavüzün tespitine, önlenmesine, men’ine, davacıya ait tescilli markaların kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, sosyal medyada ve web sayfasında kullanılmasının men’ine, tirajı en yüksek olan ülke çapında yayın yapan gazetelerden biri ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle, isim tahsisi olarak “… 19 Gençlik ve Kültür Ocakları Derneği” olarak İçişleri Bakanlığı nezdinde müracaatlar yapıldığını, derneğin kuruluşun bu yana davacı tarafından hedef tahtası haline getirilerek devamlı şikâyetler ile dernek faaliyetlerinin engellenmeye çalışıldığını, derneğin kamu görevi yaptığını, davanın açıldığın derneğin yanlış olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, başkaca soruşturmalar ve şikâyetler neticesinde davacının haksızlığının belirlendiğini, ülkemiz sınırları içinde birçok derneğin …ön ismi ile gayri resmi olarak bahsi geçen …OCAKLARI’nın markasına tecavüz ettiğini, kendilerinden başka kimsenin …olmadığını iddia ettiklerini, bu dernek ve STK yapılarına …Ocakları tarafından açılmış bir dava veya savcılık soruşturması olmadığını, Anayasa’ya göre “Türk” isminin tanımı dikkate alındığında bu ismin …Ocağı’na ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüz tespiti, önlenmesi ve men’i istemlerinden ibarettir.
Davacıın dayanak yaptığı marka:
28.03.2019 başvuru tarihli … sayılı “…OCAKLARI” ibaresinden oluştuğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’da markanın tanımı yapılmamış ancak “marka olabilecek işaretler”; “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir” şeklinde belirtilmiştir. Belli bir işletmeye ait mal ve hizmetlerin tanıtılmasını ve ayırt edilmesini sağlayan markanın üzerinde sahip olunan hakka ise “marka hakkı” denilmektedir.
Davacının iddialarına dayanak yaptığı ibare, … numaralı koruma markasıdır. Koruma markası, SMK anlamında tescilli bir marka olmayıp, herhangi bir şekilde tescile konu edilmemesi gereken işaretlere ilişkin bir kayıttır. Başka bir ifadeyle davacının dayanak olarak gösterdiği işaret, TÜRKPATENT’in “Başkanlık Makamı Oluru” olarak adlandırdığı idari bir yöntem ile aldığı koruma başvurusuna ilişkindir.
Davacının 28.03.2019 tarihli başvurusu üzerine TÜRKPATENT’in 06.05.2019 tarihli, davacıya hitaben hazırlanmış “koruma markası” konulu yazıda geçen açıklamalarda da bunun sadece bir kayıt olduğu açıkça belirtilmiştir. Söz konusu idari kayıt, marka tescilinde mutlak ret nedenleri arasında düzenlenmiş olan 5/1-ğ “Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler.” ve 5/1-ı “Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.” kapsamında marka olarak tescil edilemeyecek işaretlerin tespitine ilişkindir. Herhangi bir marka tescil hükmü içermemektedir.
Nitekim yukarıda belirtilen marka olabilecek işaretlere ilişkin düzenleme de dikkate alındığında; marka tescilinin gerçekleşebilmesi için tescil kapsamının hangi mal veya hizmetlere ilişkin olduğunun belirlenmesi de gerekmektedir. Bu doğrultuda davacının dayanak yaptığı koruma markasının herhangi bir mal veya hizmetle ilişkilendirilmediği de açıktır. Davacının tescil yoluyla elde ettiği bir marka hakkının bulunmaması nedeniyle markaya tecavüzden söz edilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davacının dayanak yaptığı koruma markasının TÜRKPATENT’in bazı mutlak ret nedenlerine ilişkin olarak tescil edilmeyecek işaretler hakkında tuttuğu kayıtla ilgili olduğu, davacının 6769 sayılı SMK kapsamında tescilli bir marka hakkı sahibi olmaması nedeniyle marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan raporlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.