Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/210 E. 2021/88 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/210
KARAR NO : 2021/88

DAVA : Ticaret Unvanının Markaya ve Ticaret Unvanına Tecavüz Ettiğinin Tespiti ve Ticaret Unvanının Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

İDDİA:
Davacı vekili 16.07.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin de içinde yer aldığı, … GRUP’un bünyesindeki şirketler ile enerji yenilenebilir enerji, telekomünikasyon, aydınlatma, kimya kompozit ve bağlantı elemanları sektörlerinde küresel ölçekte faaliyet gösterdiğini, ürünlerini 5 kıtada 135’ten fazla ülkeye ihraç ettiğini, 1985 yılına kadar şirketin hissedarlarının TC’nin ilk ulusal bankası olan … bankası ve Türkiye Elektrik İdaresi gibi kamu kurumları olduğunu, müvekkili şirketlerden … Eenerji ve Madeni İnş. İşl. Türk A.Ş.’nin 06,11,40 ve 42. Sınıflarda ilki 1987 yılında olmak üzere marka tescillerini yaptırdığını, davacı şirketelere ait … ibareli markalara ilişkin tablonun dilekçede yer aldığını, davacı şirketlerin ticaret unvanlarının esas unsurunun … sözcüğünden ibaret olduğunu, davalı yana ait ticaret unvanının da esas unsurunun … olduğunu, taraflara ait ticaret unvanlarının esaslı unsurlarının aynı olduğunu, Davacı markalarının, davalı şirketin ticaret unvanının esas unsuru ile aynı olduğu ve 6769 sayılı Kanunun 7/3-e bendi gereğince davacının davalı yana ait ticaret unvanının tecsilini önleme ya da tescil edilmiş ise terkinini talep etme hakkı bulunduğunu, davacı şirketlere ait ticaret unvanları ve davalı yana ait ticaret unvanının tamamen aynı kelimeden oluştuğunu ve davalının davacı şirketlerle aynı ve benzer alanlarda iştigal ettiğini, Yargıtayın emsal nitelikte içtihatları bulunduğunu, davacıların ticaret unvanı ve marka tescilleri karşısında, davalıya ait ticaret unvanının terkinin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.

GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Dava, davalının ticaret unvanının markaya ve ticaret unvanına tecavüz ettiğinin tespiti ve ticaret unvanının sicilden terkini istemlerinden ibarettir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup buna göre;
Davacı adına tescilli markalar:
… sayılı “…” ibareli markanın 04.06.1997 başvuru, 31.12.1997 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06, 11.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;
… sayılı “…+şekil” ibareli markanın 07.06.2013 başvuru, 02.03.2015 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06, 40, 42.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;
… sayılı “… CIVATA” ibareli markanın 19.12.2012 başvuru, 23.12.2013 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;
… sayılı “… ENERGY+şekil” ibareli markanın 09.12.2013 başvuru, 04.09.2014 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06, 40, 42.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;

… sayılı “… ENERGY+şekil” ibareli markanın 09.12.2013 başvuru, 04.09.2014 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06, 40, 42.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;
… sayılı “…+şekil” ibareli markanın 15.08.2006 başvuru, 25.12.2007 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06, 40, 42.sınıftaki mal ve hizmetlerinde;
… sayılı “…+şekil” ibareli markanın 19.12.2012 başvuru, 23.12.2013 tescil tarihli olduğu, kapsamında 06.sınıftaki mal ve hizmetlerinde tescilli olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Konya Ticaret Odası Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 24.07.2020 tarihli yazısı:
24.07.2020 tarihli yazıda … Elektronik Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin son ticari ikametgahının …KONYA olduğu, şirketin 24.06.2016 tarihli şirket sözleşmesi ile kurulduğu, şirketin amaç ve konusunun “elektronik, elektrik malzemeleri, gıda, inşaat, mobilya ve ahşap eşya olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 07.08.2020 tarihli yazısı:
07.08.2020 tarihli yazıda, … Enerji ve Madeni İnşaat İşleri Türk Anonim Şirketi’nin durumunun aktif olduğu, kuruluş tarihinin 01.09.1955 olduğu, … Endüstri San. Tic. A.Ş.’nin durumunun aktif olduğu, kuruluş tarihinin 30.12.2002 olduğu bildirilmiş olup; şirketlere ait 1957 yılından sonra bulunabilen ticaret sicil gazetelerinin yazı ekinde sunulduğu anlaşılmıştır.
Ticaret unvanı tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili işlemleri yaparken kullandıkları isimdir. Bu yönüyle ticaret unvanı bir taciri diğer tacirlerden ayırt etmeye yarayan tanıtma vasıtasıdır. Ticaret unvanını sadece tacirler kullanabilir; tacir olmayan kişi ( esnaf ) ticaret unvanı kullanamaz. Ticaret unvanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TK)6 39 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TK m. 18/1 hükmüne göre de, her tacir bir ticaret unvanı seçmek ve kullanmak zorundadır. Tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticari işletmesini ve ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilân ettirmekle yükümlüdür (TK m. 40/1). Usulen tescil ve ilân edilmiş bir ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir (TK m. 50).
Ticaret unvanının şekli de, 41 ve devamı maddelerinde gerçek kişiler ve tüzel kişiler açısından ayrı ayrı düzenlenmiştir. Gerçek kişinin ticaret unvanı, kişinin kısaltılmadan yazılacak adı ve soyadı ile 46. maddeye uygun olarak yapılabilecek eklerden oluşur. Tüzel kişi tacirler (kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler) ve tacir sayılan diğer tüzel kişiler (dernek, vakıf ve diğer tüzel kişiler) ve donatma iştiraki açısından da ayrı ayrı unvanın nasıl olması gerektiği 42 ilâ 44. maddelerde düzenlenmiştir.
Ticaret unvanı “çekirdek” ve “ek” olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ticaret unvanında “çekirdek” kısmı zorunlu olmasına rağmen, “ek” kullanılması kural olarak zorunlu değildir. Bununla birlikte, ticaret unvanı, “çekirdek” yanında “ek” de ihtiva ediyorsa bir bütün hâlinde korunur ( Arkan, Sabih; Ticari İşletme Hukuku, Ankara, 2018, s. 278 ).
Ticaret unvanının çekirdek kısmı; tacirin gerçek veya tüzel kişi olmasına ve tüzel kişilerde hukuki tipe göre değişiklik gösterir. Ticaret unvanı, çekirdek kısmı; bir kişinin adı ve soyadını gösteriyorsa kişi unvanı, bir şirketin konusunu gösteriyorsa konu unvanı adını alır. Sermaye şirketi olarak kabul edilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin ticaret unvanları, konu ticaret unvanı olarak adlandırılırlar. Zira 6762 Sayılı TTK’nın 45. maddesi gereğince bunların ticaret unvanlarının çekirdek kısmında işletme konusu ve şirketin türünü gösteren ibarelerin bulunması zorunludur. Ancak ek olarak şahıs ad ve/veya soyadlarının veya hayal ürünü bazı ibarelerin alınmasına da bir engel yoktur. Kaldı ki aynı alanda iştigal eden birden çok şirketin bulunması kaçınılmaz olduğundan, bunların unvanlarında zorunlu olarak ek bulunması da gerekecektir. Ayrıca, gerçek kişi ad veya soyadlarının unvanda yer alması hâlinde şirketi ve türünü gösteren ibarelerin kısaltılmadan yazılması gerekir.
Ticaret unvanında ek kullanılması kural olarak zorunlu değildir. Ancak bazı hâllerde ek kullanılması zorunluluk arz eder. Bu hâllerden biri 6762 Sayılı TTK’nın 47/2 ( 6102 Sayılı TTK’nın 45. ) maddesinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince tacirler, ticaret unvanına, Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu taktirde ek kullanmaya mecburdurlar. 6102 Sayılı TTK’nın 45. maddesi 6762 Sayılı TTK’dan farklı olarak tescilli ticaret unvanlarının koruma çevresini, tacirin gerçek veya tüzel kişi olduğuna bakmaksızın tüm Türkiye olarak belirlemiştir.
Görüldüğü üzere ticaret unvanına ayırt edicilik kazandıran unsur, kural olarak unvanın “çekirdek” kısmına eklenen “ek” unsurudur. Bu “ek” sayesinde ticaret unvanlarının birbirine karıştırılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Gerçekten unvanın çekirdek kısmında görsel işitsel ve anlamsal açılardan benzerlik olduğu durumlarda, ticaret unvanının çekirdek unsuruna yapılacak ek, karıştırılma ihtimalinin önüne geçebilecektir ( Bilge, M. Emin; Ticari Ad ve İşaretler Arasında Karıştırılma Tehlikesi, Ankara, 2014, s. 82 ).
Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. O hâlde ticaret unvanının tescil edilmesiyle birlikte tacir, herkese karşı ileri sürebileceği bir mutlak hakka sahip olur ve 6762 Sayılı TTK’nın 54. maddesinde düzenlenen özel korumadan yararlanabilir. Buna karşılık tescil edilmemiş olan unvanlar ise, sadece haksız rekabet hükümleri dairesinde korunabilir. Bu nedenle uzun süreden beri kullanılmasına rağmen tescil edilmemiş olan ticaret unvanına tecavüz hâlinde, bundan zarar gören kişi ancak haksız rekabet hükümleri sayesinde himaye edilir ( Arkan, s. 288 ).
Tescilli ticaret unvanına tecavüz edilen kimsenin hakları 6762 Sayılı TTK’nın 54. maddesiyle düzenlenmiştir. Bu madde; “Ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, bunun men’ini ve haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini ve zarar görmüş ise, kusur hâlinde bunun da tazminini isteyebilir. Mahkeme, davayı kazanan tarafın talebi üzerine, masrafları aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere hükmün gazete ile de yayınlanmasına karar verebilir” şeklinde düzenleme içermektedir.
6762 Sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtilen “ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan” ibaresinden ticaret unvanının aynısının veya karıştırılma ( iltibas ) ihtimali oluşturacak derecede benzerinin bir başkası tarafından kullanılmasının anlaşılması gerekir. Ticaret unvanını önceden tescil ettiren tacir, 6762 Sayılı TTK’nın 54. maddesi gereğince daha sonra tescil ettirilen ve haksız olarak kullanılan ticaret unvanının sicildeki kaydının değiştirilmesini veya silinmesini dava edebilir.
Somut uyuşmazlık açısından davacı şirketlerin ve davalının ticaret unvanının çekirdek ve ek unsurları belirlenmelidir. Davacılar … Enerji ve Madeni İnş. İşl. Türk A.Ş., … Endüstri San. Ve Tic. A.Ş. ile davalı … Elektronik Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin unvanlarının ek unsuru … ibaresidir. … ibaresi, yaygın kullanımı olan ve anlamı herkesçe bilinen kelimelerden değildir. … ibaresi, tarafların ticaret unvanlarına ayırt edici karakteri veren kılavuz unsurdur.
Bununla birlikte tarafların faaliyet alanlarının da aynı veya benzer olup olmadığı değerlendirilmelidir. Dosya kapsamındaki belgelerden, davalı … Elektronik Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin 24.06.2016 tarihli şirket sözleşmesi ile kurulduğu, şirketin amaç ve konusunun “elektronik, elektrik malzemeleri, gıda, inşaat, mobilya ve ahşap eşya olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … Enerji ve Madeni İnş. İşl. Türk A.Ş. nin 04.04.2014 tarihli ticaret sicil gazetesi incelendiğinde; şirketin amaç ve konusunun elektrik, inşaat, haberleşme hizmetleri olduğu görülmektedir.
Davacı … Endüstri San. Ve Tic. A.Ş. nin dosya kapsamında yer alan ticaret sicil gazeteleri incelendiğinde; şirketin amaç ve konusunun elektrik, inşaat hizmetleri olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda tarafların iştigal konularının, sundukları hizmetlerin başka bir deyişle ticari faaliyet alanlarının benzer ve ilişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Ticaret unvanının, başkasına ait markadan haksız olarak yararlanmaya yol açması, işletmeler arası bir iltibasa neden olması halinin ne zaman gerçekleşebileceği konusunda unvanın farklı mal ya da hizmetlerin yürütüldüğü bir işletmeye ait olup olmaması önem taşıyacaktır. Eğer unvan farklı mal ya da hizmetlerin yürütüldüğü bir işletmeye ait olursa, bu durumda haksız yararlanma olgusunun gerçekleşme ihtimali çok düşük olacaktır.
Nitelikleri itibariyle markalar, bir tacirin ürettiği veya piyasaya sunduğu mal ve hizmetleri, diğer tacirlerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan tanıtıcı işaretlerdir. Ticaret unvanları ise bir ticari işletmenin faaliyetlerini, diğer ticari işletmelerin faaliyetlerinden ayırt etmeye yarayan tanıtıcı işaretlerdir. Bununla birlikte, markaların; ayırt edicilik, reklam, garanti gibi işlevleri yanında, köken bildirme işlevleri de bulunmaktadır. O nedenle, bir ticaret unvanının, daha önceden tescil olunan bir markanın kapsamında kalan malların tescilli olduğu alanda kullanımı halinde, söz konusu kullanımın markanın işlevleri kapsamında, mal ve hizmetlerin ticari kökeni de dahil, ticari işletmeler arasında karıştırılma ihtimaline yol açması halinde söz konusu kullanım marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmelidir. Bu bağlamda, daha önceden başkaları adına marka olarak tescilli bir işaretin, bir başkası tarafından ticaret unvanı olarak tescil ettirilmesi ve unvanın farklı bir faaliyet alanında tanıtıcı işaret olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilemez.
Davacı şirketler adına tescilli … ibareli markaların, 06 (madenler, metaller..),11. (aydınlatma cihazlar…,)Sınıf mallar ile 40,. ( Ahşap ve kereste işleme hizmetleri….)42. (bilgisayar hizmetleri, mühendislik hizmetleri…) Sınıflarda tescilli olduğu, söz konusu mal ve hizmetlerin davalı şirketlerin faaliyet alanı ile ilişkili ve benzer olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf, davalının ticari faaliyetlerinde “…” ibaresini kullanarak tescilli markasına tecavüz ettiğini iddia ederek bunun tespitini talep etmiştir. Dosya kapsamında davalının “…” ibaresini, işletme adı olarak ve markasal şekilde kullandığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından; davalının ticaret unvanının davacı adına tescilli markalara tecavüz etmediği kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacılar … Enerji ve Madeni İnşaat İşleri Türk Anonim Şirketi’nin durumunun aktif olduğu, kuruluş tarihinin 01.09.1955 olduğu, … Endüstri San. Tic. A.Ş.’nin durumunun aktif olduğu, kuruluş tarihinin 30.12.2002 olduğu, davacının … ibaresini 1955 yılından bu yana kullandığı, davalı şirketin kuruluş tarihinin 14.07.2016 olduğu, davacı şirketlerin, davalı şirketten daha önceden kurulduğu ve tescilde öncelik hakkının bulunduğu, davacı şirketler ile davalı şirketin ticaret unvanlarının esas unsurlarının … ibaresi olduğu, tarafların ticari faaliyet alanlarının benzer nitelikte olduğu, davacı şirketin … ibaresini gerek yurt içinde gerek yurt dışında marka olarak tescil ettirdiği, markaların tescil tarihinin davalı şirketin kuruluş tarihinden önceki tarihlerde olduğu, davacı şirketlerin uzun yıllara sari ticari faaliyet ve çalışmalarıyla … ibaresinin ilgili ticaret alanında bilinir hale geldiği, davalının ticaret unvanında yer alan … ibaresinin iltibas ihtimali oluşturacağı anlaşıldığından; davalıya ait ticaret unvanının ticaret sicilden terkini şartlarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, dosya kapsamında davalının “…” ibaresini, işletme adı olarak ve markasal şekilde kullandığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından; davalının ticaret unvanının davacı adına tescilli markalara tecavüz etmediği, davacı şirketler ile davalı şirketin ticaret unvanlarının esas unsurlarının … ibaresi olduğu, tarafların ticari faaliyet alanlarının benzer nitelikte ve ilişkili olduğu, davacı şirketlerin, davalı şirketten daha önceden kurulduğu ve tescilde öncelik hakkının bulunduğu, davalının ticaret unvanında yer alan … ibaresinin iltibas ihtimali oluşturacağı anlaşıldığından; davalıya ait ticaret unvanının ticaret sicilden terkini şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret ünvanında yer alan “…” ibaresinin davacı adına olan ticaret ünvanından doğan haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, davalıya ait ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkinine, kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir defa ilanına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının ticaret ünvanında yer alan “…” ibaresinin davacı adına olan ticaret ünvanından doğan haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
3-Davalıya ait ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkinine,
4-Kararın ulusal çapta yayın yapan bir gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir defa ilanına,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
7-Kabul red oranına göre aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 1.009,10 TL yargılama giderinden payına düşen 504,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacıya AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 192,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 700,00.-TL
Toplam 1.009,10.-TL

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.