Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/208 E. 2021/159 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/208
KARAR NO : 2021/159

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021
İDDİA:
Davacı vekili 14/07/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “… şekil”, “… pırlanta”, “… … pırlanta …’dir”, “… … ışığın efendisi”, “… alyans şekil”, “… … şekil”, “… … şekil “, “… şekil”, “… … şekil”, “… şekil”, “…’siz olmaz”, “türkiye’de pırlanta …’dir”, “…”, “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davacının … numarası ile tescilli tanınmış … markasının sahibi olduğunu, davalının marka başvurusu olan … MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ ibareli marka başvurusunun ifade ve şekil bakımından davacının markasını taklit eder nitelikte olduğunu, Davalı başvurusuna yapılan itirazların … tarafından reddedildiğini, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından alınan 13.05.2020 tarih, … sayılı kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 1890 yılına dayanan geçmişi ile Türkiye ve dünyanın önde gelen pırlanta markalarından biri olan … …’un Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine ve en geniş pırlanta stoğuna sahip olduğunu, Türkiye ve Avrupa’daki 80’i aşkın mağazasının yanında, New Jersey ve Dubai gibi dünyanın çeşitli şehirlerindeki ofisleriyle, yalnız Türkiye’de değil dünyada da önde gelen pırlanta markalarından biri olduğunu, davacı şirket … Sağlık Hizm. ve Kuym. San. Tic. Ltd. Şti. ve grup şirketi olan … Pırlanta A.Ş.’nin uzun yıllar boyunca sürdürdüğü ticari faaliyetleri ile yapılan reklam kampanyaları ile pazarda önemli ölçüde bir tüketici portföyüne sahip olduğunu, davacı şirket adına TÜRKPATENT nezdinde tescilli 10 adet … ibareli marka bulunduğunu, “… …” markasının yalnızca hedef kitlesi tarafından değil aynı zamanda toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilebilir düzeyde tanınmışlığa eriştiğini, tescilli bir tanınmış marka olduğunu, reklam, tanıtım ve “…’SİZ OLMAZ” sloganı ile yurtiçi ve yurtdışında katıldığı fuarlar, teşvik ve takdir belgeleri olmak üzere hepsinin … markasının tanınmış marka olduğunu açıkça ispat ettiğini, davalının … MEKANİZMLI PERDE SİSTEMLERİ marka başvurusunda asli ve baskın unsurun davacı şirket adına tescilli tanınmış marka olan … ibaresi olduğunu, bu ibareye eklenen MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ ibarelerinin çok küçük puntoda olduğunu ve tescil başvurusunda bulunulan sınıflardaki emtialara ilişkin bir çağrışım yapan, ürüne ve sektöre ilişkin bilgilendirme yapan, ayırt edicilik teşkil etmeyen ibareler olduğunu, davacının tescilli … markasının tanınmış marka olduğunu; aynı, benzer veya farklı mal/hizmetlerde yapılacak benzer başvurular için ret gerekçesi sayıldığını, davacının … ibaresi ile tescilli markalarını bilfiil kullandığını; davalının, davacının yıllardır yapmış olduğu yatırımlardan ve tanıtımlardan yararlanmak amacıyla … ibaresini kötü niyetli olarak marka başvurusunda kullandığını, davacı markasının SMK’nun 6/4. ve 6/5. maddeleri uyarınca korumaya mazhar olduğunu, mal/hizmetlerin aynı veya benzer olmasına bakılmaksızın ret nedeni olarak kabul edilmesi gerektiğini, farklı mal ve hizmetlerde koruma sağlamayacak ise tanınmış marka olarak tescil edilmesinin hiçbir hukuki anlamı kalmayacağını, davacının tanınmış marka siciline … sayı ile kayıtlı … markasında ibaresinin ön planda kullanılan tek unsur olduğunu, YİDK tarafından marka başvurusu ile itirazda gerekçe yapılan markaların benzer görülmekle birlikte farklı mal hizmetleri kapsadıklarının tespit edildiği gerekçesiyle karıştırılma ihtimali bulunmadığı, tanınmışlık gerekçeli itirazında bu nedenle reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı başvurusunda … ibaresinin ön planda kullanılmakta olduğunu, bütünsel algının tamamı ile … ibaresinde olduğunu, ayırt edici olan tek unsurun … markası olduğunu, söz konusu başvurunun yapılmasının yegane nedeninin davacı şirketin tüketici nezdinde uzun yıllar sonucunda oluşturduğu güvenden haksız yarar sağlamak olduğunu, bu başvuru neticesinde davacı şirketin markasının itibarının zarar göreceği ve ayırt edici karakterinin zedeleneceğini, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….E. Nolu dosyasının, davacı şirket adına tescilli … ibareli tanınmış markasının haksız ve hukuka aykırı kullanılması nedeniyle ikame edilmiş olan, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası olduğunu, söz konusu davanın konusu ile işbu davanın konusunun benzer olduğunu, söz konusu davanın 6.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının tescilli … ibareli tanınmış markanın farklı sektörde kullanılmasının önlenmesine ilişkin, emsal niteliği taşıyan bir rapor olduğunu, SMK’nun 6/5. maddesi gereğince davalının marka başvurusu kapsamı ile davacının marka tescil kapsamlarının örtüşmesi şartı aranmadığını, maddede aranan koşullardan yalnızca bir tanesinin varlığı üzerine marka başvurusunun reddine karar verileceğinin öngörüldüğünü, davalının marka tescili bulunmasına rağmen bu tescili baştan sona değiştirerek davacı şirketin markasını ön planda büyük puntolarla kullanarak yalnızca davacı şirketin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlamak amacı taşıdığını, bu durumun dahi davalının kötü niyetini tek başına ispat ettiğini, belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu, itiraza dayanak olan … sayılı markanın hükümden düşmüş olduğu tespit edildiğinden YİDK tarafından bu markanın değerlendirmeye alınmadığını, YİDK’nın, itiraza dayanak olan … ALYANS, …’SİZ OLMAZ, TÜRKİYE’DE PIRLANTA …, … markalarının başvuru ile karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde benzer görülmediğini, bu markaların … ibaresi ile birlikte başkaca ibarelerden de oluştuğunu, … ibaresinin kısa bir ibare olması nedeniyle genel izleniminin ufak bazı değişiklikler ile farklılaştığını, … MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ şeklindeki başvurunun, gerek şekil ve dizaynı gerekse taşıdığı kelime unsurları, rengi ve kompozisyonu ile özgün tasarımı bakımından davacının yukarıda belirtilen markalarından tamamen farklılaştığını, dolayısıyla başvuru markasının bir bütün olarak şeklinde görülmesi ve değerlendirmenin markaların bütüncül görünümü ve bu görünümün tüketici zihninde oluşturacağı çağrışım üzerinden yapılması gerektiğini, başvuruda yer alan farklılıklarla birlikte dava konusu markanın genel izleniminin kolaylıkla farklılaştığını, markalarda örtüşmeyen unsurların tamamen farklı olduklarından karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimali olmayacağını, var olan farklılıkların markları farklılaştırmak için yeterli kabul edilmesi gerektiğini, başvuru markasına yeterli ayırt ediciliğin katıldığını, ayrıca davacının itiraza mesnet … ve … … ibareli markaların başvuru ile aynı veya benzer mal ya da hizmetleri kapsamadıkları için çifte benzerlik şartının gerçekleşmediğini ve bu markalar arasında da karıştırılma tehlikesi oluşmadığını, diğer taraftan başvurunun tescilinin talep edildiği mal ve hizmetler ile davacının bilinir olduğunu belirttiği “pırlanta” ürünlerinin de tamamen farklı olduğunu, dolayısı ile bu durumun da markalar arasında karıştırılma ihtimali yaratacak bir unsur olmadığını, davacının beyanlarını somut bir şekilde ispatlaması ve bu ileri sürülen iddia ve delillerin davalının sahip olduğu markaya dair olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şahıs vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ev tekstil ürünlerinden perde alanında faaliyet gösterdiğini, davalının dava dışı…. kodlu “… Perde” isimli tescilli bir markasının da bulunduğunu, sahip olduğu bu markasını geliştirmek adına işbu dava konusu olan … kodlu “… Mekanizmalı Perde Sistemleri” marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının başvurusu ile davacının markası arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığını, davalı başvurusunun kapsadığı sınıfın davacının markasının tescilli olduğu sınıflarla aynı veya benzer olmadığını, benzerlik değerlendirmesinin ilk şartı olan sınıf benzerliği şartının sağlanmadığını, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesi anlamında iltibasın varlığından söz edilebilmesi için önceki marka ile ayniyet ya da benzerlik söz konusu olması gerektiğini, iş bu davada bu şart mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin markasının hitap ettiği kitle ile davalı markasının hitap ettiği kitlenin farklılık arz ettiğini, bu yönüyle bir benzerliğin söz konusu olmadığını, davacı markalarında esas unsur olan “…” ibaresinin sadece 3 harften oluşan bir kelime olduğunu ve bambaşka kelimelerde bu üç harfin kullanılma ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu, bu noktada davalının markasının “… Mekanizmalı Perde Sistemleri” olduğunu, iş bu markada Z ile N harflerin arasındaki şekillerin açık bir şekilde stor perde şeklinde olduğunu, bu stor perde görüntüsünün davalının faaliyet gösterdiği iş alanını yani perdeyi temsil ettiğini, dolayısıyla iş bu marka ile davacı taraf markaları arasında görünüş itibariyle benzerlik bulunmadığını, davaya konu davalı markasını gören herhangi bir tüketicinin bu markayı ve ürünü doğrudan ya da dolaylı olarak davacının “…” markası ile ilişkilendirilmesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple davalının marka tescilinin davacı markasının ayırt edici karakterini zedelemesinin de söz konusu olmayacağını, taraf markalarının birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan işaretler olduklarını, tüketicilerin bu iki marka arasında herhangi bir şekilde ilişki kurmayacağını, dava konusu markanın mizanpajındaki farklılıkların son derece ciddi olduğunu, bunun da davalı markasının genel izlenim yönünden davacı markalarından farklı olmasına yettiğini, yargılama korusu ürünleri almak için gerekli alım süresi gözetildiğinde karıştırmanın oluşmasının mümkün olmadığını, başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığını, gerek bütünsel gerekse içerisinde bulunan diğer unsurlar nedeniyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletme ile idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçiminde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığını, davacının “…” markasının tanınmış marka olmasından dolayı davalıya ait markanın tescilinin hükümsüzlüğüne dair taleplerinin de reddi gerektiğini, tanınmış marka olma iddiasının sonuca tesirli olabilmesi için sonraki markanın haksız yarar sağlaması, tanınmış markanın itibarına ve ayırt edici özelliğine zarar vermesi veya verme ihtimalinin olması durumlarından birinin mevcudiyetinin gerektiğini, söz konusu şartların hiçbirini somut olayda gerçekleşmediğini, davaya konu uyuşmazlıkta davalı şirketin faaliyet alanı ile davacının faaliyet alanının ve marka kullanım alanlarının farklı olduğunu, davalının herhangi bir kötü niyet taşımadığını, bu nedenlerle davacının tüm talepleri bakımından davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait … sayılı “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 05/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 14/07/2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 08/03/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “davaya konu … kodlu “… MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” markalarının işitsel benzerlik içermesi karşısında, dava konusu marka kapsamında yer alan “24. sınıf mallar ile davacının “…” ibareli markalarının kapsamındaki 14.sınıf malların benzer olmadığı; bu bağlamda markalar arasında bu sınıflar itibariyle iltibas ihtimalinin ortaya çıkmayacağı, davacı markasının tanınmışlığı karşısında, dava konusu markanın kapsadığı emtialar bakımından tanınmışlık hususunun düzenlendiği hükmün uygulanması için gereken şartlarının oluşmadığı, kötü niyet hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı “… şekil”, “… pırlanta”, “… … pırlanta …’dir”, “… … ışığın efendisi”, “… alyans şekil”, “… … şekil”, “… … şekil “, “… şekil”, “… … şekil”, “… şekil”, “…’siz olmaz”, “türkiye’de pırlanta …’dir”, “…”, “…” ibareli markalarının, davalının … sayılı “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1, 6/4, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahsın 31/01/2019 tarihinde “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı …’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 24. sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı “… şekil”, “… pırlanta”, “… … pırlanta …’dir”, “… … ışığın efendisi”, “… alyans şekil”, “… … şekil”, “… … şekil “, “… şekil”, “… … şekil”, “… şekil”, “…’siz olmaz”, “türkiye’de pırlanta …’dir”, “…”, “…” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 24.sınıftaki “14.sınıf Kuyumculuk eşyaları (taklitler i dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri , kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil). Değerli metalden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Tespihler.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı “… şekil”, “… pırlanta”, “… … pırlanta …’dir”, “… … ışığın efendisi”, “… alyans şekil”, “… … şekil”, “… … şekil “, “… şekil”, “… … şekil”, “… şekil”, “…’siz olmaz”, “türkiye’de pırlanta …’dir”, “…”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 01, 02, 05, 07, 08, 09, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19, 21, 28, 31, 33, 34, 35, 36, 38, 39, 42, 44, 45.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu … kodlu “… mekanizmalı perde sistemleri” ibareli marka kapsamında yer alan 24. sınıf mallar davacının itiraza gerekçe markalarının kapsamındaki 14. sınıf mallar ve 35. sınıf hizmetler ile AYNI/AYNI TÜR veya BENZER DEĞİLDİR. Ayrıca itiraza gerekçe 2003/34735 numaralı markanın kapsamındaki 01 / 02 / 05 / 07 / 08 / 09 / 12 / 13 / 15 / 16 / 17 / 19 / 21 / 28 / 31 / 33 / 34 / 36 / 38 / 39/ 42 / 44 / 45. sınıf mallar da dava konusu markanın kapsamındaki mallar ile benzer olmadığı tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… mekanizmalı perde sistemleri+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… şekil”, “… pırlanta”, “… … pırlanta …’dir”, “… … ışığın efendisi”, “… alyans şekil”, “… … şekil”, “… … şekil “, “… şekil”, “… … şekil”, “… şekil”, “…’siz olmaz”, “türkiye’de pırlanta …’dir”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu … sayılı “… mekanizmalı perde sistemleri” ibareli markasının marka örneğinde düz beyaz zemin üzerine siyah renkle, düz bir yazı karakteri ve büyük harflerle, üstte … ibaresi, altta daha küçük puntoyla “MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ” unsurunun yer aldığı görülmektedir. Markada … ibaresi ayırt edici, MEKANİZMALI PERDE SİSTEMLERİ ibaresi ise yardımcı unsur konumundadır. … kelimesinin ortasında yer alan E harfinin, taraf beyanlarından da anlaşıldığı üzere stor perde / zebra perde adı verilen perde ürününe gönderme yapar şekilde, birbirine paralel şekilde konumlanmış kalın şeritler halinde kırmızı renkle dizayn edilmiş olduğu görülmektedir. Bu şekildeki bir düzenlemenin markanın genel görünümünün ayırt ediciliğine katkı sağladığı söylenebilecektir.
Davacı firmanın “… ALYANS”, “TÜRKİYE’DE PIRLANTA …’DİR”, “…’SİZ OLMAZ”, “…” markalarının beyaz zemin üzerine siyah renkle yazılmış ibarelerden oluştuğu, … unsurunun yanında ALYANS, TÜRKİYE’DE PIRLANTA …, …’SİZ OLMAZ ve … ibarelerinin yer aldığı görülmektedir. Davacının “…”, “… Pırlanta”, “… … IŞIĞIN EFENDİSİ”, “… …”, “… …” markalarında da düz beyaz zemin üzerine siyah dolgulu büyük harflerle, … ibaresinin yer aldığı, bu kelimenin ortasındaki E harfinin ise özel bir yazım karakteri ile şeklinde dizayn edildiği görülmektedir. … ibaresinin altında ise PIRLANTA, … IŞIĞIN EFENDİSİ, … ibareleri ise yardımcı unsur olarak yer almaktadır.
Davacı markalarında “…” ibaresinin markaların ayırt edici unsuru olarak yer aldığı görülmektedir. Her iki marka da aynı … kelimesini ayırt edici unsur olarak içermektedir. Bu durumdan kaynaklı bir benzerlikten söz edilebileceği karşısında markaların bütün olarak bıraktıkları izlenim farklıdır. Zira markaların dizayn edilişlerindeki farklılıklar ve içerdikleri yardımcı unsurların farklı olması markaların bütün olarak bıraktıkları izlenimin de farklı olmasına yetecek mahiyette olduğu kanaatine varılmıştır.
İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında aranan şartlardan biri olan “emtia benzerliği” şartının taraf markaları arasında OLUŞMADIĞI hususu dikkate alındığında, markalar arası iltibas ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varılmıştır.
Önceki markanın tanınmışlık düzeyinin sonraki markanın tesciline engel olmasını düzenleyen durum “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir” şeklindedir.
Bunun uygulanabilmesi için gerekli olan asgari koşullar yargı kararları ve doktrinde belirlenmiştir. Yüksek Mahkemenin bir kararında tanınmışlığın tespitinde dikkate alınacak kriterler açıkça gösterilmiştir. Bu kararda toplumda tanınmışlığın tespitinde 1999 tarihli “WIPO Ortak Tavsiye Karaları” adı altındaki ölçütlerden yararlanılması gerektiği bu ölçütlerin kısaca; Toplumda markanın tanınma derecesi, Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, Marka promosyonlarının hedef aldığı alan, promosyon süresi ve yoğunluğu, Markanın tesciller ve tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, Markanın resmi makamlarca tanınmışlığına dalalet eden karar ve uygulamaları, Markanın ekonomik değeri olduğu vurgulanmıştır.
Bu bilgiler ışığında dosya kapsamı değerlendirildiğinde¸ davacının “…” ibaresini haiz markasının TÜRKPATENT tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiği ve tanınmış markalar sicilinde … sayı ile kayıtlı olduğu görülmektedir. Dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgeler ışığında da davacının … markasının belli bir tanınmışlık düzeyine eriştiği anlaşlmaktadır. Ancak burada önem arz eden husus tanınmış markanın hangi üründe tanınmış olduğunun ayırt edilmesidir. Somut olayda davacı markasının özellikle “PIRLANTA” ve “kuyumculuk ürünleri” açısından yoğun şekilde kullanıldığı ve piyasada bu tür lüks tüketim ürünleri açısından tanınır hale geldiği bilinmektedir.
Ancak incelenmesi gereken husus; tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir şartının işbu dosya için oluşup oluşmadığıdır.
Davacı şirketin … markasının, davalının marka başvurusunun kapsamında yer alan 24. sınıf “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları.” ile ilgili olarak bir tanınmışlık kararı olmadığı gibi söz konusu mallar ile davacının tanınmışlığı kabul edilmiş markasının haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerin oluştuğuna dair dosya kapsamında bir ispat da bulunmamaktadır.
Sonuç olarak somut olayda davacı, bu hususları tevsik eden veya edebilecek hiçbir delili, gerek dava dosyasına gerekse TÜRKPATENT nezdinde dosyaladığı itirazlar ekinde marka işlem dosyasına sunmamış olduğu gözetildiğinde, somut olayda, tanınmışlık hususunun düzenlendiği hükmün uygulanması şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı şahıs tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şahısın kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/04/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.