Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/166 E. 2021/42 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/166
KARAR NO : 2021/42

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2021

İDDİA:
Davacı vekili 03/06/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “FİT”, “Fit”, “Fit”, “Fit …”, “Fit …”, “Fit x” ibareli markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiği alanda birçok ürünün tanıtımı ve geliştirilmesini sağlayarak bir kalite sembolü haline geldiğini; taraf markaları arasındaki benzerlik nedeni ile dava konusu kararın hukuka aykırı olduğunu; davacı şirketin FİT ibareli pek çok markası olduğunu ve markalarının ilkini 2007 yılında tescil ettirdiğini; davacının markalarına büyük yatırımlar yaparak marka sayısını arttırdığını; davacı şirketin FİT ibareli markasının zayıf ve tanımlayıcı bir marka olarak kabul edilmesinin yerleşik mahkeme içtihadları çerçevesinde mümkün olmadığını; FİT ibaresinin davacı şirketi işaret ettiğine dair pek çok mahkeme kararı olduğunu; davacının FİT markasının çok uzun sürelerden beri piyasada olması sebebiyle ayırt edici niteliğinin yükseldiğini ve bahse konu markanın yüksek ayırt edici marka statüsüne ulaştığını; taraf markalarının aynı sınıfta yer alan mal ve hizmetleri kapsadığını; ortalama tüketicinin dava konusu marka ile davacı şirket markalarını benzer olarak algılayacağını; ortalama tüketicilerin çok büyük bir kısmını çocukların oluşturmakta olduğunu; bu hususun iltibas ihtimalini arttırmakta olduğunu; dava konusu marka başvurusu ile davacının markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu; dava konusu markada yer alan esaslı unsurun FİT ibaresi olduğunu; taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu belirterek, davalı TÜRKPATENT’inYİDK’nın 26.04.2020 tarih ve … sayılı kararının iptali ile davalı şirketin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun 29 ve 30.sınıfta yer alan malların tamamı ile 43.sınıfta yer alan yiyecek içecek sağlanması hizmetleri yönünden iptali ile hükümsüzlüğüne ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kararın yerinde olduğunu; karşılaştırılan ibarelerin karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde benzer olmadığını; FİT ibaresinin davacı tarafından yaratılmamış, günlük dilde yoğun kullanımı olan, tüketicilerin sürekli maruz kaldıkları ve bu ibareden oluşan ya da bu ibarenin içinde yer aldığı işaretlere alışkın oldukları türden bir kelime olduğu; zayıf ibarelerin ayırt edici gücünün düşük olması nedeniyle genel izlenimlerinin ufak bazı değişiklikler ile farklılaşabilmekte olduğunu; ortalama tüketicinin FİT kelimesini davacı ile bağdaştıracağının düşünülmesinin gerçeğe uygun düşmediğini; dolayısı ile davalının dava konusu marka başvurusunun … ibaresi olarak bütüncül bir şekilde algılanacağını ve taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali oluşmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1998 yılından beri faaliyetini sürdürün, ağırlıklı olarak mantı, ayrıca erişte, yufka, kuskus, börek çeşitleri, milföy hamuru gibi başka unlu mamullerini de yüksek standartlarda üreten, kendi sahasında kalite, kapasite bakımından öncü ve büyük bir firma olduğunu; davalı şirketin hali hazırda en büyük mantı üreticisi konumda olduğunu; davalı şirket tarafından … sayılı marka tescil başvurusunda bulunulduğunu ve davalı kurum tarafından tesciline hükmedildiğini; davacı şirketin adına tescilli markalarına dayanılarak yaptığı itirazın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kararın yerinde olduğunu ve davanın reddi gerektiğini; FİT kelimesinin İngilizce dilinden dilimize sirayet ettiğini ve yaygınlık kazandığını; bu kelimenin günümüzde günlük hayatta çok yaygın olarak kullanılan zinde, formda ya da sağlıklı, sıhhatli olmak gibi anlamlara geldiğini; bu nedenle söz konusu ibarenin yaygın anlamından uzaklaşarak davacı şirketi hatırlatacağı iddiasının gerçeklikten uzak olduğunu; davalı şirketin markasının bir bütün halinde algılanacağını ve markadaki esaslı unsurun PEK ibaresi olduğunu; davalı şirketin PEK ibaresini içeren 13 adet markasının bulunduğunu; FİT ibaresinin PEK ibaresi ile ayırt edici nitelik kazandığını; davacının açtığı davalarda Yargıtay tarafından onanmış kesinleşmiş kararlar ile FİT ibaresinin 29, 30 ve 32.sınıflar yönünden zayıf bir marka olduğu ve zayıf markaların ayırt edici gücü yüksek markalar gibi kullanılmasının mümkün olmadığı, sonraki zamanlarda anılan işaretlerin başları tarafından ayırt edici eklerle kullanılabileceği gerekçesi ile reddine karar verildiğini; taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı ve taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporun çoğunluk görüşü dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 26/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 03/06/2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 03/12/2020 havale tarihli raporun çoğunluk görüşünde konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Somut olayda davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan 29 ve 30.sınıf mallar yönünden emtia ayniyetinin ve 43. sınıfta yer alan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden düşük düzeyli/benzerliğin oluştuğu; … sayılı davacı markaları ile davalının … sayılı marka başvurusunun benzer olduğu; İltibas tehlikesinin davalının … sayılı marka başvurusunun kapsamında yer alan 29 ve 30.sınıf bütün mallar ile 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”yönünden oluştuğu;” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı ve “FİT”, “Fit”, “Fit”, “Fit …”, “Fit …”, “Fit x” ibareli markalarının, davalı şirketin … sayılı “…” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirket 26/06/2019 tarihinde “…” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 29, 30, 43.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “FİT”, “Fit”, “Fit”, “Fit …”, “Fit …”, “Fit x” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiği iddiasıyla itirazda bulunduğu, Markalar Dairesince itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 43.sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “FİT”, “Fit”, “Fit”, “Fit …”, “Fit …”, “Fit x” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 29, 30, 32, 35.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan 29 ve 30.sınıf mallar davacının adına tescilli markalarının kapsamında aynen yer almaktadır. Ek olarak, yukarıdaki karşılaştırma tablosunda kalın ve altı çizili olarak işaretlenmiş, davalının 43. sınıfında bulunan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” iledavacının ….numaralı markalarında yer alan 32. sınıf “Biralar, Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar” emtiaları düşük düzeyde benzer olarak görülebilir. Bu benzerliğin sebebi, bahsi geçen emtialarınsofra düzeninde kendi paketleriyle birlikte sunulabileceği, bu ürünlerin paketlerinin üzerinde çoğunlukla markalarının yazılı/basılı olduğu şişelerde servis edilme ihtimallerinin değerlendirilmiş olmasıdır. 43.sınıfta bulunan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” 29,30, 32 sınıfta bulunan gıda ürünlerinin müşterilere sunumu ve hizmeti ile ilgili olduğu için 43. Sınıf hizmetler ile 29-30-32.sınıf emtialar birbirleriyle ilişkilidir. Dolayısı ile somut olayda davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan 29 ve 30.sınıfta bulunan tüm mallar yönünden emtia ayniyetinin ve 43. sınıfta yer alan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden düşük düzeyli/benzerliğin oluştuğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “FİT”, “Fit”, “Fit”, “Fit …”, “Fit …”, “Fit x” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacının adına tescilli markaları, kelime markaları olup şekil unsuru bulunmamaktadır. Söz konusu markaların kelime unsurları “fit”, “fit x”, “fit …”, “fit …”, “fit” dir. Bu ibareler davacının 2013 tarihli markalarında siyah renk kullanılarak ve standart yazım karakteri ile 2018 tarihli markalarında sarı ve mor renkler ile tablodaki kompozisyon ile kaleme alınmıştır. Davacının markalarında yer alan fit ve …/… ibareleri İngilizce kökenli kelimeler olup fit ibaresi uyum, uygun olma, form; … kelimesi içerik, fihrist, katalog gibi anlamlara gelmektedir. Davacının markalarında yer alan esaslı unsur FİT ibaresi olup davacı taraf …, …, x gibi yardımcı ibareler ekleyerek seri marka yaratmıştır. Davalının dava konusu marka başvurusu incelendiğinde, kelime markası olduğu ve … ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Söz konusu ibare standart yazım karakteri ile büyük harflerle siyah renk ile kaleme alınmıştır. Davalının markasında yer alan PEK ibaresi sıfat olup FİT ibaresini tanımlamaktadır. PEK kelimesi “1. katı, sert, sıkı.”, “2.dayanıklı, güçlü, sağlam.” “Gereken , beklenen veya alışılmıştan çok” anlamlarına gelmektedir. Dolayısı ile pek kelimesi fit kelimesine vurgu yapmakta onu nitelemektedir. Bu halde de fit kelimesi ön plana çıkmaktadır. Taraf markalarındaki ortak unsur FIT ibaresidir. Davacının sadece FIT ibaresinden oluşan markalarının bulunması, FIT kelimesinin davalı marka başvurusunda aynen yer alması, taraf markalarında ayırt ediciliği sağlayıcı şekil ya da başkaca unsurun yer almaması, dava konusu kararda belirtildiğinin aksine pek ibaresinin fit ibaresini nitelediği, ona vurgu yaptığı, davacının fit ibaresinin yanına ilave kelimeler ile seri marka yaratma amacı ile fit esas unsurlu başkaca markalarının da bulunması, markalardaki ortak unsur olan fit ibaresinden kaynaklı anlamsal, işitsel benzerlik karşısında markaların benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Karıştırma ihtimali “ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurması”dır. Öğretide karıştırma ihtimali “bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın, daha önceden tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” ya da “bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi)” biçiminde tanımlanmaktadır.
Karıştırılma, iki işaret arasındaki şekil, ses ve anlam benzerliğinden veya genel görünümünden (toplu intibadan) veya seri içine girmekten veya çağrıştırmadan doğabilir. Karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntemlerden biri de işaretlerin toplu olarak bıraktıkları izlenimdir. Öte yandan bir mal ve/veya hizmetin potansiyel alıcıları, tüketicileri arasında iki ayrı işletmeye ait mal veya hizmetin aynı işletmeden kaynaklandığı ya da bu mal veya hizmetlerin farklı işletmelere ait olduğu fark edilse bile, markalar ya da işletmeler arasında bir bağlantının bulunduğu yönünde bir algının ortaya çıkması ihtimali halinde de karıştırma ihtimalinin varlığından söz edilmektedir. İltibasın varlığının tespitinde doktrin ve yargı kararlarında esas olarak şu ilkeler ortaya konmaktadır. Bunlar; görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, Çağrıştırma, Bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, Markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurlarıdır.
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yerleşik içtihatlarına göre de markalar arasında karıştırılma tehlikesinin olup olmadığının tespitinde dikkate alınması gereken üç temel unsur bulunmaktadır. Bunlar, markaların ilgili olduğu mal veya hizmetler arasındaki benzerlik, markalar arasındaki benzerlik ve önceki tarihli markanın markasal gücüdür. Bu unsurlar birbirleriyle etkileşim içinde olup, somut olayın özelliklerine göre bir unsurun diğerine oranla daha ağır basması veya aksine daha zayıf kalması mümkündür. Dolayısıyla unsurların her olayda eşit düzeyde varlığı aranmayıp, aksine somut olay bazında değerlendirilmeleri söz konusudur. Bu bağlamda, iki markanın ve markaların ilgili olduğu malların birbirine çok benzediği durumlarda önceki tarihli markanın markasal gücü daha geri planda kalabilir. Benzer şekilde, markalar arasındaki benzerlik çok güçlü olmamasına rağmen mallar arasındaki benzerliğin ve önceki tarihli markanın markasal gücünün derecesinin yüksek olması halinde markaların karıştırılma olasılığının ortaya çıkması mümkündür. Bu ilkeler çerçevesinde, karşılaştırılan markaların bıraktığı genel izlenim markaların ayırt edici unsurları ve somut olayın bütün şartları dikkate alınarak tespit edilmelidir.Bunun yanı sıra; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Yine tüketicilerin her zaman iki markayı yan yana görme ihtimali olmadığı, hafızasında kalan etkiye bağlı olarak, markalar arasındaki iltibas değerlendirmesinde göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut davada davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan 29 ve 30.sınıf mallar ve 43. sınıfta yer alan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden emtia ayniyeti/benzerliğinin oluştuğu ve … sayılı davacı markaları ile davalının … sayılı marka başvurusunun benzer olduğu kanaati belirtilmiştir. Karşılaştırma konusu markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olması, tescile konu mal veya hizmetler arasındaki bazen düşük derecede bir benzerliğe rağmen, markalar arasında iltibas tehlikesini doğurabilir. Aynı şekilde, karşılaştırma konusu mal veya hizmetlerin aynı veya aynı türden olması, markalar arasındaki küçük bir benzerliğe rağmen, markalar arasında iltibasa yol açabilmektedir (Bkz. Karasu, Rauf; Üç Boyutlu Biçim ve Hareket Markaları, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi (Batider), Haziran 2008 Cilt XXIV sayı: 3, s. 345 vd.;EuGH, WRP 1998, s. 1165 Tz 19; Seibt, s. 111). Taraf markaları 29 ve 30.sınıf yönünden aynı emtialara yönelmiş olup markalarda yer alan FİT ibaresi markaları yakınlaştırmaktadır. Öte yandan markalarda ayırt ediciliği sağlayacak başkaca bir şekil ya da kompozisyon da bulunmamaktadır. Ayrıca davalının marka başvurusunda yer alan PEK ibaresi bir sıfat olup FİT ibaresini nitelemektedir. Hal böyle iken davalının dava konusu marka başvurusunun tescili halinde 29 ve 30.sınıf ve 43. sınıfta yer alan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden markalar karıştırılabilecek; markalar arasında idari ya da ekonomik bir bağ olduğu düşünülebilecek; davalının markası davacının seri markalarında biri olarak algılanabilecektir. Dolayısı ile somut olayda iltibas tehlikesinin davalının … sayılı marka başvurusunun kapsamında yer alan 29 ve 30.sınıf malların tamamı ve 43. sınıfta yer alan 43.01 “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı ile 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. “ emtialar yönünden kısmen iptaline, davalı adına tescilli … sayılı markanın taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı ile 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. “ emtialar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1- Davanın Kabulüne
2- TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı ile 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. “ emtialar yönünden kısmen İPTALİNE,
3-Davalı adına tescilli … sayılı markanın taleple bağlı kalınarak 29 ve 30. Sınıfın tamamı ile 43. Sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. “ emtialar yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5- Davacının kendisini vekille temsil etmesi nedeniyle 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.042,10 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/02/2021

Katip …

¸

Hakim …

¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 125,50.-TL
Bilirkişi Ücreti 1.800,00.-TL
Toplam 2.042,10.-TL