Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/161 E. 2021/146 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/161
KARAR NO : 2021/146

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 22/05/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2021
İDDİA:
Davacı vekili 22/05/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “… … kıvırcık erişte geleneksel”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… kıvırcık erişte”, “…’na su ko”, “…”, “… …”, “….com.tr”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte sofra ince”, “…”, “… … yeni nesil erişte”, “… … sofra”, “… …”, “… …”, “… … turco”, “… …”, “… …” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden biri olduğunu ve 1974 yılından beri gıda sektöründe aktif bir şekilde var olduğunu; “…” ve “…” markalarıyla tanınmış saygın bir firma olduğunu; dava konusu kararın hatalı olduğunu; müvekkili şirketin tanınmış markasına iltibas yaratacak derecede benzeyen, aynı veya benzer ürün ve hizmetleri kapsayan, halk arasında karıştırılma ihtimali arz eden ve ayrıca kötüniyetle yapıldığını sabit olan söz konusu başvurunun SMK madde 6/1, 6/3, 6/5, 6/6, ve 6/9 gereğince tümden reddinin gerektiğini; davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan K&U ibaresinin ayırt edici bir yanının olmadığını; ortalama tüketicinin … ibaresini algılayacağını; zira söz konusu harflerin davalının markasının ilk harflerinden oluştuğunu; davalının dava konusu marka başvurusunun esaslı unsurunun davacının markasının ilk harfi hariç aynen içermekte olduğunu; dolayısı ile markalar arasında üst düzeyde bir işitsel benzerlik bulunduğunu; sadece işitsel benzerlik nedeni ile de markaların karıştırılma ihtimaline yol açabileceğini; davacının markasının ayırt edici gücünün yüksek olduğunu ve bu nedenle markalar arasında karıştırılma ihtimalinin arttığını; davacı tarafça itiraz edilen başkaca marka başvurularının ( nido dondurma, ludo, nuvo, nuco, oba nido, nur do, nuda, pasta nido, mudo) itiraz üzerine reddedildiğini ve hükümsüz kılınmasına karar verildiğini; davacının markalarının kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı/benzer tüketici kitlesine hitap etmekte olduğunu; müvekkili şirketin …, … ve … tanınmış markalarının sahibi olduğunu ve SMK madde 6/3 gereğince gerçek hak sahibi olduğunu; …’nun aynı zamanda yapılan yatırım ve reklam çalışmaları ile tüketici tarafından bilinen ve tanınmış bir marka haline geldiğini; davalının dava konusu marka başvurusunun tescili halinde davacının markasının itibarının zarar göreceğini ve davalının bundan haksız kazanç elde edeceğini; davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren söz konusu marka başvurusunun sahibinin basiretli bir tacir olduğu ve davacının … ibareli markalarından haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiğini; davalının bu nedenle söz konusu başvurusunun aynı zamanda kötüniyetle yapıldığını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığını; bu nedenle markalar arasında ilişkilendirme ihtimalinin ortaya çıkmayacağına kanaat getirildiğini; diğer taraftan başvuruya konu “k&ukudo” markasının başvurunun eşya listesinde yer alan mallar ve hizmetler açısından SMK madde 6/3 tanımlanan ve reddini gerektirecek düzeyde itiraz sahibi lehine hak sahipliği doğuracak nitelikte tescil başvurusundan önce Türkiye’de markasal olarak aktif ve yoğun kullanımının ispatlanamadığı kanaatine varıldığından bu yöndeki itirazın da reddine karar verildiğini; aynı şekilde SMK madde 6/5’te belirtilen koşulların oluştuğuna dair bir kanaat de oluşmadığı için bu itirazın da reddine karar verildiğini; iddia konusu markalar arasındaki benzerliğin ise tek başına marka başvurusunun kötüniyetle yapıldığına karine teşkil etmeyeceğini; dilekçede belirtilen diğer marka başvurularına ilişkin evrakların ise her markanın kendine özgü özellikler taşıması nedeni ile değerlendirmede bir farklılık yaratmadığını, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …’a usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait … sayılı “…+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 02/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 22/05/2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 24/02/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Somut olayda iltibas tehlikesinin oluşmadığı; 2. Somut olayda gerçek hak sahipliği iddiasına bağlı sonuçların oluşmadığı; 3. Dosya kapsamı incelendiğinde kötüniyet iddiasını ispata yarar delilin bulunmadığı; bu nedenle kötüniyet iddiasının ispat olunmadığı; ” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı ve “… … kıvırcık erişte geleneksel”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… kıvırcık erişte”, “…’na su ko”, “…”, “… …”, “….com.tr”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte sofra ince”, “…”, “… … yeni nesil erişte”, “… … sofra”, “… …”, “… …”, “… … turco”, “… …”, “… …” ibareli markalarının, davalının … sayılı ve “…+şekil” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahsın 08/03/2019 tarihinde “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı …’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 29, 30, 35.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … sayılı ve “… … kıvırcık erişte geleneksel”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… kıvırcık erişte”, “…’na su ko”, “…”, “… …”, “….com.tr”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte sofra ince”, “…”, “… … yeni nesil erişte”, “… … sofra”, “… …”, “… …”, “… … turco”, “… …”, “… …” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 35. sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 35 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuruyemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patatescipsleri.Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.Çaylar, buzlu çaylar.Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.Pekmezİşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar.Ormancılıkürünleri.Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvanyemleri.Malt (insan tüketimi için olmayan).Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı ve “… … kıvırcık erişte geleneksel”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… kıvırcık erişte”, “…’na su ko”, “…”, “… …”, “….com.tr”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte sofra ince”, “…”, “… … yeni nesil erişte”, “… … sofra”, “… …”, “… …”, “… … turco”, “… …”, “… …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 09, 16, 24, 25, 28, 29, 30, 31, 32, 35, 41, 43.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 29, 30, 35.sınıftaki mallar ve hizmetlerin ” toptan ve perakende satışı hizmetleri” hariç davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… … kıvırcık erişte geleneksel”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… kıvırcık erişte”, “…’na su ko”, “…”, “… …”, “….com.tr”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte domatesli”, “… … kıvırcık erişte sofra ince”, “…”, “… … yeni nesil erişte”, “… … sofra”, “… …”, “… …”, “… … turco”, “… …”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davalının dava konusu marka başvurusu şekil ve kelime markası olup kelime unsuru … ibareleridir. Söz konusu ibareler, büyük harflerle kaleme alınmış ve mavi renk ile yazılmıştır. K&U ibareleri markada yer alan güneş figürünün içinde konumlandırılmış; … ibaresi ise onun alt bölümünde kaleme alınmıştır. Bir bütün olarak bakıldığında davalı markası, … ibarelerinin ön planda yer aldığı bir markadır. Davacının davasına ve itirazına mesnet markalarına bakıldığında çeşitli tali yardımcı ibarelerin yanı sıra yine esaslı unsurda yer alan başkaca ibarelerin de yer aldığı … ibarelerinden oluşan kelime, kelime ve şekil markaları olduğu görülmüştür. …, MY …, …, … …, … … SOFRA, … … YENİ NESİL ERİŞTE, …, … …, … TURCO gibi ibarelerden oluştuğu dikkate alındığında davacının markalarının sadece … ibaresinden teşekkül markası hariç diğer markalarda … ibaresinin yanına tali veya asli unsurlar eklenerek oluşturulduğu açıkça görülmektedir. …, YENİ NESİL ERİŞTE, TURCO gibi ibarelerin davacı markalarında tali unsur olarak yer aldığı söylenebilirse de … … markalarında davacı markalarının esaslı unsurunu bu iki ibarenin birlikte oluşturduğu açıkça söylenebilecektir. Diğer yandan davacının markalarında tabloda görülen çeşitli görsel, şekil ve kompozisyonlar bulunmaktadır.
Sonuç olarak taraflar markalarına bir bütün olarak bakıldığında ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde, markaların rahatlıkla ayırt edilebildiği görülmektedir. Zira tarafların markalarını oluşturan genel kompozisyon ve şekiller farklıdır. Diğer yandan her ne kadar davacı markalarının esaslı unsurunun … olduğunu iddia etse de bu iddianın davacının tüm markaları yönünden kabulü mümkün olmadığı gibi davacının sadece … ibaresinden müteşekkil markasının da davalının dava konusu markası ile benzer olmadığı açıktır. Zira davalının dava konusu marka başvurusunda K&U harfleri yanı sıra şekil unsuru da yer almakta ve markalar bu unsurları ile sadece … ibaresinden oluşan davacı markasından da ayırt edilebilmektedir. … ve … ibarelerinin anlamsal bir karşılığının olmadığı da dikkate alındığında markaları anlamsal olarak benzer kabul etmek de mümkün bulunmamaktadır. Tarafların markalarını oluşturan ilk sesler farklıdır (N-K). Soldan sağa okuma ilkesi çerçevesinde bu durum markaları sesçil olarak farklılaştırmaktadır. Diğer yandan sadece markaların sonraki sesleri (UDO) nedeni ile markaları benzer bulmak ise markaların bütüncül değerlendirilmesi ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Zira bu durum markayı parçalara ayırmak anlamına gelecektir. Davalının markasındaki diğer unsurlar (kelime- şekil) markaları bütüncül olarak farklılaştırmaktadır. Sonuç olarak markaların benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın gerçek hak sahipli iddiası bakımından uyuşmazlığın değerlendirilmesi:
Mevzuatımızda yer alan düzenlemeler uyarınca başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilmekte veya tescil edilmiş ise hükümsüz kılınabilmektedir. Burada söz konusu olan; tescil edilmeden kullanılan bir marka veya ticarette kullanılan ayırt edici nitelikteki herhangi bir işarettir. Dolayısıyla bu kullanıma dayalı üstün bir hakkın varlığı, işaretin ticaret sırasında kullanılmış olmasına bağlıdır. Ticaret sırasında kullanma, marka hukukuna özgü kullanma suretiyle gerçekleşir.4 Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nispi ret nedenine konu teşkil eden durum, işaretin itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işaret ile kaynağı arasında nispeten bir aidiyet kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından oluşturulmuş ve kullanma neticesi ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak sonraki tescil engellenebilir.
Bu nedenle tescilsiz kullanım ile kast edilen husus, öncelik hakkının işareti ilk defa alelade bir şekilde kullanan kişiye ait olması demek değildir. Başka bir ifadeyle mevzuat anlamında aranan ayırt edicilik, markasal etki doğurmayan veya oldukça sınırlı bir kitle için doğuran kullanımlar değil, tescilsiz işaretin ticari alanda kullanılması suretiyle, ilgili piyasada en azından belli bir oranda bilinir hale gelmesi ve o işareti ihdas edenle birlikte tanınır olması biçiminde anlaşılmalıdır. Ancak buradaki bilinir/maruf olma durumu ile tanınmışlık olgusu karıştırılmamalıdır. İlk kullanma suretiyle marka hakkının doğumunu sağlayan ve bu nedenle markasal etki doğuracak şekilde bir bilinirlik, markanın üzerine konulduğu emtianın hitap ettiği alıcı kitlesi tarafından tanınmaya başlamış olması, belirli bir yer, bölge veya piyasada bilinmesi biçiminde anlaşılmalıdır. Bir diğer ifadeyle, tescilsiz işaretin belirli bir çevre veya piyasa ile sınırlı bir bilinirlik düzeyine erişmesi, maddenin sağladığı korumadan istifade için yeterli görülmelidir.
Bunun yanı sıra bu kapsamda sağlanacak koruma sadece tanıtımın yapıldığı mal veya hizmetler ve bu mal veya hizmetlerle yüksek düzeyde benzerlik gösteren mal veya hizmetler ile sınırlı olacaktır. Aksi halde, yani başka mal ve hizmetler yönünden de üstün hak sağlanması halinde, marka tescilinin bir anlam ve önemi kalmayacak, bir nevi tescilsiz bir işarete çok tanınmış bir marka statüsü sağlanması söz konusu olacaktır.Bununla birlikte tescilsiz kullanımın son derece sınırlı olduğu veyahut kullanımların somut deliller ile ortaya konulamadığı hallerde önceye dayalı hak sahipliğinin ispatlanamamış olduğu yorumunda bulunulması gerekecektir. Başka bir ifadeyle markanın münferit kullanımları ile marka tescil kapsamı dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kullanımlar önceye dayalı hak sahipliğinin ispatı açısından yeterli görülmeyebilecektir. Öncelikle dava dosyasına sunulan belgelerin davacının gerçek hak sahipliği iddiasını ispata elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan yukarıda da belirtildiği üzere davalının dava konusu marka başvurusu ile davacı markaları arasında ayniyet/benzerlik ilişkisi bulunmadığından somut olayda gerçek hak sahipliği iddiasına bağlı sonuçların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı şahıs tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şahsın kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı … için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/04/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.