Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/157 E. 2021/15 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/157
KARAR NO : 2021/15

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 15/05/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2021

İDDİA:
Davacı vekili 15/05/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “…+ŞEKİL” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “…+şekil”, “…” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez TÜRKPATENT … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa davaya konu markanın koyu mavi yazı ile açık gri zemin üzerine büyük harflerle yazılmış … ibaresi ile baskın bir unsur olan yeşil&mavi yaprakları bulunan ve zeytin dalı şeklini içerdiği; itiraza konu … markasının ise lacivert ve kırmızı renklerle farklı yazı karakteriyle küçük harflerle yazıldığı ve mavi gözlü kırmızı baykuş şekil unsuru içerdiği; Davalının … markasının beyaz fon üzerine düz bir şekilde siyah yazı ile yazıldığı; dolayısıyla, taraf markalarının farklı kelime, renk ve logo unsurlarından oluştuğu ve karıştırılmayacağı; Davacı markasının bir anlamının bulunmadığından taraf markalarının kavramsal olarak farklı olduğu; AB bağlı marka ofisleri tarafından kabul edilen 02.10.2014 tarihli “Nispi Ret Nedenlerine İlişkin Ortak Uygulama Klavuzu” md.5.2 uyarınca “ortak bileşenler düşük ayırtedicilik taşıyor ise, benzerlik değerlendirmesinin ortak olmayan bileşenler üzerinden ve onların benzerlikleri ve farklılıklarına göre yapılacağı, … kelimesinin ayırtediciliği yüksek bir ibare olmadığı için karıştırılmayacağı” gerekçelerini belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru dosyası işlem aşamalarını açıklamış, taraf markaları karşılaştırıldığında her iki markanın da dört harften oluştuğunu, tek harf farklılığının ikinci harfte olduğunu (“n” harfi ile “r” harfi) diğer harflerin aynı olduğunu ve bu harf farklılığının taraf markalarının görsel ve işitsel olarak benzerliğini ortadan kaldırmadığını, benzerlik değerlendirmesinde işaret benzerliği dışında göz önüne alınması gereken diğer bir unsurun taraf markalarının mal ve hizmetler bakımından değerlendirilmesi olduğunu, Markalar Dairesince taraf markalarının 12. ve 13. sınıftaki emtialarının aynı/aynı tür /benzer olduğunun tespit edilerek başvuru konusu markanın mal ve hizmet listesinden çıkarıldığını, YİDK tarafından da davacının mal/hizmetlere yönelik itirazının 12. sınıf açısından kabul edilse de 13. sınıf açısından haklı olarak reddedildiğini, taraf markalarının 13. sınıfta birebir aynı olan “Ateşli, havalı, yaylı silahlar ile bunlara ait kılıf ve askı kayışları. Ağır silahlar, havanlar, roketler. Havai fişekler. Kişisel kullanım için koruyucu gazlar.” mallarını içerdiğini, YİDK tarafından da taraf markaları arasındaki iltibas tehlikesinin önüne geçilmesi amacıyla itirazın reddedildiğini, marka başvurusundan çıkarılan mal ve hizmetler bakımından taraf markalarının benzer alıcı çevresine hitap ettiklerini, benzer ihtiyaçları gidermek üzere hizmet verdiklerini, tüketici profillerinin aynı olduğunu, bu kapsamda markaların benzerlik düzeyi ve markaların tescil kapsamında bulunan hizmetlerin aynı/aynı tür hizmetler olduğu hususu dikkate alındığında ilgili tüketici nezdinde markalar ya da marka sahipleri arasında idari veya iktisadi anlamda bir bağlılığın bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceğini, dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TÜRK PATENT’ e usulüne uygun dava dilekçesi tebligatı yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararı ile davacıya ait … kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı başvuru sahibine 22/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 15/05/2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacı şirkete ait … sayılı ve “…+ŞEKİL” ibareli başvurusu yönünden SMK’nin 6/1 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının 21/11/2018 tarihinde “…+ŞEKİL” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 29,30,35.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davalı şirketin … sayılı ve “…+şekil”, “…” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince kısmi reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 16/11/2020 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…iddia, savunma ve dosya içerisindeki belge ve bilgilerin incelenmesi sonucunda; davaya konu SMK md.6/1 anlamında tescil engelinin mevcut olduğu ve YİDK başvuru ret Kararının bu hükme uygun olduğu… ” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+ŞEKİL” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29,30,35. sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri; kuru bakliyat, hazır çorbalar, bulyonlar, zeytin, zeytin ezmeleri, hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil), yenilebilir bitkisel yağlar, kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar,kuru yemişler, fındık ve fıstık ezmeleri, tahin, yumurtalar, yumurta tozları, patates cipsleri” 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler.pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül, bal, arı sütü, propolis, yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar, mayalar, kabartma tozları, her türlü un, irmikler, nişastalar, toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri, çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, tuz, hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, pekmez. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri. Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların* bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “…+şekil”, “…” ibaresinden meydana geldiği 29,30,32,43.sınıflardaki “29 Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Mayalar, kabartma tozları. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez32 Enerji içecekleri (alkolsüz). Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.”mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki çekişmeli 29,30. sınıftaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+ŞEKİL” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…+şekil”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacının marka örneğinin “…” ve “…” kelimeleri ile “zeytin dalı” figürünün biraraya getirilmesiyle oluşturulmuş bir karma/bileşke marka olduğu görülmektedir. Görsel ve işitsel olarak bir markada ilk ve esas vurguyu yaparak vasat alıcının dikkatini çeken, akılda kalıp çağrışım yapan, işitsel ve görsel benzerliği yaratan unsurun, daha ziyade, markanın başlangıcındaki ilk kelime, hece veya nadiren şekil unsuru olduğu; zira tüketicilerin sözcüklerin başlangıcına daha fazla dikkat ettikleri ve … – … markalarında olduğu gibi sözcüklerin ilk bölümündeki ayniyetin dahi karıştırmaya yol açabileceği, ve alıcıların dikkati ilk heceler üzerinde toplanmakta olup, ilk heceleri aynı olan markaların karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğu, karma/Bileşke markanın bir veya daha fazla unsurunun baskın karakterine karar verilirken, özellikle bu unsurların her birinin asıl niteliklerinin diğer unsurların asli nitelikleriyle karşılaştırılmasına ve ayrıca ek ve yardımcı olarak çeşitli unsurların markadaki konumlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Davacının marka örneği, şekil unsuru barındırmakla birlikte, Şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalarda “ses görünümden daha yüksek sesle konuşur” ilkesi gereği, dava konusu markada asıl vurguyu yapacak ve dikkat çekecek şekilde markanın başlangıcına ve ortasına yerleştirilen “…” ibaresinin, konumu ve boyutları itibarıyla markanın asli, esas, baskın ve ayırtedici unsuru olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı markasının şekil unsuru olan “zeytin dalı” figürünün, başvuru kapsamındaki Zeytin, zeytin ezmeleri, Yenilebilir bitkisel yağlar gibi bazı gıda maddelerine işaret eden, vasıf bildiren ve ayırtediciliği son derece düşük olan ve markanın alt bölümüne geri planda ve sönük kalacak şekilde yerleştirilmiş … ibaresinin hakim konumunu değiştirmeyen tali/yardımcı unsur olduğu, “Doğal, tabiatta olduğu gibi,” anlamlarına gelen “…” ibaresinin de, başvuruya konu gıda maddelerinin doğal yollarla katkısız üretimine ve “natürel zeytinyağı” kavramıyla bilinen emtia cinsine işaret eden, ticarette ve günlük hayatta sıkça kullanılan, ayırtediciliği düşük, konumu itibarıyla da … kelimesinin altına daha geri planda kalacak şekilde yerleştirilmiş tali unsur niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davalının itiraza mesnet … sayılı markasının “…” kelimesinden ibaret bir kelime markası olduğu, davalının itiraza mesnet … sayılı “…” ibaresi ile baykuş figürüne benzeyen bir şekil unsurundan oluşan karma/bileşke marka olduğu; markanın tertip tarzı itibarıyla “…” ibaresinin ön planda olduğu, markanın “…” olarak algılanacağı, ve dolayısıyla markaya temsil eden esasl unsurun “…” ibaresi olduğu, davacı markasının esas unsuru olan “…” ibaresi ile davalının itiraza mesnet markaların esas unsurları olan “…” ve “…” ibareleri arasında, sadece tek harf farklılığı olduğu ve taraf markalarının esas unsurları itibarıyla görsel olarak yüksek derecede benzerlik taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davacı markasının “…” olarak okunup işitileceği; Davalı markalarının da “…” ve “…” olarak veyahut “…” ve “…” olarak okunup işitilebileceği, dolayısıyla taraf markaları arasındaki işitsel benzerliğinde yadsınamayacağı, davacının ve davalının markalarındaki ibarelerin herhangi bir anlamı olmadığından, kavramsal benzerlik taşımadıkları kanaatine varılmıştır.
Davaya konu bileşke işarette, “…” ibaresinin ayrı bağımsız ayırt edici role sahip olduğu; … ibaresinin markanın bütünü tarafından abzörve edildiğinin veya bu ibareye “…” kelimesinin eklenmesiyle kavramsal bakımdan yeni anlama sahip bambaşka bir marka oluşturularak “…” veya “…” markalarından uzaklaşıldığının ileri sürülemeyeceği ve dolayısıyla Adalet Divanı’nın emsal görülebilecek Bileşke İşaretlere ilişkin … sayılı “…” Kararında vurgulanan bu kıstaslar çerçevesinde, taraf markalarının karıştırılması ve tüketicinin bileşke markanın kapsadığı malların veya hizmetlerin kaynağını, önceki markanın sahibi davalıya bağlaması ihtimalinin bulunduğu, markanın esas unsurunu oluşturan sözcüğün sonraki markada farklı büyüklükte olması veya farklı yazı biçimi ile ifade edilmesi yada başka bir renk içinde verilmesinin markalar arasındaki ayniyeti/benzerliği ortadan kaldırmayacağı, dava konusu markadaki ilave “…” ibaresinin veya şekil unsurunun, markanın başlangıcı ve ortasına yerleştirilerek esas dikkati çeken “…” kelimesinin hakim niteliğini ortadan kaldıran, Davalının “…” veya “…” ibareli markalarıyla çağrışımı, görsel ve işitsel benzerliği ve karıştırılmayı bertaraf edecek düzeyde ayırtedicilik katan bir unsur olmadığı, ve dolayısıyla davacı markasındaki ilave unsurlardan doğan tali farklılığın göz ardı edilebilir olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı markalarının esas unsuru olan “…” ve “…” ibarelerinin, uyuşmazlığa konu 29. Ve 30. sınıflara konu gıda maddelerinden herhangi birine çağrışım yapan veya bağlantı içeren ibareler olmadığı için, bu mallar bakımından yüksek düzeyde ayırt ediciliği haiz bir marka niteliği taşıdığı ve zayıf marka olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde de dayanılan, Mehaz mevzuatın parçası olan ve ülkemizin de kabul edip imzaladığı “OHIM ve Üye Ülkeler Tarafından Uzlaşılan Genel İlkelere İlişkin 02.10.2014 Tarihli “Nispi Ret Nedenlerine İlişkin Ortak Uygulama Hakkında ORTAK İletişim-Karıştırılma İhtimali(Ayırtedici Olmayan/Zayıf Bileşenlerin Etkisi) Mutabakat Metni/Ortak Bildirge (“Common Communication”)md.5.2 ve 5.3 uyarınca “Markaların ayırtedici niteliği düşük olan veya ayırtediciliği olmayan bir unsuru ortak olarak içermeleri halinde; karıştırılma olasılığı değerlendirmesinde, ortak olmayan unsurların markanın bütünsel olarak oluşturduğu izlenime etkisine de odaklanılarak,ortak olmayan unsurların benzerlikleri/farklılıkları ve ayırtedici niteliklerinin dikkate alınacağı; ve somut olayda davacının marka örneğindeki … ibaresine eklenen … kelimesi veya şekil unsurunun markaya davalının … veya … markalarından uzaklaşmasını sağlayacak düzeyde ayırtedicilik katmadığı ve bu gerekçeler altında, taraf markalarının asli, baskın ve ayırtedici unsurları gözönüne alınarak, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan bütünsel mukayeselerinde, davaya konu … sayılı “… +şekil” ibareli başvurunun, başvuruya konu birebir aynı malları kapsayan Davalının … sayılı “…” ve … sayılı “… şekil” ibareli markalarıyla ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılabilecek düzeyde benzer olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.