Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/115 E. 2021/86 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/115 Esas – 2021/86
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/115
KARAR NO : 2021/86

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021İDDİA:
Davacı vekili 25/03/2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … Sayılı ve “… esnaf”, “… … esnaf”, “… …”, “… …”, “… speedy”, “…, hesabını bilen alışveriş kartı” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… EXPERT+ şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından kısmen kabul edilerek 35. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin başvurudan çıkartılmasına karar verildiğini, oysa müvekkilinin Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden ve öncü bankalarından biri olduğunu, sayısız reklam yatırımları, sunduğu hizmet çeşitliliği ile her kesim tüketiciye hizmet verdiğini, geniş şube ağıyla Türkiye‟nin her coğrafi bölgesindeki her kesim tarafından bilinen ve sunduğu hizmetleriyle kalite sembolü haline gelmiş, Türkiye’nin en değerli şirketlerinden biri olduğunu, Türkiye’nin en kârlı özel sermayeli bankası olduğunu, Türkiye geneline yayılmış 680’i aşkın şubesiyle 7’den 70’e her tür tüketici grubuna eriştiğini, müvekkilinin hem kendisi hem de kendisi ile özdeşleşmiş tescilli markalarının tanınmış hale geldiğini, … markalarının reklamlarında Türkiye‟nin en iyi bilinen aktörlerinin oynamasının markanın tanınmışlığını arttırdığını, bu markalardan birinin de … markası olduğunu, müvekkiline ait … esas unsurlu markaları ve davalı markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve müvekkil markaları ile seri marka izlenimi yaratarak karıştırılmaya sebebiyet verdiğini, müvekkil şirketin markasında yer alan … ibaresinin müvekkilinin hem ticaret unvanı hem de çatı markası olduğunu ve benzerlik değerlendirmesinde dikkate alınmaması gerektiğini, sunulan görsellerde de marka kullanımının … olarak kullanıldığını ve tanındığını, … esas unsurlu markaların esas ve ayırt edici unsurunun dava konusu markada kullanıldığını, Expert ibaresinin tali unsur olarak markaya ayırt edicilik katmadığını ve benzerlik değerlendirmesinde dikkate alınmasının mümkün olmadığını, … ibaresinin markanın ilk kısmında yer aldığını, davalı tarafın … ibaresini müvekkil şirket ile aynı font/yazım tarzı ve kırmızı platform üzerine tasarlayarak tüketicinin … ibaresine odaklanmasını ve aklında yer etmesini amaçladığını, markaların aynı şirkete ait izlenimi oluştuğunu ve iltibasa yol açacağını, YİDK kararında da markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu tespitinin yapıldığını, davalı Kurum‟un dava konusu markaların benzerliğini tespit ettiğini, fakat markaların eşya listesinde kalan ürünler açısından karıştırılmayacağına karar verdiğini ancak dava konusu markadan çıkarılan hizmetlerin marka kapsamında kalan ürünlerin satışına ilişkin olduğunu dolayısı ile taraf markaları arasında bağlantı kurulacağını ve markaların karıştırılacağını, somut olaya benzer nitelikte Yargıtay kararı olduğunu, söz konusu kararda marka kapsamında kalan ürünler hizmetler benzer ve ilintili kabul ediliyorsa söz konusu perakende hizmetlerine ilişkin ürünler de ilintili kabul edilmeli ve markanın söz konusu ürünler açısından da reddine karar verilmeli şeklinde olduğunu, bir şirketin belirli malları üretmesi durumunda söz konusu ürünleri aynı markalı perakende mağazasında satması kadar doğal bir şey olmayacağından ilgili emtia sınıflarına ilişkin 35.sınıfın ilintili hizmet sayılması gerektiğini, dava konusu markanın müvekkiline ait tanınmış … markalarıyla ilintili sınıflar için tescil edilmek istendiği ve ayrıca dava konusu markada çıkartılan 35.sınıf hizmetlerin marka başvurusunda kalan 03. sınıftaki ürünlerin satışına ilişkin olduğu bu nedenle dava konusu başvurunun tüm ürünler bakımından reddinin gerektiğini, sunulan delillerde … markasının tanınmış olduğunun görüleceğini bu kapsamda dava konusu markanın tescile uygun olmadığını, dava konusu markanın tesciline izin verilmesi halinde ilk kez müvekkili tarafından kullanılan tanınmış ve müvekkili ile özdeşleşen … markalarının ayırt edici karakterinin zedeleneceğini, dava konusu markanın tertip tarzının müvekkile ait … markalarıyla neredeyse birebir aynı olduğunu müvekkil şirketin tanınmışlığından yararlanma amacı taşıdığını, bu ibarenin tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini, benzer içerikteki bir davada Yargıtay‟ın kötü niyetin varlığına hükmettiğini, müvekkilinin itibar sahibi olduğu sektöre yönelik dava konusu markanın tesciline izin verilmemesi gerektiğini, başvuru sahibi tarafından başka bir ibare kullanma olanağı varken müvekkile ait marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan … Expert ibaresinin tercih edilmesinin iltibas ve Türk Ticaret Kanunu anlamında haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilin … markalarının kazandığı itibar ve tanınmışlığın başka firmalarca haksız surette kullanılmasının ve kazandığı müşteri çevresinden haksız surette yararlanılmasının engellenmesini ifade ederek belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı“… EXPERT+ şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yapılan incelemede YİDK aşamasında başvurunun kapsamından çıkarılan Sınıf 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Gübreler ve topraklar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Yangın söndürücü maddeler. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar, boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. İşlenmemiş doğal reçineler. Boyacılar, dekoratörler, matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller. Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) Hizmetleri haricinde başvurunun kapsamında kalan 3. sınıf ürünler ile davacının kapsamındaki ürünlerin ortalama tüketiciler tarafından ilişkilendirilebilecek ürünler olmadığını markaların da aynı olmadığını, aralarında farklılıklar bulunduğunu, başvurunun kapsamında kalan 3. sınıf mallar bakımından ilişkilendirilme ihtimalinin mümkün olmadığını, somut olayda başvurunun kapsamında kalan ürünler bakımından SMK kapsamında aranan kümülatif şartların gerçekleşmediğini markaya yönelik itirazın reddedildiğini, tüketicilerin bu ürünler yönünden farklı markalar karşısında olduklarının farkına varabileceğini, markaların üreticileri arasında idari ve ekonomik bir bağ kurmayacaklarını SMK‟nın 6/1 maddesi kapsamında karıştırma tehlikesinin olmadığını ve YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, davacının … markalarına ilişkin tanınmışlık iddiasının peşinen başvurunun reddi sonucunu doğurmayacağını, SMK 6/5 maddesi açısından maddedeki risklerin varlığının davacı tarafından ispatının gerektiğini, davacının bilindiğini iddia ettiği sektörün bankacılık/finans sektörü olduğunu, başvuru konusu markanın 3.sınıfta kapsadığı Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. emtialarının davacının tanınmış olduğunu iddia ettiği sektör ile tamamen alakasız ürünler olduğunu, davacı sektörünün başvurunun kapsadığı mallarla doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısının bulunmadığını, Alman Federal Mahkemesi‟nin örnek kararında olduğu gibi bankacılık sektöründe bilindiği belirtilen davacı markasının yarattığı imajın oldukça farklı bir ürün türü olan 03. sınıf ürünlerine aktarılmasının mümkün olmadığını, her iki tarafın faaliyet alanlarının farklı olması ile birlikte davalının davacı markasının ününden faydalanarak ürünler arasında bağlantı kurma çabasının olmadığını buna ilişkin somut delilin davada bulunmadığını, hitap edilen tüketici kitleleri arasında farklılığın haksız yararlanma koşulunu engellediğini, bankacılık sektöründeki davacı markasının imajının ve bu imajdan kaynaklanan ünün tamamen farklı olan 03.sınıf ürünlerinde kullanmak ve haksız kazanç sağlamanın mümkün olmadığını, bankacılık sektörü ile 03.sınıf ürünlerine ilişkin sektörlerin birbiri ile alakası olmadığını, tüketicinin taraflara ait markalar arasında bağlantı kurmalarının ve davalıya ait ürünlerin davacı firma tarafından satışa sunulduğunun zannedilmeyeceğini, taraflara ait markaların farklı kitlelere hitap etmeleri nedeni ile davacı markasının itibarına zarar verilmesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “… EXPERT+ şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 06/02/2020 tebliğ edildiği, 25/03/2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 01/02/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “dava konusu marka ile davacı markaları arasında benzerlik olduğu, dava konusu markada yer alan emtiaların davacı markaları kapsamındaki mal/hizmetler ile aynı, benzer veya ilişkili olmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dava konusu markanın davacı markasıyla ilişkilendirilme, ün ve itibarından haksız kazanç elde etme, markanın itibarına zarar verme veya markanın ayırt edici karakterini zedeleme gibi koşullara yol açmayacağı, dava konusu başvurunun haksız rekabet yaratıp yaratmadığı hususunun Sayın Mahkeme‟nin takdirinde olduğu” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … sayılı ve “… esnaf”, “… … esnaf”, “… …”, “… …”, “… speedy”, “…, hesabını bilen alışveriş kartı” ibareli markalarının, davalının … sayılı ve “… EXPERT+ şekil” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1, 6/4, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirkete 08/02/2019 tarihinde “… EXPERT+ şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 01, 02, 03, 35.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, 01 ve 02. Sınıfların dava dışı şirket tarafından yapılan itiraz sonucu Markalar Dairesince çıkarıldığı, ilana davacının … sayılı ve “… esnaf”, “… … esnaf”, “… …”, “… …”, “… speedy”, “…, hesabını bilen alışveriş kartı” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile kısmen kabul edildiği, 35. Sınıfın başvuru kapsamından çıkarıldığı, reddedilen kısma ilişkin bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “… EXPERT+ şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında “03.Sınıf Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı ve “… esnaf”, “… … esnaf”, “… …”, “… …”, “… speedy”, “…, hesabını bilen alışveriş kartı” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 09, 16, 35, 36, 38.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, somut olayda mal/hizmetlerin tüketicisinin özellikleri dikkate alındığında, mal/hizmetlerin benzer ihtiyaçları gidermediği, hizmetin verildiği yerlerin aynı olmadığı, birbirlerini ikame veya tamamlayıcı özelliklerinin olmadığı ve markaları, bu mal/hizmetler üzerinde gören tüketicilerin markalar veya işletmeler arasında bir bağlantı kuramayacağı tüketicilerin satın aldıkları ürünün ve hizmetin üreticilerinin sektör bazında farklılaştığının ve bu emtiaların doğasının farklı olduğunun da farkında oldukları yani emtialar arasında tüketicinin karıştırmasına neden olacak bir benzerlikten söz edilemeyeceği tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… EXPERT+ şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… esnaf”, “… … esnaf”, “… …”, “… …”, “… speedy”, “…, hesabını bilen alışveriş kartı” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Değerlendirme
Dava konusu markanın üst kısımda kırmızı zemin üzerine beyaz renk ile yazılan … ibaresinden ve alt kısımda daha ön planda olacak şekilde düzenlenen Expert ibarelerinden oluşturulduğu görülmektedir. Davacı markaları ise beyaz zemine üzerine siyah renk ile yazılan … Esnaf, … … Esnaf, … …, … …, … Speedy, … Hesabını bilen alışveriş kartı ibarelerinden oluşturulmuştur. ‟…” ibaresinin davacı tarafın lider/şemsiye markası ve aynı zamanda ticaret unvanın çekirdek unsurundan oluştuğu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde bu ibare etrafına eklediği markalar ile seri markalar yarattığı görülmektedir. Bu şekilde bir marka içerisinde, asıl korunmak istenilen ibare ile birlikte lider konumundaki markanın da kullanılması durumunda, tüketici nezdinde her zaman şemsiye/lider markanın konumlandırılması gereği ön planda olacağını söylemek mümkün olmayacağı gibi tüketicinin de her durumda bu şemsiye/lider markayı görmezden geleceğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim bu ibareler de markanın kaynak bildirme fonksiyonuna katkı yapan unsurlar olmakla birlikte her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken unsurlardır. Bu bakımdan şemsiye markalar da, markanın bütünü içerisindeki konumları veya nitelikleri nedeniyle kimi zaman arka planda kalıp benzerlik değerlendirmesinde ikincil önem göstermekte kimi zaman ise diğer tüm unsurlarla aynı öneme sahip olabilmektedirler. Somut uyuşmazlıkta … ibaresinin yer aldığı … markaları ile karşılaşan tüketici tarafından … ibaresinin hizmeti veren firmaya işaret eden bir ibare olarak değerlendirileceği, … markasının … ana markası altında çıkarılan bir marka olarak algılanacağı ve bu markalarda … ibaresine odaklanacağı değerlendirilmektedir. Dava konusu markada her ne kadar Expert ibaresi yer alsa da kırmızı renk unsuru ile birlikte … ibaresine vurgu yapıldığı ve dikkatin bu ibare üzerine yoğunlaştığı düşünülmektedir. Taraf markaları arasında görsel olarak benzerlik olduğu kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Değerlendirme
Dava konusu marka tüketici algısına göre değişebilecek şekilde ….Ģeklinde telaffuz edilecektir. Davacı markalarında yer alan Esnaf, …, Speedy, Hesabını Bilen Alışveriş Kartı ibarelerinden kaynaklanan işitsel farklılık bulunmakla birlikte, … ibaresinden kaynaklanan işitsel bir benzerliğin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Değerlendirme
Dosya kapsamında yapılan incelemede … ibaresinin bilinen bir anlamına ulaşılamamıştır. Dava konusu markada yer alan Expert ibaresi ise İngilizce bir ibare olup Türkçe‟ de ‟Uzman‟ anlamına karşılık gelmektedir. Bu ibarenin Türkiye‟de de yoğun olarak kullanılan bir kelime olduğu değerlendirilmekte, tüketici gözünde anlamının yaygın olarak bilindiği düşünülmektedir. Söz konusu ibare ile karşılaşan tüketici markayı … Uzmanı şeklinde algılayabileceğine kanaat getirilmiştir.
Dava konusu marka ile davacı markaları arasında benzerlik olduğu, ancak emtia benzerliğinin bulunmadığı, dolayısıyla markalar arsında karıştırma ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK 6/4 maddesi yönünden değerlendirme
Davacının itirazları kapsamında ileri sürmüş olduğu tanınmışlık hakkındaki düzenlemeler; “Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.” ve “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye‟de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesi ise;. “Birlik ülkeleri tescilin talep edildiği ülkenin yetkili makamları tarafından, söz konusu ülkede bu Anlaşmadan yararlanacağı kabul olunan bir şahsa ait olduğu aynı veya benzeri ürünlerde kullanıldığı herkesçe bilindiği mütalaa edilen bir markanın karışıklığa meydan verebilecek surette örneğini, taklidini veya tercümesini yapan bir fabrika veya ticaret markasının tescilini gerek ülke mevzuatı müsait olduğu takdirde doğrudan doğruya gerekse ilgilinin isteği üzerine red veya hükümsüz kılmayı taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Paris Sözleşmesi anlamındaki tanınmış marka kriterinden faydalanılabilmesi ve bu kriterin ret nedeni olabilmesi için itiraz konusu markanın, itirazın dayanağı olan Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka ile aynı veya benzer mal ve hizmetler için tescil edilmiş olması veya tescil başvurusunun yapılmış olması ve tanınmış markanın, itiraza konu markanın başvuru tarihi itibarı ile Türkiye‟de ilgili sektörde bilinir olması gereklidir. “Paris Sözleşmesi’nin 1. mükerrer 6. maddesi ve 556 Sayılı KHK’nın 42. maddesi uyarınca tanınmışlık hukuki nedenine dayalı hükümsüzlük davasında hükümsüzlüğü istenen davaya konu markanın başvurusunun yapıldığı 21.07.2005 tarihi itibariyle tanınmışlığın bulunup bulunmadığının gözetilmesi gerekir. Bunun yanında davacının otelcilik hizmetleri açısından Türkiye’de bir faaliyetinin bulunması gerekmeyip ancak ilgili olduğu otelcilik sektöründe tanınmış marka olduğunun bilinmesi yeterlidir. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda bu konuda yeterli değerlendirme bulunmadığı gibi, Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesi kapsamında bir irdeleme yapılmadığı ve WIPO tarafından kabul edilen 1999 tarihli ortak Tavsiye Kararları çerçevesinde davacının markasının ilgili sektörde tanınmış olup olmadığına dair değerlendirme içermediğinden tanınmışlık kriterleri bakımından Dairemiz yerleşik kararlarına uygun bir rapor olarak hükme esas kabul edilemez…” “Tanınmışlık düzeyine ulaşmış marka” ile ilgili düzenleme kapsamında da bu kavram hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır. “Tanınmışlık düzeyine ulaşmış marka” olmak, “tanınmış marka”ya nazaran daha düşük tanınmışlık derecesinde olacaktır. Bu nedenle WIPO‟nun 1999 yılında aldığı “WIPO Ortak Tavsiye Kararı” ile belirlenmiş olan tanınmışlığın tespitinde dikkate alınabilecek kriterlerden hareketle bu kriterlerin küçük bir kısmını içeren markaların tanınmışlık düzeyine ulaştığını kabul etmek mümkün olabilecektir. Hem tanınmış markalar açısından hem kanaatimizce tanınmışlık düzeyine ulaşmış markalar açısından uygulanabilecek WIPO Ortak Tavsiye Kararı‟nda belirtilen kriterler şunlardır: Toplumun ilgili kesiminde markanın bilinme veya tanınma derecesi, markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım derecesi ve kullanım süresi, markanın kullanıldığı mal veya hizmetlerle ilgili olmak üzere markanın reklam ve tanıtımlarını ya da fuar veya sergilerde sunumlarını içeren promosyon faaliyetlerinin kapsadığı coğrafi alan, promosyon süresi ve derecesi, markanın kullanım ve tanınmışlığının göstergesi niteliğinde olacak şekildeki marka tescillerinin veya marka tescil başvurularının süresi ve kapsadığı coğrafi alanı, özellikle yetkili mercilerce markanın tanınmışlığına ilişkin verilen kararlar olmak üzere, marka haklarının başarılı bir şekilde uygulandığını gösterir kayıtlar, markaya atfedilen değer. Bu kriterler tavsiye kararı altında yer almaları nedeniyle bağlayıcılıkları olmadığı gibi belirtilenlerle sınırlı olmaları da mümkün değildir. Markanın ulaştığı tanınmışlık düzeyi tespit edilirken her somut olayın özellikleri ve tanınmışlık düzeyine ulaşıldığı iddiasında bulunan marka veya başvuru sahibinin iddiasını ispat için sunduğu deliller göz önünde tutularak, markanın veya başvurunun kapsamındaki mal veya hizmet çeşidinin mevcut ve gelecekteki tüketici kitlesi esas alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Belirtilenler ışığında tescile engel olduğu ileri sürülen markanın “tanınmışlık düzeyine ulaşmış” olmasının yanı sıra başvuru ile aynı/benzer olması ve tanınmışlık düzeyine ulaşmış markanın tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yarar sağlanması, markanın itibarına zarar verilmesi veya ayırt edici karakterinin zedelenmesi sonuçlarının doğabileceği hallerin bulunması gerekmektedir. Davacı iddialarında dava konusu başvurunun müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağı iddia edilmiştir. Bir markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi için tanınmış markanın sahip olduğu imajın sonraki tarihli markaya transfer olması gerekmektedir ki; sonraki marka herhangi bir yatırım yapmaksızın bu imaj transferi sayesinde haksız bir yarar elde etmiş olsun. Davacı tarafından tanınmışlık iddiası bakımından … … markasına ait afiş görselleri, yazılı basında çıkan haberler, reklam görselleri, reklam filmi, promosyonlar, kampanyalar, reklam filmlerinin televizyondaki gösterim adedini ve süresini gösteren belge, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait … … kartın müşteriler tarafından kullanım sayısını gösteren belge, gazetelerde yer alan reklamlar dosya kapsamında sunulmuştur. Somut uyuşmazlıkta dava konusu markanın eşya listesinde 03.sınıfta Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taĢları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks emtiaları yer almaktadır. Davacın asıl faaliyetinin bulunduğu sektör ise bankacılık ve finans sektörüdür. Taraf markalarının kullanılacağı ürünlerin birbirinden çok farklı sektörlere dahil oldukları görülmektedir. Söz konusu ürün ve hizmetlerin kullanıldığı sektörlerin birbirinden çok farklı olduğu, birbirini tamamlayan ve ilişkilendirmeye sebep olacak emtialar olmadığı, dava konusu marka kapsamındaki ürünlerin davacının tanınmış olduğu sektöre son derece uzak olduğu, söz konusu ürünlerin ve hizmetlerin alıcısı olan imalat, üretim ve hizmet sektöründeki gerçek ve tüzel kişilerin markalar arasında bağlantı kurmayacağı, değerlendirilmektedir. Tanınmış markadan haksız yararlanma halleri, her somut olayın özelliklerine, markanın ne kadar tanınmış olduğuna, tanınmış markanın ayırt edicilik derecesinin ne derecede yüksek olduğuna, her iki tarafa ait markanın birebir aynı olup olmamasına, farklı sınıftaki mal veya hizmetin tanınmış markanın asıl olarak kullanıldığı sektör veya sektörlerden mal ve/veya hizmetlerden ne derece uzak ya da yakın, ne derece farklı olduğuna göre değerlendirilmelidir. Sonuç olarak dava konusu marka kapsamında yer alan emtiaların birbirlerinden tamamen farklı nitelikteki mallar olmaları ve çok farklı ihtiyaçları karşılamaları nedeniyle aralarında herhangi bir bağlantı kurulamayacağı, bankacılık ve finans sektörüne ilişkin tanınmışlığının sair emtia gruplarına sirayet etmesinin beklenemeyeceği, anılan mal ve hizmetlerin tüketicilerinin çağrışım suretiyle bağlantı kurma sonucunda yanılgıya düşmelerinin söz konusu olmayacağı, 03 sınıfta yer alan ürünleri satın alan tüketici grubu ile bankacılık hizmet sektöründeki tüketici gruplarının bu mal ve hizmetleri ilişkilendirmeyeceği, herhangi bir imaj transferinin söz konusu olmayacağı ve haksız bir yararın sağlanması, markanın itibarına zarar verilmesi veya markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi gibi koşulların gerçekleşmeyeceği değerlendirilmektedir.
Başvurunun Haksız Rekabet Yaratıp Yaratmadığı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‟nda “haksız rekabet”in açık tanımı bulunmamakta, TTK m. 54/2’de “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” biçiminde haksız rekabet oluşturan fiiller genel olarak belirtilmiştir. TTK m. 55‟de ise hangi hallerin haksız rekabet teşkil ettiği” belirtilmektedir Buna göre; dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar (kötüleme, avantaj sağlama, hakkı olmayan unvanları, meslek, derece ve sembolleri kullanma, karıştırılmaya neden olma, karşılaştırma ya da üçüncü kişiyi benzer yollarla öne geçirme, tedarik fiyatının altında fiyatla satışa sunma yoluyla aldatma, gerçek değer hakkında yanıltma, karar verme özgürlüğünü sınırlama, nicelik ve nitelikte yanıltma, hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanın açık olmaması, tüketici kredilerine ilişkin açık beyanda bulunmamak, yanıltıcı sözleşme formüllerini kullanmak), sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş şartlarına uymamak, dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartlarını kullanmak olarak belirtilmektedir. Davacı taraf, dava konusunun markanın tescil engelinin bulunmasının yanı sıra aynı zamanda haksız rekabet de yarattığını belirtmektedir. 55/1-a-(4) bendi; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki ifadesi ile başkasının markasını kullanmayı haksız rekabet olarak değerlendirmektedir. Somut olayda iltibas koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır. Dava konusu marka kapsamında yer alan emtiaların davacı markasındaki emtialardan tamamen farklı nitelikte olması, tamamen farklı ihtiyaçları karşılaması nedeniyle, markalar arasında bağlantı kurulamayacağı, bankacılık ve finans sektörüne ilişkin tanınmışlığın dava konusu marka kapsamında bulunan emtialara sirayet etmeyeceği, davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı TÜRKPATENT için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2021