Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/109 E. 2021/17 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/109
KARAR NO : 2021/17

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat ile Ticaret Unvanının Terkini
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021
İDDİA:
Davacı vekili 23.03.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … AKARYAKIT OTOMOTİV İNŞAAT TAAHHÜT TEKSTİL GIDA PAKETLEME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin (… Akaryakıt) 1984 yılında, akaryakıt sektörü başta olmak üzere otomotiv, inşaat, enerji, turizm, akaryakıt terminalleri, gıda, alışveriş ve iş merkezi işletmeciliği alanlarında hizmet veren bir marka olarak Ankara’da kurulduğu, bu alanlarda yürüttüğü ulusal ve uluslararası faaliyetleriyle tanınmış bir şirket olduğu, grup bünyesinde başka şirketlerin de bulunduğu, davalı … GRUP İNŞAAT PETROL OTO YEDEK PARÇA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin (… Grup) Ankara’da kurularak 20.06.2019 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre şirketin amaç ve faaliyetlerinin müvekkili şirket ile neredeyse aynı olduğu, … sayılı “…” esas unsurlu markaların müvekkili adına tescilli olduğu, davalının tescilli bir markası bulunmadığı halde kötü niyetli olarak akaryakıt, yedek parça, otomotiv, inşaat, petrol üretim ve kullanım alanlarında faaliyet yürüttüğü, bu haliyle müvekkili şirketin markalarının bilinirliğinden haksız yararlanma, imaj transferi sağlama amacı güttüğü, davalının müvekkili markaları ile iltibas yaratan kullanımının müvekkili şirket markalarının ayırt edici karakterini zedelediği, davacı şirkete ait tescilli markalarla davalı şirketin ticaret unvanı arasında iltibas mevcut olduğu, müvekkilinin markası taklit edilerek müvekkili markalarının devamı olan bir marka ve ticaret unvanı gibi gösterilmeye çalışıldığı, davalı ticaret unvanının çekirdek unsuru olan “…” ibaresinin müvekkili markalarının asli unsuru ile aynı olduğu, müvekkili şirketin markalarının ilgili sektörde belirli bir tanınmışlık düzeyine ulaştığı ve bu nedenle tanınmış markalardan olduğu, müvekkili şirkete ait markaların davalı şirketin ticaret unvanında kullanılmasının aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu, davalı şirketin ticaret unvanını oluştururken basiretli bir tacir gibi davranarak mevcut markalarla karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağını araştırması gerekirken bu yükümlülüğe riayet etmeyerek kötü niyetli davrandığı, bu nedenle müvekkilinin uğradığı kayıplar ile maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğu belirtilerek; davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu eylemlerin önlenmesine, giderilmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının … Grup İnşaat Petrol Oto Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti. ticaret unvanını her türlü ticari kullanımının yasaklanmasına, bu ticaret unvanının kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemelerine el konulmasına ve imhasına, 10.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata, hükmün özetinin yayınlanmasına, davalı ticaret unvanının terkini ve her türü kullanımına son verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Dava, davalı eyleminin davacı adına tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, giderilmesi, ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat istemi ile ticaret unvanının terkini istemlerinden ibarettir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup buna göre;
Davacı adına tescilli markalar:
… sayılı “…” esas ibareli markanın 10.10.2005 başvuru, 18.07.2007 tescil tarihli olduğu, kapsamında 35, 36, 37, 39, 43.sınıftaki “Sınıf 35: İş idaresi konusunda danışmanlık hizmetleri (işletme bilgileri), ticari veya endüstriyel yönetimde yardım hizmetleri, iş idaresi ve organizasyonu konusunda danışmanlık hizmetleri (yeniden yapılanma), otel yönetimi hizmetleri, iş konularında değerlendirme hizmetleri (iş ve zaman etüdü), iş konularında bilgi toplama hizmetleri, iş ile ilgili araştırma hizmetleri (üretim sürecinin ve yöntemlerinin), iş konusunda istatistik çalışmaları hizmetleri, personel ile ilgili hizmetler. Sınıf 36: Gayrimenkul İşleri: Emlak komisyonculuğu hizmetleri, apartman yöneticiliği hizmetleri. Menkuller için değer biçme (kıymet takdiri) hizmetleri. Sınıf 37: İnşaat hizmetleri: binaların iç ve dış cephelerinin boyanması hizmetleri, Temizlik hizmetleri: Baca temizleme hizmetleri, binaların iç ve dış yüzeylerinin temizlenmesi hizmetleri, yol süpürme hizmetleri, pencere camı temizleme hizmetleri, yol süpürme makinelerinin kiralanması hizmetleri, temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Binaların yenilenmesi hizmetleri. Sınıf 39: Elektrik dağıtım hizmetleri; Kara araçlarının bakım ve tamir hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Sınıf 43: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: kafeterya hizmetleri, cafe hizmetleri, kantin hizmetleri kokteyl salonu hizmetleri snack-bar hizmetleri, bar hizmetleri, ikram hizmetleri (catering), Geçici konaklama hizmetleri: Otel, motel , tatil köyü, pansiyon v.b. hizmetleri (geçici barınma), çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri.” hizmetlerinde tescilli olduğu;
… sayılı “… Alışveriş Merkezi+şekil” ibareli markanın 11.03.2016 başvuru, 02.03.2018 tescil tarihli olduğu, kapsamında 35, 36.sınıftaki “Sınıf 35: Alışveriş ve iş merkezlerinin yönetimi ve günlük işlerinin organizasyonu ve koordinasyonu; pazarlaması; yani reklam ve promosyon aktivitelerinin organizasyonu ve düzenlenmesi hizmetleri. Sınıf 36: Alışveriş ve iş merkezlerindeki alanların ve dükkanların kiralanması ve dükkanların satışına aracılık hizmeti” hizmetlerinde tescilli olduğu;
… sayılı “… GRUP … Akaryakıt Otomotiv İnşaat Taahhüt Tekstil Gıda Paketleme Sanayi Ticaret Ltd.Şti” ibareli markanın 11.03.2016 başvuru, 11.12.2018 tescil tarihli olduğu, kapsamında 35, 36.sınıftaki “Sınıf 35: Alışveriş ve iş merkezlerinin yönetimi ve günlük işlerinin organizasyonu ve koordinasyonu; pazarlaması; yani reklam ve promosyon aktivitelerinin organizasyonu ve düzenlenmesi hizmetleri. Sınıf 36: Alışveriş ve iş merkezlerindeki alanların ve dükkanların kiralanması ve dükkanların satışına aracılık hizmeti” hizmetlerinde tescilli olduğu;
… sayılı”… GRUP … Akaryakıt Otomotiv İnşaat Taahhüt Tekstil Gıda Paketleme Sanayi Ticaret Ltd.Şti” ibareli markanın 14.03.2016 başvuru, 15.07.2017 tescil tarihli olduğu, kapsamında 37, 39.sınıftaki “Sınıf 37: İnşaat Hizmetleri. Sınıf 39: Elektrik dağıtım hizmetleri” hizmetlerinde tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz iddiaları yönünden değerlendirme:
Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1(a) bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir.
SMK’nın 29/1(a) maddesi marifetiyle 7/2(a) maddesinde, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması”, 7/2(b) maddesinde ise, “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sıralanmıştır.
SMK’nın 7/2(c) maddesine göre, “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması” 29/1(a) maddesi marifetiyle marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.
SMK’nın 7/3(e) maddesine göre ise, “İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sayılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 39 ve devam eden maddelerinde de belirtildiği üzere, ticaret unvanı; tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili evrakları imzalarken kullandığı addır. Buna göre ticaret unvanının işlevi, ticari işletmenin sahibi olan tacirin diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamaktır.
İşletme adı ise; TTK md.53’te: “işletme sahibi ile ilgili olmaksızın, doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılan ad” olarak tanımlanmıştır. İşletme adının fonksiyonu ticari işletmeyi işleten tacirin değil, bizzat ticari işletmenin benzer işletmelerden ayırt edilmesine yöneliktir. İşletme adında serbestlik ilkesi vardır. İşletme sahibi, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve kamu düzenine aykırı olmamak koşuluyla istediği adı seçebilir.
6769 sayılı SMK’da düzenlenen marka ise, ticaret unvanı ve işletme adından farklı bir amaca hizmet eden tanıtıcı bir işarettir. Marka, taciri ya da ticari işletmeyi değil, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılır. Buna göre fonksiyonu tümüyle ticari işletmenin ürettiği, pazarladığı mal veya hizmetleri ayırt etmektir.
6769 sayılı SMK’nın yukarıda belirtilen 7/3(e) maddesine göre bir işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması da marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında belirtilmiş olmakla birlikte, bir işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak her türlü kullanımının marka hakkına tecavüz ettiğinden bahsetmek mümkün değildir. Bir işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanımı suretiyle marka hakkına tecavüz fiilinin oluşabilmesi için öncelikle bahse konu kullanımla tescilli marka arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olması gerekir.
Karıştırılma ihtimali, bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi) ile karşı karşıya olmasıdır. Karıştırılma ihtimali, bir işaretin aynısı ya da benzerinin kullanılması suretiyle, işaretin hitap ettiği alıcının zihninde gerek emtiaların (veya hizmetlerin), gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönden çağrışımlar yapmasıdır. Sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğuna veya malları satan yahut hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de iltibas ihtimali vardır. Dolayısıyla, iltibas bulunduğunun kabulü için ticaret unvanının kullanımının marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Karıştırılma ihtimali “halk”, yani “ortalama tüketici” nezdinde olmalıdır. Bu nedenle karıştırılma ihtimalini değerlendirilmesinde “Ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin mal veya hizmetlerin kategorisine göre çeşitlilik gösterdiği de akılda tutulmalıdır” (C -251/95 Sabel / Puma [1997]). Dolayısıyla ortalama hafıza ve dikkate sahip sıradan tüketicinin marka ya da ticaret unvanını her zaman ve her şart altında detaylı olarak analiz etmeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bir markanın diğer marka ya da ticaret unvanı ile karıştırılma ya da bunlar arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılmalıdır. Dolayısıyla, marka ya da ticaret unvanının hitap ettiği tüketici (ürünleri tüketen, kullanan kişi) ile müşteri (ürünleri belirli bir markadan tercih edip satın alan kişi) dikkate alınmak suretiyle, marka ve ticaret unvanının bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerekir. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün ya da ticaret unvanı kullanımının yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir.
Netice itibariyle, somut uyuşmazlıkta karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabilmesi için öncelikle davacı adına tescilli marka ile davalıya ait ticaret unvanının aynı ya da benzer olması, ayrıca ticaret unvanının markanın tescil kapsamında bulunan mal ve/veya hizmetlerle aynı ya da benzer alanlarda kullanılması gerekir. Bu suretle, marka ile ticaret unvanı arasında bir karıştırılma ihtimalinden bahsedebilmek için ticaret unvanın hitap ettiği ortalama müşteri kitlesi üzerinde marka ile ticaret unvanı arasında bir ilişki kurulması, başka bir ifade ile marka ile ticaret unvanının işletmesel kaynağının aynı olduğu, aynı kişi ya da kuruluşa ait olduğu ya da aralarında lisans benzeri bir ilişki bulunduğu algısının ortaya çıkması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamında mevcut olan deliller tarafların ticaret unvanı ve amaç ve konularını tevsik eden ticaret sicil kayıtları ile davalı şirket unvanına yazılmış olan 8 Ağustos 2019 tarihli 1 adet banka çekinden ibarettir.
Davalı ticaret unvanının kılavuz unsuru “… GRUP” ibarelerinden oluşurken davacı adına … sayılarla tescilli markaların asli ayırt edici unsurunun “…” harflerinden oluştuğu, …, … sayılı markalarda ise “…” harfleriyle birlikte “Grup” ibaresine de yer verildiği dikkate alındığında, davacı markaları ile davalı ticaret unvanı arasında asli ve kılavuz unsurları itibariyle karıştırılacak düzeyde benzerlik bulunduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, yukarıda açıklandığı üzere, karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için marka ile ticaret unvanını oluşturan ibareler/işaretler arasındaki benzerlik yeterli olmayıp ayrıca ticaret unvanının markanın tescil kapsamında bulunan mal ve/veya hizmetlerde kullanımı da gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı ticaret unvanının davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan mal ve/veya hizmetlerde kullanımını gösteren delillerin mevcut olmadığı tespit edildiğinden, mevcut delil durumuna göre karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davacı şirketin ve markalarının tanınmış olduğu da ileri sürülmekle birlikte, dosya kapsamında davacı şirkete ait sadece ticaret sicil kayıtları ile şirketin internet sitesi çıktılarının fotokopilerinin sunulduğu, bu şirketin ya da markalarının tanınmışlığını ispatlayacak şekilde, şirketin ya da markalarının faaliyet ve kullanımları, reklam ve tanıtım harcamaları türünde delillerin dosyada bulunmadığı dikkate alındığında, tanınmışlık iddialarının da yeterli bilgi ve delille ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Haksız rekabet iddiaları yönünden değerlendirme:
Davacı vekili tarafından, davalı kullanımlarının aynı zamanda TTK hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürüldüğünden uyuşmazlığın bu açıdan da değerlendirilmesi gerekmiştir.
Haksız rekabet 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK m. 54 f.2’de “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” biçiminde haksız rekabet oluşturan fiiller genel olarak belirtilmiştir.
TTK m. 55’de ise başlıca haksız rekabet halleri örnekseme metodu ile belirtilmiştir. Madde düzenlemesinde belirtilen başlıca haksız rekabet halleri; “dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar (kötüleme, avantaj sağlama, hakkı olmayan unvanları, meslek, derece ve sembolleri kullanma, karıştırılmaya neden olma, karşılaştırma ya da üçüncü kişiyi benzer yollarla öne geçirme, tedarik fiyatının altında fiyatla satışa sunma yoluyla aldatma, gerçek değer hakkında yanıltma, karar verme özgürlüğünü sınırlama, nicelik ve nitelikte yanıltma, hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanın açık olmaması, tüketici kredilerine ilişkin açık beyanda bulunmamak, yanıltıcı sözleşme formüllerini kullanmak), sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş şartlarına uymamak, dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartlarını kullanmak” olarak belirtilmiştir.
TTK’nın somut uyuşmazlıkla ilgili hükmü ise, TTK m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi olup, düzenleme “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindedir.
Söz konusu düzenleme, Yargıtay’ın da pek çok kararında belirttiği gibi, emek ilkesine dayanmaktadır. Buna göre: “rekabet koşullarında herkesin mallarını, ürünlerini, tanıtma vasıtalarını bizzat kendisinin yapacağı harcama ve gayretlerle tanıtması” zorunludur (Bkz. Nomer Ertan, Füsun: Haksız Rekabet Hukuku: İstanbul: On İki Levha 2016, s. 169’dan naklen). Buna göre karıştırılmaya yol açan önlemler alan kişinin, başkasının emeğinden haksız yere yararlanmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
TTK m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi hükmü, her tür tanıtma vasıtası için uygulama alanı bulabilmektedir. Hüküm; başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işlerinden söz etmektedir. Anılan hükmün kapsamına ad, marka, ticaret unvanı, işletme adı, alan adı gibi araçlarla işlenmiş iltibas fiilleri girmektedir.
Söz konusu hüküm, tescil edilmemiş tanıtma vasıtaları (tescilsiz ticaret unvanı, marka gibi) yanı sıra, tescilli olan tanıtma vasıtalarına da uygulanabilmektedir. Yargıtay; tescilli bir marka, ticaret unvanı ya da bir diğer sınai mülkiyet hakkı söz konusu olduğunda, bunlara hem sui generis hükümlerin (tescilli markaya ilişkin özel marka düzenlemesinin; önceden 556 sayılı KHK, günümüzde 6769 sayılı SMK’nın) hem de haksız rekabete ilişkin TTK hükümlerinin birlikte uygulanacağını ifade etmektedir. Özellikle sui generis hükümlerin yetersiz kaldığı durumlarda, haksız rekabete ilişkin kurallar, söz konusu eksikliği giderebilmektedir.
TTK m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi uygulanabilmesi için:
•“İki mal, iş ürünü, faaliyet veya iş söz konusu olmalı,
•Bunlar birbirinin aynısı olmalı veya aralarında karıştırılmaya müsait bir benzerlik bulunmalı,
•Bunlardan biri sahibi tarafından haklı olarak kullanılıyor olmalı ve
•Diğer kimsenin benzer mal, iş ürünü veya tanıtma vasıtasını ticari amaçlarla kullanması ya da ticari amaçlı faaliyetler yürütmesi” şartları aranmaktadır (Nomer Ertan, s. 185).
Açıklanan temel ilkeler çerçevesinde, somut uyuşmazlık yönünden haksız rekabetin oluşması için, davalı kullanımları ile davacı markaları ya da ticaret unvanı arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olması gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere, somut uyuşmazlıkta davalı ticaret unvanının davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan mal ve/veya hizmetlerde kullanımını gösteren deliller mevcut olmadığı gibi davacı ticaret unvanının da herhangi bir kullanımını gösteren bir delile rastlanmamıştır. Dolayısıyla, mevcut delil durumuna göre davalının davacıya ait markalar ya da ticaret unvanıyla karıştırılmaya müsait bir kullanımına rastlanmamıştır.
Kötü niyet iddiaları yönünden değerlendirme:
Davacı tarafından diğer iddialarının yanısıra, davalı şirketin ticaret unvanını oluştururken basiretli bir tacir gibi davranarak mevcut markalarla karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağını araştırması gerekirken bu yükümlülüğe riayet etmeyerek kötü niyetli davrandığı ileri sürülmektedir.
Bilindiği üzere, kötü niyet; “bilerek ve haksız bir avantaj kazanmak veya başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul edilmiş ahlaki davranışların ve dürüst ticaret ilkelerinin dışında davranmak” olarak tanımlanmıştır.
Bir ticaret unvanının kötü niyetli olarak tescilinden söz edebilmek için ticaret unvanının amacı ve temel işlevi dışında tescil ettirilmiş olması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, ticaret unvanını tescil ettiren kişi, ticaret unvanının temel işlevi olan ticari işletmeleri birbirinden ayırt etme fonksiyonu dışında bir amaçla tescil ettirmesi ya da ticari dürüstlüğe aykırı biçimde, başkasına ait marka ya da ticaret unvanının kullanımını haksız şekilde engelleme, başkasına ait marka ya da ticaret unvanının ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmesi gerekir.
Dosya kapsamında mevcut olan delil durumuna göre huzurdaki somut uyuşmazlıkta davalıya ait ticaret unvanının bu amaçlarla tescil ettirildiği ya da kullanıldığına ilişkin bir delile rastlanmamıştır.
Davalı ticaret unvanının sicilden terkini talepleri yönünden değerlendirme:
Davacı vekilinin iddialarında, davalıya ait ticaret unvanının davacıya ait ticaret unvanı ve davacının tescilli markaları ile de benzer olduğu, aynı /benzer alanlarda faaliyet gösterdiği ve iltibas mevcut olduğu iddialarıyla davalı ticaret unvanının terkini talep edilmektedir. Bu durumda, davalının ticaret unvanının terkini koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun davacı adına tescilli markalar ile davacıya ait ticaret unvanı yönünden ayrı ayrı incelenmesi gerekir.
TTK’nın 52/1 maddesine göre; ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bu kullanımın yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini isteyebilir.
Yine, 6769 sayılı SMK’nın 7/3(e) maddesine göre tescilli bir marka ile aynı ya da benzer olan bir işaretin, aynı ya da benzer mal ya da hizmetler yönünden ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması ya da ticaret unvanının kullanımı nedeniyle tanınmış markanın itibarından haksız bir yarar elde etme veya itibarına zarar verme ya da ayırt edici karakterini zedeleme hallerinin mevcut olması hallerinde ticaret unvanının kullanımı marka sahibinin talebi üzerine yasaklanabilir.
Bilindiği gibi marka ile ticaret unvanı birbirinden farklı fonksiyonlara sahiptir. Ticaret unvanı işletmeleri birbirinden ayırırken marka, işletmelerin mal ve/veya hizmetlerini birbirinden ayırır. 6102 Sayılı TTK’nın 39 ve devam eden maddelerinde belirtildiği üzere ticaret unvanı tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili evrakları imzalarken kullandığı ad iken marka işletmeler tarafından üretilerek piyasaya sunulan mallar üzerine konulan ya da hizmetlerin sunumunda kullanılan ve bu mal ya da hizmetlerin kaynağı olan işletmeyi gösteren işaretlerdir. Buna göre ticaret unvanının işlevi, ticari işletmenin sahibi olan tacirin diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamak iken markanın işlevi bu işletmeler tarafından piyasaya sunulan mal ve hizmetleri ayırt etmeyi sağlamaktır.
Marka ile ticaret unvanı birbirinden farklı fonksiyonlara sahip olduğu için esasen her iki koruma da yan yana devam edebilmekte ve birinin diğerine üstünlüğü bulunmamaktadır. Ticaret unvanı işletmeleri birbirinden ayırırken marka, işletmelerin mal ve/veya hizmetlerini birbirinden ayırmaktadır. 6769 sayılı SMK’nın 7/3(e) maddesi marka ile benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu hallerde ticaret unvanının kullanımının yasaklanmasını öngörmekle birlikte terkini hakkında bir hüküm getirmemektedir. Bununla birlikte, tescilli bir marka ile ticaret unvanı arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu durumlarda markadan daha sonra tescil edilen bir ticaret unvanının, önceki marka ile karışıklık yaratacak biçimde benzer olması halinde ticaret unvanının terkini mümkün olabileceği gibi daha sonra tescil edilen markanın önceki ticaret unvanıyla karışıklık yaratması halinde de markanın hükümsüzlüğü de mümkün olabilir. Tescilli bir markayı oluşturan bir işaretin ticaret unvanı olarak kullanımının yasaklanabilmesi için kullanımın markanın fonksiyonlarına zarar vermesi ya da kullanım sonucunda haksız bir yararlanmanın söz konusu olması gerekir. Bu koşulların oluşması için ise öncelikle marka ile ticaret unvanı arasında karışıklık tehlikesinin bulunması ya da ticaret unvanının tescil ya da kullanımından markanın zarar görmesi ihtimallerinin mevcut olması gerekir. Bilhassa, marka ile ticaret unvanının çekirdek unsuru arasındaki benzerlik düzeyi, markanın özgünlüğü ve ayırt edicilik gücü, markanın piyasadaki tanınırlığının yanısıra ticaret unvanının kullanıldığı faaliyet alanıyla markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin benzerlik düzeyi gibi faktörler de karıştırılma ihtimalini etkiler. Yine, tescilli bir markaya dayalı olarak ticaret unvanının terkininin talep edilebilmesi için marka hakkının, hükümsüzlüğü talep edilen ticaret unvanından önce elde edilmiş olması gerektiği de açıktır.
6102 sayılı TTK’nın 50. maddesine göre “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanmak hakkı sadece sahibine aittir.” Aynı Kanunun 45. Maddesinde ise “Bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır.” denilerek ticaret unvanına daha evvel tescil edilmiş olan unvanlardan açıkça ayırt edilecek ilavelerin yapılmasını şart koşmuştur.
TTK’nın 52/1 maddesi, “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.” hükmünü içermektedir. Kanunun bu hükmü uyarınca benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunduğu durumlarda, sonra tescil edilen ticaret unvanının terkini mümkündür.

Somut davada, davalıya ait olup terkini/değiştirilmesi talep edilen … GRUP İNŞAAT PETROL OTO YEDEK PARÇA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ticaret unvanının 20.06.2019 tarihinde tescil edilerek şirketin kuruluşunun 24.06.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı tespit edilmiştir. Şirketin amaç ve konusu ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Davalı Şirketin Amaç ve Konusu:
1-İnşaat malzemeleri (demir, çelik, bakır, çivi, alüminyum ve mamulleri, tuğla, ateş tuğlası, kiremit, alçı, çimento, fayans, seramik, marley vb.) imalatı, alım satımı, ithalat ve ihracatını yapmak.
2-İnşaat işlerinde kullanılan her türlü demir, çelik, bakır, çivi, alüminyum ve mamulleri, tuğla, ateş tuğlası, kiremit, kireç, doğrama, alçı, çimento, fırınlanmış kum, mermer, mozaik, fayans, seramik, vitrifiye, marley, parke, armatür, pvc boru ve birleştirme parçaları, temiz su ve birleştirme parçaları, izolasyon malzemeleri, duvar kağıdı, boya, banyo ve mutfak aksesuarları, hazır kapı, merdiven ve bütün elektrik malzemelerinin alım, satımı, ithalat ve ihracatını yapmak.
3-İnşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak, resmi ve özel inşaatlar yapmak.
4-Resmi ve özel kamu kurum ve kuruluşların inşaat işleri, tüneller, limanlar, fabrikalar, yollar, köprüler, bentler, barajlar, lojmanlar, idare binaları gibi yapılar, resmi kurum ve hizmet binaları, beton, asfalt, karayolu, liman binaları, iş hanları, ticari yapılar, atölyeler, imalathaneler ile her türlü toplu konut, kooperatif meskenleri, kara ve demir yolları, hava meydanları, istasyonlar, otogarlar, otoparklar, garajlar, çarşı mağaza, pazar işyeri, otel, motel, villa, pansiyon, hastane, cami, dispanser, sağlık merkezleri, ilk yardım tesisleri ve benzeri devlet yapıları gibi bayındırlık tesisleri, tatil köyleri, okul inşaatı, eğitim merkezleri, öğrenci yurtları, gölet ve iskele, turistik konaklama, uçuş pistleri, sportif ve tamamlayıcı tesisler ve petrol, doğalgaz boru hatları, kanal içme suyu, su kanalları, drenaj tesisleri, sulama ve kanalizasyon işlerinin inşasını yapmak, taahhütlerde bulunmak.
5-Şirket ahşap, yarı ahşap ve betonarme toplu konut, özel konut, her türlü devlet inşaatları yapabilir. Kendi adına yapmış olduğu inşaatları pazarlayabilir.
6-Kat karşılığı mesken ve işyerleri inşaatları yapmak, sözleşmeler yapmak, bu mesken ve işyerlerinin tadilat ve montaj işleri, peyzaj ve çevre düzenlemelerini yapmak.
7-Yurt içi ve yurt dışında her türlü inşaat tesisat elektrik ve hafriyat konularında taahhütlerde bulunmak ve yerine getirmek,
8-Yurt içi ve yurt dışında her türlü yol stabilize çalışmaları, beton, yol, asfalt çalışmaları yapmak ve taahhütleri yerine getirmek.
9-Fabrika ve tesislerin komple inşaatının ve montaj işlerinin yapımı ve petrol boru hatları, diğer boru hatları .yüksek ve alçak gerilim elektrik tesisatları, enerji nakil hatları, telefon, telgraf ve diğer havi nakil hatları yapım ve montaj işlerini, onarım değişim ve restorasyon işlerini yapmak, yaptırmak.
10-Her türlü ham petrol, süper benzin, gaz, motorin, fueloil likit, petrolden yapılan ürünler, asfalt, zift ve katkı maddeleri ticaretini yapmak, yükleme, boşaltma, depolama, dağıtım ve dolum tesislerini kurmak.
11-Akaryakıt istasyonları kurmak.
12-Petrol kimya sanayii ürünleri ve bunların mamul boya profilleri ile ilgili faaliyetlerde bulunmak.
13-Petrol açma, çıkarma ve nakletme petrol hazırlama ve benzeri faaliyetlerde kullanılan araç, gereç ve yedek parçalarının ticaretini yapmak.
14-Petrol ve petrol ürünleri ile ilgili benzin istasyonları kurmak, kurdurmak, alım satımını yapmak.
15-Kara yolu ile yurt içi ve yurt dışı kimyasal madde, petrol taşımacılığı yapmak.
16-Petrol ve petrol ürünlerinin tüm çeşitlerinin kara yoluyla yurt içi ve yurt dışı nakliyelerini yapmak, filolar kurmak, kiralamak ve kiraya vermek.
17-Her türlü sıvılaştırılmış petrol gazi (LPG), oksijen gazı, beton, argon, helyum ve diğer asal gazların depolanması, muhafazası, dolum tesislerinin kurulması.
18-LPG satış istasyonları açmak. Servis hizmetlerinde bulunmak. Benzin ile çalışan araçların LPG’ye dönüşümünü yapmak, bunun için kullanılacak her türlü malzemenin toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatını yapmak.
19- Her türlü motorlu taşıt ticareti, ithalat ve ihracatını yapmak.
20-Şirket otomotiv sanayi ile ilgili olarak otobüs, minibüs, midibüs, kamyon, kamyonet, traktör, taksi, motorsiklet, bisiklet, trayler ve bunlara benzer motorlu ve motorsuz kara, hava, deniz taşıtlarının, grayder, silindir v.b. ağır iş ve sanayi makinelerinin, yükleme, boşaltma iş makinelerinin yurt içinde ve yurt dışında imalatını ve ticaretini yapmak, acente, bayilik ve mümessilliğini almak, ithalat, ihracat, toptan ve perakende ticaretini yapmak.
21- Motorlu kara nakil vasıtalarının iç ve dış lastikleri, jantların alım satım, ithalat ve ihracatını yapmak.
22-Yurt içinde ve yurt dışında kurulu bulunan kara, hava ve deniz vasıtalarına ait iç ve dış lastik fabrikalarının bayilik, mümessilliklerini almak ve servislerini açmak, işletmek.
23-Oto galerileri açmak, işletmek veya işlettirmek.
24- Her türlü nakil vasıtasına ait yedek parçanın alım satımı, ithalatı, ihracatı ve imalatını yapmak.
25-Otomotiv sektörü ile ilgili her türlü mekanik, elektrikli, elektronik motor ve bütünleyici aksamını ve diğer tüm işlevli aksesuarlarını her türlü yedek parçalarını imal etmek, ettirmek, almak, satmak, ihracatını ve ithalatını yapmak.
26-Her türlü oto direksiyonu imalatı, ithalatı, ihracatı ve alım satımı.
27-Motorlu kara nakil vasıtalarının akülerinin alımını, satımını, ithalat ve ihracatını yapmak.
28-Her türlü oto yedek parçalarının yurt dışındaki ve yurt içindeki imalatçı firmaları ile anlaşmalar yaparak, bu firmaların mümessillik, distribütörlük ve acenteliklerini yapmak.
Davacı şirketin ise ilk olarak 31 Mart 1988 tarihinde “… AKARYAKIT VE OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’” unvanı ile ticaret siciline tescile edildiği, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 20.02.203 tarihli yazısı ve eklerine göre ise bu tarih itibariyle şirket unvanının “… AKARYAKIT OTOMOTİV İNŞAAT TAAHHÜT TEKSTİL GIDA PAKETLEME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.” olduğu tespit edilmiştir. Şirketin amaç ve konusu ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Davacı Şirketin Amaç ve Konusu:
1- Her nevi otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs, traktör, iş makinaları bilumum
nakil vasıtaları ve motorlu araçlar alimi, satımı ithalat ve ihracatı, bayiliği, mümessilliği acenteliği yapmak,
2- Benzin istasyonları açmak, almak, satmak, şubeler açmak, bunlarla ilgili tamirat hizmetleri yapmak, yağlama-yıkama üniteleri inşa etmek, işletmek ayrıca her türlü oto yedek parçalar ve oto lastikleri almak-satmak ithalatını ve ihracatını yapmak, petrol istasyonları açmak ve işletmek, toptan ve perakende petrol ve petrol ürünlerinin alım-satımı, ithalatı ve ihracatını ve reeksportunu yapmak,
3- Konusu ile ilgili her türlü menkul ve gayrimenkul mallar almak, satmak, ifraz veya inşa edip satmak, kiraya vermek. Şirketin amacına ulaşabilmesi için lüzumlu şirketin borçları ve alacaklarını temin için ipotek rehin kefalet ve diğer teminatları vermek, ipotek rehin kefalet ve diğer teminatları almak, şirketin menkul ve gayrimenkul malları üzerine ipotek tesis etmek, fek etmek ve ticari işletme rehini akdetmek,
4- Yurt içindeki ve yurt dışındaki geniş anlamı ile her türlü ticari tarımsal endüstriyel idari ve teknik ve benzeri gibi konularda faaliyette bulunan üretim pazarlama taahhüt hizmet organizasyon niteliğindeki işletme kuruluşların mümessillik, temsilcilik, acentelik, bayilik, distribütörlük, mutemetlik, ve müşavirlik hizmetleri üstlenmek yani işleri gerektiğinde yerli ve yabancı ve başka gerçek ve tüzel kişilere vermek,
5- Yurt içindeki ve yurt dışındaki kamu ve özel kesime yönelik genel anlamdaki her türlü ticari tarımsal endüstriyel turistik vb. niteliklerdeki her türlü yapı ve tesisleri inşa etmek. Yurt içinde ve yurt dışında Enerji Santralları ihalelerime katılmak, , kendi nam ve hesabına almış olduğu ihaleleri yapmak, yaptırmak, yapmış olduğu enerji Santrallarını işletmek veya kendi nam ve hesabına işletme hakkını üçüncü şahıslara devretmek. Bununla ilgili her türlü malzemelerin alım, satımı, ithalat ve ihracatını yapmak, yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerle işbirliği yapmak ve bu konuda yatırım teşvik kredileri almak, bu inşaat ve tesislerin müteahhitlik, proje ve müşavirlik işlerini gerçekleştirmek, gerek kendi kamu ve hesabına ve gerekse başka kuruluşlarla ihalelere katılmak kendi nam ve hesabıma aldığı ihaleleri yapmak, yaptırmak,
6- İnşaat makine ve malzemeleri elektrikli elektronik, pnömatik, vb. sistemlere ilişkin her türlü alet ve yedek donanımları dayanıklı tüketim mallarımın büro ve ev donanımlarının, tıbbi eğitim araç ve gereçlerinin turistik ve hediyelik eşyanın her türlü gıda maddelerinin ticari, tarımsal ve endüstriyel nitelikteki hammadde yarı mamıül-mamül madde ve ürünlerin üretimi alımı ve satımı ithal ve ihracı nakliyesi, transit ve reeksport işlem hizmetlerin gerçekleştirilmesi bu amaçlara yönelik olarak fabrika, atölye, büro, mağaza, büfe, satış ve teşhir yerleri servis tamir merkezleri depo özel antrepo gibi üretim hizmet yerleri kurmak bunları işletmek satın almak, kiraya vermek, kiralamak ve satmak,
7- Amaç ve uğraş konularına uygun yurt içi ve yurt dışındaki kişi ve kuruluşlarla ortaklık kurmak, joint venture niteliğinde işbirliğine veya iş ortaklığına gitmek, kurulmuş ve kurulacak ortaklıklara katılmak, satın almak gerektiğinde satmak ve buna benzer işleri gerçekleştirmek,
8- Yurt içi ve yurt dışındaki kişi ve kuruluşlarla faaliyet konusuna uygun olarak patent, lisans, imtiyaz, marka, model, fesim, ruhsatname, ihtira beratı vb. gibi gayri maddi hak ve konularda işbirliği yapmak bunları satın almak kiralamak, kiraya Vermek, tescil ettirmek satmak ve her türlü ticari mali idari hukuki iktisadi teknik ve endüstriyel işleri gerçekleştirmek,
9- Uğraş konularına uygun olarak her türlü araştırma geliştirme ve eğitim faaliyetlerinde bulunmak, gerektiğinde yasal izinleri almak koşulu ile yabancı uzman ve personel çalıştırmak, yurt içi ve dışındaki sergi, fuar ve buna benzer ticari mesleki çalışmalara katılmak, tanıtım ve reklam hizmetlerini üstlenmek,
10- Sigorta acenteliğe yapmak,
11- Milli piyango, spor toto, spor loto, toto gol bayiliği yapmak. Milli Piyango İdaresi uhdesinde bulunan sayısal oyunlar Ve Piyango faaliyetlerine aracılık etmek ve bu faaliyet için ayni ya da nakit teminat vermek,
12- PTT acenteliğe yapmak,
13- Şirket konusu ile ilgili hazır beton ve harç üretim tesisleri imal inşa edebilir bu işlerle ilgili nakliyecilik ve taşıma işleri yapabilir. Bu işlerde kullanacağı hazır beton taşıyıcı kamyon ve pompalan ile gerekli tüm aksesuar yedek parça Ve gereci ithal edebilir. Bu konuda yatırım ve teşvik kredileri alabilir.
14- Tabii sentetik elyaftan mamul ipliklerden her çeşit kumaş manifatura mamulleri ile diğer tekstil ürünlerinin bizzat imalı imal ettirilmesi, ithalat! , ihracatı, terbiye, kasalama, boyama, apre, empirme işlerini yapmak, yaptırmak, kumaş, manifatura ve benzeri tekstil mamullerinin iç ve diş piyasadan toptan ve perakende alimini, satımını, pazarlamasını yapmak, yaptırtmak, bu konularla ilgili endüstriyel, doğrudan ve dolayısıyla ilgilendiren yardımcı ve tamamlayıcı sanayi tesislerini kurmak ve işletmek, bu konuda yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişiliklerle işbirliği yapmak, bu konuda yatırım ve teşvik kredileri almak,
15- Kağıt, karton mukavva, plastik benzerleri esaslı ambalajlama, paketleme, tesisleri kurmak, kurdurmak, ve işletmek, bu konularla ilgili her türlü ambalajlama malzemelerinin alım satımını, ithalat ve ihracatını yapmak yaptırmak bu konularla ilgili yardımcı ve tamamlayıcı sanayi tesislerini kurmak, kurdurmak ve işletmek bu konuda yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişiliklerle işbirliği yapmak, bu konuda yatırım ve teşvik kredileri almak,
16- Her türlü gıda, ihtiyaç maddeleri, konsantre hale getirilmiş sanayi yoluyla dondurulmuş, kurutulmuş, su haline getirilmiş veya öğütülmüş meyve sebzeleri, nebati ve sıvı yağları et-balık ve mamulleri ile kabuklu hayvanların konserve hazır yemeklerin imalatı, ithalâtı, ihracatını yapmak, bakkaliye malzemelerimin toptan veya perakende alımı-satımını yapmak nebati ve sıvı yağlarla ilgili rafineri tesisleri kurmak, ayçiçeği, zeytin, mısır, soya ve bilumum nebati yağlarla ilgili tesisler kurmak, ham veya rafineri edilmiş halde bu yağların imalatı, ithalatı ve ihracatını yapmak, bu imalatlarla ilgili sanayi tesisleri kurmak, işletmek, bu işlerle ilgili sanayide kullanılan kimyevi maddelerle makine ve aletleri, hammaddeleri ithal etmek, her çeşit salça imalatını, ithalatını ve ihracatını gerçekleştirmek, her türlü temizlik madde ve malzemelerinin perakende ve toptan alim-satımı ve imalatını yapmak, bu konularla ilgili yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerle işbirliği yapmak, bu konularla ilgili yatırım ve teşvik kredileri almak.
6102 sayılı TTK’nın yukarıda belirtilen 45, 50 ve 52. Maddeleri uyarınca, tescil edilen ticaret unvanlarının ülke düzeyinde korunması esas olup, ticaret unvanları, yani ticari işletmeler ve tacirler arasında karışıklığın önlenmesi için daha sonra kurulan şirketlerin ticaret unvanlarının öncekilerden ayırt edilmesini sağlayacak düzeydeki eklerin yapılması gerekir. Kanunun ilgili hükümleri uyarınca, sonraki ticaret unvanına ayırt ediciliği sağlayacak şekilde eklerin yapılmaması halinde ticaret unvanları arasında karıştırılma ihtimali, başka bir ifadeyle iltibas ihtimali ortaya çıkacağından bu tür durumlarda, sonra tescil edilen ticaret unvanının terkini mümkün olabilecektir.

Ticaret unvanlarında ayırt ediciliğin sağlanması ya da karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmasında, ticaret unvanlarının asli ayırt edici unsurları olan kılavuz/çekirdek unsurları temel işleve sahiptir. Bu nedenle, ticaret unvanlarının kılavuz unsurları arasındaki benzerlik düzeyi, kılavuz unsurların özgünlüğü, ayırt edicilik gücü ve tanınırlık düzeyi, işletmelerin faaliyetleri arasındaki benzerlik ve ilişki düzeyi gibi unsurları ticaret unvanları arasındaki karıştırılma ihtimalini belirleyen temel unsurlardandır.
Somut uyuşmazlıkta bu yönlerden yapılan incelemede, hem davacı şirketin hem de davalı şirketin unvanlarında asli ayırt edici fonksiyona sahip olan esas unsurun (kılavuz/çekirdek/ek unsur), unvanların ilk kelimesini oluşturan “…” harfleri olduğu görülmektedir. Unvanlarda kullanılan diğer unsurlar ise ilgili işletmelerin faaliyet türlerine ya da nev’ine işaret eden tanımlayıcı unsurlardandır.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket ile davalı şirketin ticaret unvanlarının kılavuz unsurunun birebir aynı olan “…” ibaresinden oluştuğu, ayrıca davalı şirket ticaret unvanının kılavuz unsurunun davacı adına … sayılarla tescilli olan “…” ve “… GRUP” esas unsurlu markaların da hemen hemen aynısı oluğu tespit edilmiştir. Ayrıca davalı şirketin amaç ve konularının davacı şirketin amaç ve konuları ile ve ayrıca davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle aynı ya da benzer türden olduğu dikkate alındığında, davalı şirketin davacı şirketle ve bu şirket adına tescilli markalarla ilişkilendirilmesi, davacı şirket ve markalarla iştiraki, lisans sahibi vb. şekilde doğrudan bağlantısı olan ve bu kuruluşlar altında faaliyet gösteren bir şirket olduğu algısının yaratılması, şirketlerin karıştırılması ihtimallerinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde, Davacı adına … sayılarla tescilli bulunan “…” ve “… GRUP” esas unsurlu markalar ile davalı ticaret unvanı arasında asli ve kılavuz unsurları itibariyle karıştırılacak düzeyde benzerlik bulunduğu, buna rağmen davalı ticaret unvanının davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan mal ya da hizmetlerde kullanıldığını gösteren delillerin dosyaya sunulmadığı, mevcut delil durumu itibariyle davacı markaları ile davalı ticaret unvanı arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı; davalı şirketin ticaret unvanı ile davacı şirketin ticaret unvanı ve markalarının kılavuz/asli ayırt edici unsurlarının birebir aynı olan “…” ve “… GRUP” ibarelerinden oluştuğu, ayrıca davalı şirketin amaç ve konularının davacı şirketin amaç ve konuları ile ve ayrıca davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle aynı ya da benzer türden olduğu, bu nedenle davalı şirketin davacı şirketle ve bu şirket adına tescilli markalarla ilişkilendirilmesi, davacı şirket ve markalarla iştiraki, lisans sahibi vb. şekilde doğrudan bağlantısı olan ve bu kuruluşlar altında faaliyet gösteren bir şirket olduğu algısının yaratılması ve bu suretle şirketlerin karıştırılması ihtimallerinin mevcut olduğu; davacı şirketin ve markalarının tanınmış olduğu iddialarının yeterli bilgi ve delille ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret unvanında yer alan “… GRUP” ibaresinin ticaret unvanından terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının ticaret ünvanında yer alan “… GRUP” ibaresinin ticaret unvanından terkinine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Kabul red oranına göre aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 2.665,10 TL yargılama giderinden payına düşen 1.332,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacıya AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalıya reddedilen maddi tazminat yönünden 5.900,00 TL, reddedilen manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL olmak üzere toplam 11.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,

Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 116,60.-TL
Posta Masrafı 148,50.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.400,00.-TL
Toplam 2.665,10.-TL

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.