Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/88 Esas – 2021/113
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/88
KARAR NO : 2021/113
DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2021
İDDİA:
Davacı vekili 27.02.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Grup Ltd. Şti.’nin … numaralı “…” markasının sahibi olduğunu, müvekkili Şirketin yaklaşık 12 yıldır sahip olduğu tescilli olan bu markası adı altında 05, 11, 19, 40 numaralı emtialarda …, buhar odası, SPA, havuz, tuz odası gibi imalatlar yapıp pazarladığını ve satışını yaptığını, müvekkili Şirketin ekte sunulmuş olan tüm hakları, yazıları, fotoğraf ve tasarımının tamamının kendisine ait 149 görsel ve yazılı sayfadan ibaret ürün kataloğunu bastırdığını, bu kataloğu www…com.tr adresindeki internet sitesinde de yayınladığını, davalı tarafın ise müvekkili Şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren ve herhangi bir bağı olmayan bir Şirket olduğunu, bu firmanın www…com.tr adresli internet sitesinde http://www…com.tr adres içeriğinde “katalog” başlığı altında “… Havuz&… Kataloğu” alt başlığı altında müvekkilinin tasarımını yaptığı, fotoğraflarını çektiği, içerik yazılarını oluşturduğu ürün ve hizmet kataloğunun bire bir yazılı ve görselini kopyalayarak katalogdaki müvekkiline ait tescilli markanın yerine kendi logosunu yapıştırmak ve kataloğun arka sayfasındaki müvekkili Şirkete ait marka koruma yazısını kaldırmak suretiyle yayınladığını, davalı Şirketin bununla kalmayıp kendi internet sitesindeki “Hizmetlerimiz” başlığı altında müvekkili Şirketin tescilli markasına, emek ve para harcayarak oluşturduğu kataloğun içindeki bilgileri de izinsiz ve yetkisiz olarak kullanarak haksız rekabet koşullarına aykırı olarak marka tecavüzünde bulunduğunu, davalının reklam ücreti ödeyerek Google arama motorunda en üst sıraya kendisini çıkartarak müvekkilinin ikinci sıraya düşmesine neden olduğunu, müvekkili şirketin katalog oluşturmaya başladığı sıralarda tasarım ve baskı firmasıyla yapmış olduğu görsel kapak ve içerik çalışmalarına ilişkin örnekleri ve e-posta yazışmalarını ekte sunduklarını, katalog içerisindeki fotoğrafların bir çoğunun müvekkili Şirketin kendi işi ve referansı olduğunu, katalogda bu fotoğraflardaki yerlerin nerelerde olduğuna dair kenarlarda bilgi yazısının mevcut olduğunu, davalı tarafça bire bir kopyalanan bu katalogda bu yazıların dahi silinmesinin unutulmuş olduğunu, müvekkili Şirketin buralarda iş yaptığına dair faturaları ekte sunduklarını, müvekkili Şirketin kataloğun son sayfasının iç kısmının alt tarafına markanın koruma altında olduğu, kataloğun ve içeriğinin izinsiz olarak kullanılmayacağı, yayınlanamayacağı uyarısı yazısı olmasına karşın, davalının bu kısmı silerek kendi logosunu yapıştırdığını, müvekkili Şirketin kendisine ait kataloğu KOSGEB hibesi ile yaptırdığını ve buna ilişkin KOSGEB logosunun en arka sayfada bulunduğunu, davalının kopyalanmış katalogda KOSGEB logosuna yer verdiğini, KOSGEB’den sorulduğunda davalının hibe karşılığı katalog yaptırmadığının ortaya çıkacağını, davalı tarafça bastırılan kataloğun 22, 23, 26, 34, 56, 60 ve 62. Sayfalarında müvekkili Şirkete ait markaları taşıyan görsellerin bulunduğunun görüleceğini, 556 sayılı KHK uyarınca açacakları tazminat davasında kullanılmak üzere, müvekkili Şirketin tescilli markasının ürün kataloğunda ve internet sitesinde bire bir kopyalandığının tespiti için Ankara … ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile bilirkişi marifetiyle inceleme yapıldığını, bilirkişi raporunda aleyhine tespit yapılması istenen “… Havuz&… İnşaat Sanayi ve Ticaret SPA Uygulamaları” başlıklı fiziki katalog ve www…com.tr adresli internet sitesindeki katalogda görsel, metin içeriği, sayfa dizaynı, renklerin kullanım tarzı bakımından aynı olduğunun tespit edildiğini, bu tespitle birlikte davalının müvekkili Şirketin marka hakkına tecavüz ettiği ve haksız rekabet oluşturduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalının 556 sayılı KHK’nın 9. Ve 61. Maddelerinde belirtilen tecavüz hallerinden sayılan 9/I-a ve 9/II-D ve e maddelerini ihlal ederek katalog kullanmak suretiyle marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, müvekkili şirketin kendi emeği ile tasarımını yaptığı, fotoğraflarını çektiği, bu fotoğraflardaki yerlerin kendi faturalı imalat ve yapım yeri olduğu, içerik yazılarının kendi cümle ve fikirleriyle oluştuğu, slogan ve reklam yazılarının da kendisine ait olduğu basılı kataloğu KDV dahil 13.275,00 TL’ye yaptırdığını, müvekkilinin bu katalog için emek, zaman ve para harcadığını, müvekkilinin bulunduğu sektörde katalog ve reklamların öneminin işin alınması bakımından %90’lık bir öneme sahip olduğunu, davalı Şirketin bu kataloğu kopyalayarak yayınlamasının haksız rekabet meydana getirdiğini, müvekkili Şirketin birçok kazançtan yoksun kaldığını, davalı Şirketin bu hukuka aykırı davranışı nedeniyle müvekkili Şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, davalı şirketçe müvekkili davacı şirketin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına, 556 sayılı KHK madde 64 ve 66/I-a gereği fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak Ankara … ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasında yapılan tüm yargılama giderleri, katalog giderleri, yoksun kalınan kazanç ve haksız rekabetten kaynaklı şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın avans faizi ile birlikte ve 556 sayılı KHK madde 62/1-b gereğince 5.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 556 sayılı KHK madde 72 gereği masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşecek kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Havuz ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (… Havuz Ltd. Şti.) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça hasım olarak başka bir Şirket gösterildiğini, adres olarak ise müvekkili Şirketin adresinin gösterildiğini, davanın hem usul hem de esastan reddi gerektiğini, davalı olarak gösterilen … Havuz ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (… Havuz Ltd. Şti.) ile … Yapı Havuz ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (… Yapı Havuz Ltd. Şti.) şirketlerinin birbirinden farklı olduğunu, her iki şirketin adreslerinin, sorumlularının, ortaklarının farklı olduğunu, husumet eksikliğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, esas yönünden ise davacının kataloğunda yer alan görsellerin, tasarım çizgilerinin, tasarım programlarının demo şablonları olduğunu, aynı veya benzer programları kullanan tasarımcılara yaptırılan kataloglarda benzer görüntülerin kullanılmakta olduğunu, davacı tarafın kataloğunun negatiflerini de sunması gerektiğini, müvekkili Şirkete ait katalogda davacı tarafın amblemlerinin yer almadığını, davacı tarafın kataloğunda kullanılan tasarım ve görüntülerin davacı tarafa ait olmadığını, bu görüntülerin Google vb. açık kaynaklardan indirildiğini, Google’da yapılan araştırmada meşhur katalogların kapağında yer alan taşlı görüntünün dünyanın her yerinde uzunca bir süredir kullanıldığını, Google’da yapılan aramada bu taşlı görüntüyü kullanan web sayfa sayısının yaklaşık 25.270.000.000 adet olduğunu, herhangi bir iktibas bulunmadığını, varsa da sorumluluğun kataloğu yapan firmada olduğunu, alan adı sorgulamasının yapıldığı www…tr web adresinin kayıtlarının güvenilir olmadığını, renk kullanımlarının iktibas olarak değerlendirilmesinin imkansız olduğunu, …, havuz ve spa tanıtımlarında da sarı rengin hakim olmasının doğal olduğunu, davacı tarafın iktibaslarla dolu kataloglarını hangi tarihte bastırdıklarını ve web sayfalarında yayınladıklarını ortaya koymadığını, müvekkili firmanın kurulduktan sonra www…com adresli web sayfası alan adını eski sahiplerinden satın almış olduğunu ve gerekli iyileştirmeleri yaptığını, tespit davasının 02.05.2017 tarihinde ve iş bu davanın 09.03.2018 tarihinde açıldığını, davanın dayanağı Kanun maddesi olarak 22.12.2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 191. Maddesiyle yürürlükten kaldırılan 556 sayılı Kanunun 9. ve 61. Maddelerine dayanarak dava açıldığını, yürürlükte olmayan bir Kanun maddesine göre maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacı Şirketin defterlerinin incelenerek zararının tespit edilmesini gerektiğini, davacı Şirketin böyle bir zararının olmadığını, müvekkili Şirketin davacı tarafın marka hakkını hiçbir suretle ihlal etmediğini belirterek, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden ve hukuka ve hakkaniyete aykırı isnatlarla açılan davanın esastan reddini istemiştir.
Dahili davalı … Yapı Havuz Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirket olan … Yapı Havuz Ltd. Şti.’nin adresinin gösterilmesi nedeniyle müvekkili şirkete tebligat yapıldığını, … Havuz Ltd. Şti.’nin müvekkilleri olmadığını, davada taraf teşkili sağlanamadığını, davanın yetkili yargı yerinde açılmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili Şirketin davaya dahil edilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın bu iki … Yapı Havuz Ltd. Şti. ile … Havuz Ltd. Şti. Şirketlerinin birbiri ile alakasının olmadığını ticaret sicil gazetesinden kolayca anlayabileceğini, davacının iyiniyetli olmadığını, iradi taraf değişikliği yapamayacağını, … Havuz Ltd. Şti. ile … Yapı Havuz Ltd. Şti. şirketlerinin birbirinden tamamen ayrı, fiili ve hukuki bir bağı olmayan tamamen farklı şirketler olduğunu, şirketlerin birbirinin devamı olmadığını, husumet yöneltilen … Havuz Ltd. Şti.’nin faaliyetlerine 30.12.2006 tarihi itibariyle fiilen son verildiğini, 07.07.2014 tarihinde de oda kaydının resen terkin olduğunu, … Yapı Havuz Ltd. Şti.’nin ise 22.03.2017 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazandığını, dava dilekçesinde davalı tarafın kim olduğunun anlamanın mümkün olmadığını, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili … Yapı Havuz Ltd. Şti.’nin 22.03.2017 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazandığından bu tarihten önce hiçbir mesuliyetinin olmasının imkansız olduğunu, müvekkil Şirketin web sayfasını tamamen yenilediğini, müvekkili şirketin web sayfasında böyle bir kataloğun olmadığını, katalogda yer alan görseller, tasarım çizgileri, tasarım programlarının demo şablonları olduğunu, aynı veya benzer programları kullanan tasarımcılara yaptırılan kataloglarda benzer görüntülerin kullanılmakta olduğunu, davacı tarafın kataloğun negatiflerini de sunması gerektiğini, müvekkili Şirkete ait katalogda davacı tarafın amblemlerinin yer almadığını, davacı tarafın kataloğunda kullanılan tasarım ve görüntülerin davacı tarafa ait olmadığını, bu görüntülerin Google vb. açık kaynaklardan indirildiğini, Google’da yapılan araştırmada meşhur katalogların kapağında yer alan taşlı görüntünün dünyanın her yerinde uzunca bir süredir kullanıldığını, Google’da yapılan aramada bu taşlı görüntüyü kullanan web sayfa sayısının yaklaşık 25.270.000.000 adet olduğunu, herhangi bir iktibas bulunmadığını, varsa da sorumluluğun kataloğu yapan firmada olduğunu, alan adı sorgulamasının yapıldığı www…tr web adresinin kayıtlarının güvenilir olmadığını, renk kullanımlarının iktibas olarak değerlendirilmesinin imkansız olduğunu, …, havuz ve spa tanıtımlarında da sarı rengin hakim olmasının doğal olduğunu, davacı tarafın iktibaslarla dolu kataloglarını hangi tarihte bastırdıklarını ve web sayfalarında yayınladıklarını ortaya koymadığını, müvekkili firmanın kurulduktan sonra www…com adresli web sayfası alan adını eski sahiplerinden satın almış olduğunu ve gerekli iyileştirmeleri yaptığını, tespit davasının 02.05.2017 tarihinde ve iş bu davanın 09.03.2018 tarihinde açıldığını, davanın dayanağı Kanun maddesi olarak 22.12.2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 191. Maddesiyle yürürlükten kaldırılan 556 sayılı Kanunun 9. ve 61. Maddelerine dayanarak dava açıldığını, yürürlükte olmayan bir Kanun maddesine göre maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacı Şirketin defterlerinin incelenerek zararının tespit edilmesini gerektiğini, davacı Şirketin böyle bir zararının olmadığını, 22.03.2017 tarihinde tüzel kişilik kazanan müvekkili … Yapı Havuz Ltd. Şti.’nin davacının marka hakkını ihlal etmediğini savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden ve hukuka ve hakkaniyete aykırı isnatlarla açılan davanın esastan reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık ve Uygulanacak Hükümler, Kanıtların Değerlendirilmesi ve Kabul:
Dava, davalı eylemlerinin davacı adına tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabetin teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir.
Ankara … FSHHM’nin … D. İş Sayılı Tespit Davasında Alınan 17.05.2017 Tarihli Bilirkişi Raporu:
Ankara …. FSHHM … D. İş davası kapsamında, Mühendis Tasarım Uzmanı … ve Sınai Mülkiyet Uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; www…com.tr adresli internet sitesinin sahibinin “…” olduğu, alan adının idari, ödeme ve teknik sorumlusunun ise “Hakan Savaş” olduğu, alan adının 25.02.2015 tarihinde tescil edildiği, tescil isteyen tarafça sunulan “… Havuz&… İnşaat Sanayi ve Ticaret SPA Uygulamaları” başlıklı fiziki katalog ile aleyhine tespit istenen … Havuz Ltd. Şti.’ye ait www…com.tr adresli internet sitesinde bulunan “… Havuz&… Kataloğunun” tespitini isteyen … Grup Ltd. Şti.’ye ait “… SPA UYGULAMALARI” ibareli katalog ile gerek görseller gerekse metin içeriği, sayfa dizaynı ve renklerin kullanım tarzı bakımından aynı olduğu, aleyhine tespit istenene ait hem fiziki hem elektronik kataloğun metin içeriğinde zaman zaman tespit isteyen adına kayıtlı “…” markasının kullanıldığı belirtilmiştir.
İş bu Davada Alınan 08.11.2018 Tarihli Bilirkişi Raporu:
İş bu dava kapsamında, Bilgisayar Mühendisi … tarafından hazırlanan 08.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; www…com.tr web sitesi içeriğinde inceleme yapılan tarihte “… Havuz&… Hizmet Kataloğunun” bulunmadığı, davacı tarafın değişik iş dosyası ile talep etmiş olduğu değerlendirmelerin Ankara 1. FSHHM … D.İş tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda bulunduğunu belirtilmiştir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan raporlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup buna göre;
Dava dosyasının ve TÜRKPATENT marka sicil kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı adına tescilli marka:
25.12.2015 başvuru, 31.01.2007 tescil tarihli, “…+şekil” ibareli 05, 11, 19, 40.sınıftaki “05 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. 11 Katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli ısıtma amaçlı cihazlar: kombiler, boylerler, kaloriferler petekleri, eşanjörler, sobalar, kuzineler; güneş enerjisi kollektörleri. Buhar, gaz ve sis (duman) üreteçleri (jeneratörleri): buhar jeneratörleri (kazanları), asetilen jeneratörleri, oksijen jeneratörleri, nitrojen jeneratörleri. Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. 19 Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları. 40 Ahşap ve kereste işleme hizmetleri” mallarında tescilli bulunduğu tespit edilmiştir.
Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Yönlerinden İncelenmesi:
Marka Hakkına Tecavüz Halleri;
Marka hakkına tecavüz sayılan haller, iş bu davanın açıldığı 09.03.2018 tarihinde yürürlükte olan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7’sine de atıf yapılmak suretiyle madde 29’da düzenlenmektedir. Kanunun m.29/1(a) bendinde m.7’ye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken SMK madde 7 ile madde 29’un birlikte dikkate alınması gerekir.
SMK’nın 29/1(a) bendi marifetiyle 7/2(a) bendinde, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması”, 7/2(b) bendinde ise, “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sıralanmıştır.
SMK 7/2(c) bendine göre ise, “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması” 29/1(a) bendi marifetiyle marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir. (Sonraki Kanunla yapılan düzenlemeler önceki mülga 556 sayılı KHK’nın 64. Maddesinde de benzer şekilde yer almaktadır.)
Yerleşik içtihada göre, halkın malların veya hizmetlerin aynı işletmeden veya ticari olarak bağlantılı bir işletmeden geldiğine inanması riski karıştırılma ihtimalini ortaya çıkartır. Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde, markaların ilgili piyasadaki ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel intiba ve global etki dikkate alınarak değerlendirme yapılmalı, markaların benzer olmaları halinde ise markanın tescil kapsamında yer alan mal ve hizmet ile ihlal iddiasında bulunulan markanın kapsadığı mal ve hizmetin benzer olup olmadığı ve ortaya çıkacak duruma göre markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Bu durumda, tescilli bir markanın aynısı ya da benzerinin aynı ya da benzer mal veya hizmetler için kullanımı halinde marka hakkına tecavüz söz konusu olacaktır.
Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirme yapılırken, ihtilafın konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği, işaretlerin bütün olarak oluşturdukları izlenim esasında incelenmelidir, ancak bu yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır.
Karıştırılma ihtimaline ilişkin genel değerlendirmede, malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin markalara ilişkin algısı belirleyici etkiye sahiptir. Bu bağlamda, ortalama tüketiciler markayı genellikle bütün olarak algılar ve markanın çeşitli detaylarına ilişkin kapsamlı bir analize girişmez. Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirmede, ilgili malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin makul derecede bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğu varsayılır. Bununla birlikte, ortalama tüketicilerin farklı markalar arasında doğrudan bir karşılaştırma yapma şansına nadiren sahip olduğu, bunun yerine markaların zihninde kalan tam olmayan imajını (hatırasını) esas aldığı faktörü dikkate alınmalıdır. Buna ilaveten, ortalama tüketicilerin dikkat seviyesinin, ihtilafa konu malların veya hizmetlerin niteliğine göre değiştiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Önceki tarihli markanın ayırt edici gücü arttıkça, karıştırılmanın ortaya çıkması ihtimali de artar. Bu nedenle, ayırt edici gücü, tabiatı gereği veya piyasada sahip olduğu bilinirlik (ün) nedeniyle, daha yüksek olan markalar, ayırt edici gücü düşük olan markalara kıyasla daha geniş korumadan yararlanırlar. Bu nedenle, karıştırılma ihtimalinin varlığı araştırılırken önceki markanın ayırt edici gücü ve özellikle sahip olduğu bilinirlik (ün) dikkate alınmalıdır. Buna paralel olarak, önceki tarihli markanın bir bütün olarak ayırt edici niteliği ne kadar düşükse karıştırılma ihtimali de o oranda azalacaktır.
Kelime ve şekil unsurlarının kombinasyonundan oluşan markalarda, tüketicilerin kelime unsuruna odaklandığı, kelime unsurunun tüketicilerin zihninde şekil unsuruna nazaran öncelikli olarak yer bulup anımsandığı genel kural olarak benimsenmektedir. Bu nedenle, markalar arasında benzerlik değerlendirmesinde şekli unsurlar bütünüyle göz ardı edilmemekle birlikte, markaların ayırt edici kelime unsurları esas alınarak gerçekleştirilmektedir
Markaların benzer olup olmadığı değerlendirilmesinde her olayın kendine özgü şartları mevcut olup markanın özgünlük derecesi, bilinirlik düzeyi, tasarımı, markalar arasındaki anlamsal, işitsel ve görsel benzerlik düzeyi, tescile konu mal ve hizmetlerin niteliği ve tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşır. Karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde bu hususların tamamının birlikte ve bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir.
Karıştırılma ihtimali, bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi) ile karşı karşıya olmasıdır. Karıştırılma ihtimali, “bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların (veya hizmetlerin), gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönden çağrışımlar yapması” olarak tanımlanmıştır. Sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğuna veya malları satan yahut hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de iltibas ihtimali vardır. Dolayısıyla, iltibas bulunduğunun kabulü için işaretin marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Karıştırılma ihtimali “halk”, yani “ortalama tüketici” nezdinde olmalıdır. Bu nedenle karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde “Ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin mal veya hizmetlerin kategorisine göre çeşitlilik gösterdiği de akılda tutulmalıdır” (C-251/95 Sabel / Puma [1997]). Dolayısıyla ortalama hafıza ve dikkate sahip sıradan tüketicinin markaları her zaman ve her şart altında detaylı olarak analiz etmeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bir markanın diğer marka ile karıştırılma ya da iki marka arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılmalıdır. Dolayısıyla, markaların hitap ettiği tüketici (ürünleri tüketen, kullanan kişi) ile müşteri (ürünleri belirli bir markadan tercih edip satın alan kişi) dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerekir. Kanunda geçen “halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi olarak anlaşılmalıdır”. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir.
Haksız Rekabet Halleri:
6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55. maddesinde; “ c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle; 3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.” haksız rekabet halleri arasında sayılmıştır.
Hüküm, başkalarının emeğinden, iş, sonuç ve deneyimlerinden haklı olmayan yararlanmaları önlemeyi amaçlamaktadır. Hükümdeki yararlanma, ekonomik yarar elde etmeyi; başkasının emeğiyle haklı olmadığı halde sonuç almayı ifade etmektedir.
Haksız rekabet hukukunun temel ilkelerinden biri olan “emek ilkesi” doğrultusunda; kendi emeğini ortaya koymadan gerçekleşen ve rakipleri rekabette engellemeye yönelik her türlü davranışın haksız olduğu anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle kişinin kendi emeğine dayanmayan rekabeti haksızdır.
Emek ilkesine aykırı rekabetin, başka bir ifadeyle kişinin kendi emeğine dayanmadan rekabette avantaj sağlamasının “haksız” olduğu Yargıtay’ın kabulündedir. Yargıtay bir kararında “haksız rekabet hukukunun konusu, dürüstlük ilkesine aykırı ticaret yönetimi ve uygulamalarına karşı emek ilkesi uyarınca, işletmesel çabayı, birikimi ve yatırımı kapsayan emeğin korunmasıdır.” demiştir (11. Hukuk Dairesi T. 14.12.2005, E. 2004/14760, K.2005/12302). Aynı şekilde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da “Haksız rekabet hukukunun konusu, dürüstlük ilkesine aykırı ticaret yöntem ve uygulamalarına karşı emek ilkesi uyarınca işletmesel çabayı, birikimi ve yatırımı kapsayan emeğin korunmasıdır” şeklinde hüküm tesis etmiştir (HGK T.04.05.2011, E. 2011/59, K.2011/271). Bu ilkenin en kapsamlı şekilde açıklandığı kararlardan bir diğeri ise HGK T. 07.07.2010 E.2010/396, K.2010/371 sayılı kararıdır. Bu kararında Yargıtay “Ekonomik ve ticari hayatta herkes, ahlak ve objektif iyi niyet kurallarına uygun bir şekilde hareket ederek, ancak kendi emek ve gayreti ölçüsünde bir kazançla yetinmelidir. Bir tacirin kendi emek ve gayretine dayanan kazancı, gerek ahlaki gerekse kanuni yönden meşrudur. Fakat bir kimsenin en ufak bir yorgunluğa ve zahmete girmeden bir başkasının yıllar yılı didinip alın teri ve göz nuru dökmek suretiyle ancak meydana getirdiği ve tamamen kişisel emek ve gayretinin ürünü olan çalışmasına ortak olması hali, hem ahlak kurallarına bir aykırılık oluşturur ve hem de haksız rekabeti meydana getirir. Bu şekilde bir haksız rekabet ‘parazit-tufeyli’ rekabet olarak nitelendirilir. Bir başkasının yıllarca çalışmak suretiyle ancak elde edebildiği emek ve şöhretine el atmak suretiyle –deyim yerindeyse- onun sırtından para kazanmak isteyen kimsenin hareketi, kendi emeğine dayanmadığı için, ahlak kurallarına ve kanun hükümlerine göre, haksız rekabettir.” sonucuna varmıştır.
Somut Olaydaki Karıştırılma İhtimalinin Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Hususları Yönünden İncelenmesi ve Analizi:
İş bu davadaki uyuşmazlık yönünden dava konusu kataloğun davacı şirketin markasına dayanarak oluşturulan katalog karşısında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespiti için; önceki bölümde açıklanan mevzuat, içtihat ve doktrinde benimsenen genel ilkeler çerçevesinde, taraf kataloglarındaki görsellerin, dizaynın, tasarımın, fotoğrafların, yazı içerik ve şekillerinin, sloganların, fotoğrafların karıştırılacak kadar aynı/benzer olup olmadığı ve buna göre kataloglar arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Fiziki Katalogların Karşılaştırılması:
Taraf kataloglarının benzer kapak ve iç sayfalarının karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı yönünden ilgili sayfaların fotoğrafları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde;
Davacı … Grup Ltd. Şti.’nin … “…” markası kullanılarak hazırlanan Kataloğunun 06.06.2016 Fatura Basım Tarihli olduğu;
Dava konusu kataloğun ise basım tarihinin belli olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, davacı … Grup Ltd. Şti.’ne ait “…” markasına ait bazı sayfaların aynısının, dava konusu kataloğun 22., 23., 26., 34., 56., 60., 62. ve 63. sayfalarında aynen kullanıldığı görülmüştür.
… Tasarım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından Davacı … Grup Ltd. Şti.’ye kesilen 06.06.2016 tarihli ve 005289 nolu faturadan kendisine ait 149 sayfalık kataloğun basımının KDV dahil 13.275,00 TL olduğu görülmektedir. Dava konusu yine 149 sayfalık kataloğun hangi tarihte kime bastırıldığına ilişkin bir bilgi dosyada bulunmamaktadır.
Somut davada, davacı kataloğu ile dava konusu katalogların karşılaştırılması sonucunda; dava konusu katalogda kullanılan fotoğrafların, tasarımın sloganların, renklerin, dizaynın, sayfa sayısının, yazı içerik ve şekillerinin davacı … Grup Ltd. Şti.’nin kataloğuyla bire bir aynı olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu katalogda davacı Şirkete ait “…” markasının bulunduğu birden fazla sayıdaki fotoğrafların da bire bir aynı şekilde kullanıldığı görülmüştür.
Kataloglarda yer alan mal ve hizmetlerin benzerliği yönünden inceleme yapıldığında ise, her iki katalogda da aynı türde, aynı müşteri kitlesine hitap eden ve aynı ihtiyaçları karşılayan emtialardan (SPA hizmetleri, …, havuz vb. malların imalatı) oluşan ürünlere ilişkin oldukları tespit edilmiştir.
İnternet Sitesinin İçeriğinin Karşılaştırılması:
Davacı … Grup Ltd. Şti. vekili www…com.tr internet sitesinde kendi kataloğunun kullanıldığını belirterek delil olarak internet sitesinin çıktılarını sunmuştur.
Mevcut durumda, www…com.tr internet sitesinde yapılan araştırmada davacının kataloğuna benzer bir kataloğun internet web sitesi içeriğindeki elektronik ortamda görülmemiştir. Nitekim, iş bu dava kapsamında alınan bilirkişi Bilgisayar Mühendisi … tarafından hazırlanan 08.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda; www…com.tr web sitesi içeriğinde inceleme yapılan tarihte “… Havuz&… Hizmet Kataloğunun” bulunmadığı, davacı tarafın değişik iş dosyası ile talep etmiş olduğu değerlendirmelerin Ankara 1. FSHHM … D.İş tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda bulunduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Ankara 1. FSHHM … D.İş tespit dosyasındaki Mühendis Tasarım Uzmanı … ve Sınai Mülkiyet Uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda da; www…com.tr adresli internet sitesinin sahibinin “…” olduğu, alan adının idari, ödeme ve teknik sorumlusunun ise “Hakan Savaş” olduğu, alan adının 25.02.2015 tarihinde tescil edildiği, tespit isteyen … Grup Ltd. Şti. tarafınca sunulan “… Havuz&… İnşaat Sanayi ve Ticaret SPA Uygulamaları” başlıklı fiziki katalog ile aleyhine tespit istenen … Havuz Ltd. Şti.’ye ait olduğu belirtilen www…com.tr adresli internet sitesinde bulunan “… Havuz&… Kataloğunun” tespitini isteyen … Grup Ltd. Şti.’ye ait “… SPA UYGULAMALARI” ibareli katalog ile gerek görseller gerekse metin içeriği, sayfa dizaynı ve renklerin kullanım tarzı bakımından aynı olduğu, aleyhine tespit istenen … Havuz Ltd. Şti.’ye ait hem fiziki hem elektronik kataloğun metin içeriğinde zaman zaman tespit isteyen … Grup Ltd. Şti. adına kayıtlı … markasının kullanıldığı belirtilmiştir.
Bu itibarla, davacıya ait kataloğun, önceki tarihlerde internet sitesinde elektronik ortamda aynen yer aldığı, daha sonraki bir tarihte ise bu kataloğun internet sitesinden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Katalogların Karşılaştırmasının Genel Sonucu:
Dava konusu olay özelinde; davacı … Grup Ltd. Şti. İle dava konusu katalogların sayfa tasarımlarının, yazı metinlerinin, kullanılan fotoğraflarının, sayfa sayılarının, dizaynlarının, renklerinin, sloganlarının ve genel olarak katalogların bütününün karşılaştırılması sonucunda; dava konusu kataloğun, davacının kataloğuyla ayırt edilemeyecek/karıştırılmaya neden olacak derecede bire bir aynı olduğu; dava konusu katalogda davacıya ait “…” tescilli markasının ibaresini taşıyan fotoğrafların aynısının birden fazla sayıda ve sayfada yer aldığı; bu nedenlerle, dava konusu fiziki katalogdaki kullanımların, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete neden olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabet ve Yoksun Kalınan Kar Nedenleriyle Talep Ettiği Maddi Tazminat Miktarının Tespitine Yönelik İnceleme:
Davacının maddi tazminat talebi, 6769 sayılı SMK m.151/2(a)’nde düzenlenen “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.” olarak hesaplanmasına karşılık gelmektedir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin www.ticaretsicilgazetesi.gov.tr adresinden davalı şirketlerin sicil işlemleri incelendiğinde;
a) Davalı … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin Kuruluş Anasözleşmesinin 16.03.2017 tarihinde tescil edildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 22.03.2017 tarihli ve 9289 sayılı nüshasında yayımlandığı, tek kurucu ortağının … olduğu, Şirket Merkez adresinin …Özel İşyeri Kartal İstanbul şeklinde olduğu;
b) Davalı … HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’ninKuruluş Anasözleşmesinin 07.09.1998 tarihinde tescil edildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 11.09.1998 tarihli ve 4625 sayılı nüshasında yayımlandığı, kurucu ortaklarının … ve … olduğu, Şirket Merkez adresinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 31.12.2004 tarihli ve 6210 sayılı nüshasında… İstanbul şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 16.07.2014 tarihli ve 8613 sayılı nüshasında yayımlanan ilanının 2764 nolu satırından ticaret sicilinden re’sen silindiği ve bu tarihin davacının davaya konu … sayılı tescilli … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru tarihi (25.12.2015) nden önce olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada maddi tazminat yönünden yapılan tespitler:
a) Ankara … ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş. dosyasında tespit talebi tarihi: 02.05.2017 ve Karar tarihi: 08.05.2017 dir. Bu tarihlerden önce … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ faaliyettedir. Davalı şirketin kuruluş anasözleşmesi 16.03.2017 tarihinde tescil edilmiş, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 22.03.2017 tarihli ve 9289 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. Satış faturalarının 7 adedi 30.03.2017-18.04.2017 tarihleri arasında düzenlenmiştir.
b) … ve … Raporunda “….Kartal İstanbul” Telefon numarası: …. e-posta: info@….com.tr şeklindedir.
c) Davalı … HAVUZ & … İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin “….Kartal İstanbul” adresine gönderilen Tespit Bilirkişi Raporu yetkili … tarafından 30.05.2017 de tebliğ alınıyor. 09.06.2017 tarihinde Davalı … HAVUZ … İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. adına Bilirkişi Raporuna itirazları Muhammet … imzalayarak Tespit Dosyasına talimatla gönderiliyor. Sözkonusu beyanların sağ alt köşesindeki kaşede diğer davalının Ticaret Unvanı var. Bir başka değişle YAPI kelimesi de var. Yine sözkonusu yazının Bilirkişi Raporuna İtiraz Eden Davalı … HAVUZ … İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. nin adresi diğer davalının adresi …KARTAL İSTANBUL şeklindedir.
d) … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin incelenen faturaların sol üst köşesinde logoda kullanım … HAVUZ & … İNŞAAT SAN. VE TİC. şeklinde olduğu, aynı kullanımın faturanın boş kısmının ortasında daha büyük ve daha az belirgin şekilde olduğu görülmektedir.
e) Davalı vekilinin 08.05.2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu SATIŞ SÖZLEŞMESİ 2 Haziran 2017 olup, bu sözleşmeden davalı … HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin faaliyette imiş gibi hareket ettiği anlaşılmaktadır.
f) Yukarıdaki tespitlerden her iki davalı şirketin birbiriyle ilişkili olduğu, maddi tazminat hesaplamasında bu hususun dikkate alınması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının dosyaya sunduğu gelir tablolarının incelenmesi:
Davacı taraf Bilirkişi Heyeti Raporunda belirtilen 2016 ve 2017 yıllarına ait Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde Vergi Dairesi’ne verilen Gelir Tabloları ile 2018 yılı I. Dönem Geçici Vergi Beyannamesi ekindeki Gelir Tablosunu 23.07.2020 tarihli beyanı ekinde dosyaya sunmuştur. Sözkonusu Gelir Tablolarından aşağıdaki bilgiler derlenmiştir.
Açıklama 2016 yılı 2017 yılı 2018/1 Dönem
Net Satışlar (NS) 1.225.152,69 2.533.598,85 906.696,14
Satışların Maliyeti 768.293,30 1.864.767,74 689.355,42
Araştırma ve Geliştirme Giderleri 0,00 0,00 0,00
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri 104.211,68 181.170,61 61.829,95
Genel Yönetim Giderleri 322.897,09 461.104,52 141.725,74
Faaliyet Karı (FK) 29.750,62 26.555,98 13.785,03
Faaliyet Karı Oranı (FKO) (=FK/NS) %2,43 %1,05 %1,52
Davalı … yapı havuz ve … inşaat sanayi ve ticaret ltd şti’nin dosyaya sunduğu kanuni defter bilgileri:
Kanuni defterlerde Şirket adresi: Uğur Mumcu Mahallesi Uzunyurt Sokak Görmezler B Blok 4A Kartal İstanbul şeklindedir. Kuruluş anasözleşmesi tescil tarihi 16.03.2017 dir.
2017 yılı Defter Nev’i
Tasdik Noteri
Tasdik Tarihi
Tasdik Yevmiye
Sayfa Adedi
Kullanılan Sayfa
Yevmiye Defteri
Kadıköy 5.Noteri
09.06.2017
06871
200 tek
193 tek
Defteri’i Kebir
Kadıköy 5.Noteri
09.06.2017
06873
200 tek
27 tek
Envanter Defteri
Kadıköy 5.Noteri
09.06.2017
06872
20 tek
0 tek
NOT: Yevmiye Defterinin son madde numarası 347 olup, Yevmiye Defterinin 193’üncü sayfasında, …. yevmiye numaralı kapanış tasdiki yapılmıştır.
NOT: Yevmiye Defterinin tastik tarihi 09.06.2017 olarak tespit edilmiş ve ilk yevmiye kaydı tarihi 16.03.2017 dir. 16.03.2017 tarihinden 09.06.2017 tarihine kadar 73 adet yevmiye kaydı yapılmıştır.
2018 yılı Defter Nev’i
Tasdik Noteri
Tasdik Tarihi
Tasdik Yevmiye
Sayfa adedi
Kullanılan Sayfa
Yevmiye Defteri
Kadıköy 5.Noteri
29.12.2017
20553
250 tek
230 tek
Defteri’i Kebir
Kadıköy 5.Noteri
29.12.2017
20555
200 tek
148 tek
Envanter Defteri
Kadıköy 5.Noteri
29.12.2017
20554
20 tek
0 tek
NOT: Yevmiye Defterinin son madde numarası 691 olup, Yevmiye Defterinin 193’üncü sayfasında, Kadıköy 10. Noteri’nin 28.06.2019 tarih ve 012367 yevmiye numaralı kapanış tasdiki yapılmıştır.
… yapı havuz ve … inşaat sanayi ve ticaret ltd şti’nin dosyaya sunduğu gelir tablolarından derlenen bilgiler:
Açıklama 2017 yılı 2018/1 Dönem
Net Satışlar (NS) 232.202,69 98.927,74
Satışların Maliyeti 197.397,01 52.000,00
Araştırma ve Geliştirme Giderleri 0,00 0,00
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri 48,80 4.713,27
Genel Yönetim Giderleri 19.970,45 47.643,21
Faaliyet Karı (FK) 14.786,43 -5.429,24
8- … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin dosyaya sunulan kanuni defterleri ve satış faturalarından derlenen bilgiler:
a) İncelenen – 2017 yılı Kanuni Defterlerinde 600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI Ana Malzeme Satışları ve Servis Hizmet Gelirleri hesabı
– 2018 yılı Kanuni Defterlerinde 600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI Ana Malzeme Satışları şeklinde muhasebe kayıt işlemleri yapılmıştır.
b) Davalı Vekilinin 26.10.2020 tarihli beyanı ekinde A120401 (31.03.2017) ila A120464 (27.03.2018) satış faturaları sunulmuştur. Fakat faturalar numaraya göre sıralandığında A120402, A120428, A1204 A120432, A120446, A120447, A120448, A120449, A120450, A120451, A120452, A120453, A120454, A120455, A120456, A120457 ve A120462 nolu faturaların dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. İncelenen kanuni defter kayıtlarında da bu faturalara rastlanmamıştır.
c) İncelenen faturaların sol üst köşesinde logoda kullanım … HAVUZ & … İNŞAAT SAN. VE TİC. şeklindedir. Aynı kullanım faturanın boş kısmının ortasında daha büyük ve daha az belirgin şekildedir.
d) İncelenen faturalarda havuz ve … ile ilgili işler yapıldığı anlaşılmakta ve fakat davacının davaya konu … sayılı tescilli … markasının kullanımına rastlanmamıştır.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı … Grup Ltd. Şti. ile dava konusu katalogların sayfa tasarımlarının, yazı metinlerinin, kullanılan fotoğraflarının, sayfa sayılarının, dizaynlarının, renklerinin, sloganlarının ve genel olarak katalogların bütününün karşılaştırılması sonucunda; dava konusu kataloğun, davacının kataloğuyla ayırt edilemeyecek/karıştırılmaya neden olacak derecede bire bir aynı olduğu; dava konusu katalogda davacıya ait … sayılı “…” tescilli markasının ibaresini taşıyan fotoğrafların aynısının birden fazla sayıda ve birçok sayfada yer aldığı; bu nedenlerle, dava konusu fiziki katalogdaki kullanımların, davacının marka hakkına tecavüze ve haksız rekabete neden olduğu; davalı … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin …. nolu faturaların dosyaya sunulmadığı, incelenen faturaların sol üst köşesinde logoda kullanım … HAVUZ & … İNŞAAT SAN. VE TİC. şeklinde olduğu, aynı kullanımın faturanın boş kısmının ortasında daha büyük ve daha az belirgin şekilde olduğu, davalı … YAPI HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ vekili tarafından dosyaya sunulan kanuni defter, fatura incelemesinde davacının davaya konu … sayılı tescilli … markası kullanımına rastlanmadığından davacı lehine 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.151/2-a çerçevesinde maddi tazminatın bilrkişilerce hesaplanamadığı, davalı … HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ yönünden; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 16.07.2014 tarihli ve 8613 sayılı nüshasında yayımlanan ilanının 2764 nolu satırından … HAVUZ VE … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ’nin ticaret sicilinden re’sen silindiği, ticaret sicilinden re’sen silinme tarihinin davacının davaya konu … sayılı tescilli … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru tarihi (25.12.2015) nden önce olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Marka ihlali dolayısıyla davacının yoksun kaldığı elde edeceği muhtemel gelir, bilirkişi raporu uyarınca ticari defterlerden tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığından Borçlar Kanunu 50/2 ve 51/1 maddesi uyarınca davalının eyleminin devam ettiği süre, elde ettiği gelir, markanın gelirin oluşumuna etkisi, markanın bilinirliği, gücü, ihlalin boyutu ve niteliği, tarafların hal ve durumu, ihlal eyleminin gerçekleşme şekli ile kusurun ağırlığı, markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi, ürünlerin orjinal olması gibi unsurlar nazara alınarak maddi tazminat mahkememizce talepte gözönüne alınarak 2.000,00TL olarak takdir edilmiştir.
Tarafların ekonomik durumları, ihlâl olunan hakkın mahiyeti, ihlalin etkileri, ihlalin ulaştığı kitle, fiilin ve kusurun ağırlığı, paranın satın alma gücü ibraz olunan belgeler ve eylemin gerçekleştirilme biçimi karşısında manevî tazminat miktarının 2.000,00.-TL olarak saptanmasının hakkaniyete uygun olacağı düşünülmüştür.
Davalılardan … Havuz ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin 07.07.2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması nedeni ile; taraf teşkili sağlanması için davacı tarafa davalı şirketin ihyası amacı ile dava açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş, davanın belirlenen kesin sürede açılmaması nedeniyle bu davalı şirket yönünden taraf teşkili sağlanmamış olduğundan HMK 114/1-d bendindeki dava şartı gerçekleşmemiş olup, 115/2 maddesi uyarınca bu davalı yönünden usulden red kararı verilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalılardan … Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalının kataloğunun davacıya ait … tescil nosu ile tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına, 2.000,00 TL maddi 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, masrafı davalıya ait olmak üzere kararın günlük çıkan bir gazetede bir defa ilanına, fazlaya dair istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
A-Davalılardan … Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
B)1-Diğer davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının kataloğunun davacıya ait … tescil nosu ile tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına,
3-2.000,00 TL maddi 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Masrafı davalıya ait olmak üzere kararın günlük çıkan bir gazetede bir defa ilanına,
5-Fazlaya dair istemlerin reddine,
6-Alınması gereken 273,24 TL harcın peşin alınan 119,55 TL harçtan düşümü ile 153,69 TL bakiye harcın davalı … Yapı Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
7- Davacı için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarıca kabul edilen maddi tazminat yönünden 2.000,00 TL, maddi nitelikli talepler yönünden 5.900,00 TL manevi tazminat yönünden 2.000,00 TL olmak üzere toplam 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Yapı Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
8- Reddedilen manevi tazminat yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Yapı Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
9-Kabul red oranına göre aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 4.985,95 TL yargılama giderinden payına düşen 4.487,35 TL’nin davalı … Yapı Havuz ve … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, kalanının üzerinde bırakılmasına,
10-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/03/2021