Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/427 E. 2022/445 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/427 Esas – 2022/445
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022
DAVA:
Davacı vekili 05/11/2018 harç tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin gerek Türk Edebiyatı Eserleri gerekse de çeviri eserler ile ülkemiz kültürel mirasına katkıda bulunmuş bir çok kitabı bestseller olmuş köklü bir kültür kurumu olduğunu, müvekkilinin …’ e ait tüm eserlerin 2005 yılından beri mali hak sahibi ve Türkiye ‘de ki tek yayıncısı olduğunu, davalılarca aralarında müvekkilinin hak sahibi olduğu …’ e ait “…” isimli eserinde bulunduğu dünyaca tanınmış hikaye kitapları “…” ismi altında 10 kitaplık bir seri haline getirilerek çoğaltılıp dağıtıldığını, “…” isimli eserin davalılar tarafından basılan bir nüshası 2018/295 esas sayılı dosya kapsamında sunulduğunu, Ankara …FSHHM’nin vermiş olduğu … sayılı kararı Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin 2018/822 sayılı kararı ile kaldırılarak, davanın kabulü ile FSEK 68. Maddesine göre 3 kat tazminat olarak 500 TL tazminatın 30/06/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verildiğini, bu bağlamda 28/05/2018 tarihinde alınan ek bilirkişi raporunda FSEK 68/1 uyarınca tazminat miktarı 9.022,50 TL belirlendiğini, davanın fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşuluyla 500,00 TL tazminat üzerinde açılmış olduğunu, geriye kalan 8.500,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya karşı öncelikle derdestlik itirazsında bulunduklarını, Ankara …FSHHM’ndeki kararın henüz kesinleşmediğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … E. Numarasıyla derdest olduğunu, davacının Ankara …FSHHM’nin dosyasında alınan bilirkişi raporundan sonra ıslah etme imkanına sahip olduğunu, ancak ıslah etmediğini, davacı lehine 500,00 TL kısmi alacağa hükmedilmesine rağmen davanın tecavüzün meni talepli olması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından da 2018 yılında AAÜT değiştiğinden bu miktar 3.145,00 TL’ye yükselttiğini, davacı davasını ıslah etse de lehine hükmedilecek vekalet ücreti değişmeyeceğinden bu şekilde ıslah etmeyerek ek dava açarak bir kez daha kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmesini amaçladığını davacı tarafın iddia ettiğinin aksine ihtilafa konu … isimli eser tüm yaş gruplarına hitap eden bir kitap olmadığını, söz konusu eserin bir çocuk kitabı olduğunu, müvekkilinin 30.000,00 USD ödeme yaparak almış olduğu davaya konu eser ile ilgili hem maddi hem de davalı Çankaya Belediyesi nezdinde itibarının zedelendiğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan Ankara BAM 20. Hukuk Dairesi’nin ….K. Sayılı kararında özetle;
“Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere 5846 sayılı FSEK’nın 6. maddesinde, bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilen, ancak yararlanılan eserle bağlantısı bulunan yeni fikir ve sanat ürünleri meydana getirilmesi “işleme” olarak tanımlanmıştır. İşleme eserler, önceki eserle olan bağlantısı nedeniyle o eserle ilişkili sayılabilirse de, sahibinin hususiyetini yansıtma özelliğine sahip olması nedeniyle önceki eserden bağımsız olarak hukuki koruma altında olan yeni bir eserdir. İşleme bir eserden yararlanarak yeni bir işleme eser oluşturulmasına bir engel bulunmamaktadır. Somut olayda olduğu gibi bir ilim ve edebiyat eserinin yazıldığı dilden bir başka dile çevrilmesi suretiyle elde edilen tercümeler de asıl eserle bağlantılı, ancak çevirmenin hususiyetini taşıyan ve FSEK uyarınca önceki eser sahibinin haklarından ayrı ve bağımsız olarak korunan yeni bir eser olarak kabul etmek gerekir. İşleme eser oluşturulması, önceki eser sahibinin iznine bağlı değildir. Ancak, işleme suretiyle oluşturulan eseri çoğaltma ve yayma hakkı önceki eser sahibinin iznine bağlıdır. Bununla birlikte, izinsiz bile oluşturulsa işleme eserden doğan hakkın kullanımı için, üçüncü kişilerin ve hatta asıl eser sahibinin dahi işleme eser sahibinin iznini alması zorunludur. FSEK 52. maddesi uyarınca, mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. Bu itibarla, eser sahibinden lisans (ruhsat) yoluyla bir mali hak iktisap etmek isteyen kimselerin, hangi hakları devir almak istiyorlarsa mutlaka o hakları kapsayan yazılı bir sözleşme yapmaları gerekmektedir. Öte yandan FSEK 49/2 maddesi uyarınca, işleme hakkının devrinde, devren iktisap eden kimse hakkında da eser sahibi veya mirasçılarının aynı suretle muvafakati şarttır. Somut olayda davacı taraf, dava dışı Hemingway Yabancı Ülkedeki Haklar Vakfı ile yapmış olduğu Mayıs 2010 başlangıç tarihli Yayım Lisansı Sözleşmesi ile yazar Ernest Hemingway başlığıyla yayınlanmış tüm kitaplarının Türkçe münhasır yayım lisansını 5 yıl süre ile devralmış, davacıya sadece kitapların Türkçe çoğaltma ve yayım lisansları verilmiş, sesli/sesli ve görüntülü kitap, internet üzerindeki haklar, her türlü hareketli görüntü ve TV hakları, temsil hakları gibi tüm diğer kullanım şekilleri, (subsidiary rights) asıl mali hak sahibi üzerinde bırakılmıştır.
Davalı tarafça çoğaltılan ve yayımlanan eser ise …’in “…” adlı orijinal eserinin, oldukça kısaltılmış ve basitleştirilmiş Çin’ce dilinde yazılmış bir versiyonunun görsellerle desteklenen resimli çocuk hikaye/romanı niteliğinde Türkçe’ye çevirisidir. Diğer bir ifadeyle somut uyuşmazlıkta davalılarca yapılan eylem,…tarafından kaleme alınan orijinal eserin değil, bu orijinal eserin işlenmesi ile yaratılan bağımsız bir işlenme eserin, Türkçe’ye çevrilerek, çoğaltılmasından ve yayımlanmasından ibarettir.
Davacının mali hakları ise orijinal eserin Türkçe tercümelerine ilişkin olup, davacıya sadece orijinal eserin Türkçe çoğaltma ve yayım lisansları verilmiştir. Dairemizce de Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere, davalı tarafça çoğaltma ve yayma konusu yapılan eserin orijinali de dosyaya getirtilerek yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı tarafça çeviri, çoğaltma ve yayma konusu yapılan eserin, asıl eserin Tayvan’da o ülke diline çevrilmesi ve resimli roman haline dönüştürülmesi suretiyle oluşturulmuş işleme bir eser ve oradan da Türkçe’ye çevrilmesi suretiyle işleme eserin işlemesi suretiyle oluşturulmuş yeni bir eser niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda asıl eserle ilişkili ve işleme suretiyle oluşturulmuş olsa bile bağımsız bir eser niteliğinde olduğundan, dava konusu eserden doğan haklar Grimmpress’e ve oradan hareketle Sözleşme uyarınca davalı tarafa aittir. Dolayısıyla Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, davalı tarafça yayım konusu yapılan ve tamamen farklı bir çevirmen tarafından çevrilen resimli çocuk hikaye/romanı niteliğindeki eserden kaynaklanan tecavüzün men’i ve maddi tazminat istemlerine ilişkin işbu davada, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir” yönelik karar verilmiş olup, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanmış, Ankara …FSHHM’nce 25/04/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Somut olayda, mahkememiz dosyasının Ankara …FSHHM’nin … K. Sayılı dosyasından verilen hükme dayanılarak ek dava niteliğinde açıldığı, Ankara …FSHHM’nce verilen kararın Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin … sayılı kararında yeni hüküm kurularak davanın reddedildiği, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, ek dava niteliğinde olan iş bu davanın da reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 145,16 TL harçtan düşümü 64,46 TL fazla karar harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 8.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2022