Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/98 E. 2023/86 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/98
KARAR NO : 2023/86

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – (T.C:…) – …
2- … – (T.C:…) …

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile Muhataplar arasında 5 adet (Taşıma Bant Makinası, 100 Lük Kırma Makinası, Helezon Makinası, Yıkama Makinası, Dik Kurutma Makinası) makinayı kiralama hususunda 2021 yılı Ekim ayında anlaşmışlardır. Kiralama bedeli olarak aylık 250.000,00 TL ödenmesi hususunda anlaşılmıştır. Fakat Muhataplar ilk ay parça parça 250.000,00 TL ödemelerine rağmen daha sonra müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadıklarını, müvekkili makinaların kendisine iade edilmesini defalarca istemiş akabinde 28.12.2022 tarihinde taraflarınca davalıları ihtarname gönderildiğini, ancak söz konusu makinalar tarafımıza iade edilmediği gibi makinaların bedelleri de ödenmediğini, müvekkili tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Ankara CBS 2022/149577 Sor. No, 2022/40223 iddianame düzenlendiğini, bunun üzerine Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/842 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında güveni kötüye kullanma suçu ile dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, taraflar arasında kira ödemelerine ilişkin yapılan sözleşme incelendiğinde aylık 250.000,00 TL karşılığında anlaşmış oldukları ortaya çıkacağını, müvekkili sözleşmedeki hükümleri yerine getirdiğini, fakat davalı taraf müvekkilinin bütün başvurularını sonuçsuz bırakarak makinaları kendisine iade etmediği gibi kiralamalara ilişkin bedelleri de karşılamadığını, müvekkili adına araçta varsa meydana gelen hasarın ödenmesi ve aracın karşı tarafta kaldığı gün miktarında çalışmaması dolayısıyla iş bu davayı açma zorunluluklarının bulunduğunu, mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi aşamasında yapılacak tespitler sonucunda ortaya çıkacağını, arz ve izah edilen nedenler ve mahkemece resen tespit edilecek diğer sebeplerden ötürü; 5 adet (taşıma bant makinası, 100 lük kırma makinası, helezon makinası, yıkama makinası, dik kurutma makinası) makinanın üzerine 3. kişilere satışını engellemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkiline ait makinaların taraflarına iadesine, müvekkiline ait makinaların kasım 2021 yılından beri kiralama bedelinin ödenmemesi ve iade edilmemesinden dolayı şimdilik 50.000,00 tl’nin(fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla kiralama tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, Ankara 11. asliye ceza mahkemesi 2022/842 esas sayılı dosyasının istenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa tebligat çıkartılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Ankara 11.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/842 Esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. HMK’nın 114/1.c hükmüne göre mahkemenin görevli olması dava şartı olup görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. 6102 Sayılı TTK’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Sulh Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarla bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Keza şoförsüz araç kiralama işi dahi sulh hukuk mahkemesi görevlidir. (Yargıtay 23. HD 10.05.2017 T., 2015/9774 E., 2017/1416 K.), her iki yanın tacir olduğu, işin de ticari nitelikte bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.(Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 24.09.2014 T. 2014/1516 E., 2014/1864 K; Yargıtay 6. HD 25.02.2015 T., 2015/452 E., 2015/1855 K; Yargıtay 20. HD 12.12.2016 T., 2016/14060 E., 2016/11971 K.).
Açıklanan nedenlerle, değerlendirilerek, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, dava şartı yokluğu her aşamada ve resen dikkate alınacağından HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince davanın görev dava şartı yönünden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-İhtiyati tedbir talebi, yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]