Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/85 E. 2023/309 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/85 Esas
KARAR NO : 2023/309

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC: …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … -…
DAVALI : … – TC:…
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/04/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan aldığı borca teminat olarak verdiği senetlerin, borcun ödenmiş olması nedeni ile bedelsiz kaldığı halde davalı tarafça haksız olarak icra takibine konu edildiklerini iddia ederek takibe konu bonoların ve icra takiplerinin iptali ile ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdatına, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin teminat senedi mahiyetinde olduğunun ve ödemelerin senet borçlarına mahsuben yapıldığının davacı tarafça ispat edilmesinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, ödeme dekontları, … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, davalı yana ticari defterlerini sunmak üzere TTK’nun 222. maddesi uyarınca ihtaratlı kesin süre verilmiş, davalı yan tacir olmadığından bahisle defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacı tanığı … mahkememiz huzurunda, “Davacı üniversiteden arkadaşım olur, davalıyı daha önceden tanımıyordum, davacı benden borç para almıştı, ödemekte zorlanınca davalıdan borç aldığını, ödemeyeceğini, bu nedenle senet dahi verdiğini söyledi, hatta ortak arkadaşımız …’ın kefil olmasını istendiğini de biliyorum ancak … kabul etmemiştir, taraflar arasında yalnızca borç alınmasına ilişkin ilişki vardı, herhangi bir ticari ilişki yoktur, davacı ile görüştüğümde borcunun kalmadığını söyledi, fazla bile ödediğini söyledi, davalı ise borcunun halen bitmediğini söyledi, senetlerin düzenlenmesi esnasında ben yoktum ancak ikisi birlikte olduklarında konuşmalarından duyduğum kadarıyla davacı borcunu ödemediği için yeniden borç almak istediğinde davalı bunun için senet istiyordu, ödeyemeyince tekrar borç alıyor bunun içinde yeniden senet veriyordu, davacı ödemelerden sonra senetleri geri almadığını söylemişti, kendi konuşmalarımızda davalının da bu senetlerin borca karşılık düzenlendiğini söylediğini duydum, ancak ne kadar alacak borç olduğunu bilmiyorum, taraflar arasındaki konuşmalarda işin gereği 30.000,00 TL veririm 35.000,00 TL alırım şeklinde faize ilişkin konuşmaları olmuştu, davalının akademisyen olduğunu biliyorum, ben taraflar arasındaki faize ilişkin diğer görüşmeleri bilmiyorum, ancak … yine borç istediğinde davalı vermemiştir, sen istersen verir diyerek bana söyledi, bende davalı ile konuştuğumda 3 gün için 30.000,00 TL – 35.000,00 TL veririm dedi, ayrıca davacı bana halen borçludur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mali müşavir bilirkişi 02/02/2022 tarihli dilekçesinde, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere taraflar arasında ödünç para alış verişi olduğu, davalı tarafın davacıya 457.550,00 TL ödünç para gönderdiği, buna karşılık davacı tarafından 516.578,00 TL havale gönderildiği, davacının, davalıya (516.578,00-457.550,00)=59.028,00 TL fazla para gönderdiği bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava; senede dayalı icra takibi nedeni ile İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce görev dava şartı yokluğuna ilişkin verilen kararın davalı tarafça istinafı üzerine …sayılı ilamı ile kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı yan, senetlerin teminat olarak verildiğini ve ödendiğini iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı taraflar arasındaki ilişkiye dair herhangi bir savunma ileri sürmemiş, davayı inkar etmiştir.
Takibe konu senetlerde teminat olduklarına ilişkin herhangi bir ibare ya da taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Senetler illetten mücerret olduğundan teminat mahiyetinde olduğu ancak yazılı delil ile ispatlanabilecektir. Davacı yan ispata elverişli delil bildiremediğinden senetlerin teminat niteliğinde olduğu usulünce ispatlanamamıştır.
Davacının ödemeye ilişkin iddiasının değerlendirilmesinde ise, davacı tarafça yapılan para transferlerine ait dekontlarda senet ödemesine ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak ödemelerin yapıldığı, ilgili banka dekontları ile sabittir. Tanık, taraflar arasında yalnız borç alınmasına ilişkin hukuki ilişki olduğunu beyan etmiştir. Davalının taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunduğuna ilişkin bir iddia ve delili bulunmamaktadır. Davalı akademisyen olup tacir olmadığından ticari defteri bulunmadığına ilişkin beyanda bulunmuştur. Davalı tarafından banka aracılığı ile yapılan para transferlerine ilişkin bir kısım dekontta ödemeye ilişkin bedel ve vade belirlendiği (5 iş günü içinde 120 bin kapatacaksın vb.), bu açıklamaların davalıdan sadır olduğu ve davacının yapmış olduğu ödemelerin davalının transfer tarihleri ve senet vadeleri ile uyumlu olması, ödemelerden sonra senet düzenlenmesi de gözetilerek bu açıklamaların delil başlangıcı mahiyetinde olduğu, tanık anlatımları da dikkate alındığında taraflar arasında ödünç para vermekten kaynaklı hukuki ilişki olduğu ve senetlerin bu ilişkiye istinaden düzenlendiği kanaatine varılmıştır. Her iki tarafça banka aracılığı ile borç ve ödeme işlemlerinin yapıldığı, davalının haricen ödeme yapıldığına ilişkin iddia ve delil ileri sürmediği, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının davalıya takip tarihinden önce ödeme yaptığı ve davacı yanın iddiasının sübut bulduğu, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödemelerin istirdadına ve ödemelerin takipten önce yapılmış olması ve davanın tamamının istirdat davasına dönüşmemiş olması nedeni ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 111.811,71 TL’nin istirdadına,
Davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında belirlenen 34.700,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 11.950,24 TL harçtan peşin alınan 2.987,57 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.962,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 27.241,20 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 750,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.987,57 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸