Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/456 E. 2023/534 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/456 Esas – 2023/534
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/456
KARAR NO : 2023/534

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
K.YAZIM TARİHİ : 17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/12/2022 tarihinde sabah saat … sularında …. istikameti … devlet yolunda … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktörü ve buna bağlı yarı römorku ile … ‘ndan yeni çıkarak bankette seyir haline geçerken, 29. kmye geldiğinde, arkadan aşırı hızla gelen … sevk ve idaresindeki …plakalı otomobilin sağ ön kısmıyla, sol arka kısmına çarpması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazada traktör sürücüsü …’ın öldüğünü, kazaya karışan …plaka sayılı otomobil, davalı nezdinde … poliçe numarası ile zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, bu kaza …plaka sayılı araç sürücüsü …’in; yasal hız sınırı 90 km olan aydınlatmasız yolda 200-250 km hızla seyretmesi, bu derecede hızlı seyrettiği aydınlatmasız yolda uzun farlarını yakmaması, banketten giden traktöre sol arka kısımdan çarparak takip mesafesini korumaması ve fren tedbirine başvurmaması nedenleriyle meydana gelmiş olup, tam ve asli kusurun davalıda olduğunu, öyle ki …plakalı aracın sürücüsü kollukta, savcılıkta ve sulh ceza sorgusunda hız sınırı 90 km olan yolda 125 km hızla gittiğini ikrar ettiğini, ayrıca 10-15 metre karar bir karartı fark ettiği halde fren tedbirine başvurmak yerine direksiyonu sola kırdığını kabul ettiğini, sürücünün aşırı hızı nedeniyle traktör yoldan çıkarak tarlaya devrilmiş olup, römorkun yola savrulduğunu, … SN’lu dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, soruşturma dosyasında bulunan … ‘nın 2. güvenlik kamerasının kayıtları taralfarınca izlendiğini, kazanın tam fabrika çıkışında meydana geldiğini, bu kayıtın CD içinde mahkemeye sunulacağını, işbu kazanın meydana gelmesinde … plakalı traktör sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, tüm kusurun davalı tarafından sigortalanan …plakalı otomobilde olduğunu, bilindiği üzere destek; yakınlarına veya yakın ilişkide bulunduğu başka kimselere sürekli ve düzenli bir biçimde yardım eden, eğer ölmeseydi ilerde yardım etmesi beklenen veya büyük bir olasılıkla yardım edecek olan kişi olduğunu, meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden …’ın desteğinden %85 görme engelli eşi … … ve ana babası … & …’ın yoksun kaldığını, müteveffanın gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, gelirine ek olarak çiftçilik yapmakta, zeytin, tütün gibi ürünler yetiştirmekte olduğunu, müteveffanın gelirine ilişkin …, kooperatif vb. kurumlar nezdinde araştırmalarının sürdüğünü, …’ya müzekkere yazılarak mütevveffa …’ın … kayıtlarının celbini talep ettiklerini, müteveffanın eşi davacı …; %85 oranında görme engelli olduğundan tüm bakım, gözetim ve idaresi müteveffa tarafından yapılmakta olduğunu, müteveffa yaşasaydı; davacı eşi …, özel durumu nedeniyle ömrünün sonuna kadar müteveffadan destek görecek ve daha fazla destek payı ayrılması gerekeceğini, bu özel durum gözetilerek hesaplama yapılması gerektiğini, dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmışsa da, anlaşma sağlanamadığını, işbu kaza sonucu müteveffa …’a ait … plaka sayılı traktör ve römorkun ağır hasar gördüğünü, pert bedeli veya hasar bedelinin davalı tarafından poliçe limiti doğrultusunda karşılanması gerektiğini, … model …. olan traktör sadece 1.112 saat kullanıldığını ve hasarsız olduğunu, traktör ve arkaya devirmeli römorkun kaza tarihi itibariyle değeri en az 300.000,00 TL olduğunu, kazalı traktör ve römork … adresinde kazalı vaziyette beklediğini, eksper görevlendirilerek hasar tespitinin yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü başvuru, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 03/12/2022 tarihinde meydana gelen ölümlü maddi hasarlı trafik kazasında: Ağır hasar gören … plaka sayılı traktörün pert/hasar bedeli maddi tazminat olarak davacı mirasçı eş … … için şimdilik 1.000,00 TL’nin davacı mirasçı çocuk … … için şimdilik 1.000,00 TL’nin davacı mirasçı çocuk …için şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketinden -poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla- tahsiline, … plakalı traktör sürücüsü …’ın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı eş … … için HMK madde 170 uyarınca 1.000,00 TL’nin, davacı ana … için HMK madde 170 uyarınca 1.000,00 TL’nin, davacı baba … için HMK madde 107 uyarınca 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketinden -poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla- tahsiline, yargılama giderlerinin, … ’nin 16/2-c maddesi gereği dava şartı arabuluculukta taraf vekilliği maktu vekalet ücreti 2.400,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkili sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kazada davacının desteğinin vefat ettiğinden bahisle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ve araç hasarı talebine ilişkin işbu dava ikame edildiğini, iş bu davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu kazaya karışan kazada … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı 05/07/2022 – 05/07/2023 vadeli karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, mahkeme nezdinde yapılan iş bu başvuru ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulduğunu, ancak başvuru sahibi tarafından tazminat talebi ile ilgili olarak işbu başvuruyu yapmadan önce müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, kendisine usulüne uygun bir başvuru yapılmamış olan müvekkili şirketin huzurdaki davanın ikame edilmesinde kusuru bulunmadığı göz önüne alınarak müvekkili şirketin hiç bir şekilde faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, … kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, poliçe tanzim tarihi 02/08/2022 dikkate alındığında genel şart ve genel şart ekinde öngörülen hesaplama metodunun uygulanması gerektiğini, hesaplamada genel şart ekinde belirtilen %1,65 iskonto oranının dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında genel şart ve genel şart ekinde öngörülen hesaplama metodunun uygulanması gerektiğini, hesaplama yapılırken %1,65 iskonto oranının dikkate alınmasını talep ettiklerini, tazminattan indirim gerektiren hususlarda araştırma yapılması gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerekeceğini, davacılara ait araç model yılı 3 yıldan daha eski olup kaza tarihi itibari ile modeli 3 yılı geçmeyen araçlar kapsamında da değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu, izah edilen sebeplerle; esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak davanın esastan reddine, ceza dosyasının mahkeme dosyasına celbine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık, 03/12/2022 tarihinde meydana geldiğinden bahisle : Davacı … …’ın eşi, davacılar … … ve …’nın annesi ile … ve …’ın çocuğu olan …’ın vefat ettiği ileri sürülen olayda, kusur durumu, zararın doğup doğmadığı, doğmuşsa doğmasında veya artmasında davacının müterafik kusurunun olup olmadığı, aracın hasar bedeli, destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davacılar vekili 04/07/2023 tarihinde Mahkememize UYAP üzerinden elektronik imzalı olarak göndermiş olduğu dilekçesinde; “
1-) Mahkemede yargılaması süren yukarıda esas numarası belirtilen dosyada … …, … ve … adına destekten yoksun kalma tazminatı, … …, … … ve …adına traktör pert/hasar bedeli tazminatı talep etmiştik
2-) müteveffanın “destek” olduğu … …, … ve … için talep ettiğimiz destekten yoksun kalma tazminatı bakımından davalı sigorta şirketiyle sulh olduk. Bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı açısından davanın bu kısmının konusuz kalmıştır, Davalı yan sulh sonrası sunduğu bila tarihli dilekçesiyle vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını bildirmiştir.
3-) Öte yandan müteveffanın “mirasçıları” … …, … … ve …için talep ettiğimiz traktör pert/hasar bedeli bakımından dava devam etmektedir, dosyanın bilirkişiye tevdini talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 05/07/2013 tarihli duruşmasında davacı destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sulh olduklarını belirtmiştir.
Davacılar vekilinin dosyada mevcut usulüne uygun … Noterliğince düzenlenmiş vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın sulhe yönelik taleplerine ilişkin dava ile ilgili olarak; Mahkememizin …Esas sayılı dosyasının 05/07/2023 tarihli duruşması … nolu ara kararında “Davacılar … …, … ve … bakımından destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davanın işbu dava dosyasından tefriki ile, ayrı bir esasa kaydedilmesine” şeklinde karar verildiği ve mahkememizin işbu esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 20/06/2023 tarihli dilekçesi ile: Başvuru sahibine yapılan ödeme ile müvekkili şirket ibra edildiğini ve huzurdaki başvurudan feragat edildiğini, başvuru konusu olay ve poliçe nedeniyle talep edilen tazminat ile ilgili olarak davacı vekili ile müvekkili şirket arasında haricen yapılan görüşmeler neticesinde mutabakata varıldığını ve mutabakat doğrultusunda müvekkili şirket tarafından davacı vekiline; asıl alacak, faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri vesair diğer kalemlerin ödendiğini, sulhen varılan mutabakat uyarınca davacı vekili kısaca; müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, sigortacı olan müvekkili şirketle birlikte sorumluluklarını üzerine aldığı diğer zarar sorumlularını mutlak ve kesin olarak ibra ettiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme neticesinde başvuru konusu tüm zarar tazmin edilmiş olduğundan sayın mahkeme huzurundaki davadan da feragat ettiğini; kabul ve beyan etmiş bulunduğunu, açıklanan nedenler dolayısıyla, ödeme yapmış ve ibra edilmiş olunan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması mümkün olmamakla birlikte, davacı vekili tarafından da işbu davadan feragat edilmiş olunduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama masrafı talepleri olmadığını bildirmiştir.
HMK’nun 313 ve devamı maddelerinde sulh düzenlenmiş olup, sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları sözleşme olarak tarif edilmiş ve hükmün kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği öngörülmüştür. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuçlar doğurur. Mahkemece taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezler ise karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği belirtilmiştir. Eldeki davanın niteliği gereği tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olduğu anlaşılmıştır. Taraflar mahkeme dışı sulh oldukların beyan ettiklerinden dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
TARAFLAR ARASINDAKİ SULH NEDENİ İLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca … bütçesinden ödenen 3.120,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Taraflarca talep edilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Artan gider avansı bulunduğu takdirde karar kesinleştiğinde istek halinde taraflara iadesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2023

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]