Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/40 E. 2023/27 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/40 Esas – 2023/27
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/40
KARAR NO : 2023/27

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, … (ters ibraz) işleminden kaynaklanan borçtan dolayı müvekkili banka tarafından davalıya ihtarnameye keşide edilerek davalı şirket hakkında Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Söz konusu davalı şirkete icra dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı borçlu icra dosyasına yasal süre içerisinde tüm borca ve ferilerine itiraz etmiş ve icra takibi durduğunu, somut olayda taraflar arasında (davalı şirket ile dava dava dışı kişiler) yapılan mesafeli satış sözleşmesi nedeni ile davalı şirketçe ürün/hizmet teslimine karşılık sözleşmede belirtilen bedel alacağını, İş yeri bankası … (müvekkili banka) olup, kart bankası ülkesi ise Filipinler olduğunu, davaya konu işleminden dolayı müvekkili banka anında davalı firma ile iletişme geçerek bilgi talebinde bulunulduğunu, yapılan değerlendirmede işlemlerin riskli olduğu, kart hamili tarafından itirazda bulunulması halinde üye işyeri kaybı olacağını, kart bankasından bilgi talebinde bulunduklarını ve kart bankasından teyit gelene kadar ürün/hizmet sunumu yapılmaması konusunda yönlendirme yapıldığını, davalı şirket yetkilisi tarafından ise kart sahibini şahsen tanımadığını, ıslak imza olayını da mail yoluyla imza aldıklarını sözleşmenin uzak mesafeli sözleşme olduğunu ilettiğini, herhangi bir itiraz gelmesi durumunda da tutarı karşılayacak durumda olduklarını müvekkili bankaya iletildiğini, davalı şirkete müvekkili banka tarafından ihtarname gönderilmesine rağmen borçlu ihtarnameye herhangi bir itiraz etmediği gibi borcunu da ödemeyerek aleyhine icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiğini, borçluya ihtarname gönderilmesine rağmen itiraz etmemiş iken icra takibine itiraz ederek takibi durdurması borçlunun kötü niyetle hareket ettiğinin göstergesi olduğundan ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dosya üzerinden karar verildiğinden davalı tarafa dava dilekçesi tebliğe çıkarılmamıştır.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava; bankacılık üye işyeri sözleşmesi kapsamında pos cihazından kaynaklanan alacak davasıdır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22….2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21….2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere; … e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı, … asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine,” dair 25….2021 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, yukarıda belirtilen HSK 1. Dairesinin söz konusu kararının 3 nolu bendi “19/10/2005 tarihli ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanununda (142.maddesinde düzenlenenler hariç)”, ile düzenlendiği üzere, eldeki davanın finans mahkemesi olarak belirlenen Ankara 6,7,8 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından görülmesi gerektiği, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içinde talep halinde, dosyanın görevli Ankara 6, 7 ve 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.17.01.2023